Zelenskiy’e Türkiye kapısı da kapandı!
MOSKOVA
Rus ordusunun Ukrayna’nın doğusunda başlattığı özel askeri operasyonlardan sonra hemen hemen her yıl “müzakereler” konuşuldu. Çatışmanın ilk dönemlerinde her ne kadar Rus ve Kiev rejiminin müzakere heyetleri İstanbul’da bir araya gelse de, Rusya’nın şartlarını ilk anda kabul eden Kiev rejim temsilcileri, batılı ülkelerin talimatıyla sözlü anlaşmaları somutlaştırmadan masadan kalkarak daha fazla can kaybına sebep oldu.
Vladimir Zelenskiy, batılı ülkelerin beslediği bir liderken günümüzde artık itibarı kalmayan, her ülkenin kurtulmak istediği bir lider haline geldi. Ukrayna halkı da Zelenskiy’den desteğini çekti. Artık rejimin, Ukrayna halkında ve batılı ülkelerce de meşruluğu sorgulanır hale geldi.
ABD Başkanı Donald Trump ise Joe Biden döneminden sonra Ukrayna politikalarında daha çok çözüm odaklı hareket etti. Amerikan çıkarları (Amerikan emperyalizmi) doğrultusunda Ukrayna’nın madenlerini işletme hakkını ele aldı. Kısacası; Vladimir Zelenskiy, Trump’ın baskısına dayanamadı.
Donald Trump, alacağını aldıktan sonra Vladimir Zelenskiy’i yine de gözden çıkardı. Vladimir Zelenskiy, maden anlaşmasını imzalaması halinde güçlü bir Amerikan desteği göreceğini kendi rejiminin ise kalıcı hale geleceğini düşünmüştü. Aldatıldı!
Oysa ki bugüne kadar batılıların kuklası haline gelen Vladimir Zelenskiy, batılılara inanmaması konusunda sürekli uyarıldı. Hem kendi toplumu tarafından hem de dünya kamuoyu tarafından.
Peki bugüne kadar Kiev rejimine sonsuz desteğini veren batılılar, Kiev rejiminin başı ve ekibinin yolsuzluk yaptığını bilmiyor muydu?
Elbette biliyordu. Ancak günün birinde batılıların, bunu kullanması gerekecekti. Bir nevi bugün Kiev rejimini karıştıran “yolsuzluk” meselesi aslında batılıların bugün bastığı bir “acil durum butonu”dur.
Minsk anlaşmasında Rusya’yı aldatan, müzakereler sırasında Rus tarafını aldatan, bu sırada Ukrayna’ya silah pompalayan batılılar elbet günün birinde Zelenskiy’i de aldatacaktı.
Her zaman şunu söyledik;
Vladimir Zelenskiy’in sonu iyi değil.
Rus tarafı yine de Vladimir Zelenskiy’in koltuğuna saygı duyup, asla bir saldırı gerçekleştirmedi. Ancak batılılar bugün politik stratejilerle, şantajlarla ve tehditlerle Zelenskiy’in sonunu hazırlıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna meselesinin çözümü için oluşturduğu heyet, Rus tarafıyla doğal istişarelere başladı. Rus tarafı, Özel Askeri Operasyonu çerçevesinde belirlenen hedeflere ulaşılana kadar operasyonların süreceğini ilan ederken Rusya’ya katılan yeni bölgelerin de Rus toprağı olarak kabul edilmesi yönünde hem taraflara hem de dünya ülkelerine bir ilanı vardı.
Aynı zamanda Ukrayna ordusunun bazı terör milislerinden arındırılması, stratejik silahların imhası ve NATO’nun tamamen Ukrayna’dan çekilmesi gibi şartları vardı.
Son günlerde bu şartlar Amerikan heyeti tarafından “kabul edilebilir” şartlar olarak görülmüş olmalı ki kamuoyuna sızan anlaşma metinlerinde Rusya’nın tüm talepleri, olduğu gibi yer alıyor. Bir anlamda Rusya’nın, Ukrayna’daki operasyon gerekçeleri batılılar tarafından kabul edilmiş – meşrulaştırılmış.
Kimse Rusya’yı artık “işgalci” olarak nitelendiremez.
Elbette gerçek müzakere masasında her tarafın belirli düzeyde tavizleri olacaktır. Ancak Ukrayna meselesinde Rusya hem cephede hem de masada kazanan taraf olacak. Bu artık kabul edilebilir bir durum haline geldi.
Bunun tek gerekçesi, Trump’ın, “Güvenli Avrupa” iddiasından kaynaklanıyor.
Hem Avrupa hem de ABD, Ukrayna’da çok yoruldu. Verdikleri destekler, karşılığını bulmadı. Ne gönderdikleri donanımlı askerler, ne füzeleri ne de zırhlı araçları Rus ordusu ile baş edemedi.
Tam da bu noktada Vladimir Zelenskiy son hamlelerine başladı. Donald Trump tarafından baskı altındaki Zelenskiy, bazı Avrupalı liderleri ziyaret etti. Ancak Avrupa liderlerinin Zelenskiy’i ayakta tutacak güçlü bir potansiyeli yok.
Son ziyareti de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oldu. Çünkü Türkiye, bölgenin en güçlü ülkesi Erdoğan da bölgenin önemli bir siyasi figürü.
Erdoğan – Zelenskiy görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısında Zelenskiy’in topyekün bir destek talebinin “olamadığını” gördük. Muhtemelen Zelenskiy, böyle bir destek istedi ancak Erdoğan bu desteği vermeyeceklerini deklare etti.
Bu nedenle Zelenskiy’in, Türkiye’den tek talebi “esir takası” oldu. Zelenskiy sadece bu konuda Türkiye’den desteğini kamuoyuna açık bir şekilde duyurdu.
Zelenskiy’in “varlığını koruma” adına açtığı Türkiye kapısı da kapanmış oldu.
Önümüzdeki günlerde batılı ülkelerde kamuoyu yoklanacak, basın kanalları üzerinden Amerikan tarafının elindeki müzakere maddeleri daha fazla dillendirilecek.
Muhtemelen önümüzdeki aylarda zaten yolsuzluk konusuyla başı ağrıyan Zelenskiy, ya müzakere şartlarını kabul edecek ve sonraki süreçte başkanlık koltuğunu bırakacak ya da yeni kaynaklar ve destekler için çabasını sürdürecek. Ancak bu, sadece zamana oynamak olacaktır.
Ukrayna’nın geleceğinde Vladimir Zelenskiy olmayacak. Bunu anlamak gerekir.
Artık Ukrayna’nın geleceği için siyasi modeller tartışılacak. Bunu da yakında göreceğiz.
.
Erhan Kuadzba, dikGAZETE.com