
Bartın
Çaydüzü Mahallesi'nde yaşayan 54 yaşındaki Hasibe Kalafat, 1989 ve 1991 yıllarında doğan çocuklarını büyütmesinin ardından 1999 Marmara Depremi'nde ailesini kaybeden çocukları düşünerek koruyucu anne olmak istedi.
Çeşitli sebeplerle bu isteğini erteleyen Kalafat'ın düşüncesi, 2012'de Çocuk Esirgeme Kurumunu ziyaretinde 4 yaşındaki özel gereksinimli bir çocuğun elini "anne" diyerek tutmasıyla canlandı.
????Yaklaşık 1 yıl boyunca hafta sonları misafir annelik yapan ve yasal sürecin ardından 2013'te "Kalpten doğurduğum evlat" olarak nitelendirdiği Mahmut Can'ın koruyucu annesi olan Kalafat, eve geldiğinde sadece "anne, baba, su" diyebilen çocuğu sevgisiyle adeta rehabilite etti.
Anne Hasibe Kalafat'ın sevgi dolu mesaisiyle konuşmasını geliştiren, ilk ve ortaokulun ardından lise eğitimini de alan Mahmut Can, evde zaman zaman annesine yardım ediyor. Beslediği kuşlarla sohbet eden ve müzik dinleyen Mahmut Can, evinin bahçesindeki seradan sebze ve meyve topluyor, kümesindeki civciv ve tavukları besliyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile Birimi yetkilileri de ziyaret ettikleri aile bireyleri ve Mahmut Can ile günlük yaşamları hakkında sohbet edip onlara destek oluyor.
"Mahmut Can evimize geldiğinde bayram havası yaşandı"
Koruyucu anne Kalafat,
belirli aralıklarla gittiği Çocuk Esirgeme Kurumunda "anne" seslerini duyduktan sonra kalbinin derinden etkilendiğini ve bir çocuğu aile sevgisiyle büyütebilmek için koruyucu annelik yapmaya karar verdiğini anlattı.
Mahmut Can'ın ziyareti sırasında elini tutup "anne" diye seslendiğinde hiç düşünmeden koruyucu anne olmayı istediğini dile getiren Kalafat, "Eve geldim, evlatlarım ve eşimle istişare ederek ilk adımı attım. Ailemin düşüncemi desteklemesinden sonra karar verdik. Mahmut Can evimize geldiğinde bayram havası yaşandı. Yeni bebek doğmuş gibi bir heyecan, mutluluk oluştu. Hepimiz heyecan içerisindeydik." diye konuştu.
Kalafat, özel gereksinimli Mahmut Can'ın geldiğinde "anne, baba, su" dışında kelime bilmediğine değinerek, "Aile şefkatiyle 3 ay gibi kısa bir sürede evladımı konuşturmayı başardım. Bu, aile sıcaklığıyla gerçekleşti." dedi.
"Her 'anneciğim' deyişinde Rabb'ime dua ediyorum"
Dünyaya getirdiği 2 çocuğuyla annelik duygusunu en güzel şekilde yaşadığını ancak Mahmut Can ile kendisinde ayrı bir duygu oluştuğunu belirten Kalafat, şöyle devam etti:
"Evlatlarımın her biri değerli ama annelik duygusunu genç yaşımdaki duyguya nazaran yetişkinliğim ve daha büyük bir birey olmamla daha fazla tattım. Doğurduğum çocuklarımda küçük anneydim, o hassasiyete fazla varamamışımdır ama Mahmut Can ile annelik duygusunu doya doya yaşadım. Ben 'kalpten doğurduğum' bir evlatla tanıştım.
Bir gün rahatsızlık geçirdiğim dönemde Mahmut Can bana 'anneciğim, sana bir şey olmasın, sen olmazsan ben yaşayamam' dedi. Ben Mahmut Can'ın bana her 'anneciğim' deyişinde Rabb'ime dua ediyorum, Rabb'imden sadece Mahmut Can için ömrüme ömür diliyorum."
Koruyucu anneliği kelimelerle ifade etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Kalafat, "Yaşadığım duyguları anlatabilmem için koruyucu anne olmak gerekiyor. Yuvalardaki çocuklarımızın 'anne' seslerini hanemize misafir etmemiz gerekiyor. Gerçekten bir evlada aile sıcaklığını verebiliyorsak ne mutlu bize. Herkesi koruyucu aile olmaya davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Her zaman o kardeşim, evladım"
Kalafat, kendisini Mahmut Can'ın geleceğine adadığını, bundan sonra "Mahmut Can'ın yararına ne yapabilirim, nasıl daha ileriye götürebilirim, nasıl daha fazla faydalı olabilirim" düşüncesiyle hareket ettiğini anlattı.
Ömrünün yetmediği yerde Mahmut Can'ın geleceği konusunda en büyük destekçisinin oğlu olduğuna işaret eden Kalafat, "Büyük oğlum bana her seferinde 'Anne için rahat olsun, Mahmut Can evladımız olsaydı biz onu sokağa mı atacaktık veya bir kuruma mı verecektik? Her zaman o kardeşim, evladım' der. Bu da içimi rahatlatıyor. Her zaman yanımda olan aileme, çocuklarıma teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com