İstanbul
Erkeklerde en sık görülen ve kansere bağlı ölümlerde üst sıralarda yer alan prostat kanserinde, karın bölgesine kesi uygulanan ve iyileşme süresini uzatan açık ameliyat yerine, karın ya da perine bölgesinden gerçekleştirilen robotik cerrahi tercih ediliyor.
Prof. Dr. Tuğcu tarafından geliştirilerek, 2018'de dünya tıp literatürüne "Tuğcu Bakırköy Tekniği" ismiyle kazandırılan "Robotik Perineal Radikal Prostatektomi" yöntemi, robotik cerrahi ile makat ve yumurtalık arasındaki bölgeden 3-4 santimetrelik kesi uygulanarak, prostatın çıkartılmasını ve ayrıca lenf bezlerine ulaşılmasını sağlıyor.
Tuğcu geliştirdiği tekniği son olarak, böbrek yetmezliği sebebiyle 1,5 yıl önce Samsun'dan İstanbul'a gelerek eşinden aldığı böbrekle nakil olan ancak prostat kanseri tanısı nedeniyle ameliyat olması gereken 63 yaşındaki Nurettin Akbulut'a uyguladı.
Akbulut'un, karın bölgesi açılarak operasyon yapılması durumunda organının zarar görme ya da iflas etme ihtimaline karşı, kanserli prostatı Tuğcu'nun geliştirdiği teknikle alındı. Prostat kanseri olan 52 yaşındaki Ahmet Keskin de Tuğcu'nun yaptığı ameliyatla hızlı ve ağrısız bir iyileşme yaşayarak, sağlıklı günlerine kavuştu.
Prof. Dr. Volkan Tuğcu, "Tuğcu Bakırköy Tekniği"ni öğrenmek amacıyla Türkiye'ye gelen University College London'dan İngiliz hekimlere bu iki hasta üzerinden yöntemi uygulamalı gösterdi.
"Daha çabuk iyileşme sağlıyor"
Tuğcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akbulut'un sağlık durumuna değinerek, nakillerde böbreğin kasık bölgesine takıldığını ve üreterin de idrar torbasının üstüne gittiğini anlattı.
Prostat kanserine ulaşmak için robotik ya da açık cerrahiyle yukarıdan kesi yapılarak karın bölgesine girilmesi gerektiğini ancak bu durumda yeni takılan böbreğin ve üreterin zarar görebileceğini belirten Tuğcu, "O yüzden bu hastaya kimse 'Prostat kanseri ameliyatını yapabiliriz' diyememiş. Bu nedenle perineal yoldan robotik cerrahiyle yapılabilir diye bana refere etmişler. Biz de hastayı gördük ve Tuğcu Bakırköy Tekniği'yle ameliyatını yaptık. Yumurtalıkla makat arası perine bölgesinden giriyoruz -çünkü oranın yolu kısa- prostatı çıkarıyoruz." bilgisini verdi.
Keskin'in de daha önce iki tarafından fıtık ameliyatı geçirdiğini ve mesh (Yama) konulduğu için karın içinin yapışık olduğunu aktaran Tuğcu, o bölgeye hiç girmeden, yine perineden makatla skrotum arasından küçük kesi yaparak prostatı çıkardıklarını kaydetti.
Prof. Dr. Volkan Tuğcu, tekniği geliştirmelerinin hikayesinden şöyle bahsetti:
"Aslında bu tekniği çaresizlikten bulduk. Daha önce bağırsaktan yapay mesane yaptığımız bir hastamız -o zaman prostat koruyucu yapıyorduk- 10 yıl sonra prostat kanseriyle geldi. Ne ışın tedavisi yapabiliyorduk ne de yukarıdan açılabiliyordu. İlk ameliyatımız da o yüzden bu tekniğimizle oldu. Başarıyı görünce yurt dışından kadavra getirttik. Bir gün boyunca robotik perineali ve lenf nodunu yapabilir miyiz yapamaz mıyız diye çalıştık. Sonunda 15 hastamızda, buradan girerek, hem prostat hem lenf nodlarını aldık. O zaman bunu literatürde yayımladık, bütün dünya Tuğcu Bakırköy Tekniği diye bunu biliyor."
Tuğcu, idrar torbasını da bu teknikle çıkarıp çıkaramayacaklarını düşündüklerini, bunu biraz daha çalışmaları gerektiğini dile getirdi.
İtalya, Rusya ve Hindistan'dan hekimler de tekniğe ilgi gösterdi
Bu tekniği duyan İtalyanların ekip olarak Türkiye'ye geldiklerini anlatan Tuğcu, ardından davet üzerine Bari Üniversitesi Tıp Fakültesine giderek, kalabalık bir seyirci kitlesine bunu uygulamalı gösterdiklerini dile getirdi.
Prof. Dr. Volkan Tuğcu, daha sonra Rusya, Hindistan gibi dünyanın farklı ülkelerinden hekimlerin de tekniği öğrenmeye geldiklerini aktardı.
İngiltere'den gelen hekimlerle ilgili de Tuğcu, "İngilizler de bunu öğrenmek istiyorlardı. Londra'nın en köklü üniversitelerden biri olan University College London'dan 8 kişi ekip olarak geldiler, iki vakayı da ameliyathanede seyrettiler. Malzemeleri, her şeyi gördüler. Şimdi bizi davet ettiler. Gideceğiz orada bu ameliyatı yapacağız, onlara öğreteceğiz. Bu gurur verici." diye konuştu.
"Mutlu ayrıldılar ve bu tekniğe inandılar"
Prof. Dr. Tuğcu, İngiliz hekimlerin operasyon sonrası görüşlerine dair gözlemlerini şöyle aktardı:
"İlk ameliyatımızı böbrek nakli olmuş hastamızda yaptık. İkinci hastamız gençti, sinir koruyucu yaptık. Onlar da sinir koruyucunun nasıl yapıldığını merak ediyorlardı, canlı gösterdik ve çok hoşlarına gitti. Ameliyattan sonra hepsi alkışladı. Mutlu ayrıldılar, bu tekniğe inandılar, geleceğinin olduğunu da düşünüyorlar. O yüzden bizi davet ettiler. Bütün ekipleri heyecanla bunu bekliyor."
Tuğcu Bakırköy Tekniği'ni şu anda aktif olarak İtalyanların yaptığını, şimdi de İngilizlerin yapmaya başlayacağını belirterek, "Üç üniversite ve klinik, Türkiye'nin önderliğinde Avrupa Ortak Çalışma grubunu kuruyoruz. Dünyada biliyorum ki çok istek var. Bizim önderliğimizde bu grup daha da genişleyecek. İnşallah bütün dünyaya da bu metodu öğreteceğiz." diye konuştu.
Tüm bunların hem ülkesi hem kendisi adına gurur verici olduğunu belirten Tuğcu, her başarılı durumun ekiple gerçekleşeceğini vurgulayarak ekibine teşekkür etti.
"Seni bu beladan kurtaracağım, dedi"
Ameliyat olan Nurettin Akbulut, böbrek rahatsızlığının bir kazada ayağını kırıp hastanede yattığı dönemde ortaya çıktığını anlattı.
Yaklaşık 4 ay diyalize girdiğini söyleyen Akbulut, böbrek nakli olmaya hazırlanırken prostat kanseri olduğunun anlaşıldığını, Samsun'daki doktorunun yönlendirmesiyle Prof. Dr. Volkan Tuğcu'ya başvurduğunu söyledi.
Tuğcu'nun da kontrol sonrası "Ameliyatını yapacağız, seni bu beladan kurtaracağım" diyerek operasyonu gerçekleştirdiğini aktaran Akbulut, "Ameliyatımız da başarılı geçti. Hiçbir sıkıntımız yok. Böbrekte de bir sıkıntı yok." dedi.
Ameliyat olan Ahmet Keskin de ameliyatın sorunsuz geçtiğini belirterek, "Sonrasında herhangi bir ağrım olmadı. Şu anda yürüyebiliyorum, istediğim hareketi yapabiliyorum. Sağlığım gayet iyi. Hocama çok teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
