TİH’in Hedefi Büyük: Rum Kesimi Dahil Tüm Ada İçin İltihak Vizyonu!
Güney Kıbrıs’ta Türkiye, Türkler ve İngilizlere karşı devrim çağrısı yapan yeni bir örgüt ortaya çıktı. Buna karşılık Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’ye iltihak çağrısı yapan sivil bir hareket kuruldu. Adada kutuplaşma derinleşiyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) sosyal medya üzerinden örgütlenen ve kendini “Devrimci Özgürlük Savaşçıları Hareketi” olarak tanıtan bir grubun, Türkiye ve Kıbrıs Türklerine karşı düşmanca söylemlerle sahneye çıktığını, örgütün Kıbrıs'taki Türk varlığını ve İngiliz üslerini “işgal” olarak nitelendirerek sözde bir “kurtuluş mücadelesi” başlattığını daha önce sizlerle paylamıştım.
2024 Temmuz’unda adını kamuoyuna ilan eden grup, ilk açıklamasında, “Kıbrıs’ı Türklerden arındırmak” için savaş başlatacaklarını iddia etti. Örgütün, Osmanlı’ya karşı başlatılan Yunan isyanının simgelerinden olan "Ateş ve Balta" figürlerini sembol olarak kullanması dikkat çekti. Aşırı milliyetçi motiflerle bezeli propaganda içeriklerinde, Türkiye’nin askeri varlığına ve Kıbrıs Türk halkının mevcudiyetine açıkça düşmanlık sergileniyor.
Örgütün söylemleri özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1974 Barış Harekâtı sonrası Kıbrıs’ın kuzeyinde sağladığı güvenli bölgeyi hedef alıyor. 35 binden fazla Türk askerinin konuşlu olduğu bu bölgede, Kıbrıs Türk halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) çatısı altında yaşamakta. Ancak adanın yalnızca güneyindeki Rum kesimi uluslararası alanda “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tanınmakta ve Avrupa Birliği’ne tam üyelikten yararlanmakta.
İngiliz gölgeleri ve Kilise etkisi…
Örgütün çıkışı ve kullandığı sembolizm, kendi başına bir “yerli halk hareketi” olamayacak kadar organize bir yapı izlenimi veriyor. Nitekim Kıbrıs Rum Kilisesi’nin başı Başpiskopos Georgios Papachrysostomou'nun sicili, bu noktada aydınlatıcı olabilir.
Yunanistan ve İngiltere’de teoloji eğitimi almış olan Papachrysostomou, 19 Temmuz 1989'da kadın derneklerini harekete geçirerek Rum kadın derneklerini organize ederek Agios Kassianos sınır bölgesinden Türk kesimine sınır ihlali yaptırmış, bu provokatif eylem sırasında tutuklanarak 12 gün gözaltında kalmıştı. Avrupa Konseyi’ne yaptığı şikâyet sonucunda Türkiye; Avrupa Konseyi’nin, 507/3.2.94 sayılı kararıyla, Kıbrıs’taki ilk insan hakları ihlali suçlamasıyla mahkûm edilmişti.
Bugün örgütün yeniden Türk karşıtı bir gündemle ortaya çıkması, geçmişin aktörleri ve çıkar odaklarının halen devrede olduğunu gösteriyor. Rum Ortodoks Kilisesi'nin ve İngiliz istihbarat yapılarının, bu tür paravan yapılar üzerinden bölgeyi yeniden dizayn etmeye çalıştığı yönünde güçlü emareler bulunuyor.
TİH ile yanıt: Kuzey Kıbrıs’tan Türkiye’ye iltihak hamlesi…
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde Türkiye karşıtı “Kurtuluş Harekâtı 2025” yapılanması da dikkat çekiyor. Güney Kıbrıs'ta kilise öncülüğünde kurulan “Kurtuluş 2025” hareketi, federasyon ve Türkiye'nin adadaki varlığına karşı mücadele vereceklerini açıkladı. Kilise’nin organize ettiği oluşum, “Kıbrıs Yunan’dır” sloganıyla kamuoyuna tanıtıldı. Hareketin amacının, “işgale ve asimilasyona karşı mücadele” olduğu belirtilirken, Türkiye’nin adadaki varlığına karşı daha sert ve örgütlü bir duruş çağrısında bulunuldu.
Bu deklarasyonun ardından, KKTC'den dikkat çeken bir adım geldi. Gelişmeler yalnızca Güney’de değil, Kuzey Kıbrıs’ta da karşılık buldu. KKTC'de, Türkiye’ye iltihakı (bağlanmayı) savunan bir sivil toplum oluşumu ekseninde “Türkiye’ye İltihak Harekâtı” (TİH) kuruldu.
Oluşumun başında, Ulusal Birlik Partisi Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Fuat Nesip Nalcıoğlu yer alıyor. Nalcıoğlu’nun babası, 1966’daki Stavrogonno Baskını’nda hayatını kaybeden ve mezarı bulunamayan mücahit Nesip Hasan’dı. Fuat Nesip Nalcıoğlu halen KKTC Marketler Birliği Başkanı.
Türkiye’ye İltihak Harekâtı geçici kurucu başkanı Fuat Nalcıoğlu, daha önce de Türkiye'ye iltihak çağrılarıyla gündeme gelmişti. Ocak 2022’deki açıklamaları sonrası görevinden alınmamış olması, bu söylemlerin KKTC içinde zemin bulduğunu gösteriyor.
Nalcıoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yalnızca Kuzey’in değil, Rum-Yunan işgali altındaki Güney’in de özgürleştirilmesini hedeflediklerini belirtti. Hareketin nihai amacının 1878 öncesi Osmanlı dönemindeki çift yapılı, adil yönetime dönüş olduğunu vurguladı.
Nalcıoğlu’nun altını çizdiği bir başka husus da başında olduğu hareketin, herhangi resmi bir makamla ilgili değil, halkın öz talebi olduğu ve Kıbrıs Türkü'nün artık açıkça dile getirdiği bu talebin bir karşı duruş değil, öz benliğe dönüş hareketi olduğu.
Cumhurbaşkanlığı’nda Ekonomi Danışmanı olarak görev yapan Fuat Nalcıoğlu’nun ismi, yaptığı son ve güncel “iltihak” paylaşımının ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı sayfasından kaldırıldı.
Kıbrıs vekâlet savaşlarının yeni cephesi mi?
Kıbrıs, uzun süredir BM’nin “çözülemeyen sorunu” olarak hafızalara kazınmıştı. Ancak son gelişmeler, artık çözüm masasında değil, sahada pozisyon kapma yarışının başladığını gösteriyor. Güney’de Rum milliyetçiliğini yeniden örgütleyen gruplar; Kuzey’de ise Türk halkının tarihi hafızasından doğan tepkisel oluşumlar sahneye çıkıyor.
Bir yanda “Enosis” (Yunanistan’a ilhak) hayalleriyle romantikleşmiş, İngiliz derin aklına sırtını yaslamış Rum yapılanmaları; diğer yanda “İltihak” fikrini açıkça dile getiren ve Türkiye ile birleşmeyi savunan sivil girişimler… Tüm bunlar, Kıbrıs’ta barışçıl çözüm umudunu değil, uzun vadeli bölünmüşlüğün kalıcılaştığını gösteriyor.
Mevcut statüko, İngiliz işgal pratiğinin devamı…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), uluslararası düzlemde “egemen eşitlik” ve “iki devletli çözüm” söylemleriyle varlık göstermeye çalışsa da, sahadaki gelişmeler bu kavramların altını boşaltıyor. Çünkü egemenlik, yalnızca diplomasi kulvarında dile getirilen ifadelerle değil, sahadaki güç dengeleriyle, halkın iradesiyle ve kararlılıkla sağlanır.
Batı eksenli çevrelerden gelen “çözüm” çağrıları ise gerçekte bir çözüm üretmiyor. Aksine bu çağrılar, Kıbrıs Türk halkının tarihsel, siyasal ve hukuki haklarını tasfiye etmeyi amaçlayan bir taslak üzerinden şekilleniyor. “Egemen eşitlik” söylemi, ilk bakışta hakkaniyetli bir yaklaşım gibi görünse de, bu kavram üzerinden Türk tarafının askeri caydırıcılığı, siyasi iradesi ve egemenlik hakları aşındırılmak isteniyor.
Daha vahimi ise, Kıbrıs Türk halkının meşru varlığı hâlâ tanınmazken, Osmanlı’dan 1878’de “geçici” olarak aldığı adada askeri üsleriyle konuşlanmaya devam eden İngiltere’nin hâlâ “tarafsız garantör” rolüyle süreci yönlendirmeye çalışmasıdır. Oysa bu pozisyon, tarafsızlıktan uzak bir işgal pratiğinin devamı niteliğindedir. İngiltere’nin adadaki askeri varlığı ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne verdiği örtülü destek, çözüm süreçlerini baltalayan başat unsurlardan biridir.
Bugün adadaki iki devletli fiili durumun uluslararası tanınma kazanması yönünde yürütülen tartışmalar ise küresel güç merkezlerinin kurguladığı büyük bir aldatmacadan ibarettir. Ayrıca Türk kesiminin mevcudiyetini hiçbir Avrupa ülkesi tanıma eğiliminde değildir. Bu tartışmaların asıl amacı, Kıbrıs Türk halkını sahte eşitlik masallarına ikna etmek ve federasyon çatısı altında eritilen bir yapıya razı etmektir. Ancak Kıbrıs Türkleri için gerçek çözüm; tanınmış egemenlik, meşru devlet yapısı ve Türkiye ile olan tarihsel bağların daha da güçlendirilmesiyle mümkündür.
Adanın geleceği, neo-emperyalist aktörlerin bölgeden çekilmesiyle yeniden şekillenebilir. Bu bağlamda, İngiltere’nin adadaki askeri ve siyasi varlığına son vermesi, yalnızca 1878’den bu yana süregelen fiili işgali değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkına dayatılan izolasyon, ekonomik kuşatma ve kültürel ablukanın da sonunu getirecek bir adım olacaktır.
Sonuç olarak, “iki devletli çözüm” adı altında başlatılacak yeni bir müzakere süreci, Kıbrıs Türk halkına dayatılmış bir idam fermanından farksızdır. “Egemen eşitlik” adı verilen bu yaklaşım, kadim Türk devlet geleneğinin Kıbrıs üzerindeki hükümranlık hakkının gasbıdır. Gerçek çözüm; Kıbrıs’ın tamamının Türkiye Cumhuriyeti’ne iadesidir.
Kıbrıs’ta zafer, Londra’ya bakanların değil, Karamanlıların olacak!..
Kıbrıs tarihini yalnızca Türklerle Rumların çatışmasından ibaret sanmak, adanın asıl işgalcisi olan İngilizlerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir anlam taşımaz. Oysa bu çatışma, İngiliz emperyalizminin kurguladığı bir senaryonun sahnelemesinden ibarettir. Unutmayalım: Ada’da Rum’la Türk’ü karşı karşıya getiren, sömürge yönetimiyle İngilizlerdi.
Bir de hep gözden kaçırılan bir gerçek var: 1923 Mübadele Anlaşması’yla Anadolu’dan Yunanistan’a gönderilen, Karamanlı ağzıyla konuşan, Ortodoks inancına sahip yaklaşık iki yüz bin Türk... Onlar Yunanistan’da ve Kıbrıs’ta her zaman Türkiye’nin millî davasına canları pahasına hizmet ettiler. Dilleri Türkçeydi, gönülleri Anadolu’yla birdi.
Eğer bir gün Kıbrıs’tan o uzun bacaklı sarı çıyanların –yani İngilizlerin– tası tarağı toplayıp, çekip gittiklerini duyarsanız, bilin ki bu zafer; Washington ve Londra’ya bakan sözde siyasetçilerin değil, Karamanlı Türklerin, Anadolu’dan koparılmış ama aidiyetinden vazgeçmemiş o kadim halkın başarısıdır. Ve evet, şimdi artık daha da çoğaldılar… Sayıları iki milyonu buldu.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
омюр челикдёнмез, Дикгазете
Seçilmiş Kaynakça
https://www.polignosi.com/cgibin/hweb?-A=11558&-V=limmata
https://www.haber.tr/resmen-kuruldu-rumlarin-hamlesine-turk-cevabi
https://users.sch.gr/markmarkou/1996/new/georgios_papachrysostomou.htm
https://www.defencetr.com/guney-kibrista-rum-kilisesinden-turkiyeye-karsi-kurtulus-hareketi
https://www.hurriyet.com.tr/dunya/gkryde-turk-dusmani-orgut-yeni-eoka-mi-kuruldu-42746228
https://m.aksam.com.tr/guncel/rumlarin-hamlesine-turk-cevabi-resmen-kuruldu/haber-1580998
https://orthodoxtimes.com/metropolitan-of-paphos-georgios-is-the-new-archbishop-of-cyprus/
https://abcgazetesi.com.tr/rum-ortodoks-kilisesinden-skandal-cagri-tatardan-sert-tepki-806101
https://x.com/FuatNalcioglu/status/1938698412825755672?t=JLKSzhU2-Yc895x7khNNog&s=19
https://x.com/Agonistikiepalx/status/1810276332384694589?t=vfKREN1o8SqYTha-67ao0A&s=19
https://m.yeniakit.com.tr/foto-galeri/kibrista-sicak-gelisme-turkiye-iltihak-harekati-kuruldu-117248/1
http://www.haberatorkibris.com/fuat-nalcioglunun-ismi-cumhurbaskanligi-sayfasindan-kaldirildi-66271h.htm
https://www.yeniduzen.com/kayip-nesip-hasanin-oglu-fuat-nalcioglundan-esat-fellahogluna-cagri-20224h.htm
https://www.timeturk.com/dunya/rumlarin-hamlesine-karsi-adim-turkiye-ye-destek-icin-kuruldu-haber-1815519
https://www.mykibris.com/kktc/haber/cumhurbaskani-tatar-ilhaki-savunan-nalcioglunu-gorevden-almadi-11336
https://www.euronews.com/2025/04/02/progress-made-between-greek-turkish-cypriot-leaders-but-peace-talks-still-distant
https://www.mykibris.com/haber/guneyde-federasyona-ve-turkiyeye-karsi-kurtulus-2025-hareketi-kuruldu-kibris-yunandir-57470
https://reporter.com.cy/article/2023/1/7/658829/otan-o-arkhiepiskopos-emeine-aikhmalotos-gia-dodeka-emeres-e-psukhe-mas-lakhtarouse/
https://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_HABERLERI/n530316-ubp-yuksek-disiplin-kurulu-baskani-fuat-nalcioglu-kurultaya-tek-adayla-gidilsin
*
5 yıl öncesinden, birlikte okunası Ali Karani imzalı 2 yazı:
Kıbrıs'ın Anavatana köprü ile bağlanması Akdeniz'de Ankara'nın elini güçlendirir
Türkiye ile Kıbrıs arası köprü ile Akdeniz’de işbirliği mümkün!
.
