USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Big Brother, Big Data ve Tavşan Delikleri

Big Brother, Big Data ve Tavşan Delikleri
14-07-2025

BİG BROTHER, BİG DATA VE TAVŞAN DELİKLERİ

1865 yılında yazılan “Alice Harikalar Diyarında” isimli romanda bir kız çocuğu, bir tavşan deliğinden ‘Harikalar Diyarı’na düşüyor ve orada sıra dışı olaylar yaşıyor.

Ben size bu yazımda, bu romandan uyarlanmayan fakat, bu romandaki tavşan deliği metaforunu kullanan RABBİT HOLE-TAVŞAN DELİĞİ isimli 8 bölümlük, gerilimi ve aksiyonu hiç düşmeyen bir diziden bahsetmek istiyorum.

İki yıl önce, konusu ilgimi çektiği için -bir araştırayım şunu- diyerek telefonumdan ekran fotoğrafı almışım. Almışım diyorum çünkü sonrasını hatırlamıyorum. Büyük bir olasılıkla internette araştırmaya başladığımda, çoğu zaman olduğu gibi karşıma çıkan başka tavşanların peşine düşerek başka tavşan deliklerine girip farklı farklı haberlere ve videolara dalmış olmalıyım.

Sizin de başınıza gelmiştir, araştırdığınız bir konudan, karşınıza çıkan başka bir habere, oradan bir reklam ya da bir video hatırlatması nedeni ile başka bir konuya ve veya konulara geçiş yapmışsınızdır. Hatta çoğu zaman başlangıç sebebinizi unutmuş bile olabilirsiniz. ‘Shorts’ dedikleri kısa videolardan sadece bir tanesi ile yetinen çok azdır. O kısa videoların ardı ardına onlarcasını izleyip “yahu ben ne yapıyordum buraya nereden gelmiştim, ne arıyordum” diyenler çoğunluktadır. Bu açıdan baktığınızda bir de Z kuşağının halini düşünün. Onlar için durum daha da vahim.

İşte bu şekilde insanları içine çekmesi “İnternetin Tavşan Deliği” olarak adlandırılıyor.

Geçen hafta eski resimlerden silmem gerekenleri belirlerken Rabbit Hole isimli Amerikan yapımı dizinin ekran resmi karşıma çıktı ve “vardır bunda bir hayır” diyerek diziyi izlemeye karar verdim. Ünlü oyuncuların yer aldığı, oldukça sürükleyici 8 bölümlük bu mini dizi, ona ayırdığım zamana değdi diyebilirim. Çünkü insanların internet ve sosyal medya ile nasıl manipüle edildiğini, Youtube, Facebook, Instagram ve X gibi platformlardan insanların bilgileri alınıp Büyük Veri-Big Data olarak tanzim edilerek bir algoritma oluşturulduktan sonra, insanlara istedikleri düşünceyi aşılayıp nasıl yönlendirdiklerini çok iyi anlatıyor.

Bir bölümde, ana karakterlerden biri Amerika’nın çıkarı için savaş ya da karışıklık çıkarttıkları ülkelerde bunu nasıl yaptıklarını açık açık ve gurur duyarak anlatıyor.

Konusu günümüzde geçen ve ilk bölümü 2023 Mart ayında yayınlanan dizinin kötü adamı ise insanların verilerini kötü amaçları için kullanmak isteyen ve bunun için gereken yasayı senatodan geçirmek için her türlü kötülüğü işlemekten çekinmeyen, çok ama çok zengin bir adam. Bir sahnede kendini savunmak için söylediği şu cümle dikkat çekiciydi:

- Bütün insanlar adına, birinin karar vermesi gerekiyor!

Ekipleri ile birlikte şirket ajanlığı yaparak elde ettikleri verileri diğer şirketlere satan aynı zamanda dizinin baş karakterleri olan iki ortaktan birinin, diğerine 10 yıl önce (2013 yılında) önerdiği şu iş teklifi de çok ilginçti:

“Kişilerin davranışlarını ve seçimlerini en doğru bir şekilde tahmin eden bir algoritma, onların sosyal medya platformlarında yaptıkları beğenilere göre bunu yapabiliyor. Evet böyle bir araştırma var.

Araştırmaya göre kişinin yaptığı 10 beğeniden sonra algoritma onu, davranışları ve seçimleri konusunda iş ya da oda arkadaşından daha iyi tanıyormuş, daha doğru tespit ve tahminlerde bulunuyormuş. 150 beğeniden sonra ise bunu ailesinden ve akrabalarından daha iyi yapabiliyor. 300 beğeniden sonra ise kişiyi eşinden hatta kendinden bile daha iyi tanır hale geliyor, nasıl davranacağını ve seçiminin ne olacağını daha iyi tahmin edebiliyormuş.

Bu Büyük Veri olayı, artık her şeyin önüne geçecek. Biz de bu konuya el atmalıyız. Bir simülasyon oluşturarak her platformdan verileri buna dahil edebilir ve sonuçlarını işleyerek, politikacılara, işletmelere, kolluk kuvvetlerine, muhaliflere ve veya hükümetlere çok büyük paralara satabiliriz. Çünkü bu Büyük Veri-Big Data ile insanların seçimlerini ve davranışlarını belirleyebilecekleri için istediğimiz rakamda paraları seve seve vereceklerdir.”

Diziyi izledikten sonra yaptığım küçük bir incelemede böyle bir araştırmanın gerçekten de 2013 yılında Standford Üniversitesi’nden Michael Kosinski tarafından yapıldığı bilgisine ulaştım.

Bu konuya en iyi örnek 2016 Amerikan başkanlık seçimlerinde yaşanmıştır. Donald Trump’ın kampanyası özellikle Facebook’ta insanları karakterlerine göre profillere ayırır ve onlara ilgilerini en çok çekecek ya da en çok nefret edecekleri içerikleri gösterir. Asla oy alamayacağını düşündükleri kişilerin karşısına seçimlerin ve demokrasinin boş bir çaba olduğunu anlatan videolar çıkarılır. Böylelikle Demokrat Parti’ye gidecek oyların bir kısmı engellenir.

Bu arada 50 milyon Facebook kullanıcısına ait kişisel verilerin, onay olmaksızın siyasi reklamcılık için İngiliz danışmanlık şirketi Cambridge Analytica tarafından toplandığı ve usulsüz kullanıldığı kanıtlanınca Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg çıkarıldığı mahkemede “hata ettim, özür dilerim” demekle yetinmişti.

Ayrıca RABBİT HOLE dizisinden de anlaşılıyor ki ülkemiz de bu manipülasyonlara maruz kalıyor. Takdir edersiniz ki ülkemizin karışması sadece Amerika’nın değil yedi düvelin işine gelecektir.

Büyük Birader ya da Big BrotherGeorge Orwell’ın ünlü romanı “1984”te yer alan Okyanusya Dünya Devletinin diktatörüdür. Bu toplumda, her bir birey çok büyük tele ekranlar aracılığıyla yetkililerin sürekli göz hapsi altındadır. Gözetim altında oldukları, insanlara durmaksızın “Büyük Birader seni izliyor” sloganıyla anımsatılmakta ve bu, ülkede uygulanan propagandanın özünü oluşturmaktadır.

Big Brother’ın yaptığını günümüzde Big Data’yı elinde tutanlar ve onu işleyerek insanları manipüle edenler yapıyorlar. Üstelik onların bizi gözetlemesine gerek kalmadan biz en özel bilgi ve görüntülerimizi Big Data’ya kendi rızamızla sunuyoruz. Ve onların bize dayattığı tavşan deliklerine kendi rızamızla düşüyoruz.

Umarım bu yazıyı buraya kadar okumayı başarmışsınızdır. Çünkü gerçek hayatta olsun, internette olsun bir konuya, bir işe odaklanmamızı engelleyen yüzlerce “uyaran”a maruz kalıyoruz.  Bu yazıyı okurken de karşınıza bir tavşan çıkmış ve onun peşine düştüğünüz için bir tavşan deliğine girip kaybolmuş olabilirsiniz.

Kanaatimce bu durumda dikkat etmemiz gereken en önemli husus şudur:

- Bu deliklerde bize ölmesini isteyecek kadar nefret etmemizi istedikleri ve veya gözlerimizi kör edecek kadar çok sevmemizi istedikleri kişi ve konulara ait içeriklere maruz kalabiliriz.

-Bunun farkında olmadığımız için de satın aldığımız ürünleri, verdiğimiz kararları, gösterdiğimiz tepkileri ve yaptığımız seçimleri, kendi özgür irademizle yaptığımızı sanıyor olabiliriz.

.

Hüseyin Burak Uçar, dikGAZETE.com

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
İbrahim berk
İbrahim berk 33 dk. önce
Hüseyin bey Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş
Serdar
Serdar 56 dk. önce
Evet doğru hayatımız neredeyse tavşan deliklerinde geçer oldu. Bu yazıyı da ancak iki seferde okudum:)
Emeğinize gönlünüze sağlık..
CUMHUR KARASU
CUMHUR KARASU 2 saat önce
Where is the rabbit? I can't see it.
İbrahim sancar
İbrahim sancar 2 saat önce
Biz bile tavşan deliklerinde bilinçsiz bir şekilde sörf yaparken, çocuklarımızı düşünemiyorum.
Kaleminize sağlık Hüseyin Bey.
Hüseyin Mehmet Ağacan
Hüseyin Mehmet Ağacan 2 saat önce
Tebrikler. Zihin dünyamızın "farkında olmadan" maruz kaldığı tuzaklar kısaca ve çok güzel anlatılmış. Yine ufkumuzu açan farklı bir yazı olmuş.
Mehmet
Mehmet 2 saat önce
Kaleminize sağlık yazıyı okurken tüm dikkatimi yazıya verdim çok tavşan deliği çıktı ama yazının akıcılığından ayrılamadım
Mesut isen
Mesut isen 2 saat önce
Artık anlaşılıyor ki zamanın en büyük silahı kitlesel iletişim araçları.
Herkes kendi yerini beğenmeyip ona vaad edilen harika yerleri aramaya başlıyor.
Sosyal medya ile seriven giydiğinden yediğine gittiğin yerden eş seçimine kadar hayatı etkiliyor maalesef.
Lgs de başarılı olan arkadaşların ortak noktası bu dünyada daha saf ve temiz kalmaları gibi görünüyor .
Telefon televizyon gibi zamanı alıp götüren materyalleden uzak durmaları .
Saf temiz bir beden ve ruh ile başarı kaçınılmaz oluyor vesselam