?>

Türkiye - Ermenistan ilişkilerinde inşa süreci; yeni bir dönümün başlangıcı

Mehmet Yıldırım

1 gün önce

Türkiye - Ermenistan ilişkilerinde inşa süreci; yeni bir dönümün başlangıcı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir ‘Küresel Lider’ olarak; Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ı çalışma ziyareti kapsamında Türkiye’ye davet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yemin töreninde Türkiye’ye gelen Paşinyan; bu düzeyde bir ziyareti ilk defa gerçekleştirecek. İstanbul’da gerçekleşecek olan bu buluşma, tarihi bir an ve dönüm noktası olacak.

Türkiye, 91’de Ermenistan’ın bağımsızlığını tanımış fakat o dönemde Ermenistan’ın Karabağ’ı işgali neticesinde diplomatik ilişkiler durdurulmuştu. 93’te ise Azerbaycan’ın Kelbecer Kenti’nin Ermenistan işgali üzerine de Türkiye; Ermenistan sınırını kapatmıştı.

Türkiye-Ermenistan arasındaki Alican Sınır Kapısı henüz açılmadı.

Aralarında askeri/ siyasi çatışma ve sorun olan ülkeler arasında arabuluculuk yapan bir Türkiye’nin, komşusu Ermenistan ile iletişim kurmaması düşünülemezdi. Zaten Türkiye-Ermenistan görüşmeleri taraflar arasında ileri bir seviyeye taşındı.

Arabuluculukta taraflar arasında çözümü güç olan sorunları rafa kaldırmak, işe kolay olanından başlayıp yol almak en temel konu. Türkiye’de hem kendi hem de Azerbaycan’ın hak ve talepleri doğrultusunda Ermenistan ile görüşüyor. Elbette taraflar arasında çözümü zor ve güç olan meseleler var.

2. Qarabaq (Karabağ) Savaşı’nda Azerbaycan’ın (Türkiye) zaferi ve Azerbaycan ordusunun, Kelbecer’i; 27 yıllık işgalden kurtarması neticesinde Türkiye-Ermenistan Normalleşme Süreci başlatıldı.

Türkiye’nin komşusu Ermenistan ile ilerleteceği diplomatik ve siyasi ilişkinin öncelikle kazanan tarafı Ermenistan olacak. Ermenistan malum denize açılmıyor yani bir Kara Ülkesi. Ayrıca komşuları Azerbaycan, Rusya ve Gürcistan ile birtakım sorunları var.

Başbakan Paşinyan, halkın desteğini alsa da ülkesinde bir dizi ekonomik ve siyasi sıkıntılar devam ediyor.

Ermenistan; Türkiye ve Azerbaycan ile olan problemlerini ortadan kaldırabilirse hem ihtiyaç duyduğu enerjiye daha rahat kavuşur hem de bu iki ülke üzerinden deniz, kara ve demiryolları ile lojistik gücünü arttırabilir. Ermenistan, kendini savunmasız bir konumda buluyor: komşuları ile gergin bir ilişki yumağında boğuluyor. Ticaret, enerji ve dış dünya ile ilişkisini mecburen İran üzerinden sürdürüyor.

İran-İsrail çatışma süreci, Ermenistan’ı olumsuz etkilemekte. Her iki ülkenin Azerbaycan karşıtlığı üzerinden yakın diyaloğu artık sürdürülebilir değil. Sadece İran’a bağımlı kalmak Ermeni Ulusal Güvenliği için ölümcül kodları içeriyor.

Ermenistan, ticaret yollarının bozulmasından, İran devlet bütünlüğünün çökmesine veya hatta diğer güçleri içeren daha geniş çaplı bir çatışmaya kadar çeşitli senaryoları değerlendirmeli ve bunlara hazırlıklı olmalıdır. Bu stratejik öngörüdür.

Türkiye açısından da sorunlu komşuluk ilişkileri ortadan kalkmış olur. Ermenistan; Türkiye ve Azerbaycan tarafından güvenlik tehdidi algıladığı için ekonomik gücünü askeri yatırımlara harcıyor.

Başta Fransa olmak üzere ABD, Hindistan gibi ülkelerin Türkiye’nin hemen sınırının dibine müdahil olmaları, istenmeyen bir durum.

Ermenistan üzerindeki askeri ve ekonomik yükün kaldırılması ile Ermenistan halkı rahatlayacak ve uluslararası arenada bölgesel bir güç olarak ortaya çıkabilecektir.

Türkiye ve Azerbaycan için en büyük beklenti Zengazur Koridoru/ Dehlizinin açılması olacaktır. Bu koridorun açılması Türkiye’nin Türkistan bağlantısının önündeki en büyük engelin kalması demek. Azerbaycan için de Nahcivan Özerk Bölgesi arasındaki fiziki kopukluk ortadan kalkmış olacak.

Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sürecinin işletilmesi ile bölge ile coğrafi bağları olmayan ülkelerin müdahil olma arzularına ket vuracaktır.

Türkiye, Ermenistan’dan ne taviz bekliyor ne de Ermeni halkının onurunu çiğneyecek bir tutum sergiliyor. Karşılıklı saygı ve adalet çerçevesinde yeni bir dönemin başlangıcına şahit olunacak.

Ermenistan bir yol ayrımında; tercih hakkı kendisinde olsa da Türkiye’nin arabuluculuk tecrübesi ile bu sefer kendisi için tatbik ederek ülkeyi bir seviyeye taşıyabilir.

İstanbul, tarihi olarak Ermeni milletinin huzur ve selamet içerisinde Müslüman Türk toplumu ile asırlar boyu beraber yaşayabildiğine şahitlik etti.

Paşinyan’ın İstanbul’a gelecek olması toplumların hafızasındaki o eski hatıraları canlandırabilir. Elbette toplumlar arasında acı ve istenmeyen hikayeler yaşandı. Bu meselelerin üstünün eşelenmesi, taraflara bir şey kazandırmıyor.

Yol haritası yeniden çizilecek.

Ermenistan halkından teslim olmaları istenmiyor. Barış sürecinin işletilebilirliği Ermenistan halkının iradesinin önünü açacaktır. Coğrafya eğer kader ise ki böyle; jeopolitik coğrafyanın iyi okunması gerekiyor.

Tarih, ülkeler arasındaki normalleşme sürecini kaydetmeli.

Türkiye haklı olarak, Ermeni Soykırımını kabul etmiyor. Paşinyan Hükümeti de zaten bu soykırım meselesinde Türkiye’nin tezine yakın duruyor.

Soykırım meselesi, bölgeye müdahil olmak isteyen üçüncü devletlerin elinde politik bir aparat olarak tutuluyor ve başta Ermeni toplumuna zarar veriyor.

Türkiye’nin doğrudan ve açık desteği ile neticelenen Karabağ (Qarabaq) zaferi ile Ermenilerin sözde Artsakh (Dağlık Karabağ) NKR Cumhuriyeti siyasi ve askeri kadrosu Azerbaycan tarafından tutuklanarak Bakü’ye getirilmişdi.

Bunların arasında üç eski cumhurbaşkanı var: Arkady Ghukasyan, Bako Sahakyan ve Arayik Harutyunyan. Ancak bu grubun en ünlüsü; NKR hükümetinde birkaç ay devlet bakanı olarak görev yapan Rusya merkezli Ermeni milyarder Ruben Vardanyan.

Yetkililer ve insan hakları aktivistleri, tutukluların kesin sayısı hakkında farklı bilgiler veriyor. Bakü, Eylül 2023'te Azerbaycan askeri operasyonu sonucunda tutuklanan 23 Ermeni savaş esiri, sekiz NKR lideri ve 15 savaş esiri ve sivilden bahsediyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Uluslararası Ombudsmanlar Sempozyumu katılımcılarına gönderdiği mesajda, “Ermenistan, Azerbaycanlıların ata topraklarına geri dönme hakkına saygı göstermelidir. Bu, bölgede barış, uzlaşma ve insan haklarının tesisi için olmazsa olmaz bir koşuldur” dedi.

Zengazur Koridorunun açılması, Ermenistan’ın Karabağ üzerinde hak iddia etmesinden ve Ermeni Soykırımı İddiasından vazgeçmesi karşısında; Bakü’de tutuklu Ermeniler serbest bırakılabilir mi? Devletler bu mesele üzerinde ciddi olarak düşünmelidir.

Paşinyan’ın ziyareti ile Ermenistan - Azerbaycan arasındaki çatışma riski azaltılacaktır. Türkiye ile normalleşen bir Ermenistan aynı zamanda Türkistan ve Ortadoğu’ya açılabilecektir. Güney Kafkasya ülkeleri arasında iş birliği şart.

Türkiye, normalleşme sürecinde Alican Sınır Kapısını açacaktır. Yeter ki Ermenistan, doğal bir yaklaşımla; Azerbaycan ile barış sürecindeki adımlarını iyi atabilsin.

Erzurum yöresine ait bir türküde; bir annenin yavrusuna olan hasreti anlatılır.

Şol Revan'da balam kaldı

Yavrum kaldı balam kaldı

Şol Revan'da balam kaldı

Yavrum kaldı balam nenni…”

Revan, bugün Erivan olarak adlandırılarak Ermenistan’a başkentlik yapıyor. Varsın Ermenistan’a başkent olsun ama kapılarını Türklere açsın artık.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI