USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İlkokul öğretmenim, Peter Senge ve Şeyh Edebali

03-05-2021

Hepimizin hayatında dönüm noktası oluşturan kişiler ve olaylar mutlaka olmuştur. Bunların içinde okuduğumuz okullar ve bir yetişkin olmamızda emeği geçen öğretmenler önemli bir paya sahiptir. 

Çocuklarıma ve çevremdeki gençlere her fırsatta, taşınma nedeni ile değişen okulumda, 4. sınıfta tanıştığım ilkokul öğretmenimin, hayatımda çok önemli bir dönüm noktası oluşturduğunu, beni sıradan bir öğrenci olmaktan alıp, o zamanlar çok az kişiye verilen takdir belgesi alacak bir konuma getirdiğini anlatıyorum. 

Ortaokulda ve lisede bana öğrenmeyi, okumayı ve yazmayı sevdiren öğretmenlerimden isimlerini de zikrederek bahsediyorum. Fakat üzülerek söylemeliyim ki tanıdığım gençlerden, onlara ‘koçluk’ yapmış ve hayatında dönüm noktası olmuş biri ile ilgili yaşanmış bir hikaye anlatan pek çıkmadı. 

Bu tür hikayelerin günümüzde azalmasında çok fazla etken var. Tek taraflı bir konu olmadığı gibi, veli, öğrenci, öğretmen üçlüsü ve onların idealistliği ile izah etmek yeterli olmaz. Teknolojinin ve internetin geldiği aşamada çocuğun öğretenleri artık sadece öğretmenleri ve ailesi olmaktan çıkmış durumdadır. 

Bilgi sahibi olmak ya da öğrenmek artık, farklı manalar ve yöntemler içermektedir. Üstelik bilmenin yetmediği, onu idrak etmemiz ve uygulamamız gerektiği bir durum da söz konusudur. 

Buradan şu yargıya varmamız yanlış olmaz: Bilmek, öğrenmek değildir, eyleme dönüşmeyen bilginin bir hükmü yoktur. 

İşte bu noktada ‘koçluk’ kavramından söz etmek faydalı olacaktır.

Yazımızın da temel konusunu oluşturan koçluk, bilginin eyleme dönüşmesi noktasında devreye giren, görevleri ve sorumlulukları arasında öğretmek, geliştirmek ve performansı arttırmak olan herkesin uygulaması gereken bir süreci ifade eder.

Günümüzün oldukça popüler kavramlarından biridir koçluk. Geliştirilmesi gereken her konu koçlukla ilişkilendirildiği için biraz da abartılı bir çeşitliliğe ulaşmıştır.

Takım koçluğu, yaşam koçluğu, öğrenci koçluğu, yönetici koçluğu, kariyer koçluğu, nefes koçluğu, aile koçluğu, kişisel marka koçluğu, iletişim koçluğu, iş geliştirme koçluğu, ilişki koçluğu gibi. 

Kelime anlamı olarak koçluk “coaching; birini, bir yerden bir yere götürme” anlamına gelir. 

Koçluk; kişilerin var olan potansiyellerini ortaya çıkararak, ulaşılabilir hedeflere ve olasılıklara odaklanan bir öğrenme ve gelişim süreci olup doğru sorular ile kişilerde farkındalık oluşturma sanatıdır. Amacı; danışanın kendi belirlediği hedeflere, ‘koç’un desteğiyle ulaşması ve sorunlarının üstesinden tek başına gelmeyi öğrenmesidir. 

Yazımızın başında ilkokul öğretmenimin beni sıradan bir öğrenci konumundan alıp, takdir alan bir öğrenci durumuna taşıması kanaatimce bir koçluk örneği sayılabilir. 

Yıllar sonra, profesyonel anlamda “koçluk yapmak” bizim işimizin de bir parçası haline geldi. 1990 yılında yayınlanan Peter SENGE’nin “BEŞİNCİ DİSİPLİN” adlı kitabı, “ÖĞRENEN ORGANİZASYONLAR KOÇLUĞU” kavramını literatüre kazandırmıştır. 

Bu kitaptaki öğretilerle oluşturulan ve 2003 yılında çalışmakta olduğum kurumda uygulanan “Öğrenen Organizasyonlar Projesi”nde ben de yer almıştım. Bizim ekibe, önce koçluk eğitimi verilmiş, ardından tüm personeli eğitmek için görevlendirilmiştik. 

Bu proje, kurumumuzda hedeflenenin üzerinde bir başarı elde edilmesini sağladı. Projede yer alan ilk koçların yani bizlerin kariyerinde karşılığını bulması fazla gecikmedi. 

Daha sonraki yıllarda ülkemize de gelen ve böylece öğretilerini kendisinden dinleme imkanı bulduğumuz Peter SENGE, dünyada yönetim stratejilerinde en önemli 24 kişiden biri olarak kabul ediliyor. Ona ait danışmanlık şirketinin onayladığı uluslararası geçerliliği olan “Öğrenen Organizasyonlar Koçluğu”nun sadece benim için değil o yıl, bu projede yer alan koçların hepsi için önemli artıları oldu. 

Projede kısaca özetlemek gerekirse, çoğunlukla takım halinde öğrenme çalışmaları yapılıyor ve bir sorunu çözmek için beyin fırtınaları ve neden analizleri yapılıyor. 

5 disiplin ise şu şekilde sıralanıyor:

1- Sistem Kurmak

2- Kişisel Ustalığa Ulaşmak 

3- Zihni Modellerin Uyumu

4- Paylaşılan Vizyon

5- Takım Halinde Öğrenme

Günümüzde bireylerin ve kurumların gelişiminde önemli katkılar sağlayan koçluk sistemi, aslında tarihin tüm dönemlerinde bir şekilde işlevini yerine getirmiştir. 

Ünlü düşünür Sokrates’le ilgili “BİLEY TAŞLARI” hikayesi buna güzel bir örnek teşkil ediyor: 

Zenginliği ve asaleti bir şeref alameti olarak görmeyen Sokrates’e biri sorar:

-Sen herkese konuşma sanatını öğretiyorsun da kendin neden iyi bir hatip değilsin?

“Ziyanı yok” der Sokrates; “bileyi taşları da kendi kendilerini kesmezler, fakat kaba demirleri keskin yapabilirler.”

Bizden örnekler de oldukça fazla.

Celaleddin-i Rumi’nin koçu Şems-i Tebrizi’dir. Bu koçluk onun Mevlana olması ile sonuçlanmıştır.

Fatih Sultan Mehmet’e Akşemseddin’in yaptığı koçluk, İstanbul’un fethinde meyvelerini vermiştir.

Çok daha öncesinde “dört yüz çadırlık bir aşiret”in kısa zamanda düzenli bir devlet ve ordu teşkilâtı ile tarihe altın harflerle yazılmasının ardındaki isim olarak kabul edilen Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye yaptığı koçluk gelmektedir. 

Her ne kadar tarihi tartışmalara konu olsa da onun Osmancık’a öğütleri ünlüdür.

Ben bu öğütleri üzerime alındım ve yöneticilik kariyerimde çok faydasını gördüm. 

Şeyh Edebali, benim de koçum oldu” desem yanlış olmaz. Yıllar önce, kendime uyarladığım öğütlerden birkaç örnek vermem gerekirse:

“Sen artık bir yöneticisin. Bir ekip liderisin. Bir aile reisisin. 

Bundan sonra öfke bize; uysallık sana. 

Güceniklik bize; gönül alma sana. 

Suçlamak bize; katlanmak sana. 

Acizlik, yanılgı bize; hoş görmek sana. 

Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana

Kem göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana.  

Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana. 

Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana. 

Unutma ki, dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür.”

Değil onlarca kişiden, sadece bir kişiden bile sorumlu iseniz, konumunuz ve göreviniz ne olursa olsun bu öğütleri, Şeyh Edebali’nin size verdiğini düşünün

Uyguladığınızda sizi bir Osman Gazi yapmaz belki, fakat çok faydasını göreceğiniz konusunda size garanti verebilirim.

.

Hüseyin Burak Uçar, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Nigar Özel
Nigar Özel 3 yıl önce
Eğitim sistemimizin bu günkü durumu tamda böyle ögretmenlerin giderek azalması yüzünden bencede örnek olacak ögretmenlerin sayısının artması dileguyle
Eyüp Özcan
Eyüp Özcan 3 yıl önce
Doğru karakterde, yeteneklerin geliştirilmesine katkı sağlayan herkesi hatırlamamıza sebep olan bir yazı olmuş.. Bu güzel yazı ve farkındalık için teşekkür ederim
Fatih TUNCA
Fatih TUNCA 3 yıl önce
Kaleminize sağlık Hüseyin Burak bey
Süleyman kocapınar
Süleyman kocapınar 3 yıl önce
Kaleminize sağlık...
Arda Kalan
Arda Kalan 3 yıl önce
Role model aldığımız veya bize destek olan kişilerin bir pusula misali hayatımızı olumlu olarak yönlendirmesini gerçek örneklerle anlatan çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık.
Mesut isen
Mesut isen 3 yıl önce
Aslında herşey aslına rücu eder sözü tecelli ediyor.Aslinda peygamber efendimizden buyana gelen esaslarin isimleri değişmiş modernize olmuş halini duyoruz.Kocluk dediğiniz mürşidi kamil oluyor sistem ise dönüp dolaşıp yine eskilere görüyor yani aslına rücu ediyor
Ozgur
Ozgur 3 yıl önce
Yine dopdolu bir yazı olmuş, emeğinize sağlık
Rahmi
Rahmi 3 yıl önce
Yine güzel bir konuya değinmişsiniz. Ben burada Türkçemize yerleşen "koç (coach)" a takıldım. "Koç" yerine "akıl hocası" ya da "yol gösterici" daha yaygın olsaydı keşke.
Burhan doğruyol
Burhan doğruyol 3 yıl önce
Eyyüp bey gibi Hüseyin bey ile aynı takımda koçluk öğrenmiş ve kalan kariyerimde aktif olarak kullanmış, çok da faydalarını görmüş bir olarak herkesin kendisini bu konuda geliştirmesi gerektiğine gönülden inanıyorum. Yine önemli bir konuyu köşesine taşıyan Hüseyin kardesimi tebrik ediyorum
Feridun
Feridun 3 yıl önce
Hüseyin Bey, makalenizde her zamanki gibi çok değerli bir konuya değinmişsiniz. Şeyh Edebali’ nin Osman Gazi’ye verdiği öğütleri hayatımıza uyarlayabilirsek çok fazla konuşacak bir olmayacağı kanaatindeyim...
Dr. Eyyüp Yılmaz
Dr. Eyyüp Yılmaz 3 yıl önce
Hüseyin kardeşim bana birlikte takım üyesi ve takım koçu olarak çalıştığım yılları tekrar hatırlatmış oldu bu nadide makaleniz. Gerçekten takım halinde öğrenen organizasyon projesi benim hayatımda da çok önemli değişimlere vesile oldu. En alt düzey ve en üst düzeyde çalışan farklı unvanlardaki takım arkadaşları ile birlikte liderin de her toplantıda münavebeli olarak değiştiği farklı bir koçluk ve öğrenme organizasyonu.. Empati ve duygusal zekanın da ön planda olduğu birlikte çalışma ve sonuca ulaşma kültürü.. Bu vesile ile başta Evrim Çalkavur olmak üzere tüm takım arkadaşlarımıza, koçlarımıza, o dönemde bizi bu organizasyonla buluşturan yöneticilerimize teşekkür ederim. Yazıyı kadim kültürümüzle harmanlayarak yorumlama harika olmuş. Cenab-ı Hak kalemine ve dimağına kuvvet versin. Tüm okuyucularına sağlık ve afiyetler dilerim..
Nazan
Nazan 3 yıl önce
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz.Ben de evde eşime,çocuklarıma aile koçluğu yaptığımı düşünüyorum.Çocuklarımın yetişmesinde,sorumluluk sahibi olmalarında bunun faydalarını gördüm.Herkesin hayatında bir koçu muhakkak olmuştur.
Bilal
Bilal 3 yıl önce
“Bilmek, öğrenmek değildir, eyleme dönüşmeyen bilginin bir hükmü yoktur.” sözü gerçekten bizi harekete geçirecek bir söz olduğunu düşünüyorum. Özellikle yazının Şeyh Edebali‘nin öğütleri bitmiş olması yazıyı çok daha fazla etkili yapmıştır. Kaleminize sağlık.
Özlem KALAY
Özlem KALAY 3 yıl önce
Bazen bir söz bir davranış insanın hayatında dönüm noktası olabiliyor. Kendimize örnek almamız gereken güzel noktalara değinmişsiniz. Emeğinize sağlık.
Sevgi
Sevgi 3 yıl önce
Verilen örneklerle anlatılanlar daha görsel düzeyde olmuş elinize emeğinize Sağlık çok güzel bir yazı teşekkürler tekrar tekrar
Yıldıray Yıldız
Yıldıray Yıldız 3 yıl önce
Evet hepimizin hayatında dönüm noktaları ve iz bırakan değerli insanlar vardır, atalarımız bence en iyi koçlarımız arasında değerlendirebilir, Allah hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın.Kaleminize sağlık Hüseyin bey.
Nurullah
Nurullah 3 yıl önce
Öncelikle bu haftaki yazıda güzel bir konuyu ele aldığınız için teşekkür ediyorum. Koçluk yapacak kişinin yaşı ve ne olursa olsun olgunluk ve özgüveni yüksek kişi olmalıdır. Hayatımızdaki eğitim sürecinde bir en fazla iki öğretmen sayabiliriz. Halbuki 30 veya daha fazla öğretmenimiz olmasına rağmen. Ve koç ile koçluk yapılanın arasında ten uyumu, elektrik uyumu olmalıki sonuca varsın yapılmak istenen.
Nuh
Nuh 3 yıl önce
Her insanın içinde bir cevher var ancak maharet o cevheri sahibine gösterip farkına vardırarak işlemekte. Zaman zaman bunun için koça ihtiyaç duyuyoruz ya da bazen yaşadığımız tecrübeler de bizim koçumuz olabiliyor.
Cumhur Karasu
Cumhur Karasu 3 yıl önce
Çok güzel bir yazı, tebrik ederim.
Selma Köroğlu
Selma Köroğlu 3 yıl önce
????????????????????????????????????????????????????????
FİKRET GÜNEŞ
FİKRET GÜNEŞ 3 yıl önce
Sevgili Hüseyin bey çok güzel bir konuya değinmişsiniz ben de bir eğitimci olarak şunları söylemek isterim birincisi artık velilerimiz eskisi gibi değil herşeyi onlar biliyor çocuklarına bırakın koçluk yapmayı biraz karışsanız hemen dibini de bitiyorlar çocuklarını dokunulmaz yapmak için ellerinden geleni yapıyorlar bu yüzden çocukları yönlendirmek artık eskisinden daha zor ikincisi ise toplum baskısı maalesef etraf o kadar fesat olmuşki bir öğrenciye yaklaşsanız sahip çıksanız acaba neden ne yapacak kötü bir niyetimi var soruları artık çok arttı bunun için öğrenciye yaklaşmak çok tehlikeli ama buna rağmen duramıyoruz tabi bir öğrenci kazanabilmek adına iyi bir insan yetiştirebilmek adına Allah yardımcımız olsun ve iyi ailelerle niyeti halis insanlarla bir araya getirsin inşAllah kalın sağlıcakla
Sinan
Sinan 3 yıl önce
Güzel örneklerle anlatılan iyi bir yazı olmuş . Ellerinize sağlık.
Selda erkan
Selda erkan 3 yıl önce
Elinize emeğinize sağlık.. Yine çok faydalı bir yazı olmuş teşekkürler
Timur  Ü.
Timur Ü. 3 yıl önce
Gerçekten çok güzel bir yazı, okul ve iş hayatında ,ilham verici kişilerle tanışmak gerçekten büyük bir şans, bataklıkta bir çiçek bulmak kadar zor. Şanslıyım ki iş hayatımda , çok kısada çalışsam da Çağlayan şube müdürümü bu tanıma koyabilirim.
Nigar özel
Nigar özel 3 yıl önce
Bence hepimiz koç olarak peygamberimizi örnek alıp ona göre yaşasak insan olarakta kul olarakta örmek insan olma yolunda önemli bir adım atmış oluruz