
Bir MEDENİYET HAREKETİ: AHİLİK EDEPLERİ 2
Ahîlik kuralları, “iyi insan olabilme” (İnsan-ı Kâmil olma) kuralları olarak da isimlendirilir. Ahî adayı, bu kurallardan en az 124 özelliğe sahip olmadıkça teşkilata kabul edilmez. Bir önceki yazımızda bunlardan bir kısmını hatırlatmıştık. Şimdi ise diğer bazı kuralları paylaşalım.
Burgazî Fütüvvetnâmesi’nde Ahî ahlâkını meydana getiren kurallar şu şekilde sıralanır:
1. Ahîler birkaç iş veya sanatla değil, özellikle tek bir sanatla uğraşmalıdır.
2. Ahî, emeğini değerlendirecek ve onurunu koruyacak bir sanatla meşgul olmalı; yeteneklerine en uygun olan mesleği seçmelidir.
3. Ahî doğru olmalı, emeğiyle hak ettiğinden fazlasını kazanma yoluna sapmamalıdır.
4. Ahî, işinde ve sanatında geleneksel pîrlerden kendi ustasına kadar bütün büyüklere içtenlikle bağlanmalı, onları örnek almalıdır.
5. Ahî bilgi sahibi olmalı, bilginleri sevmeli, onlara karşı küçülmemeli; aldığı bilgileri yerinde ve zamanında kullanmalıdır.
6. XIII. Yüzyılda Burgazî tarafından kaleme alınan Fütüvvetnâme, daha sonra başkalarınca da geliştirilmiştir. Ahî ahlâkını meydana getiren bu fütüvvet kuralları, öğrencilere anlayacakları bir üslupla öğretilmiştir.
Ahîliğin Temel Kurallarından bazıları…
- İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak,
- İşinde ve hayatında doğru, güvenilir olmak,
- Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak,
- Sözünü bilmek ve sözünde durmak,
- Hizmette ayrım yapmamak,
- Yaptığı iyilikten karşılık beklememek,
- Güler yüzlü ve tatlı dilli olmak,
- Hataları yüze vurmamak,
- Dostluğa önem vermek,
- Kötülük edenlere iyilikle karşılık vermek,
- Tevazu sahibi olmak,
- Anaya ve babaya hürmet etmek,
- Dedikoduyu terk etmek,
- Komşularına iyilik etmek,
- İnsanların işlerini gönülden ve güler yüzle yapmak,
- Sabırlı olmak,
- Cömert, ikram ve kerem sahibi olmak,
- Daima hakkı gözetmek,
- Öfkesine hâkim olmak,
- Suçluya yumuşak davranmak,
- Sır saklamak,
- Gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek,
- Sözü ile özü bir olmak,
- Kötü söz ve davranışlardan uzak durmak,
- Himayesindekileri korumak ve gözetmek.
Bunlar yalnızca bir kısmıdır; Ahîliğin 124 altın kuralı.
Ticaret Ahlâkında yasaklanan hususlar…
Ahîlik, ticarette yapılması istenmeyen davranışları da belirlemiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
1. Hileli ve çürük mal satmak,
2. Müşteriden fazla para almak,
3. Başkasının malını taklit etmek,
4. Eksik tartmamak ve bozuk terazi kullanmak,
5. Sahte ve kalitesiz mal üretmek.
Ahîlik teşkilatının yüksek ahlâkî değerleriyle yetişen Osmanlı esnafı, sanatkârı ve tüccarı Batılı devletler nezdinde büyük bir itibar kazanmıştır. Alman Başbakanı Bismarck, “Türkler, Asya’nın centilmenleridir” sözüyle Ahîlik kültüründe yetişen Türk insanını tarif ediyordu. Yine İngiliz Ticaret Odalarının birinde asılı bulunan “Her zaman Türk tüccarları ile alışveriş et” levhası, Türk esnaf ve tüccarının Ahîlikten aldığı ahlâkı ve güveni göstermektedir.
Bir Ahî Hikâyesi: Kusurlu Kumaş
Bir gün yabancı bir ülkeden gelen bir esnaf, Anadolu’da bir Ahî kumaş tüccarının dükkânına uğrar. Kumaşları tek tek inceler, pazarlık yapar ve sonunda dükkândaki tüm kumaşları satın alır.
Tam ödemeyi yapacakken dükkânın bir köşesinde üst üste duran birkaç top kumaş görür ve sorar:
— “Bunları neden satmıyorsun? Eğer fiyatı uygun olursa onları da alayım.”
Ahî tüccar tebessüm ederek cevap verir:
— “O kumaşları satmıyorum, çünkü kusurlular. Desenlerinde ve dokumalarında hata var.”
Yabancı esnaf şaşkınlıkla:
— “Madem kusurlu, bana düşük fiyattan ver. Memleketimde elden çıkarırım.” der.
Fakat Ahî tüccar kesin bir tavırla konuşur:
— “Hayır, bu mümkün değil. Çünkü sen onları satarken müşterine kusurlu olduğunu söylemeyebilirsin. Eğer böyle yaparsan, insanlar ‘Müslüman Ahîler kusurlu mal satar’ der. Bu da hem Müslümanlara hem de Ahîlere olan güveni zedeler.”
Yabancı esnaf, bu sözler karşısında derin bir saygı duyar. Ahî tüccarın dürüstlüğü ve ahlâkı ona hayranlık uyandırır. Ve kendi kendine şu sonuca varır:
“Gerçek ticaret, sadece kâr etmek değil; güveni, ahlâkı ve itibarı da korumaktır.”
Allah’a emanet olunuz. Ahîce kalınız…
.
Hikmet Kara, dikGAZETE.com