Küçük Firikya’dan Gebze’ye çekilen Anibal

Ramazan Topraklı
Ramazan Topraklı
Küçük Firikya’dan Gebze’ye çekilen Anibal
04-07-2022

-Harita: FETİH YOLU-

KÜÇÜK FİRİKYA’DAN GEBZE’YE ÇEKİLEN ANİBAL 

Bu makalenin amacı, Kartacalı kumandan Anibal’ın Küçük Firikya’ya (Kemer Boğazı veya Firikya Hellespont çevresi) geldiğini; buradan çekildiği ve öldüğü yer olan Gebze bölgesindeki Libissa’nın (Libyssa) yerini göstermektir.

2020 yılında “Dr. Kemal Daşcıoğlu’na Vefa Kitabı” adlı bir kitap yayınlandı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bandrolü ile satılan bu kitabı PEGEM Akademi yayınlamıştır. Kitabı, Pamukkale Üniversitesinden Prof. Mithat Aydın ile Prof. Süleyman İnan yayına hazırlamışlar.

Bu kitapta Murat Orhun (muratorhun@pau.edu.tr, Dr. Öğr. Ü. PÜ Fen-Ed. Fak. Tarih Bl.), Kartacalı Hannibal adlı değerli bir makale kaleme almıştır (s.711-740).

Biz, Orhun’un Anibal (247-183) hakkında değinmediği; Küçük Firikya’da bulunuşu ve mezarının bulunduğu Libyssa hakkında biraz ayrıntılı söz edeceğiz.

Anibal’ın Eğirdir Gölü civarına (Küçük Firikya) geldiğine dair kaynağımız Strabon’dur.

“Side açıklarındaki deniz savaşını kaybeden Anibal, Manisa-Akhisar arasındaki savaşta Antiyokus’un yanında değildi” sözü ile “Anibal, hiçbir zaman Antiyokus’un yanından ayrılmadı” (Orhun, s.728) ifadeleri çelişir.

Strabon, IV. Kitap, 3. Bölüm, C564, 1961, s.456, H. L. Jones’in tercümede kullandığı Grekçe metin Anibal’dan şöyle bahseder:

Çeviriler Hiç Masum Değil:

Bu Grekçe metin, “C’est ce même Prusias qui donna asile à Annibal réduit à fuir en Bithynie après la défaite d’Atiochus, et qui plus tard céda par un traité à la famille des Attales toute la partie de la Phrygia qui borde l’Hellespont et qui, désignée par les anciens sous le nom de Petite Phrygia, reçut de ses nouveaux maîtres le nom de Phrygie Epictète” şeklinde Fransızca (Strabon, 1873: 524, c.2, Géographie de Strabon, terc. A. Tardieu),

“This is the Prusias who welcomed Hannibal, when the latter withdrew thither after the defeat of Antiochus, and who retired from Phrygia on the Hellespont in accordance with an agreement made with the Attalici. This country was in earlier times called Lesser Phrygia, but the Attalici called it Phrygia Epictetus” şeklinde İngilizce (Strabo, 1961: 457, terc. H.L. Jones),

“Dieser Prusias ist derselbe der Hannibal bei sich aufgenommen hat als dieser sich nach Antiochos Niederlage hierher zurückgezogen hatte, und der in einem Abkommen Phrygien am Hellespont an die Attaliden abgetreten hat; früher hatte man es als Kleinphrygien bezeichnet – jetzt nannten sie es das Hinzuerworbene” (Strabon, 2004: 483, XII 4, terc. Stefan Radt).

Ve “Es ist dieser Prusias, der den Hannibal aufnahm, nachdem dieser sich nach der Niederlage gegen Antiochos hierhin zurückzog, und die Phrygia am Hellespontos gemäβ dem vertrag den Attaliden überlieβ; dieses Land nannte man früher Kleinphrygien; sie bezeichneten es aber als Epiktetos” şeklinde Almanca (Akurgal, Şahin ve diğer., 1986: 135)

ve

Antiokhos’a (?) yenildikten sonra buraya gelen ve Attaloslarla yapılan antlaşma gereğince Hellespontos Firikyası’ndan çekilen Hannibal’ı içtenlikle kabul eden Prusias budur. Bu ülkeye ilk zamanlar, Küçük Firikya denirdi. Fakat Attaloslar buraya Firikya Epiktetos derlerdi” şeklinde Türkçeye tercüme edilmiştir (Strabon, 2009: 56, terc. Adnan Pekman). Bu tercümede Adnan Pekman, Fransızca ve İngilizce tercümelerden de yararlandığını ifade etmektedir.

Hellespontus Firikyası yerine Firikya Hellespontus (Remsi, 1960: 165) yazılması gerektiği ve “Antiyokus, galip değil, mağlup olduğu” için bu üç metni tekrar tercüme yolunu seçtik.

Ü. Fafo Telatar’ın Grekçe’den çevirisi şöyledir:

“Antiokhos’un yenilgisinden sonra, onun yanına sığınan (geri dönen) ve Attaloslarla yapılan anlaşmaya göre Hellepostos’daki Phrygia’dan çekilen Hannibal’i kabul eden bu Prusias’tır. Burayı ilk önceleri bazıları Küçük Phrygia diye adlandırıyordu, ancak onlar (Attaloslar) Epiktetus (kazanılmış yer) olarak adlandırdılar” (3 Tem.2022).

Yusuf Kurtoğlu, Fransızca çevirisi: “Antiyokus’un bozguna uğramasından sonra Bitinya’ya kaçmak zorunda kalan Hanibal’a sığınma hakkı veren ve daha sonra da bir antlaşma ile Firikya’nın Hellespont’u çevreleyen bütün bölümünü Attaloslar’a bırakan işte bu Prusias’tır. Attaloslar’a bırakılan bu bölgenin adı eskiden Küçük Firikya idi, ama yeni sahipleri bu bölgeye Firikya Epiktete adını verdiler” (28 Haz.).

Küçük Firikya, Prusias’a ait değil ki, versin?

Mustafa Kahramanyol ve Bahri Ata’nın İngilizce çevirileri ise şöyledir:

Hannibal, Antiokus’a yenildikten sonra oradan çekilince kendisine sığınak veren Prusias olmuş ve bu Prusias Atalaçilerle yapılan bir antlaşma gereğince Hellespont’taki Frigya’dan çekilmiştir. Bu ülke eskiden küçük Frigya olarak bilinirdi fakat Attalaciler oraya Frigya Epiktetus demişlerdir (M. Kahramanyol, 29 Haz.).

Antiochus’un yenilgisinden sonra Attalici (Attaloslar) ile yapılan antlaşma üzerine Frigya’dan –bu ülke eski zamanlarda Küçük Frigya diye bilinirdi, fakat Attaliciler, Frigya Epictetus dediler- ayrılan ve Hellespont’a gelen Hannibal’i karşılayan bu Prusias’tır (Bahri Ata, 28 Haz. 2022).

Almanca çeviri ise şöyledir:

“Prusias, Antiochos’a yenilgisinden sonra oraya çekilen, Hellespont (çevresindeki) Phrygia’yı bir antlaşmayla Attalidlere bırakan Hannibal’ı yanına alan kişidir; eskiden Küçük Frigya deniyordu - şimdi ona Epiktetos deniyor” (Strabon, 2004: 483). Veya “Antiochos‘a karşı yenilgisinden sonra oraya çekilen ve antlaşma uyarınca Hellespontos (çevresindeki) Phyrgia‘yı Attalidlere bırakan Hannibal‘i kabul eden bu (I.) Prusias’tır; bu topraklara Küçük Frigya deniyordu. Ama onlar ona Epiktetos adını verdiler” (Akurgal ve diğerleri, 1986: 135, çev. H.T Bağçeci, 30 Haz.).

Fransızca, İngilizce ve Almanca çeviriler hep hatalıdır.

Pekman’ın çevirisindeki tek hata, Antiyokus’a değil, Antiyokus olacaktır. Kanaatimce matbaa hatasıdır.

Prof. Telatar’ın tercümesi “Antiyokus’un yenildiği” şeklindedir ve tek doğru tercümedir. Ayrıca Demircioğlu’nun metni ve çevirilerde zikredilen Hellespontus Firikyası tabiri yanlıştır. Firikya Hellespontus olmalıdır (bk. Remsi, 1960: 165-178). Hellespont çevresindeki Firikya tabiri doğrudur (RT).

Ekrem Akurgal, Merkelbach, Şahin, Vetters ve kimi Türk, kimi yabancı, tam 23 kişi, “Kuzeybatı Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası Üzerinde İncelemeler: 1- Strabon XII, 3-7 ve 2- Malagina am Sangarios” adlı bir proje yaparlar ve bu proje, güya Avusturya ve Ren-Vestfalya Bilimler Akademileri ile Türk Tarih Kurumunca desteklenmiş. Aslında yükü çeken; parayı verenin Türk Tarih Kurumu olduğunu bilmemek için aptal olmak gerekir. Türk Tarih Kurumuna da 30 sayfalık -Türkçe değil- Almanca bir risale bırakmışlar.

Kendi akademisyenleri tarafından yabancılara soydurulan ülkem.

Ekrem Akurgal, Semavi Eyice, Jale İnan gibi ünlü isimlerin yer aldığı projedeki çeviri ve üretilen tüm bilgiler yanlıştır. Tarihî metinler okunmazsa böyle olur.

Küçük Firikya için İnegöl, Geyve ve Gerede arasını, Malagina için de Mekece’yi iddia etmişlerdir ki, böyle fahiş hataları, ancak 23 (yirmi üç) ünlü isim yapabilir.

Malagina, Mekece değil, İbn Hordazbih’te (820-912) Melacine, el-İdrîsî’de (1100-1166) Melâhime kaydedilen İnegöl veya çok yakını bir yer, el-İbra veya Hısnu’l-İbra ise İznik Gölü batı köşesi yakını bir kaledir (Topraklı, 2013: 146-148, bk. Har. Fetih Yolu).

İnegöl-Malagina’dan gayri, Senirkent-Yassıören’e yerleşen bir Malagina daha vardır.

Murat Orhun da makalesinde ünlü kumandan Kartacalı Anibal’ı Kemer Boğazı bölgesine uğratmaz ve hatalı olarak hep denizlerde gezdirir. Onun da Küçük Firikya veya Epiktetos hakkındaki bilgisi yanlış olmalıdır.

Biz tek başımıza çalıştık. 16 yıl içinde benzer birçok ünlü ismin hataları ile doğruları gösteren kitaplar ve makaleler yazdık. Son zamandaki makalelerimizi de dikGAZETE’de yayınlıyoruz. Küçük Firikya, Firikya Hellespontia veya Hellespont (Kemer Boğazı) çevresindeki Firikya ve Firikya Epiktetos, Uluborlu, Senirkent, Eğirdir, Gelendost, Yalvaç ve Şarkîkaraağaç ilçelerinin kapladığı ve Sultan, Bozdurmuş, Barla ve Anamas dağlarıyla çevrili bölgedir.

Onun için Küçük Antakya, Küçük Atina isimleri Yalvaç'a, Küçük İznik ismi Senirkent-Uluğbey’e aittir.

29 Nisan 1091’de Barla önünde yapılan Kuman-Peçenek savaşının adı Lebounion, Küçük Lebounes demektir. Çünkü savaş, Küçük Firikya'da, Lebounes adlı Roma kumandanına ait yerde yapılmıştır.

Firikya’nın, İnegöl ve Geyve şehirlerinin bulunduğu Bitinya’da ne işi var?

Sultan dağlarının kuzeyi, yani Eskişehir, Afyon ve Sivrihisar çevresi Büyük Firikya, güneyi ise Küçük Firikya'dır.

Kotoiraikia (Gelendost-Kötürnek), Kiminas (Yalvaç-Gemen) ve Firikya’nın daha birçok şehir ve piskoposluğu, “Hellespontus’un Şehir ve Piskoposlukları” başlığı altında verilmiştir (bk. Remsi, 1960: 165).

 Seyahatü’l-Kübra adlı eserin yazarı Süleyman Şükrü (yıl 1907), Eğirdir ve çevresinin Afriçya (Firikya) ve Fricyatü’s-Sagîr’de (Küçük Firikya) bulunduğunu ve Küçük Mısır denildiğini yazmıştır (S. Şükrü, 2013: 13, 33, 25).

Kıral Antiyokus, MÖ 189’da Manisa yakınında Roma-Attalos ittifakına yenilince, Anibal, başına gelecekleri bildiğinden Apameya’nın bulunduğu Kemer Boğazı (Firikya Hellespontia) civarından hareketle MÖ 401 yılında Oğul Kirus’un kullandığı; Bozdurmuşbeli, Şuhut, Afyon ve Kütahya üzerinden Prusias’a gitmiştir. Olayın aslı budur.

Maalesef bizim dışımızda, Kıral Yolu ve Roma Askerî Yolunu coğrafyamıza tatbik edebilmiş biri yoktur.

Firikya Hellespontia’nın ilk adı Küçük Firikya’dır, ama Attaloslar burayı ele geçirdikten sonra “kazanılmış ülke” anlamına Firikya Epiktetos dediler.

Filozof Epiktetos, bu bölgede doğduğu için Epiktetos lâkabını almıştır. İngilizce çevirideki  “Lesser”, Grekçe metinde mikra, yani küçük demektir. 1097 yılındaki Haçlı seferinde, Haçlılar, Eskişehir galibiyetinden sonra Pisidya ilinde (Firikya ilinde olacak) Lesser diye adlandırılan bir yerdeki Antioch’a (Yalvaç) geldiler (Topraklı, 2011: 1, Ayhan Can).

Zaten bozgundan sonra Anibal’ın, Selefkoslar’ın Anadolu’daki merkezleri ve yolların kavşağında bulunan Apameya’ya gelmesi ve buradan Bitinya’ya gitmesi akıl ve mantık gereğidir.

***

Libissa, İzmit-İstanbul yolu üzerinde ve Pötinger tablosuna göre İzmit’e 23 mil, Antonine itinererine göre 22 mil, Kudüs itinererine göre ise 25 mil uzaklıkta gösterilmiştir (Remsi, 1960: 264). Bir Roma mili (bin çift adım) 1478 m. hesabına göre mezarın İzmit’e uzaklığı 34, 32,5 veya 37 binmetre demektir. Mezarın bir nehir veya çay ağzında, yani çayın körfeze döküldüğü yerde bulunduğu (Orhun, 2020: 731) hesaba katılırsa bu yer, büyük ihtimal Dil deresi yanına yerleşmektedir. Hannibal, Anadolu’ya kaçtığı andan itibaren kendisini gölge gibi izleyen Roma’nın ısrarlı takibi yüzünden ölmüş veya öldürülmüştür (Orhun, 2020: 732). O gün deniz kenarında bulunan mezar, çayın getirdiği alüvyonlar sonucunda bugün için biraz içeride kalmış olmalıdır.

1947’de yol ve isim yenilenmesi yapılıp, 1949’da basılan Harita Genel Müdürlüğüne ait bir haritada 182 rakımlı Anibal Tepe adlı bir yer vardır. Bu yer Atatürk’ün emri üzerine 1938’den evvel tespit edilmiştir. Bu yerin yaklaşık 7 binmetre şarkında Tavşanlı çayı (Dil deresi) olup, bu dere, 438 Nu. 1530 tarih, Kocaeli MVAD II., s.135’deki Hatun suyu olmalıdır. Dil deresi, Teşner’de eski Libysus ırmağı olarak kaydedilmiştir (Teşner, 2010: 152).

O halde Anibal’ın mezarının bulunduğu Libysus köyü bu dere yanında demektir.

Pötinger tablosu bu bilgiyi açık olarak doğruluyor: Kalkedon- Livissa (Libysus) 37 mil, Livissa - İzmit 23 mildir. Antonine itinererine göre Kalkedon– Pendik 15 mil, Pendik- Libissa 24 mil, Libissa- İzmit 22 mil; Kudüs itinererine göre Kalkedon- Libissa 36 mil, Libissa-İzmit 25 mildir.

Özetle Pendik-Libyssa arası, Pötinger’e göre 22- 23 mil,  Antonin’e göre 24 mil, Kudüs’e göre 22 mildir.

Sonuç olarak Pötinger ile Kudüs ölçüleri aynı sayılır ve Antonin’e göre azami 2 mil (3 bm) bir fark vardır.

Remsi’ye göre Libyssa Anibal’ın (Hanibal) mezarıyla meşhur ve Gebze, Da-kibyza (Gevze) denilen yerdir (Remsi, 1960: 264 ve 200).

Dakybiza adı ilginçtir ve Libyssa adı, Dakibyza adı içine gizlenmiştir. 438 Nu. MVAD II., s.134’de Gebze kazası içinde Eski Gebze diye bir yer olup, muhtemelen Eski Gebze, Libyssa denilen yerdir.

Yukarıda verilen Pötinger ve diğer yol ölçümlerine göre Eski Gebze, Pendik’e 31-33 bm mesafedeki Dil deresi yanında olmalıdır.

Sardes’te yapılan ön antlaşmaya göre Antiyokus, “mutâd rehinelerden başka Anibal’ı de teslim edecekti” (MÖ 189, s.338,). MÖ 188 baharında Apameia’da yapılan anlaşmaya göre de Anibal teslim edilecekti (s.343).

Eumenes, evvela Trakya Khersonnessos’u (Gelibolu yarımadası) ve Hellespontus Firikyasını (Çanakkale havzası) elde ederek Boğazlara hâkim hâle geliyordu (Demircioğlu, 1953: 346-347).

Maalesef Demircioğlu, Ş. Günaltay ve bütün tarihçiler Khersonnessos, Lampsakos ve Hellespontus Firikyası konusunda yanılıyorlar.

Trakya Khersonnessos’u denilen yer, Gelibolu değil, Kemer Boğazı yanı; Lampsakos Lâpseki değil, Kemer Boğazı’nın batısında bir şehir, Hellespontus Firikyası değil, Firikya Hellespontia olmalıdır. Burası Kemer Boğazı çevresi ve Küçük Firikya’dır. Attaloslar, burası için “kazanılmış ülke” anlamında Firikya Epiktetos demişlerdir (Strabon, 2009: 56).

Anibal deyince Alibal’ı, Alibal deyince de Anibal’ı hatırlarım. Ali Bal adında Yalvaçlı bir avukata benzediği için akrabam olan Ramazan Doğanay için köyde Alibal derlerdi ve Alibal deyince bu ünlü kumandan Anibal aklıma gelirdi.

Atatürk, Anibal’ın mezarını buldurmakla, Mussolini’ye bir göndermede bulunuyordu. Eski tarihçiler, bugüne göre çok ciddî çalışmış ve Gebze’yi bulmuşlar. Şimdilerde değil Anibal’ın mezarını bulmak, Miryokefalon Savaşı’nın yeri bile bulunamadı.

Kimisi Isparta Kemer Boğazı’nı, kimileri Boğaz’ın 120 bm garbındaki Denizli Çivril-Kûfi Boğazı ile Afyon Kızılören’i, kimileri de Boğaz’ın 150 binmetre şarkındaki Beyşehir Bağırsak-dere Boğazı’nı iddia eder.

Galiba bu da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bir talimatını beklemektedir.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

-Kartacalı kumandan Anibal-

Kaynaklar ve Tetkik Eserler:

E. Akurgal, R. Merkelbach, S. Şahin, H. Vetters (1986): “Kuzeybatı Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası Üzerinde İncelemeler: 1- Strabon XII, 3-7; 2- Malagina am Sangarios”, Zeitschrift für Epigraphik und historische Geographie Anatoliens, Heft 7, Dr. Rudolf Habent GMBH-Bonn, s.125-155.

Demircioğlu, Halil (1953): Roma Tarihi, 1. Cilt, Türk Tarih Kurumu- Ankara.

Günaltay, Şemseddin (1987): Perslerden Romalılara Kadar, Yakın Şark IV, I. Bölüm, 2. Baskı, Türk Tarih Kurumu-Ankara

Ramsay (Remsi), W. M. (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.

Orhun, Murat (2020): “Kartacalı Hannibal”, Dr. Kemal Daşcıoğlu’na Vefa Kitabı, Y. Haz. M. Aydın, S. İnan, Pegem Akademi Yay. Ankara, s.711-740.

Strabon (1873-1880): Géographie de Strabon, Fr. Çeviri: A. Tardieu, cd, II, III, Paris.

Strabon (1961): The Geography of Strabo, İng. Çeviri: Horace Leonard Jones, Harvord University Press-London.

Stabon (2004): Strabons Geographika, Kitap XII, Bl. 4, 564C, Almanca çeviri: Stefan Radt, Yay. Vanderhoeck ve Ruprecht in Göttingen.

Strabon (2009): Antik Anadolu Coğrafyası, Çeviri: Adnan Pekman, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 6. Baskı-İstanbul.

Süleyman Şükrü (2013): Seyahatü’l-Kübra, Yay. Haz. Hasan Mert, Türk Tarih Kurumu-Ankara

Teşner/Taeschner, Franz (2010): Osmanlı Kaynaklarına Göre Anadolu Yol Ağı, Çeviri: Nilüfer Epçeli, Bilge Kültür Sanat-İstanbul.

Topraklı, Ramazan (2011): II. Haçlı Seferi: Yalvaç Meydan Muharebesi ve Kaşıkçıbeli Zaferi, Semih Ofset-Ankara.

Ramazan Topraklı
Ramazan Topraklı

Ramazan Topraklı kimdir?

1944 Isparta Gelendos İlçesi Kötürnek doğumlu. 1968 İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi Mezunu.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Prof. Dr. Durmuş Günay 2 yıl önce
Ramazan Bey,
Anibal ile ilgili yazınızı okudum. Sizi tebrik ederim.
Ayrıntılı ve uzun soluklu araştırmanızı gıpta ile okudum.
Araştırma ruhundan ve iradesinden fışkıran sahici bir araştırma izlenimi edindim.
Tarihçiler bu muhteşem araştırmayı değerlendirip takdir edceklerdir.
Tarihçi değilim ama dayandığınız, okuduğunuz kaynakları görünce "muhteşem" dedim.
Selam ve hürmetle.

Durmuş Günay
Ramazan Topraklı 2 yıl önce
Bu akademisyenler: Ord. Prof. Ekrem Akurgal (ark.), Reinhold Merkelbach, Prof. Dr. Sencer Şahin (ark.), Hermann Vetters, Prof. Dr. Nuşin Asgari (ark.), Prof. Dr. Güven Bakır (ark.), Prof. Dr. Cevdet Bayburtluoğlu (ark.), Friedrich Karl Dörner, Werner Eck, Helmut Engelmann, Prof. Dr. Semavi Eyice, David French, Prof. Dr. Jale İnan (ark.), Prof. Dr. Bülent İplikçioğlu (Eskiçağ Tarihi), Prof. Dr. İsmail Kaygusuz (Eskiçağ Tarihi ve ark.), Dieter Knibbe, Prof. Dr. Hasan Malay (Filolog), Prof. Dr. Recep Meriç (ark.), Stephen Mitchell, Prof. Dr. Coşkun Özgünel (ark.), Henri Willy Pleket, Elmar Schwertheim, Prof. Dr. Ender Varinlioğlu (Filolog ve ark.). Araştırma heyeti, 13 Türk, 10 yabancı olmak üzere 23 kişidir. Türklerin içinde Semavi Eyice hariç, Ortaçağ tarihçisi yoktur; O da Bizantolog ve sanat tarihçidir. Onun için de Küçük Firikya’yı ve tarihî yolları bilememişlerdir. (ark.: Arkeoloji). Bunların yol giderleri, konaklama giderleri, yeme içme ve diğer giderlerin hepsi de Türk Tarih Kurumundan çıktığı anlaşılmaktadır. İşin ilginç yanı da ortaya konulan doğru bir şey de yoktur. Küçük Firikya’yı ve Malagina’yı tesbit etmek için yola çıkmışlardır, ama akıl almaz, yanlış yerlere işaret etmişlerdir.
Bilal Sürgeç 2 yıl önce
Abi şu cümleyi biraz açar mısınız!; "kendi akademisyenleri tarafından yabancılara soydurılan ülkem" kim bu akademisyenler hangi kurumları soymuşlardır?