15 Yıl önce 15 Yıl sonra Türk-Rus ilişkileri ve tarihi Putin-Zelensky zirvesi
2010’da atılan imzalar, 2025’te barışa zemin oldu. Türkiye’nin Rusya–Ukrayna diplomasi serüvenini bu zeminden değerlendirmek yerinde olur. Takvim yaprakları 12 Mayıs 2010’nu gösterirken Ankara’da temaslarda bulunan Dmitry Medyedev Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Mehmet Ali Şahin ile bir araya gelmişti.
İkili ve heyetler arası görüşmelerde; ticari ve ekonomik iş birliği, aşırıcılık ve terörizmle mücadelede ortak çabalar, Güney Kafkasya'daki durum, İran'ın nükleer programı, Orta Doğu barış süreci ve Karadeniz bölgesinde iş birliği gibi konuların yanısıra aralarında hava ulaştırma bağlantıları anlaşması, deniz ulaştırmasına ilişkin hükümetler arası anlaşma ve iki ülke içişleri bakanlıkları arasında işbirliği anlaşmasının da bulunduğu çok sayıda işbirliği anlaşması imzalanmıştı.
Taraflar ayrıca, Rusya Federal Uyuşturucu Kontrol Servisi ile Türkiye İçişleri Bakanlığı arasında uyuşturucu, psikotrop maddeler ve bunların ön maddelerinin kaçakçılığıyla mücadeleye ilişkin mutabakat zaptına imza attı. Yine aynı gün ve tarihte yapılan toplantıda Rusya Federal Turizm Ajansı ile Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2010-2011 yıllarını kapsayan ortak eylem planı da onaylandı. Rusya ve Türkiye; Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'ni kurdu.
Konseyin kuruluşuna ilişkin bildirge bu tarihte Dmitriy Medvedev ile Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandı.iki lider ayrıca Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısına başkanlık etti. Konseyin kuruluşuna ilişkin bildiride, konseyin Rusya-Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik strateji ve ana yönleri belirlemede rehberlik eden kurum olarak hareket edeceği belirtiliyor. Konsey her yıl toplanacak ve önemli siyasi, ticari ve ekonomik projelerin uygulanmasını ve kültürel ve insani işbirliğini koordine edecek.
Ayrıca bir Rus-Türk kamu forumu kurulması konusunda da anlaşmaya varıldı. Medvedev ile Erdoğan arasındaki görüşmelerin ardından ayrıca karşılıklı vize zorunluluğu, Akkuyu sahasında nükleer santral inşası ve işletilmesi konusunda işbirliği ve Kavkaz (Rusya) ile Samsun (Türkiye) limanları arasında karma uluslararası demir yolu ve feribot seferleri düzenlenmesine ilişkin hükümetler arası anlaşmalar imzalandı.
Taraflar ayrıca, yükseköğrenimde işbirliği, bitkisel ürünlerin karşılıklı tedarikinde bitki sağlığı tedbirlerine uyum, tahıl kalitesi ve güvenliği, kümes hayvanları ve diğer çiğ et ürünlerinin tedarik koşulları ve tarım konularında bir dizi muhtıraya imza attılar.
Medvedev Ankara temaslarının ilk etabında Anıtkabir’de Kemal Atatürk'ün mozolesini ziyaretinde çelenk koymuş ziyaretçi defterine şunları yazmıştı: "Rusya, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün anısını onurlandırıyor. Mustafa Kemal Atatürk, Rusya ile çok yönlü ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı oldu”
Sonraki yıllarda Rusya/Türkiye Cumhurbaşkanları Ankara ve Moskova’da Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantılarına katıldılar, iki ülke arasında bir çok alanda yeni ortaklık anlaşmalarına imza attılar. Bugünden geçmişe dönüp bakıldığında iki ülkenin stratejik müttefiklik aşamasından çok daha farklı bir statüde işbirliğini geliştirdikleri görülebilir. Hatta NATO üyesi Türkiye; Rusya ile askeri işbirliğini Suriye'de kuvveden fiile geçirmişti.
Ankara’da başlayan yolculuk, İstanbul’da barışla taçlanabilir mi?
Kim derdi ki 15 yıl önce barışa giden yolun haritası Ankara’da çizilecek? Kim derdi ki Zelensky–Putin görüşmesinin temeli 2010’da atılacak? Rusya ve Türkiye’nin kolektif diplomatik hafızasının 15 yıllık birikimini size tekrar gibi gelse de yeniden ele alalım.
12 Mayıs 2010’da, Ankara tarihi bir güne tanıklık etti. Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev’in Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmi ziyaret, yalnızca iki ülke arasında bir dizi anlaşmanın imzalanmasıyla sınırlı kalmadı; aynı zamanda uzun vadeli stratejik bir ortaklığın temel taşı olan Türkiye–Rusya Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin kuruluşuna sahne oldu.
Aradan geçen 15 yılda, bu diyalog platformu Türkiye’ye sadece ekonomik kazanımlar değil, jeopolitik denge oyunlarında da önemli bir rol kazandırdı.
Bugün, Zelensky ve Putin’in İstanbul’da Erdoğan’ın ev sahipliğinde bir araya gelmesi, işte o diplomatik mirasın canlı bir yansıması…
2010: yeni bir dönemin başlangıcı:
Medvedev’in ziyareti sırasında, enerji, ulaşım, güvenlik, eğitim ve turizm gibi birçok alanda imzalanan anlaşmalar Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin çok katmanlı yapısını ortaya koyuyordu. En dikkat çeken gelişmelerden biri, Akkuyu Nükleer Santrali projesine ilişkin işbirliği ve karşılıklı vize muafiyeti anlaşmalarıydı. Ancak bu ziyaretin esas mirası, kurumsal düzeye taşınan siyasi diyaloğun kendisiydi.
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin kurumsal etkisi:
Konsey, sadece yılda bir toplanan bir protokol toplantısı değil; iki ülkenin dışişleri, içişleri ve ekonomi bakanlıklarının koordineli çalışmasını sağlayan bir yapıya dönüştü. Moskova nezdinde Türkiye, güvenilir ve istikrarlı ortaklık profili çizdi. Erdoğan ve Putin arasında giderek güçlenen kişisel diyalog da, bu güven ortamının tahkim edilmesinde etkili oldu.
2022’den 2025’e Türkiye’nin arabuluculuk rolü
Rusya’nın 2022’de Ukrayna’ya başlattığı askeri müdahale, uluslararası diplomasiyi yeni bir sınavla karşı karşıya bıraktı. Bu süreçte Türkiye, Montrö Sözleşmesi’ni uygulamaktaki kararlılığı, Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’ndaki kolaylaştırıcı rolü ve 2022 İstanbul görüşmelerine ev sahipliği yapmasıyla öne çıktı. Bu roller, tesadüfen değil; 2010’dan itibaren gelişen karşılıklı güvenin bir sonucuydu.
2025: barışa açılan kapı İstanbul mu?
15 Mayıs 2025’te Zelensky ve Putin’in İstanbul’da görüşecek olması, sadece bir mekân seçimi değildir. Türkiye’nin son 15 yılda izlediği çok yönlü ve denge politikalarının diplomatik meyvesidir. Ankara’nın Moskova ile geliştirdiği özel kanal, Kiev ile bozmadığı yapıcı ilişkiyle birleşince, Türkiye yeniden barışa dair umutların yeşerdiği adres haline gelmiştir.
Türkiye Rusya ilişkilerinin görünmeyen mimarı Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov
Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov Askeri-teknik iş birliği alanında Rus S-400 hava savunma füze sistemlerinin Türkiye’ye tedarikinde emeği geçen önemli bir isim. Türk Akımı doğalgaz boru hattı ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali projelerinin gerçekleşmesindeki katkıları unutulamaz. Ankara Moskova Tahran ve Şam üçgenindeki görüşmelere her iki ülke açısından olumlu ve yapıcı katkıları oldu. Ayrıca Rusya Federasyonu Büyükelçisi Aleksei V. ERKHOV’un önümüzdeki günlerde Türkiye'den ayrılması sonrasında, deneyimli diplomat, Dışişleri eski Bakan Yardımcısı Sergey Vasilevich Verşinin’in Ankara’ya Büyükelçi olarak gönderilmesinde etkin rol üstlendiği biliniyor.
Yuriy Uşakov 15 Mayıs İstanbul toplantısından önce 13 Mayıs Salı günü Ankara’ya gelerek Türk yetkililerle ve Büyükelçilik diplomatlarıyla bir araya gelen Uşakov, Ankara’dan İstanbul’a geçerek Rusya Başkonsolosluğunda Ukrayna heyetiyle görüşmede ele alınacak siyasi ve teknik meseleleri masaya yatırdı. Uşakov ile birlikte Rus heyetinde kendisi gibi Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı olan Sergey Ryabkov’da bulunuyor.
Zelensky Putin görüşmesinde Türkiye seçiminin 15 yıl önceki anlaşmalarla ilgisi var mı?
15 Mayıs 2025’te Türkiye'de yapılması planlanan Zelensky–Putin görüşmesinin, 12 Mayıs 2010’da Ankara’da gerçekleştirilen Türkiye– Rusya Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısıyla doğrudan bir bağlantısı yok gibi görünse de, diplomatik zemin açısından önemli bir devamlılık ve derin bağ söz konusudur.
Bu anlamda; Türkiye Rusya ilişkilerini yakından takip eden, her dönem katkı sunan ve her iki ülkenin dostluğunu Ankara Kalesi gibi muhkemleştiren duayen bir ismin 15 Mayısta ki tarihi buluşmayı kast ederek “tarih tekerrür ediyor” açıklaması, 12 Mayıs 2010/15 Mayıs 2025 arasındaki bağlantıyı çok farklı açılardan değerlendirmemizi gerektiriyor:
1- Stratejik Diyalog Geleneği:
2010'daki Medvedev–Gül–Erdoğan görüşmeleriyle temelleri atılan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi, Rusya ve Türkiye arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri kurumsal bir yapıya oturtmuştur. Bu yapı, iki ülkenin sistemli ve karşılıklı güvene dayalı bir diyalog geliştirmesine olanak sağlamıştır. 2025’te Türkiye’nin barış görüşmelerine ev sahipliği yapabilmesi, işte bu diyalog ortamının bir sonucudur.
2- Türkiye’nin Arabuluculuk Rolü:
Türkiye, 2010’dan itibaren hem Moskova hem de Kiev ile dengeli ilişkiler kurarak arabuluculuk potansiyelini sürekli diri tutmuştur. Türkiye'nin bu dengeli pozisyonu, onu 2022'deki İstanbul müzakereleri gibi süreçlerde etkili kılmış; şimdi 2025’teki yeni barış girişimi için de “doğal arabulucu” konumuna taşımıştır.
3- Putin ve Erdoğan Arasındaki Kişisel Diplomasi:
2010’da Erdoğan ve Medvedev arasında şekillenen liderler düzeyindeki yakın temas, Putin döneminde de sürmüş; bu ilişki kişisel güvene dayalı bir diplomasi pratiğini pekiştirmiştir. Bu da savaş gibi yüksek riskli konularda bile iletişim kanallarının açık kalmasını sağlamıştır.
4- Türkiye'nin Tarafsız Zemin Sunma Kabiliyeti:
2010’daki çok katmanlı işbirliği anlaşmaları sayesinde Türkiye, Rusya nezdinde sadece siyasi değil, ekonomik ve güvenlik açısından da güvenilir bir ortak olarak konumlanmıştır. Bu konum, İstanbul’un tarafsız bir müzakere zemini olarak kabul görmesini sağlamaktadır.
Zelensky ve Putin'in İstanbul’da Erdoğan’ın ev sahipliğinde bir araya gelecek olması, tesadüf değil; 2010’da atılan diplomatik temellerin ve Türkiye’nin yıllar içinde inşa ettiği çok yönlü ilişkilerinin bir meyvesidir. O gün atılan imzalar, bugün barışa zemin hazırlayan güven mimarisinin taşlarını döşemiştir.
ABD Başkanı Trump İstanbul'a gelecek mi?
ABD Başkanı Donald Trump’ın, 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılması planlanan Zelenskiy-Putin görüşmesine katılma ihtimalini dile getirmesi, uluslararası dengeler açısından şaşırtıcıydı. Klasik yorumculara göre bu açıklama, Trump’ın ABD iç siyasetinde yeniden aktif bir figür haline gelme çabasının bir parçasıymış. Külahıma anlatsınlar.
Adam resmen ezber bozuyor. Özellikle 2024 seçimleri sonrasında küresel meselelerde yeniden sahneye çıkma arzusu, onu Ukrayna-Rusya savaşının diplomatik çözüm sürecine dâhil olmaya teşvik ediyor. Çünkü Trump vitrine oynamayı seviyor. Ne de olsa şowmen.
Tüm bunlar tartışılırken bazı haber ajansları Trump’ın İstanbul görüşmelerine gelemeyeceğini ve görüşmelerde ABD'yi Özel Temsilcisi Keith Kellogg ve Steve Witkoff'un temsil edeceğini duyurdu. Ancak son noktayı Trump koydu. İstanbul’da düzenlenecek Rusya-Ukrayna görüşmelerinin "muhtemelen çok iyi sonuçlar vereceğini” belirterek ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun bu görüşmelere katılacağını söyledi. Putin'in 15 Mayıs'ta İstanbul'da Ukrayna'yla müzakere önerisi sonrası tüm gözler Türkiye'ye çevrildi. ABD Başkanı ve Rus Devlet Başkanı'nın buluşup buluşmayacağı büyük bir merakla beklenirken, ABD Başkanı Donald Trump, eğer çatışmanın sonuna yaklaşmayı sağlayacaksa, yarın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le İstanbul'da bir araya gelme olasılığını dışlamadığını vurguladı. Trump, üç günlük bölge gezisini Zelenskiy ile Putin arasındaki görüşmenin gerçekleşeceği 15 Mayıs'ta Birleşik Arap Emirlikleri'nde sonlandırması planlanıyordu. Trump yeni bir açıklamasıyla Türkiye buluşmasına katılma ihtimalini artırdı; “Türkiye'ye gidebilirim, Putin benim de gelmemi istiyor” dedi.
Trump’ın veya temsilcilerinin İstanbul’daki zirveye katılması sadece bir sembolik jest mi? Yoksa burnundan kıl aldırmayan Avrupa Birliğine mesaj mı? Çünkü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Trump’ın çağrısını ve Putin’in barış iradesini devre dışı bırakacak açıklamalar yapıyor. Çünkü Avrupa Birliğinin kocabaşları Kiev ile Moskova arsındaki barış görüşmelerini sabote ettikleri gibi, kendi çıkarlarına uygun bulmadıklarını da her seferinde belli ediyorlar.
Trump; Biden yönetimi döneminde şekillendirilen ABD’nin resmi politikalarından farklı bir diplomatik hamle yaparak kurtulmak istiyor. Trump’ın müzakere tarzı, geçmişte Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile yaptığı görüşmelerde olduğu gibi alışılmış diplomatik normların dışında.
Öte yandan, görüşmenin Türkiye’de ve doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleşiyor olması, Ankara’nın arabuluculuk rolünü pekiştirecektir. Erdoğan açısından bu zirve, hem Türkiye’nin küresel barış çabalarındaki konumunu güçlendirme fırsatı hem de iç politikada “Türkiye artık oyun kurucu” söylemini destekleyen bir koz. ABD, Rusya ve Ukrayna gibi üç kritik aktörün aynı masa etrafında toplanması, Türkiye’yi yeniden Pax Ottomana “barış diplomasisinin merkezi” haline getirebilir.
Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek zirve, küresel ölçekte hem Türkiye’nin diplomatik ağırlığını artıracak hem de savaşın sona erdirilmesi yönünde farklı, belki de alışılmadık bir kapıyı aralayacaktır. Ancak bu sürecin başarısı, tarafların niyetlerinden çok masaya nasıl oturduklarına ve hangi mesajlarla kalkacaklarına bağlı olacaktır. Sonuçta Türk; birleştiren güç misyonuyla tarih sahnesinde destan yazacağı bir çağı kuruyor. Boşuna demiyorum, Cihanşümul Kadim Türk Devleti diye?
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
омюр челикдёнмез, Дикгазете
Seçilmiş Kaynakça
https://www.kommersant.ru/doc/3000642
https://en.kremlin.ru/events/president/news/7720
https://en.kremlin.ru/events/president/news/7723
https://en.kremlin.ru/events/president/news/7730
https://www.bbc.com/turkce/articles/c1j5d886n05o
https://www.bbc.com/turkce/articles/c1j5d886n05o
https://www.e1.ru/text/politics/2025/05/12/75449711/
https://ria.ru/20250514/peregovory-2016870670.html
https://gdh.digital/haber/abd-disisleri-bakani-turkiyedeki-zirveye-katilacak-4qcs9nyr5e8
https://www.ankasam.org/anka-analizler/turkiye-rusya-8-ust-duzeyli-stratejik-konsey-toplantisi/
https://tr.euronews.com/2025/05/14/trump-turkiyeye-gidebilirim-putin-benim-de-gelmemi-istiyor
https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/turkiye-rusya-ust-duzey-isbirligi-konseyi-toplantisi-gerceklesti/1107364
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250514/rusya-istanbulda-siyasi-ve-teknik-meseleler-ele-alinacak-1096219271.html
https://tr.euronews.com/2025/05/11/zelenskiy-ve-putin-muhtemelen-persembe-gunu-turkiyede-bir-araya-gelecek
https://tr.euronews.com/2017/03/10/cumhurbaskani-erdogan-turkiye-rusya-ust-duzey-isbirligi-konseyi-toplantisi-icin
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250514/trump-putinle-istanbulda-gorusme-olasiligini-dislamiyorum-1096218813.html
https://www.voaturkce.com/a/medvedev-ziyareti-turkiyeyle-rusya-arasnda-12-anlama-imzalanacak-93305024/883840.html
https://www.trthaber.com/haber/dunya/trump-ukrayna-rusya-gorusmelerine-disisleri-bakani-rubio-katilacak-907115.html
https://www.enphaber.net/yazarlar/omur-celikdonmez/rusyanin-yeni-ankara-buyukelcisi-rusya-disisleri-bakan-yardimcisi-sergey-versinin/175
https://anlatilaninotesi.com.tr/20190116/rusya-usakov-putin-erdogan-gorusmesi-suriye-cozum-1037133126.html#pv=g%3D1037133126%2Fp%3D1026069997
https://www.mfa.gov.tr/turkiye-cumhuriyeti-ile-rusya-federasyonu-arasindaki-ust-duzey-isbirligi-konseyi-toplantisina-iliskin-ortak-basin-aciklamasi.tr.mfa
https://www.ukrhaber.com/blog/fransa-almanya-polonya-ingiltere-ve-ukraynanin-ortak-bildirisinin-tam-metni/#:~:text=Cumhurbaşkanı-Volodimir-Zelenskiy-dahil-edilmelidir