Prof. Dr. Bedri Gencer yazdı;
DÜNYAYI TEPENE KARŞI DÜNYAYA TAPAN
Gazze’de tarihin en en korkunç katliamı işlenirken maalesef Türkiye gündemini, Cübbeli Ahmet olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü işgal ediyor. Cübbeli, sözde sanatçılar gibi sürekli “Peygamberler kabirlerinde cima ediyorlar.” gibi skandal sözleri, hareketleri, ilişkileriyle gündeme geliyor, İslâm’ı yıpratıyor, Müslümanları çatıştırıyor, ülkeyi karıştırıyor. Bütün bunlara en çok İsrail’in sevindiği kesin.
Cübbeli, Fatih Altaylı’nın Cumhurbaşkanına tehdit ithamıyla gözaltına alınması üzerine 23 Haziran 2025 tarihinde sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
“Ne hikmetse, başlarına bela gelecek ve hapse girecek olanlar önce bizim caminin avlusuna işiyorlar. Ondan sonra belayı buluyorlar. Buna misal olarak Ali Kalkancı’yı, Çevik Bir’i, Tuncay Özkan’ı, Ebu Hanzala’yı, Ebu Haris’i, Alparslan Kuytul’u, Fatih Nurullah’ı, Adnan Oktar’ı, Merdan Yanardağ’ı, Hüsnü Mahalli’yi, Barış Pehlivan’ı, Murat Ağırel’i, Muhittin Palazoğlu'nu, Ekrem İmamoğlu’nu, Ümit Özdağ'ı, İsmail Saymaz’ı sayabiliriz son halka olarak da Fatih Altaylı bu silsileye eklendi” (*)
Bu sayılan isimlerden bilhassa Fatih Altaylı ile İsmail Saymaz, ekranlarda Cübbeli’yi en çok parlatan, destek veren, şöhret yapan isimlerdi. Ne oldu da Cübbeli, bir anda onlara düşman oldu? Fatih Altaylı ile İzzet Çapa, Cübbeli’nin foyasını meydana çıkardılar.
Fatih Altaylı:
"Cübbeli beni en son aradığında, kızına alacağı bir saat için aracılık istemişti. En ünlü ve en pahalı İsviçre markalarından birinin, pırlanta kaplı bir modeliydi. Piyasa fiyatı çeyrek milyon dolar. Herhalde saati alamadığı için kızmıştır” (**)
İzzet Çapa:
“Cübbeli Ahmet Efendi siz değil miydiniz röportaj yaparken Fatih Bey’i çok seviyorum, o çok farklı bir adam hep beraber yemek yiyelim diyen? Bir başka röportajımızda da “Fatih galiba bana küs, beni hiç programlarına çağırmıyor arayıp bizi barıştırsana” diye ricada bulunmadınız? Ben mi yanlış hatırlıyorum?” (***)
Buna karşı Cübbeli, Fatih Altaylı’nın iddiasına yalan ve iftira diyemedi, inkâr edemedi. Sadece Yahudi taktiğiyle, “Ailemi niçin karıştırdın, beni niçin ele verdin?” mealinde bir tepki verdi. (****)
Yahudi taktiği, hem vurur, hem de ona vurulmuş gibi bağırır.
Başkalarına Satılan Din
Tanıyanlarca Fatih Altaylı’nın Cübbeli ifşası da, Cübbeli’nin onun gibi kendisini parlatan birine hıyaneti de sürpriz değildi. Zira Cübbeli’nin lügatinde helal-haram, istikamet, iffet, ihlas, kanaat, tevazu, kerem, haya, vefa gibi kavramlar yoktu. Onun lüks villalar, cipler, yatlar, takılar vs. ile ailece ultra lüks, şatafatlı bir hayat sürdüğü zaten medyaya yansımıştı. Bu, sosyal hayatta gizlenebilecek bir şey değildi:
“Cübbeli Ahmet olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, önceki akşam ailesiyle balık keyfi yapmak için Arnavutköy’deki alkolsüz balık restoranı Takanik Balık’ı tercih etti. Ünlü’nün kızları mekândan Porsche Cayenne’le ayrılırken, kendisi de Lincoln cipiyle evinin yolunu tuttu” (27 Şubat 2013) (*****)
Yani Cübbeli ile ailesinin, lüks ve israfa batmış hayat tarzı yönünden Allah’a ve ahirete iman etmeyen seküler insanlardan bir farkı yoktu. Cübbeli gibi kişilerde din parçalanmış, iman ile hayat, ibadet ile âdet birbirinden ayrılmıştı. Cübbeli, hayat tarzı ile adeta seküler insanlara, “İbadette ayrıyız ama âdette aynıyız.” diyordu. Hâlbuki din, iman ile hayat, ibadet ile âdet olarak parçalanmaz bir bütündür. Eğer iman hayata, ibadet âdete yansımıyor, Allah’a ve ahirete iman edenler ile iman etmeyenlerin hayat tarzları arasında bir farklılık doğurmuyorsa, o iman, özde değil sözde imandı. Cübbeli için din, hidayet için bizzat amel edilen değil, menfaat için başkalarına satılan bir şeydi.
Dünyaya Tapan Vaiz
Hocaları dâhil tanıyan herkes, “Cübbeli dünyaya tapar.” der. Cübbeli, yıllardır hurafe satarak, din istismarı ve ticaretiyle kazandığı paralarla küpünü doldurdu. Helal mal ile haram malın harcanma tarzlarını şöyle karşılaştırmıştık: “Bu israfın kaynağını soranlara derim ki: Helal mal israf edilmez, haram mal israf edilir.” (******)
Yani haram para, hayra gitmez, şerre, şehvete gider, israf edilir.
Cübbeli de din ticaretinden kazandığı parayı gençlerin ev kirası yüzünden evlenemediği ülkemizde kızına çeyrek milyon dolarlık saate harcar. Atilla Yıldırım adlı biri, Cübbeli’nin lüks alışverişinin tafsilatını verdi:
“Markanın adı Chopard. Chopard'ın hiç satış mağazası yoktur. Ultra zenginler marka ile iletişime geçince direkt satış temsilcisi ultra zengin kişi ile buluşur. Cübbeli de Swiss Otel İstanbul'da Chopard markası temsilcisi ile buluşuyor ve kendisi, kızı ve eşi için saatler alıyor” (25 Haziran 2025) (*******)
Cübbeli, sürekli din istismarıyla, fakirlik ve sadaka edebiyatıyla, insanları dişinden tırnağından arttırdıkları paraları kendi HAYDER derneğine bağışlamaya çağırırken, on binlerce talebenin geçimini sağlayacak astronomik paralara, milyonlarca liraya kendisine, kızına ve eşine ultra lüks saatler, eşyalar alıyordu. (********)
Halk, bu tavra, “Ele verir öğüdü, kendi kırar söğüdü; Ele verir talkını (koruğunu), kendi yutar salkımı.” diyordu. Cenab-ı Hak da Yahudi ahlakının zemmi olarak, “Ey iman edenler! Niçin yapmadığınız şeyleri söylüyorsunuz?” (Saff, 61/3) buyuruyordu.
Dünyayı Tepen Şeyh
Bütün mürşid-i kâmiller gibi Mahmud Efendi, Hasan Efendi, Fikri Efendi (kaddesallahü esrârahüm) Hazretlerinin hepsi, dünyayı tepmiş, sahabe hayatı yaşayan mübarek insanlardı. Mahmud ile Hasan Efendilerimizin hayatları zaten malumdur. Bir sohbet grubunda paylaşılan bir menkıbe, Fikri Efendimiz kuddise sirruhûnun zühdü hakkında fikir vermeye yeter:
“Fikri Efendi Hazretlerimizin cübbesinin ütülenmesi gerektiğini fark etmişler. Eve zahmet vermemek, yardımcı olmak için cübbeyi burada bir terziye götürmüşler. Terzi demiş ki: “Bu cübbeyi 1995’de ben dikmiştim. Hâlâ aynı cübbeyi giymeye devam ediyor.””
“Sarığın markasını bilmiyorum ama gâvurların yaptığı kumaşlar bize helaldir.” diyen Cübbeli, rengârenk İngiliz kumaşlı cübbesi, İngiliz marka gömleği, İngiliz Royal Guards (Kraliyet Muhafızları) markası kol düğmeleri, 26 bin liralık İngiliz Burberry markası sarığıyla neredeyse tepeden tırnağa İngiliz ürünü idi. Böyle biri, elbette Fikri Efendi Hazretlerinin zühdünü çekemez, iftira atar.
Dünyaya tapan Cübbeli, dünyayı tepen mürşid ister mi? Elbette istemez. Cübbeli, onun israfın dibini bulduğu bu şatafatlı hayatına karşı çıkacak, tezgâhını bozacak yaşayan mürşid istemez, “son şeyh” yalanı ve din istismarı ile şeyhsiz bir hayatın keyfini sürer, gemisini yürütür.
Tabiî ölüm gelinceye kadar. Helal-haram demeden lüks içinde yaşamak hoş ama ölüm, âhiret ve hesap var:
Dâr-ı dünya hoştur amma akıbet mevt olmasa
Zevk-i cennet hoştur amma şiddet-i nâr olmasa
.
Bedri Gencer, dikGAZETE.com
(*) https://x.com/c_ahmethoca/status/1937139160088707150
(**) https://x.com/bosunatiklama/status/1937812130746826987
(***) https://x.com/izzetcapa/status/1937232491217055802
(****) https://x.com/c_ahmethoca/status/1937921535081123970
(*****) https://www.haberturk.com/magazin/herkes-bunu-konusuyor/haber/823485-cubbelinin-balik-keyfi
(******) https://www.haberturk.com/magazin/herkes-bunu-konusuyor/haber/823485-cubbelinin-balik-keyfi
https://x.com/GencerBedri/status/1196518275221508096
(*******) https://x.com/Atilla22091969/status/1937844324156256285).
(********) https://ahmetyesevi.org.tr/icerik.php?i=250103svJXFj&islem=1