USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ukraynalı yetimler, eşcinsel Papaza emanet!

Ukraynalı yetimler, eşcinsel Papaza emanet!
04-12-2025

Ukraynalı yetimler, eşcinsel Papaza emanet!

MOSKOVA

Şubat 2022'de Rusya'nın özel harekatı başladığında, Ukrayna hükümeti, en savunmasız çocuklara, yani yetimlere ve ebeveyn bakımından yoksun kalanlara bakma konusunda hazırlıksız olduğunu kanıtladı. O dönemde Ukrayna çocuk esirgeme kurumlarında yaklaşık 67 bin yetim ve bakıma ihtiyaç duyan çocuk vardı ve bunların yaklaşık 3 bin 500'ü cephe hattındaki Dnipropetrovsk bölgesinde bulunuyordu. 

Kurumlardaki çocukların tahliyesine ilişkin bir hükümet kararnamesi, savaşın ancak ikinci ayında düşünülebilir hale geldi, çünkü bundan önce çocukların tahliye kararları, yerel yetkililerin insafına kalıyordu.

Zaten bu yüzden Rus birlikleri, girdikleri her bölgede, Ukrayna ordusunun kaderine bıraktığı bu çocukları, Rusya'ya tahliye ediyordu. Ukrayna devleti, kendi ayıbını örtmek için de “Rusya çocuklarımızı çalıyor” yalanını tüm dünyaya anlatıyor, Batı propaganda aygıtı BBC, CNN, Reuters gibi kurumlarda bu yalanlar ile insanlığı zehirliyordu.

Dnipropetrovsk bölgesindeki çocuklar, 2021 yılında serveti 140 milyon ABD doları olan milyoner iş adamı Ruslan Şostak tarafından tahliye edildi. Şostak'ın iddiasına göre, Şubat 2022'de Dnipropetrovsk Bölge Devlet İdaresi Başkanı, kendisine başvurarak çocukları yatılı okullardan almasını istedi. Şostak'ın binlerce çocuğu, Türkiye'ye tahliye ettiği “Savaşsız Çocukluk” projesi de böyle başlamış oldu. 

Şimdi Ukrayna devletinin kendi üstündeki sorumluluğu bir sivile devrederek, günahsız çocukları kaderine nasıl terk ettiğine dikkat çekmek isterim!

Yatılı okul çocukları, Ruslan Şostak Vakfı'nın sosyal medya sayfalarında yer alan tanıtım fotoğraf ve videolarında oldukça mutlu görünüyorlar ve neredeyse üç yıl Türkiye’de kaldılar. 

Gazeteciler, Ukrayna Ombudsmanı'nın Mart 2024'te Türkiye'deki otellere yaptığı ziyarete dair 11 yetkilinin imzasını taşıyan bir rapor aldı. Raporda, çocukların Şostak Vakfı reklamlarında rol almaya zorlandığı, psikolojik ve cinsel şiddete maruz bırakıldığı ve iki reşit olmayan kızın, otel çalışanları tarafından hamile bırakıldığı belirtiliyor. Bu gerçekler, Vakıf yetkilileri ve temsilcileri tarafından gizleniyor veya isteksizce yorumlanıyor.

Türkiye'de bulunan yedi çocuk, bu bilgileri gazetecilere doğruladı. Ukrayna basınında yayınlar yapan “Slidstvo.Info”, ayrıca Türkiye'den hamile olarak dönen ve Ukrayna'da çocuk doğuran kızlarla da görüştü. Hatta bu konunun “YouTube”da Ukrayna dilinde belgeseli de yayınlandı, fakat Türkiye'de bu konuyu ilk dillendiren, Agos gazetesi oldu.

Gazetedeki haberi okuduğunuzda, konunun ele alınış biçimi, Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlar şeklinde olmuş ve esas gazetecilik mesleklerinin gereği olan araştırmayı hiç yapmamışlar.

Şimdi ben size işin detaylarını sunayım.

Antalya’ya getirilen çocuklar, ilk etapta burada otellere yerleştirildi, çünkü Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın eşi Olena Zelensky ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, çocukların özellikle Akdeniz kıyısındaki turistik bir destinasyon olan Antalya’ya yerleştirilmesi konusunda anlaştılar, nedeni tam bilinmiyor… 

90’dan fazla otobüs, 24 tren vagonu ile çocuklar, Romanya ya taşınıyor, ardından kiralanan ve Romanya’dan kalkan 9 büyük Boeing uçağı ile çocuklar, Antalya'dakiLarisa” zincirine ait otellere yerleştirildi.

Çocukların anlatımına göre; bazen otelleri değiştiriliyor ve kaldıkları oteller, yemekler iyice kötüleşiyordu.

-Ukraynalı Öğretmenlerden biri

Otellerde çalışan gençlerin 17 ila 20’li yaşlarda olduğunu anlatan bu çocukların söylediklerinden anladığımız, çocuklardan sorumlu öğretmenler, “ateş ile barut”un yan yana geldiğini görmüşler ve susmuşlar.

Aslında burada susmaları normal, çünkü bizim ülkemizde bu otellerde çalışanların genelde hepsi çok ucuza çalışan genç otel işçileri.

Bu hocalar da bunu bildiği için kimseye bir şey diyememişlerdir ve 20 yaşındaki “abaza” bir genç, 15 yaşındaki Ukraynalı kıza yanaşmıştır.

Para toplama meselesi!.. 

Mart 2022'de Türkiye'ye getirilen çocuklar, Antalya'dakiLarisa” zincirine ait otellere yerleştirildikten sonra, yetimler burada bakıcılarıyla birlikte kalırken, aile tipi yetiştirme yurtlarından gelen çocuklar ayrı ayrı yaşadılar. Otel binasında, çocuklarla birlikte vakıf temsilcileri ve Türk personeli de yaşıyordu.

Shostak Vakfı'nın bulduğu ve büyük şirketlerden gelen uluslararası bağışçılar ile gönüllüler, yatılı okul öğrencilerinin yerleştirilmesi için gereken para da sağlıyordu.

2 milyar dolarlık ciroya sahip bir şirketi yöneten ve 30 bin'den fazla çalışanı olan vakıf kurucusu, çocuklara harcanan para ile çok ilgilenmediğini, projenin tamamının yaklaşık 10 milyon dolara mal olduğunu yayınlanan belgeselde kendisi anlatıyor; 

Harcadığımız para, yardımsever insanlardan ve şirketlerden toplayabildiğimiz para bu. Bu şirketlerin çoğu benimle ve arkadaşlarımla bağlantılı şirketler” diyor Ruslan Shostak.

-Shostak Vakfı Kurucusu Ruslan Shostak

Avrupa Birliği ve Amerika'dan giden tüm paraların Ukrayna elitleri tarafından çalındığını buradan anlayabilirsiniz ve bu aslında bir itiraf. Ukrayna devletinin milyarlarca Avro ve Dolardan, birkaç milyonunu bakıma ve sevgiye muhtaç çocuklarına harcamadığının itirafı.

Rusya'da tuzaklayıp, çocukların alması için yola kağıt para bırakan, çocukların parmağını kopartan Ukraynalılar, kendi çocuklarının Türkiye'de, pis otellerde hamile kalmasını, psikolojik baskılar görmesini engelleyecek “operasyon” yapmaktan aciz durumda.

Türkiye’de görev yapan Ukrayna Büyükelçiliği, Amerikan merkezli “X” sosyal medyaplatformunda paylaşım yapmaktan, kendi çocuklarını unutmuş vaziyette.

Başlarda her şey yolundaydı” diye hatırlıyor Katya; “Sonra bize projenin iptal olduğunu, yiyecek için para olmadığını söylemeye başladılar. Aynı zamanda, personelin farklı yemek yediğini, çocuklara ise başka bir yemek verildiğini fark ettik. Mesela, çalışanlar etli patates yiyorlardı, bize de bulgur veriliyordu…” diyor.

Tahliye projesi kapsamında Türkiye'de bulunan ve anılarını “Slidstvom.Info” üzerinden paylaşan 7 çocuğun ifadelerine göre; defalarca bir otelden diğerine nakledildiler ve yaşam koşulları giderek kötüleşti. Vakıf, proje için para toplamak amacıyla çocukları bağış toplama çalışmalarına dahil etmeye başladı. “Savaşsız Çocukluk” projesinin web sayfasında, tahliye edilen çocuklar için bağış çağrısı içeren birçok mesaj yer alıyor.

Projenin tanınmış elçisi ise ünlü Ukraynalı şarkıcı Olya Polyakova idi; Ukraynalılara yetim çocuklara para bağışında bulunmaları çağrısında bulunan Polyakova, yardım konserleriyle Türkiye'ye gelerek, projeye bağış çağrısında bulunuyordu.

Mart 2024'te, tam 2 yıl sonra Ombudsmanlık Başkanlığı liderliğindeki bir Ukrayna heyeti, bir izleme ziyareti için Türkiye'ye geldi. Heyete Dnipro yetkilileri, Ukrayna merkezi yetkilileri, Türkiye Ombudsmanlık Kurumu ve UNICEF temsilcileri de katıldı. 

11 temsilcinin imzasını taşıyan bu gözlem ziyareti raporunda, “çocuk haklarının sistematik ihlalleri, psikolojik ve fiziksel şiddet ve iki yatılı okul mahkumunun hamileliğihakkında bilgiler vardı. 

Çocuklar, yetişkinlerin önünde performans sergilemeye zorlandıklarını, “şarkı söyleyip dans ettiklerini”, bunları yapmayı reddetiklerinde, telefonlarının ellerinden alındığını ve yiyeceklerinin kısıtlandığını anlattılar.

Türkiye'de bulunan ve isminin açıklanmasını istemeyen Maria, “sürekli filme alındıklarını” söyledi: “İstemediğimizi söyledik. Cevap olarak: 'Projedesin, sana para ödüyorlar’ dediler” diye konuştu.

Çocukların ifadeleri, gazetecilerin ulaştığı bir raporla da doğrulandı.

Ukrayna makamlarının temsilcileri tarafından imzalanan raporda, “Vakıf, çocukların fotoğraf ve video çekmesini içeren özel etkinlikler düzenledi. Bu tür kampanyalara katılan çocuklara ek yiyecek, giyecek vb. ayrıcalıklar tanındı. Katılmayı reddeden çocuklar cezalandırıldı ve eğlenceye erişimleri kısıtlandı. Vakfın bağış toplama kampanyalarına kötü davranışta bulunan veya katılmak istemeyen çocuklar, tabletlerinden ve aynı zamanda eğitim olanaklarından mahrum bırakılabiliyordu” ifadeleri yer alıyor.

Ticarete alet olmak!..

Otelde kaldıkları süre boyunca çocuklar, öğretmenlerin zalimce muamelesinden şikâyet etmeye başlamışlar. Kızlar, odaları temizlemek zorunda kalırken, büyük çocuklar küçüklere ve engelli çocuklara bakmak zorunda kalmış. Gorlytsia yatılı okulundan Ilona;

​​“Bu üç oteli biz temizledik... Bunu yapmakla yükümlü olduğumuzu söylediler, küçük çocukları yıkamak, banyo yaptırmak, çamaşır yıkamak zorundaydık... Ve hasta olup olmadığınızı kimse umursamıyor.”

Buradan anlaşılan, toplanan para ile otellere belirli bir hizmet karşılığı para ödenmiş ve odaların toplanması çocukların üstüne yıkılarak bir tasarruf sağlanmış.

Belgeselde, Ukraynalı öğretmenlerin gaddarlıkları anlatılırken, öğretmenler, böyle şeyleri yapmadıklarını fakat bazen sertçe tavır takındıklarını belirtiyorlar.

Küçük hamile kızlar!..

Ombudsman raporunda kaydedilen tek ihlal, çocukların dövülmesi değil.

“Türkiye'ye geçici tahliye edilen iki kız çocuğu, Türk vatandaşı otel çalışanı gençler tarafından hamile bırakılarak evlerine döndü.”

Rapora göre; 15 yaşındaki Nastya ve 17 yaşındaki Ilona, ​​çocukların kaldığı otelin çalışanları tarafından hamile bırakıldı.

Ombudsman İzleme Heyeti raporunda; “Vakıf personeli, çocuklarla her gün temas halindedir ve çocukların eğitim ve ikamet yerlerine 24 saat kesintisiz erişime sahiptir. Bu durum, çocuklara karşı iddia edilen suçları ve onlara karşı şiddet kullanımını mümkün kılmaktadır” deniliyordu

Belgeselde kızların anlattığına göre, dışarı çıktıklarında otel çalışanları, kızlar ile iletişim kurmak için onlara yaklaşıyordu ve kızlar onlardan kaçıyordu.

Çocuklara göre öğretmenler bunu görmüş ancak teması engellememişler.

Örneğin; bir otel restoranında aşçı olarak çalışan  23 yaşındaki Mami isimli genç, o zamanlar 15 yaşında olan, Kryvyi Rih yatılı okulunun öğrencilerinden Nastya ile tanışıyor.

-Nastya

Mami ve Nastya çıkmaya başlamış, Mami ve Nastya birbirlerinin odasına giriyor ve çocuklar, otelden dışarı çıktığında Mami de onunla yürüyüşe çıkıyormuş. Nastya'ya göre yatılı okulundaki öğretmenler ve diğerleri bunu biliyordu. 

Çocukların kaldıkları yer, Antalya'daki başka bir otele taşındığında bile Mami denilen gencin, kız arkadaşının odasına girebildiği söyleniyor.

Çitlerin üzerinden gizlice geçip, odasına gelen genci bazen öğretmenler görür, bazen hiçbir şey söylemezlerdi. Bazen onu dışarı atarlardı, bazen de içeri alırlardı diye anlatıyor Nastya'nın yatılı okuldaki sınıf arkadaşı Katya

O dönemde Gorlytsia yatılı okulunda öğrenci olan 16 yaşındaki İlona, ​​aynı zamanda Larisa otelinde aşçılık yapan 21 yaşındaki Salih ile de flört ediyordu.

-llona

Onunla tanıştık, çok ilginçti. Sadece Türkiye'deki yemekler bambaşkaydı, beğenmedim. İlk başta sadece salata yiyordum. Masadan kalkıp tam gidiyordum ki Salih bana ikiye bölünmüş bir somun ekmek, sosis, domates, salatalık getirdi. Her şey streç filme sarılıydı. Beni böyle doyurdu, sonra tanıştık, sonra da Instagramımı paylaşmamı istedi” diye anlatıyor Ilona

İlona'nın öğretmenleri de kızın yetişkin bir adamla iletişim kurduğunu biliyorlardı ve görgü tanıklarının ifadelerine göre bu görüşmelerin gerçekleşmesine yardımcı oluyorlardı.

Belgeselde, “Evet, beni bırakır ve alırdı, Salih, Diana Sergeyevna ve ben başka bir şehirde yürüyüşe çıkardık. Dondurma yerdik, hamburger yerdik, beni sakin saatlerde plaja götürürdü, Salih'le orada yürüyüşe çıkardık. Ama tüm öğretmenler biliyordu, tahmin ediyorlardı iletişim kurduğumuzu ve daha ciddi bir ilişkimiz olduğunu biliyorlardı” diyor Ilona.

-Otel çalışanı Salih

Gazetecilerin görüntülü görüşme yaptığı Salih, Ukraynalı Ilona ile cinsel ilişkiye nerede girdiğine kadar detaylı bir şekilde gazeteciye anlatıyordu, belgeselde izlediğim bu görüntüler, maalesef bende bir tiksinme ve büyük üzüntü yarattı.

Ukrayna’da çocuklar, eşcinsel papaza emanet!

Bildiğiniz üzere geçen yıl Zaporejya bölgesinde, Melitopol şehrine gidip, bölgede yaşayan 20 yaşlarındaki kızlar ile Ukrayna zamanında yaşadıkları baskıları anlattıkları çok özel bir video yayınlamıştım. Bu yaptığım videolar halen İngilizce dilinde bile Rus televizyonları tarafından yapılmadı ve Türk halkı bu konuda daha şanslı.

O videoda Ukrayna'da kurulu Evenjelist kiliselerinin, Provoslav gençleri nasıl kendi taraflarına çekmeye çalıştıklarını bir kız anlatmıştı.

İşte bu konu bu yüzden önemli!

Türkiye'de hamile kalan Nastya, adını TürkçeMelek” koyduğu bir kız çocuğu dünyaya getirmiş ve şimdi neredeyse 2 yaşında. Doğumdan sonra, çocuğun babası Mami, Nastya ile birkaç ay Ukrayna'da yaşamış ve ardından onu dövmeye ve aldatmaya başlamış.

Nastya, Pastor (Papaz) Maksim Fetisov'un işlettiği, farklı yaşlardan çocukların olduğu bir sosyal yurtta kalmış… Papaz, bebeği geçici olarak kendi adına kaydettirerek, bebeği yurtdışına göndermeyi önermiş genç anneye!

-Maksim Fetisov

Küçük Melek ise şu anda yarım yıldan fazla Fetisov'un özel sığınma evinde kalıyor.

Belgeseli izleyip, Fetisov hakkında araştırma yapınca, kendisinin Amerikan kilisesinde papaz olarak görevli olduğunu öğrendim, ‘Youtube'a ismi ile onu arattığınızda, aşırı feminen tavır ve kadınsı konuşma biçimi ile, onun bir eşcinsel olduğu, erkeksi tavırları olmadığı çok açık.

Çocukların travmalarından yararlanıp eşcinseller ülkesi olan Hollanda’yaMelek’ bebeği göndermeye çalışan bu pislik, insana Ukrayna yöneticileri, Avrupalı görünmek için her türlü izni verse de genç anne Nastya, bu kişiye karşı mahkemede dava açarak bebeğini geri almak için uğraşıyor.

Nastya, bebeğini şimdilik bu Avrupa'da eşcinsellere evlatlık sağlayan eşcinsel papaza kaptırmamış, peki ya gönderilen diğer Ukraynalı çocuklar?

Bu eşcinsel papaz aynı zamanda 2023 yılında yolsuzluk ile suçlanmış ve 15 yıl ceza alması istenmiş, bunun üzerine Zelensky'e suçsuz olduğunu iddia ettiği bir videoyu ‘YouTube’a yüklemiş.

-Maksim Fetisov’un Zelenskye seslenişi

Bu ağır travmaları yaşayan çocukların içerisinde kendilerini öldürmeye çalışan genç anneler var iken, bunun haberini yapanların ise başka hesapları var.

Oyun içinde oyun!..

Bu, hikayelerini dinlediğimiz ve onlar için üzüldüğümüz çocukların yaşadıklarını duymamız aslında bir grup gazetecinin fedakarlığından dolayı değil!

Son zamanlarda Batı tarafından Ukrayna’da satın alınan klikler, aldıkları emir ile Zelensky hükümetini çeşitli suçlamalar ile görevden alıp, haklarında davalar açıyorlar.

5 yıl boyunca tüm kredilerini tüketen Zelensky ve çevresi, tabii ki Batı ile çok gizli şeyleri görüşüp, milyonlarca insanın hayatını mahvetti, bu yüzden Zelensky, işgal ettiği koltuğu bırakırken itibarsızlaştırılmalı ve halk onun sözüne (doğru yalan olsa bile) itibar etmemeli.

Avrupa Birliği, artık Zelensky ve ekibini istemiyor, çünkü o Amerika’nın barış antlaşma teklifine sıcak bakıyor, peki Zelensky ve onun iktidarının güvenini sarsacak bu haber bombardımanını, bu belgeselleri kim yapıyor dersiniz?

Biraz araştırmam ile “Slidstvom.Info” adlı bu oluşumun fonunu daha önceleri, USAİD’ın (Amerikan Kalkınma Ajansı) verdiğini öğreniyorum.

ABD’de Trump iktidara gelip, para musluklarını kesince, bu sefer de kalemlerini Avrupa Birliği için oynatan bu satılıklar, EUACl (AB Yolsuzluk ile Mücadele Birliği) için Zelensky rejimini sarsmak amacı ile, geçen yıl Mart ayında haberdar oldukları bu haberi, bu senenin sonunda yaptılar.

-Haberi yapan Gazeteyi destekleyen Avrupa Kuruluşuna dair

Uzun zaman Rusya'yı çocuk hırsızlığı ile suçlayan bu uluslararası suç çeteleri, çocukların bu acılarını bildiği halde topluma emir almaları üzerine haber verirken, onlara yakın Türk basın kurumları da Türk Devletini suçlamaktalar.

Olayın içerisinde küçük bebeği Hollanda’ya göndermeye çalışan eşcinsel papaz, milyarlarca Dolar ve Avronun aktığı Ukrayna’nın kendi çocukları için tek sent harcamayıp 10 Milyon Doları hayır severlerden toplaması, çocukların dans ettirilip, para toplayan hayvanlar gibi para toplamaya çalıştırılması konuşulmaz iken, Türk basınından kendini Batıya satmış olan bazıları, Türkiye'yi ve Rusya’yı sorguluyorlar…

Keşke Rusya daha çok çocuğu tahliye etseymiş, çünkü Ukrayna da bırakın asker hayatının değerini, çocuğa bile değer yokmuş…

Batının insana verdiği sahte değeri konuşmak bile istemiyorum.

.

Cem Kıran, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?