?>

Tarih yazmak geleceği yazmaktır. Emir Timur da bizim Şah İsmail de… Cengiz Han da bizim Atilla da…

E. Yb. Halil Mert

4 gün önce

TARİH YAZMAK GELECEĞİ YAZMAKTIR.

EMİR TİMUR DA BİZİM ŞAH İSMAİL DE…

CENGİZ HAN DA BİZİM ATİLLA DA…

Cumhurbaşkanımızın malumlarınız Emir Timur ile ilgili Şah Hhatayi (Şah İsmail) ile ilgili talihsiz beyanları oldu. Bu da özellikle Özbekistan'da Kazakistan'da Türkmenistan'da ve Şah Hatayi dedemizle ilgili de Azerbaycan'da ve İran Türkleri’nde çok olumsuz etkiler bıraktı.

Biz Türk tarihinde birlik ve beraberliği savunuyoruz. Her şeyden önemlisi 16 Türk Devletinde de Emir Timur dedemizin devletinin biliyorsunuz Bayrağı var. Biz de bu bayraklara ilave olarak biliyorsunuz Selahaddin Eyyubi Atamızın Eyyübiler’inin Şah Hatayi’nin Safeviler’inin dahi bu devletlerin içinde olmasını arzu ediyoruz.

Nihayetinde tarihimizde kabul etmediğimiz en temel şeylerden biri kardeş kavgası… Gerek hanedan içi kardeş kavgaları gerek Türk Devletleri içindeki kardeş kavgaları, soruyorum vicdanlarınıza kabul edilebilir mi?

21. yüzyılın Türkleriyiz. Yani kitle iletişim araçlarının çok yaygınlaştığı bir süreç yaşıyoruz. Bu süreçte artık biz şöyle bakmalıyız. Rahmetli Alparslan TÜRKEŞYeni Ufuklara Doğru” kitabında yazmıştı. “Bu kardeş kavgaları için Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi her bir büyük Türk İmparatoru Türkleri kendi hükümranlığında bir araya getirmek istiyor.”

Burada Emir Timur dedemizle Yıldırım Beyazıt dedemiz arasındaki Ankara Savaşı, Fatih Sultan Mehmet Han atamızla Uzun Hasan Dedemiz arasındaki savaş, Şah Hatayi dedemiz ile Yavuz Sultan Selim Atamızın arasındaki savaş… Bunların hepsinin olumsuz yansımaları genel Türk Tarihine olmadı mı zannediyorsunuz?

En kötüsü de Nadir Şah Avşar dedemizle Babür'ün İmparatoru Muhammed Şah arasındaki Karnal Savaşı... Bu savaşın sonucunda büyük Babür İmparatorluğu toparlayamadı ve İngiltere, Babür’ü işgal etti.

Düşünebiliyor musunuz? Şimdi bunu hangi vicdan kabul eder?

Daha sonra Nadir Avşar Dedemiz, Osmanlı'ya mektuplar yazdı. Bu mektuplarda iki tane ana tema vardır “Yukarıdan Ruslar iniyor, Hindistan’a İngilizler çıktı. Bu iki büyük güce karşı iki Müslüman Türk Devleti Ortak Ordu kuralım birlikte mücadele edelim.” Esasında hala geçerli bir teklif.

Diğer bir teklifi de şuydu. “Gelin dört Ehl-i Sünnet mezhebine itikat olarak hiçbir problem olmayan Caferi mezhebini de ekleyin, beşinci Ehli sünnet mezhebi olarak telakki edin.” Maalesef biz bu mektuplara cevap bile vermedik.

Birbiri ile savaşan bu değerli devlet adamları, komutanlar, bizim ortak dedelerimizdir. Dolayısıyla biz hepsini de rahmetle anıyoruz.

Şunu özellikle hatırlatmak istiyorum TARİH YAZMAK GELECEĞİ YAZMAKTIR. Bir daha söylüyorum TARİH YAZMAK GELECEĞİ YAZMAKTIR.

Geçmişin ayıplarını geleceğe taşıyan başka bir millet gördünüz mü? Lütfen kendimize gelelim…

Cumhurbaşkanımızın çevresindekilerin de Cumhurbaşkanımızı doğru yönlendirmelerini istiyoruz. Özellikle şimdi Türk Dünyası’ndan Sorumlu bir Genel Başkan Yardımcısı var Profesör Kürşat Zorlu. Bu konuda çok ciddi ilgi ve alaka bekliyoruz.

Biz tarihimizi, tarihimizdeki büyüklerimizin hepsini çok seviyoruz.

Biz geleceği Onların da tecrübelerinden istifade ile güçlü inşa etmek istiyoruz. Evet Türk Birliği, yarın ümmetin birliğine yani İslam birliğine de vesile olacak, bütün mazlum insanlığın da kurtuluşuna vesile olacağına inanıyoruz. Dolayısıyla fitneye sebep olabilecek etnik milliyetçilik, mezhepçilik, mikro-milliyetçilik, bunların hepsini yenmek zorundayız. Emperyalizm ensemizde. Coğrafyamızda Birinci Dünya Savaşı devam ediyor. En küçük gafletten dahi uzak olmamız, gaflete, hataya düşmememiz gerekiyor.

Büyük Türk Milleti…

İçimizde emperyalizmin yarattığı düşmanlıkları yenmek zorundayız. Tarihimiz, Medeniyet Coğrafyamız, dinimiz ve geleceğimiz bize birlik olmayı emretmektedir. Bunun için de herkes üzerine düşeni yapmak zorundadır.

.

Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com

-Strateji ve Yönetim Uzmanı, Elektrik-Elektronik Mühendisi

Yazıyı açıklamaları ile ayrıntılı olarak buradan izleyebilirsiniz;

.

YAZARIN DİĞER YAZILARI