
Aydın
ABD'de yaşayan Mehmet Suat Eygi, kızının vefatının birinci yılı nedeniyle Aydın'ın Didim ilçesinde yapılacak anma törenlerine katılmak için kente geldi.
İsrail askerlerince katledilen Ayşenur'un eşinden, ABD hükümetine "duyarsızlık" tepkisi
açıklama yapan Eygi, evladını kaybetmenin acısını ilk günkü gibi yaşadığını söyledi.
Eygi, geride kalan bir yılın kendileri için çok zor geçtiğini ifade ederek, "Ayşenur'un vefat ettiği söylendiği andan itibaren artık ben normal nefes alıp veremiyorum yani daha zor... Sanki göğsümde hep bir taş varmış gibi. Her bakımdan çok zor geçiyor." dedi.
????Ayşenur'un hayırlı bir evlat ve iyi bir arkadaş olduğunu belirten Eygi, şöyle devam etti:
"Ayşenur çok duyarlıydı. Filistin'de olanları Seattle'da birebir hissediyordu, yaşıyordu ve kendince bir şeyler yapmak zorunda hissediyordu. Ve bir gün Filistin'e gitmeye karar verdi. Ben de vazgeçirmeye çalıştım çünkü ortam belli. 'Onlarca, binlerce Filistinli öldürüldü, böyle bir ortama gideceksin. Gitme sen mücadeleni akademik seviyede devam ettir, sürdür' dedim ama kendisi illa oraya gitmek istedi. Baktım vazgeçiremiyorum, ölümle ilgili vazgeçirmeye çalıştım. O zaman söylemişti. 'Ölmem bir şeyleri değiştirecekse, bir işe yarayacaksa ben razıyım' demişti. İşte son bir yıl, bir şey değişmedi hala. Onun için acımız daha da fazla."
Eygi, kızının mücadelesini devam ettireceğini, Filistin ile ilgili programlara katılarak Ayşenur'un mücadelesini ve İsrail'in zulmünü anlattıklarını vurgulayarak, "Ayşenur'dan bu davayı bir bayrak gibi aldık biz, devam ettiriyoruz. Her platformda, ailesi olarak Washington'da da görüşme imkanımız oluyor ve orada da Ayşenur'un bu mücadelesini devam ettirmek için çabalıyoruz. Çoğunlukla görmezden geliniyoruz ama biz devam edeceğiz. Ömrümüz yettikçe, Ayşenur'un özlemini duyduğu Filistin olana kadar bu bayrağı taşıyacağız. Bir şeyleri değiştirecekse ölmeye razıydı ve biz de bir şeyleri değiştirmek için çabalıyoruz." diye konuştu.
"Mevzu Filistin olunca Amerika duymuyor, görmüyor, bilmiyor"
Kızının aynı zamanda ABD vatandaşı olmasına rağmen ABD yönetiminin kızına sahip çıkmadığını ifade eden Eygi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok rahatlıkla Amerikan vatandaşlarını öldürebildiklerini görüyoruz ve arkasından herhangi bir soruşturma yapılmıyor. Sanki, İsrail'in Amerikan vatandaşlarını öldürme izni var gibi bir izlenim ediniyoruz. Bugün için Ayşenur yok farz ediliyor. Eğer Ayşenur zalimin yanında olmuş olsaydı, Filistinliler tarafından vurulsaydı bugün Ayşenur Amerika'da kahramandı, heykelleri dikilmişti. Normalde prosedür Amerikan vatandaşı yurt dışında öldürüldüğünde Amerikan devleti soruşturma açar, suçluları bulur ve Amerika'daki bir cezaevine koyar. Uygulama böyledir ama mevzu Filistin olunca Amerika duymuyor, görmüyor, bilmiyor."
Eygi, Gazze'ye insani yardım ulaştırmayı hedefleyen Küresel Sumud Filosu'na da değinerek, "Ayşenur hayatta olsaydı bugün oradaydı. Tutamamıştık, tutamazdık. Bugün o filodaydı." dedi.
Ayşenur Ezgi'nin aktivizmini, verdiği kararları vermiş binlerce insanı gördüklerini kaydeden Eygi, vicdanların devletlerin üstünde olduğunu belirtti. Artık vicdanların harekete geçtiğini söyleyen Eygi, organize kötülüğün başıboş iyiliği yenebileceğini, artık iyiliğin de organize olduğunu, bu nedenle umutlandıklarını ifade etti.
Eygi, kızının verdiği mücadelenin önemine dikkati çekerek, "Ayşenur'un canını hiçe saydığı bu mücadelede insanların, Filistinlilerin öldürülmekten, soykırıma uğramaktan kurtulup insanca yaşama hakkına sahip oldukları günleri inşallah göreceğiz." ifadelerini kullandı.
İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'da barışçıl bir gösteri sırasında katılımcıların üzerine ateş açmış, Filistinlilere destek amacıyla gösteriye katılan ve ABD vatandaşlığı da bulunan Ayşenur Ezgi Eygi, başından vurularak ağır yaralanmıştı.
Filistinlilere ait bir hastaneye kaldırılan Eygi, 6 Eylül 2024'te hayatını kaybetmişti. Eygi'nin cenazesi, 14 Eylül'de Aydın'ın Didim ilçesinde toprağa verilmişti.
Eygi, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline karşı barışçıl ve sivil yöntemlerle Filistinlilere destek veren Uluslararası Dayanışma Hareketi gönüllüsü bir insan hakları aktivistiydi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com