Eğirdir Gölü’nün çekilmesiyle açığa çıkan kentler ve adacıklar

Ramazan Topraklı
Ramazan Topraklı
Eğirdir Gölü’nün çekilmesiyle açığa çıkan kentler ve adacıklar
13-10-2025

R.1: Eğirdir Gölü’ndeki coğrafî değişim.

Eğirdir Gölü’nün çekilmesiyle açığa çıkan kentler ve adacıklar

Öz

Makalenin amacı Eğirdir Gölü’nün seviyesinin 918.00 metreden 913.60 metreye düşmesiyle ortaya çıkan kent kalıntıları ve adacıklar ile Gaziri Adası’nın ada olmaktan çıkması hakkındadır. Bugünkü Eğirdir Gölü tarihte Hoyran ve Eğirdir olmak üzere iki ayrı göldü ve iki göl arasında suları Hoyran’dan Eğirdir’e doğru akan 14-15 km’lik ağzı kaynağına yakın, suyu bol, derin bir ırmak [Bathys Rhyax] vardı. Selçuk-Efes’i, Pers [Fars]-Susa kentine bağlayan Anayol [Kıral Yolu], bu ırmağı, Kemer Boğazı’nda bir taş-kemer köprüden geçiyordu. Yaklaşık 500 yıl önce sular yükselmiş; Eğirdir ve Hoyran gölleri birleşmiş; iki göl arasındaki ırmak, Anayol, köprü ve kentler göl altında kalmıştı. Son yıllarda kurak bir devir geldi ve gölü besleyen yeraltı kaynakları azaldı; hatta kurudu. Ayrıca gölü besleyen çay ve dereler üzerinde irili ufaklı 15 kadar gölcük ve baraj yapıldı ve göle su gelmez oldu. Buna ilaveten bağ-bahçe sulamaları için herkes sondaj kuyuları açtı. Yeraltı su seviyesi başlangıçta 10 m iken şimdilerde 150-200 metreyi bulmaktadır. Göl seviyesinin düşmesiyle Gelendost, Yalvaç-Hoyran ve Senirkent ovalarının ayaklarında göl iki-üç km kadar çekildi ve bu çekilen yerlerde eski kent kalıntıları çıkmaya başladı. Hoyran Gölü’ndeki Gaziri Adası, Hoyran ayağında bir tepe hâlini alırken; Barla, Bedre ve Eğirdir yakınlarında yeni adacıklar peyda oldu.

Giriş

Önce turizm rehberliği yapan, şimdilerde Antalya’da değerli taş işiyle uğraşan Turizm Yüksek Okulu mezunu ve tarih meraklısı Ümit Kaplan, uzun zamandır Göller Bölgesi ve Antalya tarihiyle ilgilenir ve bana ilginç makaleler gönderir ve tartışırız. Geçenlerde Prof. M. Adak’ın, C. Güzelyürek ile birlikte yazdığı Mağara Çağından Günümüze Beldibi [Anabasis Yay. İstanbul-2005] adlı kitaptaki “İlkçağ’da Beldibi” makalesinde [s.42-57] Homeros’un, “Truva, Kilikya’ya komşudur” dediği 51’inci sayfasını gönderdi. Adak, “Ozan yanlış bilgi veriyor” der, ama gerçekte Truva, Çanakkale’de değil, Kilikya’ya komşu olan Asya eyaletindedir. Gölde adacıklar oluştuğunu öğrenen Ümit Bey, “havalar iyice soğumadan oraları gidip gezmem lâzım” diye bir ileti attı. Dün [05.11.2023] bir telefon: Ümit Bey Eğirdir’den arıyor. İlgilenmeleri için Gelendost Belediyesine telefon ettim; Belediye, Ümit Beye bazı kent kalıntılarını göstermiş ve izzet ikramda bulunmuş. Ümit Beyle arkadaşı Gelendost’tan çok memnun ayrılmışlar.

30.11.2023 tarihli Isparta Gazetelerinde çıkan "Eğirdir Gölü'nde yeni bir adacık oluştu" haberini alınca göl kıyısında oturan bazı tanıdıkları aradım. Balıkçı Adnan Demir, gölün batı kıyısında, kıyıya 100-150 m uzakta biri Barla, biri de Bedre [Petra?] altlarında olmak üzere iki adacık çıktı dedi. Kanaatimce bunlar eski kent yıkıntılarıdır. Gelendost tarafında dört [4], Hoyran tarafında iki [2] kent kalıntısı ortaya çıktı. Ben Gelendost tarafını ziyaret ettim. Hoyran tarafını Prof. Mehmet Özhanlı'dan işittim. Geçen yıl da Nafiz Yürekli villasının önünde adacıklar peyda olmuştu. Birinde de bir mezar veya lahit çıkmıştı. Senirkent ayağında da bazı kent kalıntıları çıkmıştı. Bu arada Hoyran Gölü’ndeki Gaziri Adası, ada olma özelliği kaybederek, Hoyran ayağında bir burun hâlini aldı.

Açıklama: Bir ırmağın doğduğu yere “kaynak”; denize döküldüğü yere “ağız”, bir ovanın denize yatan kısmına “ayak” denir. Bir ırmağın akış yönüne döndüğünde, senin solun ırmağın solu, senin sağın ırmağın sağıdır. 21 Eylül 2025 tarihinde rakım 913.40 oldu; göl ikiye ayrıldı.

A-Gölün çekilmesiyle ortaya çıkan eski kentler [bk.Har.1]

R.1: Eğirdir Gölü’ndeki coğrafî değişim.

R.2: Temsili Yenice Köyü Köprüsü ve Miryokefalon [Meltinis] kalesi.

1. Hoyran ayağında çıkan kentler

1.1. Gaziri Adası: 927 rakımlı adadaki kentin Bergama, Aspra ve Apros gibi adları var. Prof. M. Özhanlı bu kentin Roma ve Bizans devrine ait olduğunu söyledi. Gaziri Adası için Ramsay dâhil tarihçiler, Limnai Adası derler ki, büyük ihtimal yanlıştır (Ramsay, 1960: 463). Zira, Gaziri Adası, [Har.4]’e göre Hoyran ayağında bir tepe olup, gölün yükselmesiyle ada hâlini almıştır; göl seviyesinin 913 rakıma çıkması hâlinde bile, ada değil, kıyıda bir kenttir. Şimdi 913.60 rakımda kıyıda bir tepe durumundadır. Akça-kilise adlı Osmanlı yerleşkesi burasıdır. (Khoniates, 1995: 103; Anna Komnena, 1996: 162, 163, 228, 229, 237; 320) [R.1; Har.1; Har.4, Nu.1].

1.2. Hatip Adası, Gaziri Adasının A. Tırtar tarafındadır. 913.60 rakımda bile kara olmuştur [Har.1, Nu.2].

1.3. Suvat: 937/1530 tarih, 438 Nu. MVAD I, s.67’de Afşar kazasına tâbi Suvad karyesi burası olmalıdır. Aşağı Kaşıkara köyü, Eski İskelenin batısındadır. Prof. M. Özhanlı burası için Tunç devri yerleşkesi der [Har.1, Nu.3].

1.4. Gaziri Adasının kara tarafındaki kalıntılar için Özhanlı, Tunç devri yerleşkesi der. Apros, burası olabilir.

Har.1: Hoyran ve Eğirdir Göllerinin eski halleri; Göl altında kalan [Orta] Menderes ve ona dökülen Marsyas ile Orgas [Yalvaç] nehri.

2. Senirkent Ovası ayağındaki adacıklar ve kentler

2.1. Mesanakta veya Dipotamon hisarı, Popa çayının ağzı yakınında olmalıdır [Har.1; Nu.4].

2.2. Kayaağzı Mevkii: Hoyran Gölü’nü, dolayısıyla iki göl arasındaki Menderes’i besleyen büyük kaynaklardan biri Kayaağzı Pınarlarıdır. 1968-1970 yıllarında Karayolları teşkilatında çalışırken bu pınarları ilk kez görmüştüm; çok muazzam sular çıkıyordu. Pınarlara zarar vermemek için Karayolları 13. Bölge Müdürü Y. Müh. Orhan Büyükalp yolun bu kısmını, biraz açıktan ve göl içinden geçirmişti. 2011’de sular çok azalmıştı; şimdilerde kurumuş hâldedir. Rhotreni veya Rhocrene Fontes burasıdır. Rhocren ile Hoyran adı arasında bir ilişki olabilir. Anna’nın Karyx, Akropolites’in Periklystra/ Periklystous dediği pınarlar burası olmalıdır (Anna, 1996: 480; Akropolites, 2008: 68, 102). Poimanenon, Philippoi [Philippopolis] ve Lampsakos [Kampsada] bu civardadır. Garip [Garp]- Kayaağzı köyünden olan Doç. Dr. Muzaffer Ürekli, Kayaağzı Pınarları önünde “Kızılyar veya Kızıl Burun”, “Kuş Kamışı” ve “Söğütlü Ada” gibi şimdi tamamen kara olmuş üç adacığı haber verdi. Ayrıca “Kuş Kamışı” ile Kayaağzı Pınarları arasındaki küçük bir adacıkta çok küp çıktığını söyledi. Kayaağzı Pınarları ile Kemer Boğazı’ndaki “Bölükada” arasında çok sayıda su kaynağı var. Onun için Kemer Boğazı bölgesinin bir diğer adı, “Miryokefalon”, yâni Kırkgöz bölgesidir [Nu.5]. Bölükada, Miryokefalon kalesinin yıkıntılarından hâsıl olmuş olmalıdır [Har.1; Har.4, Nu.7].

3. Hoyran Gölü şark kıyısı, Dutlar Mevkii

Hoyran Gölü’nün şark kıyısı ve Dutlar Mevkiinde ortaya çıkan bir kilise apsisi var. R.9, 16 Ekim 2016’da çekilmiştir. Bugün için buraya ancak gemiyle gelinebiliyor, ama tarihte gölün şark kıyısında bir yol var. Çünkü 1112-1113 yılında Monolykos [Alp Kara], ordusuyla Kemer Damları [Abydos] mevkii ve gölün şark kıyısını takip ederek Edremit’e [Yalvaç-Aşağı Tırtar] ve Khliara’dan [Yukarı Tırtar yanı] geçti (Anna, 1996. 459). Söz konusu yol, gölün 8-9 m yükselmesiyle ya göl altında kalmış, yahut da geçen zaman içinde dalgalarla yok olmuştur [Har.1, Nu.6].

Har.1-1, Har.1-2: Eğirdir Gölü ve gölün çekilmesiyle ortaya çıkan eski yerleşimler, adacıklar ve tepe hâline gelen adacıklar.

Har.1-1, Har.1.2: 1- Gaziri Adası; 2- Hatip Adası; 3- Suvat altı; 4- Dipotamon [Mesanakta]; 5- Kayaağzı önündeki kentler [Philippoi, Philippopolis, Poimanenon, Lampsakos]; 6- Deliklikaya: Apsis R.9; 7- Lopadion, Sykeon, Kenkheraia/ Kencheraia R.10; Bölükada R.11, 11a, 12; 8- Maziye [Marsia] R-3; 9- Myrina, Myria, İzmir, Apameia [Hâlâ su içinde]; 10- [?]; 11- Kaborkion [?]; 12- Efes [Apasa, Arzawa] R.5-6; 13- Thyraia [ilk Tire[?] R.7-8; 14- Su içinde taş yığını: Anaia [?]; 15- Baris [su içinde]; 16- Ainos, Limenopolis, Phokai [su içinde]; 17- Khonai [İkinci Honas].

R.9: Hoyran Gölü şark kıyısı, Delikli-kaya ve Dutlar Mevkii bir kilise apsisi görülüyor.

R.11a: [büyütülmüş]. Dikine beyaz çizgi zikredilen yol.

4. Kemer Boğazı

4.1. Boğazın batı kıyısı: Lopadion, Boğaz’ın batı kıyısı ve Akkeçili ile Bölükada arasındadır. Zira, Yenice Köyü Köprüsü, Lopadion köprüsü kayıtlıdır. Aynı metin içinde bulunan ve yeri bilinemeyen Lentiana, Gelendost veya yakını, Kotoiraikia ise Gelendost-Kötürnek köyüdür (Anna Komnena, 1996: 203 açık.1; 208 açık.2; 480 açık.6).

4.2. Bülbül mevkii ile Bölükada arası yol: R.11, 20.07.2025 Pazar günü Veysel Yoylu tarafından çekildi. Resme büyütülerek bakılırsa [R.11a] Bülbül mevkii ile Bölükada arasındaki yaklaşık 30 m boyundaki taş yol, dik beyaz çizgi olarak görülüyor. Veysel Beyin arazili arabasıyla aynı gün, bu yoldan Bölükada’ya çıktık [Nu.7].

4.3. Bölükada: Biz bu adanın Metruk Miryokefalon veya Meltinis/Malatyalı kalesi olduğunu düşünüyoruz; el-İdrîsî’nin Uluborlu’ya [Ammûriye] 24 mil, yâni 36 km mesafede ve hısnun hasinun [muhkem kale] dediği Medinetü’l-İndosyâne [İndos-yâne şehri/ kalesi], tam olarak Bölükada’ya denk gelir. Sykea veya Sykeon köyü, bu adanın ve ırmağın çok yakınında olmalıdır. Kenkhreai / Kenchreai kenti de Miryokefalon kalesi veya yanındadır [Nu.7].

R.10: Deli Hacı’nın evinin önü. 10.10.2022.

R.11: Bülbül ile Bölükada arası yol.

R.12: Bölükada: Yapı kalıntıları. 14.08.2014.

5. Gelendost tarafında ortaya çıkan yerleşimler

5.1. Maziye: Mazı [Maziye] Bağları ve Mazı Yazısı yer adlarına göre R.3’deki kalıntılar, Xenoi Tekmoreioi kitabelerindeki Marsia köyüne ait olmalıdır (Ramsay, 1960: 461). Marsyas ırmağı adını Marsia’dan almış olmalıdır. Marsyas, Yenicesivrisi’nin batı eteklerinden kaynar; batıya doğru akar; Koru Tepe’nin güney burnundan [Kilise Br.] geçer; Çirişli Dağının güney eteğindeki Akyokuş mevkiindeki bir mağaradan çıkan suları da alır; biraz daha batıya akar. Çirişli Dağının güney eteklerinden kaynayan suları da alır ve güney-batıya döner ve 7-8 km daha yol aldıktan sonra iki göl arasındaki onlarca adı kaydedilen Menderes’e dökülür [Har.2-3]. Bigadiç, Angelokomites, Aisepos adları da Marsyas’a aittir. İbn Bibi’nin Müslümanlar Mezarlığı [Miryokefalon harbi şehitliği] dediği 972 rakımlı Koru Tepe’nin batısındaki bir pınar için Yenice köyü hâlâ Bigadiç diyor. Pegai [Pygela, Phygela], Melanoudion, Thyateira [Pelopeia, Semiramis, Arkadiopolis], Klazomenai ve Agamemnon kaynakları gibi isimlerin hepsi Marsyas ırmağı kıyısı veya yakınında idiler. Ünlü Kıral Yolu [Anayol], bu ırmağın yanı ve Çirişli Dağının güney eteğinden geçiyordu [Har.2-3]. Irmak yatağında bir değirmen taşı çember demiri bulunmuştur [bk.R.4, Nu.8].

Har.2: Kıral Yolu, Yenice Derbendi, Marsyas ırmağı, Koru Tepe [Müslümanlar Mezarlığı: Miryokefalon Şeh.], Yenicesivrisi [Kelainai Hisarı]. Marsyas ırmağı 12 Ekim 2025’de tamamen kurumuştur. Marsyas’ın derisinin asılı olduğu denilen mağaranın ağzı, pompa inşaatı kazısından çıkan taşlarla kapanmıştır.

R.3: Marsia/ Maziye köyü kalıntıları.

R.4: Değirmen taşı çemberi.

Har.3: Marsyas ırmağı, 972 rakımlı Koru T. [Müslümanlar Mezarlığı: Miryokefalon Şehitliği], Yenicesivrisi [küçük-büyük sivri], Yenice köyü.

5.2.Apameia ve Çaka Beyin fethettiği İzmir [Myrina, Myria] burada ve su içindedir [Nu.9].

5.3. Kaborkion’un [?] hafif kuzey batısındaki taş yığınlarının bulunduğu yer, şimdilik meçhul [Nu.10].

5.4. Efes’in kuzey-batısındaki birçok kafatasının bulunduğu yer, Kaborkion olabilir [Nu.11].

5.5. Efes: Bu kalıntılar, Ayapa Höyüğü ile Kiremitli Burun arasında geniş bir alana yayılmış olup, Arzava ve Apasa [Efes] gibi isimleri kaydedilen ünlü kente aittir. 1098 yılında Selçuklu-Bizans harpleri ve diğer sayfalarda zikredilen Efes, Selçuk-Efes değil, söz konusu yıkıntıların bulunduğu yerdeki Efes idi (Anna, 1996: 336, 338, 472, 496). Bu Efes’te, ünlü St. John Theologos [Aya-suluk: Ayasluk] kilisesi vardır. Ayapa adı, belki de Aya-Apasa adının bozulmuş hâlidir. Roma devrinde Efes’in kuzeyindeki müstakil tepeye Pion deniyor (Ramsay, 1960: 117). Geniş bir alana kurulu olan bu Efes, Ashab-ı Kehf’in de kalesidir. Pion T., 1186 rakımlı Keçisivrisi [küçük sivri] ile 1304 rakımlı büyük sivriden hâsıl olan Yenicesivrisi’dir [Bet-Toman, Beth Thomas, Didymai]. Cybrilcymani ve Tzibrelitzemani, Sivri’l-Semmâni okunmalıdır ve Yağcı Sivrisi demektir [Har.3] [R.5-6, Nu.8, Nu.12].

5.6. Ayapa Höyüğü önü: Höyüğün 200-300 m batısında küpler ve bazı kalıntılar ortaya çıkmıştır. Thyraia [ilk Tire?] olabilir [R.7-8, Nu.13]. Ayapa adı kanaatimce Aya-Apa adından gelmedir, ama Apa adı, Selefkos kıralı Soter Antiyokus’un anası Apama ile mi, yoksa Apasa [Efes] kentinin adıyla mı ilgilidir? Bu höyüğün 600 m güney-doğusu ve Konya yolu kıyısındaki pınar için Ayapa Pınarı denilir. Apama adına kurulan Apameia kenti ise höyüğün 8-9 km kadar batı-kuzeyindedir [Har.1; Nu.9]. Strabon’un İranlı bir prenses dediği Apama, Apa veya Apama adına nazaran bir Türk olmalıdır. Bu yer adlarına göre, Ayapa, o mevkiin adı olup, kanaatimce Apa, Apasa adıyla ilgilidir.

5.7. Ayapa Höyüğü batısında göl suları içinde taş yığınları var. Burası da meçhul. Anea [Anaia] olabilir [Nu.14].

5.8. Baris, Orgas ve Barenos gibi adları olan Yalvaç çayının [Orta] Menderes’e döküldüğü yerdedir [Nu.15].

5.9. Kalıntıları çıkmaya başlayan kentin Aigai, Ainos, Phokai, Limenopolis, Limenkome gibi adları var [Nu.16].

5.10. Taşlı-burun, Ertokuş Kervansarayı’nın [Dadıl-hanı: Alâeddin-hanı: Kudret-hanı], 500 m kadar Eğirdir tarafı ve Taşlı-burun önündeki kalıntılar, kanaatimce Dadıl karyesine aittir. Dadıl karyesi su altında kalınca, Dadıl köyü, Yeşilköy [Mihail: Muhayıl] ile Sarıidris arasındaki yol yanındaki Dadıl mevkiine taşınmış olmalıdır. Taşlı-burun’daki yerleşimin eski adı ise Honas [Khonai] olmalıdır [Har.1, Nu.17].

R.5: Kiremitli Br. Efes [Apasa/Arzawa]  ve kuzeyi Yenicesivrisi [Pion T.].

R.6: Efes, Barla-Boyalı tarafı..

R.7: Bir küp. 05.12.2018.

R.8: Bir duvar kalıntısı [?]. 05.12.2018.

R.8: Bir duvar kalıntısı [?]. 05.12.2018.

B-Gölün çekilmesiyle ortaya çıkan adacıklar

1. Nafiz Yürekli villası önü: 2022’de adacıklar çıktı [bk.R.13]. Hatta birinde yazılı bir taş çıktı.

2. Barla altı. Bu yer ve yerler, üniversiteler ve arkeologların araştırmasını bekliyorlar. [bk. R.14].

3. Bedre altı. Bu yer ve yerler, üniversiteler ve arkeologların araştırmasını bekliyorlar.

4. Barla-Gamışlı-bük’ten Gelendost-Hüyük’e doğru giden bir iz belirdi. Eski gölün kuzey-kıyı seti olabilir.

R.13: Nafiz Yürekli Villası önü. İleride Eğirdir, Yazla Mahallesi ve Komando Okulu.

R.14: Barla altında ortaya çıkan adacık.

Sonuç

Gelendost-Hüyük [Hüyük İskelesi] yanından çıkan söz konusu kalıntılar için Yalvaç Müzesi ile Antalya Anıtlar Kurulu, 2019 yılında yöreyi “Sit Alanı” ilan etmekten başka bir iş yapılmadı. Isparta’da iki üniversite ne iş yapar anlamak mümkün değil. Göl ikiye ayrıldı, ama yine de SDÜ’nin kılı kıpırdamıyor. Ömür bitiyor, ama en basit işler bile yapılmıyor. Korkarım Türk Milleti, gerçek tarihini bilemeyecek.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

Har.4: Hoyran [Eğirdir] Gölü İskandil Haritası. Eski göl ile Gaziri adası arasında 910 rakımda 1000 m, 911 rakımda 350 m mesafe var.

Ramazan Topraklı
Ramazan Topraklı

Ramazan Topraklı kimdir?

1944 Isparta Gelendos İlçesi Kötürnek doğumlu. 1968 İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi Mezunu.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?