'Gazetecilik suç değildir' mi?!.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne düzenlenen yolsuzluk operasyonu kapsamında geçtiğimiz hafta gazeteci Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Batuhan Çolak ve CHP İletişim Koordinatörü Yavuz Oğhan’ın ifadesi alınacağı öğrenilmiş ve 5 ismin, sabahın erken saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi’ne götürüldüğü belirtilmişti.
Aslı Aydıntaşbaş'ın ise ABD'de olduğu bildirilmişti.
Emniyet'e götürülen ve burada ifadeleri alınanlar serbest bırakılmış, “yurtdışı çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol uygulanmasına karar verilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Cumhuriyet Başsavcılığımızca İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ne yönelik yürütülmekte olan soruşturma kapsamında şüpheliler Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan ve Batuhan Çolak'ın üzerlerine atılı Yalan Bilgiyi Alenen Yayma, Suç Örgütüne Yardım Etme suçlarından savunmalarının alınması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat verilmiştir. İfade alma işlemleri, Emniyet Müdürlüğü’nde gerçekleşecektir” açıklamasında bulunmuştu.
İfadesi alınanların serbest bırakılmasından sonra bazı haber siteleri, “Gazetecilere yönelik operasyona pek çok kesimden tepki geldi...
Gazetecilere yönelik yapılan operasyona siyasetçilerden de peş peşe tepkiler geldi. Gazetecilik suç değildir!” şeklinde başlıkların içini doldurup, haber yaptılar.
Daha önce gizli tanık olan birinin; Murat Ongun ve İBB Medya A.Ş. yöneticilerinden Emrah Bağdatlı’nın organize ettiği ve maaş verdiği gazeteciler şeklindeki ifadesinde; “Bu gazetecilere para teslimini de Emrah yapar. Bahar Feyzan, İsmail Saymaz, Yavuz Oğan, Nevşin Mengü, Ruşen Çakır, Batuhan Çolak, Barış Pehlivan, Odatv, Soner Yalçın, Aslı Aydıntaşbaş, Nagehan Alçı, Şaban Sevinç isimli kişi ve kurumları finanse eder” dediği haber olmuştu.
İsimleri geçenlerden bir kısmı ifadesine başvurulanlardı.
İBB iddianamesinde bu kişilerin isimleri yer alırken; iddianameye göre Emrah Bağdatlı’nın ortağı olduğu Karpuz Danışmanlık Ltd.Şti.’nin para transfer ettiği sosyal medya ajansları da şu şekilde sıralandı: Pusholder, BPT Haber, Serkan Kafkas (Ajans Muhbir), BT Medya (Boşuna Tıklama), Batuhan Çolak, Fikirkolik, Ardahan Arda (Darkweb Haber), Sinan Özüdoğru, Dağ Yeni Medya.
Ayrıca iddianamede; sosyal medya hesaplarına para ödendiğini tespit ettiklerini belirten savcılık, ödemelerin gerekçesini “örgüt lehine, manipülatif içerikler paylaşılması” olarak açıkladı. Şüpheli gazeteciler Ruşen Çakır, Soner Yalçın, Yavuz Oğhan ve Şaban Sevinç için “sözde gazetecilik faaliyetleri yaparak kamu barışını bozmaya yönelik halkı yanıltıcı bilgi yaydıkları ve İmamoğlu Suç Örgütüne yardım ettikleri” gerekçesiyle suçlandığı belirtilerek; “yaptıkları yayınlarla, mağdur göstermeye çalıştıkları ve soruşturmayı siyasi bir soruşturma olarak göstermek istedikleri” kaydedildi.
Gazeteciler hakkında delil olarak sosyal medya paylaşımları, ‘YouTube’ yayınları ve köşe yazılarına yer verildi.
Ayrıca Emrah Bağdatlı’nın sahip olduğu aracı şirket ile sosyal medya hesaplarına ödenen ücretlere de iddianamede yer verildi. MASAK’ın düzenlediği raporlara göre, “Pusholder Medya”, “Zam Haber”, “Aykırı”, “Boşuna Tıklama” gibi sayfalara 13 milyon TL’den fazla ödeme yapıldığı tespit edildi. Bu ödemelerin detayına yer veren savcılık, işlemlerin “örgüt lehine, manipülatif içerikler paylaşılması” gerekçesiyle yapıldığını ifade etti.
Bilindiği gibi, Murat Ongun'un sağ kolu Emrah Bağdatlı, 5 Mart’ta, İpsala Sınır Kapısı'ndan kaçmış; daha sonra Amerika'ya gittiği belirlenmişti.
Bağdatlı'nın, yakınları adına paravan şirketler kurup, İBB'den onlarca ihale aldığı da tespit edilmişti.
İfadeleri alınan ve iddianamede isimleri geçen gazeteciler için ‘Gazetecilik suç değildir’ demiş, kimler dediyse!
Mesleğini yapanlar için elbette suç değil… Savcılığın yazdığına göre ‘İmamoğlu Suç Örgütü’ diye bir suçlama olmasa ve Ekrem İmamoğlu başkanlık yapmasa, yaptıkları yine suç olmayacaktı. Yine iddianameye göre ‘aldıkları para’ da suç teşkil etmeyecek ama halkın parası olduğu için haram yemiş olacaklardı!
Ekrem İmamoğlu’nun organize ettiği kurultaydan sonra ismi geçenler özellikle CHP ve İmamoğlu lehinde haber, yayın yapıp, yazı da yazıyorlardı. İçlerinden Ruşen Çakır ve Şaban Sevinç ile burada ismi geçmeyen ve daha önce yazdığımız Fatih Altaylı, CHP’ye yer verseler de, konuşmaları ve yazılarında İmamoğlu’nu anmadıkları gün yoktu.
İmamoğlu, maaşlı eleman tutup sadece kendisini gündeme getirmeleri için 3 kişiyi görevlendirmiş olsaydı, adı geçen isimler kadar başarılı olamazlardı!
Mesleğinizle birlikte bazılarının ağzı ya da kalemi olursanız, gazetecilik suç olabiliyormuş!
Fakat burada belirtmeliyiz ki; bu durum, Ekrem İmamoğlu ya da CHP’ye özel değildir. Özellikle Anadolu’daki belediyelerin hepsi yapıyor ama İmamoğlu gibi örgütlü yapmıyorlar. Yerel gazete ve TV’lerle bazı yerel gazetecilere kendi reklamı için para aktarıyorlar.
Ulusal basında da yer alıyorlar. Dikkat edin, ulusal gazete ve TV’lerde hangi belediyenin ya da başkanın en fazla haberi çıkıyor, röportajı yayımlanıyorsa en çok parayı o veriyordur!..
***
Piknik tüplü vekil!..
Odatv’nin, “Bakan'dan 'doğalgaz' yanıtı: CHP'li baltayı taşa vurdu”; bir başka haber sitesinin “Alparslan Bayraktar'ın 'Mutfakta tüp boş diyen' CHP’li vekile yanıtı gündem oldu” şeklinde verdiği habere bakalım…
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleştirilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde dikkat çeken bir an yaşandı. Görüşmelere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da katıldı.
Oturum başlamadan önce salona giren Bayraktar, komisyon üyesi milletvekilleriyle tek tek tokalaşırken; görüşmelerde artık bir klasik haline gelen muhalefet protestolarından biriyle karşılaştı.
Beraberinde piknik tüpü getiren CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, selamlaşma sırası kendisine gelince, elini uzatan Bakan Bayraktar'a tüpü göstererek; ‘Sayın bakanım, halkın mutfağında bu tüp maalesef boş’ dedi.
Sakinliğini koruyarak diğer vekillerle tokalaşmaya devam eden Bayraktar, CHP'li vekile; ‘Evet. Çünkü doğalgaz kullanıyorlar gerek yok’ cevabını verdi.
Bu ansızın gelen cevap karşısında hem CHP'li Akay hem de diğer komisyon üyeleri ne yapacağını şaşırdı.
Bakan Bayraktar'ın CHP'li vekile verdiği cevap sosyal medyada gündem oldu.”
Bu vekil, eline saban maketi alıp, öküzler çok pahalandı; insanlar tarlalarını süremiyor da diyebilirdi!.. Çünkü mensubu bulunduğu partinin daha önce seçim vaadi olarak “bedava traktör” vereceğinden de haberi yoktur!
2019 yerel seçimleri öncesinde partinin grup başkanvekili olan Özgür Özel, sosyal medya hesabından “İnanamayacaksınız ama CHP'den her çiftçiye bedava traktör” paylaşımı yapmıştı. Özel, daha sonra bu vaadin gerçekle ilgisi olmadığını itiraf etmiş ve o dönem yaptığı paylaşımın sorulması üzerine gülerek; “Çok güzel bir klibimiz vardı. Dikkat çekmek için öyle yazdık. O video artık yok ama içeriğinde CHP’li belediyelerin çiftçilere tohum, gübre desteği sağladığı anlatılıyordu” demişti.
Siyasi partiler, keşke genel başkanın iradesiyle milletvekili adayı belirleyip, para, diploma, itaat, okumuş cahil ve genel başkana tapanları aday göstereceklerine ufku geniş ve kendini yetiştirmiş insanları aday gösterseler!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com