Şuhut, Köreke, Ainos, Sybrize ve Isparta Gezisi

Ramazan Topraklı
Ramazan Topraklı
Şuhut, Köreke, Ainos, Sybrize ve Isparta Gezisi
10-11-2025

Har.1: HGM. 1944-47, ö. 1/200 bin. Pafta: Dinar-Akşehir. Efe-köy, Şuhut, Uzunpınar, Türbe Da., Çoru, Görege T., Geneli.

Şuhut, Köreke, Ainos, Sybrize ve Isparta Gezisi

Öz

Bu makalenin amacı, Afyon-Şuhut, Şuhut-Uzunpınar ile Geneli köyleri arasındaki Köreke Dağı, göl sularının çekilmesiyle ortaya çıkan Barla önündeki Ainos öreni ve Miryokefalon harbinin yapıldığı Gelendost-Yenice köyünü ziyaret ile “Isparta’nın dünü, bugünü, yarını-III” adlı Sempozyumda yapacağım “Miryokefalon harbinin yeri savaşlarıyla” ilgili Isparta’da yaptığım sunum hakkındadır. Bu gezi sayesinde haritadan elden ettiğim bazı bilgilerimi de araziyle yüzleştirme fırsatı buldum.

Açar Kelimeler: Şuhut, Köreke Dağı, Ainos, Barla, Tzybritze, Sybrize Geçidi, Yenice Derbendi, Firigos Boğazı, Isparta

Giriş

Isparta Seyahat ile Afyonkarahisar’a gitmek için 29 Ekim Çarşamba günü sabahı Saat 07.30 yerine, şoförün uyuyakalması üzerine Saat 08.10’da Ankara AŞTİ’den yola çıktık. Saat 11.30 sularında Afyon’a geldiğimde, önceki Müze Md. değerli dostum Mevlüt Üyümez ile İlâhiyatçı Fevzi Kaya ve Abdullah Büyükşahin bizi karşıladılar. Oradan Devrâne Parkı’na geçtik. Aslında Kocatepe Üniversitesini ve tarihçi arkadaşları ziyaret edecektik, ama Cumhuriyet Bayramı olduğu için her yer tatildi. Orada biraz sohbet ettik ve Prof. Selim Kaya ile telefondan görüntülü konuştuk. Oradan Şuhut’a hareket ettik. Kudüs yolunda adları verilen Finiş [Kilikya hududu] denilen yer Şuhut’tu ve Şuhut’tan X mil [15 km] önceki Ceratae, Halımoru yanına yerleşiyordu. Şuhut’tan VI mil [9 km] uzaktaki Dadastana, Anayurt [Alayunt], VI mil [9 km] uzaktaki “Dağdan aşmak”, İcikli ayrımı; XI mil Milia ise Oynigan idi. Aslında Kilikya hududu, Şuhut’a 50 mil [74 km] uzak ve Kemer Boğazı’ndaki ırmak olup, itinerer hatalı olmalıydı (Ramsay, 1960: 264).

Şuhut

Şuhut ziyaretimizin sebebi, Battâl Gâzî’nin türbesinin Geneli köyünün eski yerleşim yeri olan höyük üzerindeki Hüseyin Dede olduğuna dair yapacağımız Panel hazırlığıdır. Zira Şuhutlu bazı zatların, Şuhut-Uzunpınar köyü, Dede tepede taşla çevrili yerin Battâl Gâzî olabileceğine dair şüpheleri var. Onun için Uzunpınar köyü ve çevresinde incelemelerde bulunacağım. 1138 rakımlı Şuhut, bir şehir havasına girmiş. Belediye’nin 60 yataklı bir oteli ve yemek yiyeceğiniz güzel lokantaları var. Şahane bir kelle-paça 90 TL. Şuhut, Büyük Taarruzun başladığı kentimiz. Son zamanlarda coğrafî işaretli keşkeğiyle ünlendi. Şuhut Keşkek Evi’nin ziyaretçisi bol. Şuhut’a 29 km mesafedeki Battâl Gâzî’nin türbesi ve Ertuğrul Gâzî’yi takdir eden Selçuklu Sultanı Alâeddin’in Siyavuş’un büyük mezarı ile Büyük Taarruz, hep birlikte düşünülünce Şuhut’un turistlerin uğrak yeri olmaması için hiçbir sebep yok. Bölgenin canlı hayvan borsası Şuhut’ta kurulur. 32 km’lik Şuhut-Başören-Sandıklı yolu, ilk I. Ordu kumandanı Ali İhsan Sabis Paşa ile anılıyor. Şuhut, önce haftada bir, şimdi iki kez çıkan 28 yıllık Anayurt adlı kaliteli bir yerel gazeteye sahip.

Har.1: HGM. 1944-47, ö. 1/200 bin. Pafta: Dinar-Akşehir. Efe-köy, Şuhut, Uzunpınar, Türbe Da., Çoru, Görege T., Geneli.

Uzunpınar köyü

Ankara İlâhiyat mezunu Şuhut BB Muhittin Özaşkın’ın ikramı öğle öğününü Şuhut Keşkek Evi’nde ifa ettikten sonra belediyenin arazili bir pikabıyla Ramazan Koç ve Ömer Can Kır, beni 22,5 km uzaktaki Uzunpınar köyüne getirdiler. Dostum E. Öğr. Ahmet Yıldırım, bir yakınının cenazesi için Karaadilli köyüne gittiği için bize, köy halkından Niyazi Sarıçiçek rehberlik etti. İlk önce kale denilen yere çıktık. Burada eski bir yerleşim kalıntıları, bir lahit mezar çukuru ve su kaynağı vardı. Bu dağa Türbe Dağı denilmesi kanaatimce bu lahit mezar içindi. Mezardan bir kadın saçı çıktığı rivayet ediliyor. Yine kanaatimce lahit, uzun saçlı bir erkeğe ait olmalıdır [bk. Har.1, R.1-5].

Yalangı: Kaleden inerken bir bitki için sığırkuyruğu dedim. Niyazi Bey, buna “yalangı” denir; sığırkuyruğu biraz farklıdır dedi. Ertesi gün Ahmet Yıldırım’a sordum: Yalangı ile sığırkuyruğu aynıdır dedi. Yalvaç ile Hisarardı köyü arasındaki boğaz için Yılanga Boğazı diyorlar. Yalvaçlı Hilal Selek abiye sordum: “burada çok yılan bulunduğu için bu adı almış demişti” ki, bunun doğru olmadığı anlaşılıyor. Burada çok yalangı olduğu için bu adı almış olmalı. Yalangı adı, Yalvaç’ta “Yılanga” şeklinde değişikliğe uğramış olmalıdır.

Dede T: 1304 rakımlı Dede tepede 11-12 m boy, 2-2,5 m en, 0.60-0.70 m yükseklikte avcıların küme yaptıkları gibi taşlarla lalettayin örülmüş bir yer var. Buranın Battâl Gâzî türbesi olabileceği söylenmişti ki, buranın bir mezar olmasının imkân ve ihtimali yok. Köylüler, burada yağmur duasına çıkar ve “aş dökerlermiş”. Buna benzer, buraya 200-300 m mesafede iki küme daha varmış. Ahmet Yıldırım da, bunun mezar olmadığını söyledi. Burası Türklerin yüksek yerleri kutsama adetleriyle ilgili olmalıdır. Bu tepenin 30-40 m etrafında hendek benzeri bir yapı var ki, bunun için Ahmet Yıldırım, Kurtuluş harbinden kalma siperler dedi [bk. R.6, 7d-8d; “d”- dron resmi]. R9d [dron], bizim çıkamadığımız Uzunpınar ile Geneli arasındaki Köreke Dağının üzerini göstermektedir. Har.1’de görülen yaklaşık 1460 rakımlı Görege tepenin doğru adı Köreke, yâni “büyük mezar” tepesi olmalıdır. Kör = mezar, eke = büyük demektir. Harita, eski yazıdan yeni yazıya geçerken yanlış okunmuştur. Büyük mezar, dağın doğu eteğindeki 37 gün tahtta kalan Selçuklu Sultanı Alâeddin Siyavuş’a ait 4.00x11.30 m ebadındaki mezar olmalıdır. Oradan ünlü İnce Memed’in köyü, Göcen üzerinden Geneli köyüne geçtik ve Battâl Gâzî ile Alâeddin Siyavuş’u ziyaretle, bu kez Çoru köyü üzeri, akşam ezanı okunurken Uzunpınar’a geldik. Ahmet Bey ile yarın 09.30’da buluşmaya karar verdik.

740 yılında 13200 arkadaşıyla birlikte harp alanında şehit olan Battâl Gâzî, Geneli köyünün eski yerleşim yeri olan höyük üzerinde, yardımcısı Malik bin Şebib ise Anayurt köyünde yatmaktadırlar. Bir Emevî komutanı olan ve bölgede 30 yıl gazâ eden el-Battâl, Türklerin gönlünde taht kurmuştur. Battâl Gâzî, Hatay-Antakya’ya İran içlerinden geldiğine göre büyük ihtimal Türk’tür. Eski Hoyran ve Eğirdir gölleri arasındaki büyük ve derin ırmağın adı, el-Battâl; ırmağın içinden geçtiği ve Hüseyin b. Müslim el-Antakî’ye nispet edilen ovanın adı, Hüseyin ovasıdır (el-Belâzurî). Bu kayda göre Battâl Gâzî’nin babasının adı Müslim olup, Hüseyin veya Ebû’l-Hüseyin onun künyesidir. Kemer Boğazı’ndaki Miryokefalon kalesinin adı şark kaynaklarında Meltinis [Malatyalı] kalesi geçmektedir. Battâl Gâzî, Malik b. Şebib ve Alâeddin Siyavuş’un mezarları ihya edilmeli ve levhalar konularak halkımız bilgilendirilmelidir.

Ainos

30 Ekim Perşembe Saat 08.00’de Şuhut’u biraz dolaştım. Söylemesi ayıp Ege lokantasında 170 liraya bir işkembe ile bir kelle paça çorbası içtim. Zira o gün arazide çok işim vardı. Ahmet Yıldırım, Barla-Boyalı yakınlarında yüzlerce küp mezar gördüğünü söylüyordu ki, Doç. Muzaffer Ürekli bu yeri bulamamıştı. Yanımızda dron olduğu hâlde Ramazan Koç ve Ömer Can Kır ile birlikte Şuhut’tan hareket ettik; küp mezarları göstermesi için Ahmet Beyi de Uzunpınar’dan aldık ve Boyalı’ya doğru hareket ettik. Yolda eski günleri hatırladım: 08 Ağustos 1968’de Barla-Karacaören yolunda Şantiye Şefi yardımcısı olarak işe başlamış; 1969’da da Demirel, uzun bir konvoy hâlinde bu yoldan İslâmköy’e gelmişti. Kalkan tozdan bir kaza olmaması için yolu arazözlerle sulamıştık. Tam 57 yıl geçmiş.

Barla’ya yaklaştık; Ahmet Bey hep, burası değil, burası değil diyordu. Nihayet Recep Güllü’nün plajını 200 m geçtik; buradan içeri girelim dedi. Barla-Kepenekli mevkii; bunun önü “kayığın altının minareye değmemesi için, kayıkçıların dikkat ettiği Aynalı Çarşı” idi. Barla’da böyle bir rivâyet-i meşhur vardır. 80 yıl önce pipi/pepe Mustafa’sı, -“Abdullah, Aynalı Çarşı, minareye dikkat et” der. Bu yer, 1530 tarihli arşiv belgelerinde Afşar kazasına tâbi Limen-kome idi. Bazen Melen-gömü olarak da yazılmıştır. Limenopolis ve Ainos denilen iki göl arasındaki nehrin ağzındaki kent burasıydı. Aino veya Aina, ayna yapılmıştı. Ainos, 29 Nisan 1091 tarihinde vukûbulan Lebounion harbi ve Ertuğrul Gâzî ile anılmıştır. On kadar küp mezar gördük. Ahmet Bey bu sayıdan mahcup oldu. İnsan böyle yanılan bir varlıktır. Ben de çocukluğumda kuzu güderken korkudan her gördüğüm cismi insan sanmış; olmayan sesler duymuştum. İki parça olmuş bir kafatası gördük. 80-100 m yüksekten çekilen resimler çok şey anlatıyor. Hâlbuki yakından çekilen resimlerde taş yığınlarından başka bir şey görülmüyor [bk. R.10-14].

Sybrize Geçidi veya Yenice Derbendi

Ainos kentini bulmanın sevinciyle geri döndük ve gençler beni, Genceli Akaryakıt istasyonuna bırakıp Şuhut’a devam ettiler. Bense zaman kazanmak için Gelendost’tan gelecek coğrafya öğretmeni İbrahim Akçay ile droncu Ümit Şimşek’in Genceli’ye kadar gelmemeleri ve zaman kazanmak için Yalvaç yönüne giden araçlara yarım saat el kaldırdım, hepsi de önümden vız, vız geçtiler. Zira İbrahim ve Ümit Beylere Miryokefalon harbinin vukûbulduğu yerler olan Sybrize Geçidi ve Yenice Derbendi’ni gösterip, Isparta’ya geçeceğim. Nihayet Karacaörenli biri durdu ve beni Aşağıkaşıkara kavşağına bıraktı. O anda da İbrahim ve Ümit Beyler geldiler. Yukarıtırtar, Tokmacık, Çaltı, Köke ve Afşar yoluyla kestirmeden Yenice köyüne geldik. Ben Anayol boyunca cereyan eden Miryokefalon harbini anlatırken, Ümit Bey de videoya aldı. Ümit Bey, Dronla çektiği harp yeri resimlerini konuşmalarımla uyumlaştıracak. İşimiz bittiğinde Isparta minibüsünün kalkmasına yarım saat kalmıştı ki, durmadan Gelendost’a geçtik.

Isparta

Gelendost’tan Saat 17.00 minibüsü ile Isparta’ya hareket ettik. Araba, Gelendost’ta öğretmenlik yapan, ama Isparta’da oturan bay, bayan öğretmenlerle doluydu. Her gün 1,5 saat gidiş, 1,5 saat geliş, toplam üç saat yolda geçiyordu. Biz okurken öğretmenlerimiz değil bir ilçe merkezi, köyde kalırlardı. Önce lojmanda kalırlardı. Lojman yetmeyince, yani öğretmen sayısı artınca köydeki evlerde kaldılar. Şimdi her şey değişti. Kardeşim Memiş, beni Karayolları Şubesi önünden aldı. Eve geldiğimizde saat 19.00 sularıydı.

Cuma günü Saat 09.00-10.15 arasındaki Doç. Abdullah Bakır’ın başkanlık ettiği oturuma uç ucuna yetiştim. Koca salon bomboş sayılırdı. Yaklaşık 50 kişi davet etmiştim, ama sadece başta Tingader Gn. Bşk. M. Ali Çelik, Isparta 32 Haber kanalı, Doç. Muzaffer Ürekli ve Jandarma komutanı Veysel Yoylu olmak üzere Dinarlı Mustafa Sağbaş, yakınım Ömer Gürdal, kardeşlerim Memiş ve Azime ile yeğenlerim Dr. Umay Topraklı ve Ahmet Çolak gelmişlerdi. Bunlardan başka salonda sunum sahipleri ve iki görevli üniversiteli haricinde kimse yoktu. Abdullah Bey ve II. sunumdan sonra III. sunum bana aitti. Ben başlarken Prof. Refik Turan, ISVAK Bşk. Yrd. Erdal Saraçoğlu ve Prof. Behset Karaca salonu şereflendirdiler. Sonra da, 1920’li yıllar, Yalvaç kazı heyetinin izlenimleri hakkında Yalvaçlı İsmail Güneş sunum yaptı. Davetimize icabet eden herkes ile Isparta 32 Haber’e teşekkür ediyorum.

Salondan sonra doğruca kardeşim Azime’ye gittik ve biraz dinlendikten sonra yeğenlerim İnş. Müh. Gökhan Topraklı ile Dr. Umay Topraklı, beni, Isparta şehirlerarası otobüs hareket noktasından uğurladılar. Ankara’da eve geldiğimde Saat 19.30 sularıydı. [bk. video]. (*)

Sonuç

Üç günlük hızlı bir çalışma sonunda, Eğirdir Gölü’nün çekilmesi ve Kemer Boğazı’ndaki tarihî köprü enkazına ulaşamamanın üzüntüsü ile tarihî Ainos kenti kalıntılarını bulmanın sevincini yaşadım. Gölde hemen hemen her gün yeni şeyler ortaya çıkarken, gölün sahibi DSİ ile SDÜ’den maalesef hâlâ bir araştırma başlatılmamıştır.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

(*)

R.1: Şuhut Keşkek Evi: R. Koç, A. Büyükşahin, M. Üyümez, BB M. Özaşkın, R. Topraklı ve F. Kaya.

R.2: Uzunpınar. [?], N. Sarıçiçek, RT. R. Koç ve [?].

R.3: Uzunpınar Kale Öreni. RT

R.4: Uzunpınar Türbe Dağına ad veren lahit çukuru. N. Sarıçiçek, R. Koç, RT.

R.5: Uzunpınar-Kale.

R.6: Uzunpınar. 304 rakımlı Dede Tepedeki yatır denilen yer.

R.7d: Uzunpınar, Dede Tepe. Dron resmi. N. Sarıçiçek, RT, Ömer Can Kır.

R.8d: Dede Tepe, yatır ve Kurtuluş harbinde kazılan siperler. Bizlerin gölgeleri görülüyor.

R.9d: Köreke Dağı’nın dron ile çekilen resmi.

R.10d: Barla-Kepenekli, Ainos [Aynalı Çarşı].

R.11d: Barla-Kepenekli: Ainos. [dron resmi].

R.12d: Barla-Kepenekli Mvk. Ainos. Kazılmış küp mezarlar.

R.13d: Küp mezardan çıkan kafatası kemiği.

R.14d: Barla-Kepenekli. Ainos. 100 m yüksekten çekilen Dron resminde yıkıntılarının izleri görülmektedir.

Ramazan Topraklı
Ramazan Topraklı

Ramazan Topraklı kimdir?

1944 Isparta Gelendos İlçesi Kötürnek doğumlu. 1968 İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi Mezunu.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?