USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kuyruklu bir uzay gemisi ve bir izdivaç

Kuyruklu bir uzay gemisi ve bir izdivaç
08-09-2025

KUYRUKLU BİR UZAY GEMİSİ VE BİR İZDİVAÇ

Uzaydaki hiçbir cisimden çekmedik bu kuyruklu yıldızlardan çektiğimiz kadar!

Özellikle her 76 yılda bir dünyanın yakınlarından geçen ve çoğu insanın ömründe sadece bir defa görebildiği Halley kuyruklu yıldızı, 1910 yılının Mayıs ayında tüm dünyaya tam bir kabus yaşatmış. Yine kıyamet senaryoları yazılmış, yine durdurulamayan bir panik dalgası, yine züğürtlerin çenesini yoran zengin sığınakları…

Halley, 1986 yılında da dünyamıza yaklaşmıştı fakat bu sefer sağduyulu bilim insanları galip gelmişti. Ve biz bunu fırsata çevirerek Halley adlı şarkı ile Eurovision Şarkı Yarışmasına katılmıştık. Amaç Türkçe sözler arasına yerleştirdiğimiz birkaç İngilizce kelime ile çok iyi puan almaktı fakat olmadı.

Bu günlerde ise geçtiğimiz Temmuz ayında güneş sistemine giren ve Atlas ismi verilen dev cismin, bir kuyruklu yıldız, bir göktaşı değil, düşman bir uzay gemisi olduğuna dair iddialar ilgi çekiyor. İddianın sahibi Harward’lı bir profesör.

‘Atlas’la ilgili detaylara girmeden önce Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 1910 yılında basılan ve Halley’in o yıl yaşattığı korkulu günleri anlatan ve mutlaka okunması gerektiğine inandığım kısa romanına değinmek istiyorum.

1910 yılının Mayıs ayı başlarında gökte birden beliren kocaman bir kuyruklu yıldız, gittikçe artan bir hızla dünyamıza yaklaşmaya başlar. Henüz daha ortada NASA diye bir kurum bile yoktur. Özellikle Amerika’dan dünyaya yayılan haberlerin etkisi ile Halley’in dünyanın sonunu getireceğine yönelik yorumlar ülkemizde de genel kabul görür.

-Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç

Roman, bu olayı merkeze alarak ilginç bir evlilik hikayesini mizahi bir dille anlatmaktadır.

Halley’i mahalledeki kadınlar arasında “Halam” diye Türkçeleştirenler başta olmak üzere, sırma saçlı, kaşlı gözlü bir afet olarak ya da saçaklı bir kafa, deniz kızı ya da Van kedisi gibi benzetmelerde bulunanlar bile çıkar.

Romanın baş kahramanı İrfan Galip, Aksaray'da oturmaktadır. Çevresindeki insanlara göre biraz fazla entelektüel birisidir. Kendisine uygun birini bulamayacağını düşündüğünden, evlilik konusunda biraz karamsardır. İrfan Galip, Halley Kuyruklu Yıldızı'nın dünyaya çarpacağı söylentilerini gazeteler aracılığıyla takip etmektedir. Etrafındaki halkı bu konuda bilgilendirmek ister.

Mahallenin kadınlarını etrafına toplar ve onlara bu konuda konferans verir. Yaptığı bu konferanslar sonrasında aradığı kişiyi bulmuştur. Sadece mektuplaştığı bu kişiye, evlenme teklifi eder. Teklifi kabul edilir fakat bir şartı vardır: Kuyruklu Yıldız'ın dünyadan geçeceği ana kadar yüzünü göstermek istememektedir. Tüm bu gelişmeler sonucunda, Kuyruklu Yıldız’ın geçtiği gece ikili evlenir.

-Halley’in 2061 yılındaki geçişi

Halley, 1910 ve 1986 yıllarındaki geçişlerinde dünyamıza zarar vermez fakat günümüzden 36 yıl sonra 2061 yılındaki geçişinde bu sefer beklenmedik bir şey olur ve atmosferdeki dengeleri alt üst edecek kadar yakından geçer. Bu geçiş, enerji üretilen bütün faktörleri işlemez hale getirdiği gibi ateşin bile artık hiçbir şeyi yakmadığı bir atmosfer oluşturarak elektronik cihazların çalışamadığı ve “enerjinin sıfırlandığı” bir sonuca neden olur. Bütün sistemler, makineler, algoritmalar susar; dolayısı ile bu durum, Yapay Zekanın da sonunu getirecektir. İnsanlık ilkel zamanlarına geri döner.

Distopik bir kurgusu olan bu kısa hikayem, BÜYÜLÜ GERÇEK kitabımda ATEŞİN YAKMA GÜCÜ ismi ile yer alıyor. Hikayem, Yapay Zekanın sonunu getiren “Enerjinin Sıfırlanması” olayının yanında, seküler bir kadının bu felaket sonrası yaşadığı dönüşümü de ele alıyor:

-Suyun boğmadığı, ateşin yakmadığı, bıçağın kesmediği…

“Çocukluğu dindar ve baskıcı olduğunu düşündüğü bir anne ile geçmişti. Hz. İbrahim’i yakmayan ateşe dair kıssa, bıçağın kesmez hale gelmesi ile kurban edilmekten kurtulan Hz. İsmail’in kıssası ve Yunus Peygamberin denizde boğulmaması ve balığın karnında hayatta kalması gibi daha birçok peygamber kıssasını defalarca dinlemişti annesinden. Bunlar ona hep eskilerin masalları gibi gelmişti. 14 yaşındayken kaybetmişti annesini. Bu kayıp, onun dengesini de derinden sarsmıştı. Biraz da bu nedenle olsa gerek dini konulara çok soğuk bakıyordu. O kadar ki, Hatice olan ismini beğenmediği için Alev olarak değiştirmişti. Oysa bu sabah, bütün kibritleri kullanarak tutuşturdukları ateşin alevleri elini bile yakmadığında, ona yakma gücü verenin, dilerse bu gücü ondan alabileceğini anlamıştı. İçi, şimdiye kadar hissetmediği bir huzurla doldu. Evrende kusursuz bir denge tesis eden güç dilerse, onu kusurlu bir hale de getirebilir, hatta sudan boğma, ateşten yakma, bıçaktan kesme gücünü de alabilirdi.”

Son günlerde “Kimliği belirsiz bir cisim yaklaşıyor” tabirinden haberlerle yoğun bir şekilde gündem olan Atlas isimli kuyruklu yıldız, 11.2 km’lik uzunluğu, izlediği farklı rota ve ulaştığı hız ile dikkat çekiyor ve bu nedenle bir uzay gemisi olduğu yorumlarına neden oluyor. Konu ile ilgili NTV’nin sitesinde şöyle bir haber yer aldı:

-Kuyruklu yıldız değil bir düşman uzay gemisi

Harvard’lı bir profesör, Dünya'ya yaklaşmakta olan yıldızlararası cisim Atlas'ın bir kuyruklu yıldız değil, düşman uzay gemisi olduğunu iddia etti. Çoğu gökbilimci, bunun zararsız bir kuyruklu yıldız olduğuna inanırken, Harvard Üniversitesi’nden Astrofizik Profesörü Avi Loeb, çok daha iddialı bir teori ortaya attı: Bu dev cisim, gelişmiş bir uygarlığa ait, düşman bir “ana uzay gemisi” olabilir. Bunun belirtileri ise; Alışılmadık yörüngesi, toz ve gaz karışımı bir kuyruğunun olmaması, gezegenleri gözlemleyecek bir rota izlemesi.”

Son yıllarda başımıza gelmeyen felaket kalmadı. Birileri ‘bilim insanı’ kisvesi altında “uzaylıların dünyaya saldıracağı” senaryosuna hizmet etmeye devam ediyor. Zaten adı konmamış bir 3. Dünya Savaşı sürerken, bir de “Uzaylılar Geldi” diyerek bizi sığınaklara sokmak ve Hayat Sığınağa Sığar demek için uğraşanların derdi, anlaşılan savaşlarla ve pandemilerle çözülemeyecek kadar büyük. Onlar belki de 8 milyar dünya nüfusunu çok daha fazla düşürecek radikal bir çözüm üretmenin derdinde.

.

Hüseyin Burak Uçar, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Serdar
Serdar 2 saat önce
Güzel bir yazı kaleminize gönlünüze sağlık
İbrahim berk
İbrahim berk 4 saat önce
Harika bir yazı tebrik ederim