USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

NATO Rusya'dan ne istiyor?

NATO Rusya'dan ne istiyor?
27-06-2025

NATO Rusya'dan ne istiyor?

MOSKOVA

Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Zirvesi sona erdi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rusya'yı Kuzey Atlantik İttifakı ülkeleri için devam eden, yakın ve uzun vadeli bir tehdit olarak gördüklerini açıkladı. Yani değişen pek fazla bir şey yok... Bu arada, The Telegraph, NATO ülkelerinin Rusya'ya yönelik eleştirilerini önceki yıllara kıyasla yumuşattığını da iddia etti. Habere göre; İttifak, önceki açıklamalarında Rusya'yı Ukrayna'daki çatışmanın başlatılmasında kilit bir oyuncu olarak belirtmiş ve Kiev'in NATO'ya katılma isteğini vurgulamıştı. Mevcut zirvenin taslak nihai belgesinde böyle bir ifade yer almıyor.

Basit soru sormak istiyorum.

NATO Rusya'dan ne istiyor?

1949 yılında “Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü” adıyla ve ABD öncülüğünde kurulan NATO, Soğuk Savaş dönemi boyunca Sovyetler Birliği’nin hem ideolojik hem de askeri olarak karşısında yer almış olan bu örgüt idi.

Normalde, 1991 yılında SSCB dağıldıktan sonra NATO'nun Rusya ile ilgili plan, hedef ve görevlerinin değişmesi gerekirdi. Fakat, 1990'lı yıllarda Moskova'nın Batı ile "teslimci" ilişkilerine rağmen NATO, Rusya yerine, eski Varşova Paktı ülkelerini ve bazı eski Sovyet cumhuriyetlerini (3 Baltık ülkesi) kendi bünyesine kattı.

Genelde Rusya ile NATO arasındaki ilişkiler, Aralık 1991'de SSCB'nin dağılmasının hemen ardından kuruldu. 28 Mayıs 2002'de Roma toplantısında, iş birliğini geliştirmek ve askeri-politik eylemleri koordine etmek için Rusya-NATO Konseyi kuruldu. 6 yıl boyunca, NATO ve Rusya'nın özellikle Afganistan'da uluslararası terörizme karşı mücadelenin önemli alanlarındaki çabalarının koordinasyonunu kolaylaştırdı.

Fakat, 2014 yılında Ukrayna krizinin patlak vermesiyle ikili ilişkiler çok gerginleşti.

Biraz geriye gidelim... Peki madem NATO'nun SSCB gibi “tehlikeli düşmanı” ülke olarak dağılmıştı, Kuzey İttifakı neden Rusya'yı örgüte üye yapmadı?

Bu arada konuyla ilgili Putin'in bir açıklamasını da hatırlatmak isterim: Geçen yıl Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD eski Başkanı Bill Clinton'ın Rusya'nın NATO'ya katılımı konusundaki tutumunu kelimenin tam anlamıyla bir günde değiştirdiğini söylemişti. Amerikalı gazeteci Tucker Carlson ile yaptığı bir röportajda konuşan Putin'in açıklamasına göre Clinton önce fikri onayladı, ancak sonra reddetti.

Çok ilginç...

Fakat Putin, NATO'nun bu politikasını çok iyi biliyor. Rusya, NATO'yu 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla beraber doğuya doğru genişleme politikasının uygulanmayacağı yönündeki taahhüdünü uygulamamakla suçluyor. SSCB dağılınca NATO, doğu sınırlarını genişletmeyi sürdürmüş, 2009 ile 2020 yılları arasında 4 Balkan ülkesini bünyesine katmış ve nihayetinde Ukrayna ve Gürcistan'ın ittifaka üyeliğini gündemine almıştı. Putin, NATO'nun Moskova'nın kapısına kadar genişlemesinin Rusya'nın ulusal güvenliği için “kabul edilemez bir tehdit” oluşturduğunu savunmuştu.

Ukrayna krizinin patlak vermesinin ana sebebi de budur.

Geçenlerde yapılan St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nun (SPIEF) genel oturumunda konuşan Putin, bu konulara tekrar şöyle değindi: Rusya'nın NATO'yu doğuya doğru genişletmeme çağrıları onlarca yıldır görmezden gelindi.

Putin, NATO'yu Rusya'nın çıkarlarını görmezden gelmekle suçladı. Putin, ayrıca Rusya'nın Avrupa ve NATO'ya saldırmak istediği iddialarını da yalan ve saçmalık olarak nitelendirdi.

Bugün Ukrayna krizini bahane eden NATO, Kiev rejimini silahlandırıyor, her türlü askeri yardımda bulunuyor. Sadece bu değil. NATO, Ukrayna krizini bahane ederek Rusya'yı çevrelemeyi hedefliyor. NATO'nun Baltık ve Karadeniz'deki kendi faaliyetlerini artırması da bu amaçlara hizmet ediyor.

Daha önce uluslararası terör dahil küresel tehditlere karşı mücadele bağlamında Rusya ile işbirliğini hedefleyen ve bunu geliştirmeye çalışan NATO, neden bugün Rusya'yı tıpkı Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi “ana tehdit” olarak görüyor.

Akla ABD Dışişleri eski Bakanı Madeleine Albright'ın Rusya karşıtı açıklamaları geliyor. Hatırlarsanız, daha önce Albright, Rusya'nın Sibirya üzerinde tek başına kontrol sahibi olmaması ve bölgenin uluslararası kontrol altında olması gerektiğini söylemişti.

Albright2014'te İngiltere'de düzenlenen NATO zirvesinin arifesinde de Moskova'yı sadece “tek yumruk olacak” güçlü bir ittifakın durdurabileceğini açıklamıştı.

Yukarıdaki soruların yanıtı da bu cümlelerde saklı...

.

Fuad Safarov, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?