?>

Ahde Vefa; İsmail (as)

Mehmet Yıldırım

16 saat önce

Ahde Vefa; İsmail (as)

İsmail (as), babası İbrahim’in (as) duası üzerine doğmuş ilk çocuğuydu.

Sâffât Sûresi 100, 101 ve 102. Ayetlerde; İbrahim ve İsmail’in (as) konuşmasına yer verilir.

“-Ey Rabbim! Bana iyilerden (sâlih evlat) lütfet!- diye dua etti.

Biz de ona yumuşak huylu bir oğul müjdeledik.

Artık o (İsmail) beraberinde (işe) koşma çağına erişince (babası): ‘Ey yavrucuğum! Doğrusu ben rüyamda seni boğazladığımı görüyorum; artık (düşün) bak, ne dersin?’ dedi. (Oğlu:) ‘Ey babacığım! Emredildiğin şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksındedi.”

İbrahim (as) oğlu İsmail (as) ile Arife günü yani Kurban kesiminden bir önceki gün konuşur.

İhtiyar hâlimde bana İsmail’i ve İshak’ı lütfeden Allah’a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.” İbrahim, 39.Ayet

İsmail (as) teslimiyet ve ahde vefanın zirvesindeydi. Kur’an-ı Kerim’de; İsmail (as) güzel hasletler ile anlatılır. Akıllı, sabırlı, iyi huylu bir çocuk olarak tasvir edilir. Teslim olan, babasına itaatkâr, fedakâr, yardımsever, sözüne sadık ve yüksek meziyetler sahibi bir insan olarak da birçok ayette İsmail (as) yer alır.

Peygamberlere izafe edilen vasıflar; onların liderlik özelliği ve gönderildikleri toplumların dönüşümü için gerekli/ yüklenen donanımlar olsa da insanoğlu, bu özelliklere sahip oldukça Allah’a yakınlaşır. Peygamberlerde insanlar için alınması gereken örnek ve açıklamalar vardır.

“(Resulüm!) Kitap'ta İsmail'i de an. Gerçekten o, sözüne sadıktı, resul ve nebi idi.” Meryem Suresi 54. Ayet

İsmail (as) verdiği söze/ ahde gösterdiği vefa ile biliniyordu. Ayette; “gerçekten” ifadesi kullanılarak, anlatım pekiştirilmiştir. Bu ayet ile insanlara; ahde vefa göstermeleri kesin bir dille ifade edilmiştir.

Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah’tan razı oldular.” Mâide Suresi 119. Ayet

Herhalde bu ayette; doğrudan İsmail (as) işaret ediliyor.

İsmail (as), Allah Teala’nın razı olduğu eylemleri gerçekleştiriyor.

İsmail (as) babası İbrahim’i (as) kararından vaz geçirecek bir söz söylemedi.

Ahde vefa; iyiliğe açılan kapıdır. Verilen söz yerine getirilirse; toplumda yozlaşmanın önüne geçilmiş olur. Ahde vefa, olgunluğun göstergesidir. Ahde vefa, toplumunun sosyal güvenliğinin teminatıdır.

Ahde vefa yoksa bereket gider. Uğursuzluk, korku yağar. Hıyanet yaygınlaşır ve hainler çoğalır.

Toplumun sosyal problemlerinin çözümü İslam’dadır. İslam’ı yaşamak için de ahde vefaya ihtiyaç vardır. Çünkü ahitleşme/sözleşmenin en büyük tarafı Allah’tır.

İnsan, imtihanla yüklüdür. Maalesef imtihanı kaybedenler kulübü el üstünde tutuluyor. Halbuki, Allah; ahde vefa gösterenleri seviyor. Bir de Allah sevdiği kuluna Ahde Vefayı hatırlatırmış; yani unutturmuyor.

Ola ki Ahde Vefa gösterilmez ise tövbe edilsin! Günahı terk etmek tövbe kilidini açar. Vefasızlığının farkına varan zaten tövbe eder.

14. yüzyılda Aksaray’da yaşamış olan Aksaraylı Îsâ (ö. 1327/28) tarafından yazılan Dâstân-ı İsmâil adlı mesneviden:

Cebrā’il gökden ki tekbīr eyledi / Allāhu ekber Allāhu ekber didi,

İşidüp didi Ḫalīl ol dem meğer / Lā İlāhe İllallāhu vallāhu ekber,

Hem İsmā‘īl işidüp ḥamd eyledi / Allāhu ekber velillāhil-ḥamd didi…”

Kıymetli okuyucu, Kurban Bayramınızı tebrik eder; esenlik diler, afiyette olmanızı temenni ederim.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI