
Ankara
Fidan, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Kahire'de varılan mutabakat neticesinde Gazze'de barış planının birinci aşamasına ilişkin bir anlaşma sağlandığını ve İsrail kabinesinin de bunu onayladığını hatırlatan Fidan, mutabık kalınan anlaşma maddelerinin çok uzun görüşme ve müzakereler neticesinde ulaşılan hususlar olduğunu aktardı.
Fidan, Gazze'ye insani yardımların girmeye başlaması, yerinden edinmişlerin yerlerine dönmesi ve İsrailli birliklerin tekrar haritada belirtilen anlaşılmış yerlere çekilme hususunun birinci aşama planının esas maddelerini oluşturduğunu belirtti.
Bunların hayata geçirilmesinin fevkalade önemli olduğunu vurgulayan Fidan, "Şimdi biz uluslararası toplum olarak neler yapabiliriz? İki tane husus var burada yoğunlaştığımız. Birincisi bu mutabık kalınan anlaşmanın bir kazaya uğramadan yürümesi önemli. Özellikle İsrail tarafından herhangi bir provokasyonun gelmemesi, savaşı tekrar başlatacak, soykırımı devam ettirecek, yerinden edinmeyi devam ettirecek bir hususun olmaması gerekiyor." ifadesini kullandı.
Fidan, bu noktada Türkiye olarak hem alandaki anlaşmanın uygulanmasına teknik destek verirken aynı zamanda global stratejik düzeyde de farkındalığı artırmaya ve uluslararası diplomatik gayretleri buraya mobilize etmeye devam ettiklerini dile getirdi.
Anlaşmanın birinci aşaması hayata geçirilirken, sonraki aşamaların da aksamadan uygulanmasının, yeni hedeflere ulaşılması ve sürecin kesintisiz ilerlemesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Fidan, şunları kaydetti:
"Çünkü sürecin durması demek Allah muhafaza tekrar katliamlara dönülmesi manasına gelecek. Bunun olmaması için yine uluslararası toplumla, bölgedeki paydaşlarımızla, kardeşlerimizle bir araya gelip bir sonraki aşamalarda iki devletli çözüme gidene kadar neler yapılmalı? Tabii şu anda önceliğimiz Gazze'deki aşamaların uygulanması.
Birinci aşama ateşkes, rehineler, insani yardım; ikinci aşama daha sonra Gazze'nin yönetimi meselesi. İçerideki emniyetin ve düzeninin tekrar kurulması vesaire gibi konular olmak üzere bir süreç bizi bekliyor. Bu sürekli dikkatimizi isteyen, yoğunlaşmamızı gerektiren bir konu. İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir dikkatle titizlikle bu süreci yönetmeye, yürütmeye devam edeceğiz."
"Irak'la olan işbirliğimizi her alanda ilerletme yönündeki irademiz tamdır"
Fidan, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bakan Fidan, Irak'ın bölgeye istikrar, güvenlik ve refah üreten bir ülke olmasını arzuladıklarını, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması ve terör örgütlerinden tamamıyla arınmasının da Türkiye ve bölge bakımından son derece önemli olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 Nisan 2024'te Irak'a gerçekleştirdiği ziyaretin ikili ilişkilerde yakın tarih açısından bir dönüm noktası teşkil ettiğini belirten Fidan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin 8 Mayıs'ta Türkiye'ye ziyaretiyle bu etkinin devam ettiğini dile getirdi.
Irak'ta 11 Kasım'da Temsilciler Meclisi seçimlerinin yapılmasının planlandığını hatırlatan Fidan, bu seçimlerin suhuletle, Irak halkı için en hayırlı şekilde neticelenmesini dileyerek, "Seçim sonuçları ne olursa olsun, Irak'la olan işbirliğimizi her alanda daha da ilerletme yönündeki irademiz tamdır. Irak halkının iradesine saygı duyuyoruz." dedi.
Türkiye'nin Irak'la terörle mücadele ve güvenlik alanında son dönemde bir anlayış birliği tesis ettiğini kaydeden Fidan, bu anlayış birliğinin Irak makamlarının "Terörsüz Türkiye" sürecine verdikleri destekle de ifadesini bulduğunu aktardı.
Fidan, Kalkınma Yolu Projesi'ne tam destek verdiklerini, projenin bir an evvel hayata geçmesi için çalışmaları daha da yoğunlaştıracaklarını vurguladı.
Irak'la su konusu...
Görüşmelerinde "su konusu"nu da ele aldıklarını ifade eden Fidan, Irak ve Türkiye'den bu konuda heyetlerin de görüşmelerde bulunduğunu ve konuyu detaylıca ele aldıklarını söyledi.
Fidan, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız, Iraklı kardeşlerimizin baş başa kaldığı sorunun çok iyi farkındalar. Özellikle Bağdat'taki, Musul'daki, Basra'daki kardeşlerimize buradan seslenmek istiyorum. Yaşadığınız sıkıntıları çok iyi biliyoruz, anlıyoruz. Biz bu coğrafyada kardeşiz. Fırat'ın, Dicle'nin suları hepimizin. Bu konuda Devlet Su İşleri teşkilatımız neler yapabiliyorsa Cumhurbaşkanımızın verdiği talimatla yaz boyunca yapmaya çalıştı ama biliyorsunuz karşılaştığımız bir kuraklık var. İklim değişikliği sebebiyle karşılaştığımız sorun ortak bir sorun."
Su sıkıntısı ve azlığının Türkiye'nin de şu anda uğraştığı bir sorun olduğunu, barajlardaki doluluk oranlarının düşük olması, yağış miktarlarının mevsimden dolayı az olması ve enerji üretiminde de su miktarına bağlı olmasının kendilerini bu konuda son derece zor şartlar altına ittiğini belirten Fidan, bütün bunlara rağmen neler yapılabilir, neler edilebilir üzerine çalıştıklarını kaydetti.
Fidan, "Özellikle Basra'ya kadar nehirler inene kadar suyun daha da azaldığını, zayıfladığını biliyoruz. Oradaki tarımı, çiftçiyi etkilediğini biliyoruz. Oradaki kardeşlerimizin daha fazla suya ihtiyacı olduğunun farkındayız. Bunu çözmek için neler yapabiliriz? Sayın Bakan ve arkadaşları bugün bu konuyla ilgili bizimle detaylı çalıştılar. İfade ettiğim gibi bizde de çok güzide bir teknik heyet vardı. Tarım Bakanlığından ve Devlet Su İşlerinden bu konuyu görüşmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
İki yıl önce Sudani ile su sorununun tamamıyla çözülmesi için ortak bir mekanizmada mutabık kaldıklarını hatırlatan Fidan, Irak'la Türkiye arasında Irak'taki su dağıtım sistemi başta olmak üzere diğer suyla ilgili altyapının rehabilitasyonu konusunda ortak bir çalışma komitesinin kurulduğunu aktardı.
Fidan, Irak'taki su dağıtım sisteminin ıslah edilmesi meselesinin de ilk defa son derece sistematik bir şekilde Sudani tarafından proje bazlı ele alındığını ama bu projelerin hayata geçmesi için önceden bir sistemin oluşturulması gerektiğini ve bu sistemi oluşturmada son aşamaya yaklaştıklarını ifade etti.
"Temennimiz bir an önce bu sistemin kurulması ve ıslahla ilgili projelerin hayata geçmesi çünkü bu su sıkıntısı bugünün değil, gelecek yılların da sıkıntısı olmaya devam edecek." diyen Fidan, Türkiye-Irak arasında su paylaşımı konusunda iki taraftan teknik heyetlerin bir araya gelerek ellerindeki rakamları paylaştığını dile getirdi.
Fidan, "Bizim konuyu kendi aramıza iyi istişare ediyor oluşumuz, su azlığı gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Bunun ıslah projelerinin hayata geçirilmesi ve diğer tedbirlerle beraber nasıl daha iyi yönetiriz onun arayışı içindeyiz. Güzel olan şey şu, iki ülke bu konuda çok profesyonel bir şekilde kardeşler. Birbirine güvenerek çalışmaya yönelik bir sistem oluşturdular. Bu konudaki irademiz tam, bunu inşallah devam ettireceğiz." diye konuştu.
Irak-Türkiye ham petrol boru hattından yeniden petrol sevkiyatına başlanması...
Irak'la enerji alanındaki işbirliği potansiyelini de hayata tamamıyla geçirmek istediklerine değinen Fidan, iki tarafta da bu yönde bir irade olduğunu memnuniyetle kaydettiklerini, petrol, elektrik ve doğal gaz ticaretinin yanı sıra bu alanlardaki yatırımların yeni işbirliği imkanları sunduğunu anlattı.
Fidan, Irak-Türkiye ham petrol boru hattından 27 Eylül'de yeniden petrol sevkiyatına başlanmasının memnuniyet verici bir gelişme olduğunu, petrol sevkiyatının tam kapasiteye ulaşmasının ikili ilişkilere ve ticaret hacmine kayda değer katkı sağlayacağına inandıklarını aktardı.
İki ülke arasındaki elektrik ticaretinin kapasitesinin artırılmasına önem verdiklerini bildiren Fidan, bu konuda ilgili birimlerin çalıştığını, Türk firmalarının Irak'ın enerji altyapısını geliştirmeye yönelik projelerde yer almasını istediklerini ve Türkiye olarak Irak'ın enerji altyapı projelerinde önemli katkılar sunabileceklerini kaydetti.
Fidan, Irak ile Suriye arasında yapıcı bir angajman tesis edilmesine yönelik adımları da memnuniyetle gördüklerine işaret ederek, Türkiye'nin bu yolda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu yineledi.
"Irak-Suriye ilişkilerinin güçlenmesi büyük önem arz ediyor"
Bölge ülkelerinin yeni dönemde Suriye ile yapıcı ilişki geliştirmesinin fevkalade önemli olduğunun altını çizen Fidan, "Bölgesel güvenlik ve istikrarın tesisi için Irak ile Suriye arasındaki ilişkilerin güçlenmesi büyük önem arz etmekte. Irak'ın bilhassa Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğini pekiştirmesi bağlamındaki adımlarını kıymetli buluyoruz. Bu vesileyle Irak makamlarının DEAŞ'la mücadeleye yönelik çabalarını da memnuniyetle takip ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Fidan, Irak'ın bu kapsamda Suriye'nin kuzeydoğusundaki kamp ve cezaevlerinden vatandaşlarını geri alma konusunda samimi ve kapsamlı bir çalışma yürüttüğüne değinerek, bu çalışmaların hem Irak vatandaşlarının selameti hem de Suriye'nin güvenliği açısından çok önemli katkı sağladığını vurguladı.
Türkiye'nin de stratejik bir politika olarak Suriye'nin kuzeydoğusundaki kamp ve cezaevlerinin boşaltılmasını ve her ülkenin kendi vatandaşını geri almasını desteklediğini ifade eden Fidan, "Bölgesel ve küresel sınamaların gittikçe yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi bir dönemde ülkelerimizin ve bölgemizin istikrar, güvenlik ve refahı için Iraklı kardeşlerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Fidan, İsrail'in Küresel Sumud Filosu ve Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki gemilere yasa dışı şekilde el koymasının ardından gemilerde bulunan Türk vatandaşlarının ve aktivistlerin etkin şekilde tahliye edildiğini kaydederek, "Kimsenin burnu kanamadan bütün vatandaşlarımızı, 3 milletvekilimiz de dahil olmak üzere tahliye etme imkanımız oldu." dedi.
Türkiye'nin ortaya koyduğu bu çabanın sadece vatandaşları için olmadığına işaret eden Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bütün aktivistleri bu konuda aynı değerde bulduğunu ve sadece Türklerin değil, yabancıların da tahliye edilmesi konusunda büyük bir titizliği ve hassasiyeti olduğunu aktardı.
"Türk aktivistleri ve 21 farklı ülkeden 76 aktivisti tahliye ettik"
Tahliye edilen aktivistlere ilişkin Fidan, şunları kaydetti:
"Bu konuda Türk aktivistlerin yanı sıra 21 ülkeden 76 aktivisti de ikinci parti, bugün gerçekleştirilen operasyonda tahliye ettik. Çok şükür şu anda hiçbir vatandaşımız, aktivist kardeşimiz geride kalmadı. Bazı milletlere mensup, şu anda işlemleri devam eden birkaç kişi vardı, bazı sıkıntılardan dolayı ama biz genel manada bu konudaki hedeflerimize ulaştık. İnşallah, onların bu asil eylemleri de amacına ulaşmış olur ve bu soykırım durmuş olur. Ama ben tekrar ediyorum, burada çok büyük bir emek var. Emeği geçen bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.
İsrail'in alıkoyduğu aktivistlerin getirilmesi önemli bir operasyondu. Diplomatik ayağı, pratik ayağı, lojistik ayağı, ulaşım ayağı. Türk Hava Yollarına da buradan çok teşekkür ediyorum. Bizimle çok üstün bir işbirliği içerisindeler. Ne zaman ihtiyacımız olursa hiç ikiletmeden hemen uçak hazır oluyor ve gönderiyoruz. Kendilerine de buradan teşekkür ediyoruz."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com