USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Millet İttifakı’nın dış politikaya bakış açısı net değil!

Millet İttifakı’nın dış politikaya bakış açısı net değil!
26-07-2022

Bay Kemal olmak için para bulurum diye körfez ülkelerine gidip el avuç açmayacaksın, bu ülkenin itibarını koruyacaksın…

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu sözleri geçtiğimiz gün Balıkesir’deki “Milletin Sesi” mitinginde söyledi.

Kemal Bey, hükümeti eleştirmek için mi bu sözleri sarf etti?

Elbette, CHP’nin lideri olarak hükümeti eleştirebilir. Bunda bir beis yok.

Kılıçdaroğlu; 14 Mayıs 2022’de İstanbul Bayrampaşa’daki Türkiye Bosna Sancak Derneğini ziyaretinde yaptığı konuşmada, dış politikanın milli olması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, burada; "Yani dış politikada iktidar-muhalefet yoktur. Dış politikada bütün bir millet olarak beraber olmak zorundayız ve biz desteğimizi o şekliyle verdik. O destek her zaman sürecektir" dedi.

Dış politikada milli duruş sergileyeceğini beyan eden Kılıçdaroğlu, ne oldu da; Balıkesir’de farklı anlam yüklenebileceği aşikar olan böyle bir konuşma yaptı? Kemal bey nerede duruyor? Söylediği söz nereye gidiyor?

Kılıçdaroğlu; neden Türkiye’nin Körfez ile olan ilişkilerindeki müspet gelişmeyi para meselesine çekerek eleştiriyor?

“Körfez”den kastı Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirliği ve Katar.

Türkiye, bölgedeki ülkelerle ticari, askeri ve siyasi anlaşma yapmasın mı?

Kılıçdaroğlu; Millet İttifakının temelini atan tecrübeli bir siyasetçi; uzun yılların siyasi birikimine sahip. Muhtemelen Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı.

Bizim, Körfez ile bağımız yeni kurulmadı. Dünden devam eden; yüzyıllara yaslanan geçmişimiz var.

Arap coğrafyasında adalet ve kardeşlik hukuku çerçevesinde hüküm sürmüşüz, mübarek beldelere hizmet götürmüşüz.

Trump’ın Amerika başkanlığına seçilmesi ve ardından ilk ziyaretini Suudi Arabistan’a gerçekleştirmesi, sıradan bir hadise değildi.

Suud Kralı ile “Kılıç Oyunu/ Dansı” yapan Trump’ın; Kral Selman ve Mısır Başkanı Sisi ile birlikte, dünyayı temsil eden Işıltılı Küreye el basması çok konuşuldu.

Trump, hem Ortadoğu’ya dizayn vermeye çalışmış hem de milyar dolarlarla ifade edile silah satış anlaşması imzalamıştı.

Amerika’da Biden’ın seçilmesi ile ilgi, Körfez’den Pasifik’e kaydırıldı.

Bu durum, Arap ülkelerinin aslında yalnız olduklarının ve Amerika ile dostluklarının kalıcı olmadığının göstergesiydi.

Amerika’nın “Tek Kutuplu Küresel Hegemonya” düzeni kısmen de olsa çöküş sürecinde. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, Batı’nın çaresizliğini deşifre etti.

Türkiye’nin NATO üyesi olmasına rağmen bu süreçte tarafsız kalıp; savaşın sonlandırılması için insiyatif alarak çaba göstermesi, uluslararası platformlarda takdir edildi.

Türkiye’nin, Karabağ’ın işgalden kurtarılması ve düşmandan arındırılmasında aktif rol alması; gelişen Silah Sanayisi ve Sınır Ötesi terör ile mücadelesindeki başarısı tabii ki Körfez’in de dikkatini çekti.

Türkiye hem bölgesel hem de küresel Oyun Kurucu. Ortadoğu’dan Balkanlara, Afrika’dan Türkistan’a birçok ülke ile samimi diplomatik faaliyetleri ve insani dış politikası ile proaktif davranarak konumunu sağlamlaştırdı.

Uluslararası sistem yeniden kurgulanıyor. Bu kurgu, Güç etrafında şekillendirilmek isteniyor.

Ulus devletler ve devletleri oluşturan halkların hak ve adalet talepleri karşılanmayacak.

Hedef bu.

Türkiye’nin dik duruşu ve tüm platformlarda söz sarf etmesi tabii ki Küresel Oligarkları/ Şeytanları rahatsız ediyor.

Büyük devletlerin kendi ayarında görmediği devletleri örselemeleri yeni arayışları beraberinde getirdi. Bölgesel ittifaklar devri başladı. 

Bu sebeple, karşılıklı olarak Türkiye ve BAE/ Suudi Arabistan arasında siyasi buluşma yeniden kaldığı yerden devam ediyor.

dikGAZETE.com yazarlarından Ülkü Menşure Solak’ın en son yazısı -tercüme- bir hayli dikkate değer. Üzerinde ciddi olarak düşünmemiz gerek.

Şamil Basayev'in İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'e mektubu başlıklı yazıda; Çeçenistan mücahitlerinden Basayev’in mektubuna yer verilmiş.

Şamil Basayev; İngiltere'nin ilk haçlı seferleri ve sömürge savaşlarından bu yana İslam'ın ve İslam dünyasının en amansız düşmanı olduğunu ve bugün de olmaya devam ettiğini her zaman hatırlıyoruz. 

İngiltereAvrupa'nın son yüzyıllarda Müslüman ülkelere karşı yürüttüğü tüm savaşların beyni ve merkezi olmuştur. 

Bugün pek çok kişi, İslam'a karşı mücadele düşünce merkezinin Amerika'ya taşındığına inanıyor.

Ama bana öyle geliyor ki, hala İngiltere'dedir.” diyor.

Yazıda, İngiltere’ye işaret ediliyor.

İngiltere, halen perde arkasında rol kotarıyor.

Kılıçdaroğlu veya Millet İttifakının adayı 2023 cumhurbaşkanlığı seçimini farz edelim kazandı.

Körfez Arpları ile ilişkiyi sonlandıracak mı? Ticari anlaşmaları iptal mi edecek?

Bu soruyu hem Kemal Bey’e hem de ‘Masa’nın diğer 5 partisine soruyorum.

Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin bu konu hakkında düşüncesi nedir?

Bunu bilmeye hakkımız var.

Biz henüz Millet İttifakı bileşenlerinin Dış Politikaya bakış açılarının ne olduğunu bilmiyoruz. Kendi aralarında farklı düşünüyor olabilirler.

Ama Millet İttifakı’nın net, anlaşılır bir duruş sergilemesi gerekiyor.

Ortaya ciddi olarak Dış Politik Yaklaşımınızı koyun.

Sayın Kılıçdaroğlu; nerede duruyorsunuz?

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.dunya.com/gundem/kilicdaroglu-bizim-gorevimiz-devleti-yeniden-insa-etmektir-haberi-664428

https://www.haber7.com/siyaset/haber/3222544-kilicdaroglu-dis-politika-milli-olmali-biz-hep-destek-verdik

https://www.dikgazete.com/yazi/samil-basayev-in-ingiltere-kralicesi-ii-elizabeth-e-mektubu-4699.html

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?