Orman yangınlarına çözüm bulan beyler!..
Dünyadaki diğer ülkelerde olduğu gibi, bizim ülkemizde de yaz mevsimi, orman yangınları çıkmakta, cigerlerimiz yanmakta; maddi kayıpların yanı sıra can kayıpları da yaşanmaktadır!
Yangınların büyük çoğunluğu anız yakma, piknik yaparken mangal ateşi, sigara izmariti ve kundaklama gibi insan eliyle çıkmaktadır!
Havaların çok sıcak gittiği dönemlerde, kendi kendine yangın çıktığı da belirtilmektedir!
Dünya ülkelerinde de bizde de tedbirler alınmasına rağmen deprem gibi, sel gibi, orman yangınları da önlenemez afet denilebilecek şekilde sürekli yaşanmaktadır!..
Son günlerde başta İzmir olmak üzere Ege bölgesindeki yangınlarda can kaybı ve üzüntü yaşanırken, sosyal medyada yapılan paylaşımlarda hakaret, küfür ve suçlamalar da dikkat çekmektedir!
Paylaşım yapanların içerisinde gazeteci, şarkıcı, oyuncu, sunucu gibi bazı isimler de yer almaktadır!
Hükümeti, orman bakanlığını, sorumluları eleştirebilirsiniz; bu sizin en doğal hakkınız… Fakat araştırmadan yapılan paylaşımlar, kişilerin bilgisizliğini ortaya koyduğu gibi, ülkenin de hayrına değildir!..
Bir kaç tane örnek verelim…
- “50 yangın uçağımız olsaydı, ciğerimiz böyle yanmazdı… Yıllardır sadece izliyoruz bu yangınları. Her yıl daha fazlası yanıyor: Ormanlarımız, hayvanlarımız, evlerimiz, umutlarımız… Devlet “mücadele ediyoruz” diyor ama yetmiyor… Biz her yaz aynı acıyı, yaşıyoruz. Küresel ısınma dünyanın gerçeği artık. Ama talan, ihmal, rant… Hepsi bu ateşe odun taşıyor. Bu yangın uçakları alınmazsa, gelecekte orman kalmayacak. Yazık çoook yazık…”
- “Ormanlarımız yanıyor yıllardır, vatansız kalıyoruz, neden engel olamıyoruz, neden durduramıyoruz…neden?”
- “Bitiremedikleri bir ormanlarımız kalmıştı... Onu da yakıp öyle gidecekler... Manhattan’daki o lüks gökdelene...”
- “Yangın söndürme uçaklarının nerede olduğu belli oldu! İcradan satılığa çıkarılmış.”
- “Yangının kaderini rüzgar tayin ediyor… Bir ülke her yıl tekrar tekrar yanıp, her yıl tekrar tekrar gafil avlanır mı kardeşim? Gözyaşıyla söner mi?”
- “Bırakın piknik mangal izmarit masalını. Her sene artık rutin haline geldi orman yangınları. Bilerek ve kasıtlı yakılıyor. Türk halkını böyle kandırıyorlar. Emirle talimatla yakılıyor! Gözünü aç, uyumayın. Aptal saptal çıplak kızı gündemden düşürmediniz. Bunu gündeme alın!”
- “Neden hep İzmir ya da Ege bölgesinde? Bende bunu merak ediyorum, neden?”
- “Çünkü Orayı Cehape yönetiyor.”
“Orman yangınları bu hükümet yokken de çıkıyordu. Deprem gibi engellenemeyen bir durum… Şu an iktidarda CHP olsa da, yazın aynı şekilde orman yangınları çıkacak! Bu bütün dünyada böyle... İktidarlar değişir fakat orman yangınları devam eder!” yazdım diye, ben herhangi bir parti genel başkanı, milletvekili, il-ilçe başkanı ya da üyesiymişim gibi diyor ki;
“Hacı, orman yangınları çıktığında bu ülkenin yangın uçakları söndürürdü o yangınları. Dün var olan yangın uçakları bugün nerede? Her orman yangını çıktığında, yangın çıkaranların yoldaş edindiğiniz pekaka olduğunu söyler, ardından otel yapardınız. Bu kez pekka demiyorsunuz?
Len bu ülkeye ait ne bıraktınız? Üretimi bitirdiniz, ülkeyi çok uluslu şirketlerin pazarı haline getirdiniz. Türk milleti yoksullaşırken, Suriye'ye havaalanı, hastane yapmayı övünç olarak anlatmaya başladınız. Çıkan yangınlardan sonra oraya kimlerin otel yaptığını öğrensene.”
Paylaşım yapanların bir çoğunun, önceki paylaşımlarını da, yazılarını da biliyorum!..
Genel itibariyle CHP’yi savunurlarken son dönemde Fatih Altaylı gibi sadece Ekrem İmamoğlu’na oynamaya başladılar!
Görüş ve siyasi düşünceleri ne olursa olsun beni ilgilendirmediği gibi, hiç bir görüşe karşı önyargılı da değilim!..
İçlerinden peşin hükümlü fanatik taraf ‘teyze’ ve geçmişte ‘Küçük Emrah’ın yancısını oynayan ile Ahmet Kaya’ya çatal-bıçak atılırken, atanlardan yana tavır alan ve Kürt olmasına rağmen Serdar Ortaç’ın söylediği marşın vokalistliğini yapan, daha sonra ise, ‘Kürt’çülük yaparak, delikanlı pozlarında dolaşan Abdullah’ı es geçiyorum!..
Fakat Özgür Özel’in, istifasını istediği Burcu Köksal’ın, “80 il ve İstanbul'u bir müteahhide teslim ettin. Asıl sen istifa et Özgür Bey” diyerek, posta koymasından daha ağır sözler söyleyen ve Ekrem İmamoğlu’na giydiren, gazeteyle ilişiği kesilmesinin ardından geri dönüşüyle birlikte iki numaralı Özgür’cü, bir numaralı Ekrem’ci olan ve kendisinin ‘tanrı’ olduğuna inanan ile IBM şirketinin idari merkezi olarak 1958'de inşa edilen 12 katlı, 45 metre yüksekliğindeki binanın 1977'de dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'in girişimiyle 3 milyon dolar karşılığında Türkiye Cumhuriyeti tarafından satın alınan ve 2017 yılında yıkılarak yerine yenisi yapılıp 2021 yılında açılan, günümüzde de Türkevi olarak bilinen, Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olan, ülkenin başkonsolosluğu ve Birleşmiş Milletler nezdinde daimi temsilciliğinin hizmet verdiği binayı Tayyip Erdoğan’ın tapulu malı zannederek, “Bitiremedikleri bir ormanlarımız kalmıştı... Onu da yakıp öyle gidecekler... Manhattan'daki o lüks gökdelene...” yazan zır cahile şunu söylemek istiyorum: Kitap yazıyorum diye kopyala yapıştır yapan, kopyalayamadıklarını oradan buradan makasla kes yapıştır yapanlar; gazetelere köşe yazısı diye gönderdiğiniz yazıları musahhih/düzeltmenler kontrol etmeyip, bazı yerleri değiştirmese, bazı yerleri yeniden yazmasa hatta bazen ne anlatmak istediğiniz anlaşılmadığı için yazınız bir el tarafından yeniden yazılmasa ve sizin gönderdiğiniz haliyle yayınlansa, ilkokul 3. Sınıf bir çocuğun karalamalarından farksız olduğu ortaya çıkar!..
Normal şartlarda elinize fırça ve bir kova da boya verilse duvara; “Yaşasın devrimci mücadelemiz” yazacak kapasiteniz yok!..
2025 itibarıyla 27 yangın söndürme uçağı, 105 helikopter, 14 İHA, 1.786 arazöz ve su ikmal aracı, 2.742 ilk müdahale aracı, 821 iş makinesiyle yangınlara müdahale edilirken; yangınların önceden tespit edilmesi için 776 gözetleme kulesi ve yangın esnasında su almak için 4 bin 796 yangın göleti bulunurken; bunlara göre Türkiye’deki “orman yangınlarının sebebi AKP’dir!..”
Ve bunların saçmalamalarından anlaşılan da şudur: Tek parti döneminde hiç orman yangını çıkmamıştır!.. Adnan Menderes ile birlikte yangınlar başlamış, Menderes hükümeti, yangına körükle gitmiştir!.. Demirel döneminde azalmış, Ecevit dönemlerinde devam etmiş; ANAP'ın başında Turgut Özal varken şiddetini artırmış; Mesut Yılmaz, partinin başına geçince sönmüştür... Sonra Refahyol hükümeti zamanında ormanların yarısı yanmış; darbenin ardından ANASOL-M hükümetiyle azalmış, “AKP’nin iktidar olmasıyla birlikte yeniden başlamış ve 23 yılda neredeyse tüm ormanlar yanmış, kalanlar da yanmaya devam ediyor”!..
CHP değil de, eski ANAP'lı, şimdi CHP'li, kimine göre Atatürk; başta Adana il başkanı olmak üzere Kılıçdaroğlu döneminde aday gösterilmeyenlerin tanrı ilan ettiği ve diploma sorununu çözüp de aday olabilir ve seçilirse bunların tanrısı olan Ekrem İmamoğlu döneminde, imanlarına göre hiç yangın çıkmayacak ve bu tür paylaşım yapmaktan kurtulacaklar!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com