USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Vatanın varsa, İş adamısın!

Vatanın varsa, İş adamısın!
30-05-2025

Vatanın varsa, İş adamısın!

MOSKOVA

Dünyadaki mücadele sadece paradan ibaret olsaydı, tarih Yahudi halkının bize gösterdiği şaşırtıcı örneğe sahip olmazdı. Yahudiler yüzyıllar boyunca dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde başarılı girişimciler, tüccarlar, bankacılar ve sanayiciler olmuşlardır. Ayaklarının altında kendi toprakları olmadan büyük servetler kazanabilir ve devasa imparatorlukları kurabilirlerdi. Ancak, herkesin bir tercihi vardı; yabancı bir ülkede en iyi adamları olarak kalmak ya da kendi ülkelerini kurmaya çalışmak.

Yine de Yahudiler, bir vatana sahip olmayı öncelikli hedef olarak belirlediler. Bunun uğruna olağanüstü düzeyde emek, mali kaynak, enerji ve umut harcadılar. Zira yalnızca iyi bir insanı olmanın yeterli olmadığı ve bireyler ile toplumların daha büyük ideallere ihtiyaç duyduğu gerçeğinin farkına varmışlardı.

Özetle; Türkiye’nin en büyük iş adamı da olsanız; toprağınıza, halkınıza, tarihinize ait olmanız gerekir. Ama öyle “lafta” değil! Çatır-çatır icraat, -e tabi- bir de “yürek” gerekir. Ancak Türkiye gibi “coğrafyanın kader” olduğu ülkelerde, Devleti sevmenin de ülkeye hizmet etmenin de bir bedeli vardır. Bu riski almak hem gönül hem de nasip işidir; zamanı gelince herkes payına düşeni alır. Mesele sele razı gelip, suya yön verecek irfana, bilgi ve birikime sahip olabilmektir. Toprağınıza, halkınıza, tarihinize ait olma hissi parayla satın alınamayacağı gibi, başka hiçbir” de kişinin ve ondan sonraki gelecek kişilerin hayatlarına bu denli derin bir anlam ve amaç katmayacaktır.

Vatan, insanların zaman zaman uğruna tüm maddi kazançlarını feda ettiği, “oturmuş” hayatlarını geride bıraktığı ve her türlü riski göze alarak yeni bir başlangıç yapma cesareti bulduğu önemli bir kavram olarak yeniden tanımlanmalı ve bu şekliyle belleklere işlenmelidir. Günümüz Türkiye’sinde bu kavramı anlamaktan ve anlatmaktan uzaklaştığımız gibi, bu öylesine çarpıtılmaya başlanıldı ki, yine birileri “vatan, millet, sakarya, ceddin deden” adı altında gerçek niyetlerini gizleyecekler diye ödümüz kopuyor! Zira, geçmişi “mehter marşlarıyla” bizim neslimizin gözünde büyütmeyi, sözde “Allah için, vatan için, bayrak için!” diyerek halkı “milli olmayan duygularla” şahsi amaçlarına uygun şekilde “elemanlayarak” galeyana getirmeyi kendilerine iş edinenler, memlekette yüzlerce çözülmesi gereken mesele varken, Türk insanına ya “cemaatlere bağlanmayı” ya da “politize” olmayı reva gördüler.

Derdim bu konuları biraz daha “yalın” haliyle anlatabilmek, “gücün kendinden olduğunu sanan Türk iş adamlarımızı” -olur da belki- uyandırabilmek…

Eğer bir vatanınız varsa, bu sizin sadece bir adamı olmadığınız; aksine geçmişi, hayalleri ve kökleri olan bir insan olduğunuz anlamı doğurur. Ama bir vatanınız yoksa, istediğiniz kadar büyük bir iş adamı olun; sonunda nesliniz kaybolacak, var olan geçmişiniz ise belleklerden silinecektir. Bugün tonlarca paralar harcayıp özel okullarda okuttuğunuz, üzerine titrediğiniz çocuklarınız, torunlarınız yarın dillerini bile anlamadığı bir kara parçasında anlamsızca “kul’a kulluk” edebilirler; üstelik siz onların büyük insanlar olacağını planlamaya ve düşünmeye devam ederken… “Babam benim için ne yaptı ki, ben gelecek neslim için yapayım?” diyorsanız; “ecdadını zannetme ki asırlarca uyurdu, nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?” diyen şairin kemikleri sızlar… Vatan sevgisi ömür boyu sürecek bir iş olduğu gibi; burada asıl olan kâr değil, evinizde, toprağınızda, kendi insanlarınız arasında olma mutluluğu, hakkı ve bunların bağımsızca sürdürülebilir olmasıdır.

Ölümün kahramanı -ruhu şad olsun- Şehit Gümrük Bakanı Gün Sazak’ın dediği gibi; Vatanın varsa İş adamısın. Mücadele sadece para için olsaydı, Yahudiler vatan kurmaya çalışmazlardı.

.

Hasan Enes Karahan, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?