Op. Dr.
Bülent Cihantimur ve
ekibi tarafından dünyada ilk kez geliştirilen Organik Saç Ekimi işlemini yaptıran kişilerin elde ettiği sonuç, kuaförleri
bile şaşırtıyor.
Yeni çıkan saçların, orijinal saçtan
daha güçlü olduğu bu yönteme
kadınlar da
yoğun ilgi gösteriyor.
Altın Bistüri ödüllü Op. Dr. Bülent Cihantimur ve ekibi tarafından dünyada ilk kez geliştirilen ve
kişinin kendi bedeninden alınan yağın, saçtan yoksun alana enjekte
edilmesi prensibiyle
çalışan Organik Saç Ekimi, kellik, saç dökülmesi ve saç seyrekleşmesi sorunlarını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Organik Saç Ekimi’nin, saçın ekileceği alanın kaliteli hale getirilmesi
için özel
olarak tasarlanmış bir
sistem olduğunu belirten Op. Dr. Bülent Cihantimur, bu yeni yaklaşımla ilgili olarak şunları söyledi: “Saç ekiminde şu ana
kadar ki tüm yenilikler ve buluşlar, saçı alma ve ekmeye
yönelik yapılmış fakat saçın ekileceği
alan atlanmış. Ancak saç ekiminde iki
önemli nokta var.
Bunlar; alınan saçın ve ekilecek alanın kaliteli olması. Organik Saç Ekimi saçın ekileceği alanın kaliteli hale getirilmesi için özel olarak tasarlanmış bir sistem.
Genç yaşlarda kafa derisinin
altında kalın bir yağ dokusu vardır ve
yaş ilerledikçe bu yağ dokusu incelir, böylelikle deri
direkt olarak kemiğe yapışır. Bu da saç kökünün besleneceği alanın daralmış ve zayıflamış olması anlamına gelir. Organik Saç Ekimi’nde hastanın
genellikle karın bölgesinden aldığımız ortalama 100 gram yağ dokusunu saçın ekileceği alana enjekte ediyoruz. Bu yöntem hem var
olan saçlarının dökülmemesini ve daha güçlenmesini sağlıyor hem de ekilecek saçların tutma oranını arttırıyor.”
“KADINLAR TARAFINDAN YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR”
Organik Saç Ekimi yaptıran kişilerin 1
hafta içerisinde kendi
sağlıklı derilerine kavuştuklarını ve kuaförlerin bile hastanın saç ektirdiğini anlamadıklarını
söyleyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, “Organik Saç Ekimi ile beraber hem ekme işlemi kolaylaşıyor hem de o bölgenin çok hızlı ve sağlıklı iyileşmesi sağlanıyor. Organik Saç Ekimi’nin
en önemli farkı, hem ekilen hem de var olan saçların birlikte artmasıdır. İki bin saç ekilmişse on bin saç ekilmiş gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Hastanın saçı normal saç ekiminde olduğu gibi altıncı
ayda çıkıyor, sekizinci ayda ise saç haline geliyor” ifadelerine yer verdi.
Organik Saç Ekimi’nin, saçları dökülen kadınlar tarafından da ilgi gördüğünü belirten Op. Dr. Bülent Cihantimur, “Kadınlarda stres ve beslenmeyle ilgili çok fazla saç dökülme
sorunu var. Kadınlara saç ekimi
uygulaması daha zor olduğu için saç dökülmesini engellemek ve var olan saçlarının yeniden sağlıklı bir şekilde gür çıkmasını sağlamak için bulabilecek en ideal
çözüm Organik Saç Ekimidir” diye konuştu.
“SAÇ EKİMİNDEN SONRA HAYATIM DEĞİŞTİ”
Profesyonel olarak basketbol oynayan ve modellik yapan 28 yaşındaki
Serkan Tanırgan, 20’li yaşların
başında saçlarını kaybetmeye başladı. Organik Saç Ekimi ile tanıştıktan
sonra hayatının değiştiğini söyleyen Tanırgan, yaşadığı
süreci şu sözlerle aktardı: “Gençtim ve sürekli aynaya bakıp saçlarımla oynuyordum. Özellikle dışarı çıkmaya hazırlanırken açık olan bölgeleri kapatmak için çok uğraşıyordum. Girdiğim ortamlarda kendimi geri plana çekiyordum ve özgüvenim
zarar görüyordu. Dökebilecek maddeleri kullanmamaya özen göstermeme ve ilaç, serum, şampuan ve sabun gibi ürünleri denememe
rağmen hiçbirinden sonuç alamıyordum.”
Birçok arkadaşının da kendisinden cesaret alarak Organik Saç Ekimi yöntemine başvurduğunu
ifade eden Serkan Tanırgan, “Organik Saç Ekimi ile tanıştıktan sonraaynaya bakınca mutlu olmaya başladım çünkü artık gür saçlarımı görüyorum. Bu benim için çok önemliydi. Kendimi şanslı hissediyorum. Arkadaşlarım ve ailem bendeki
değişimin farkında. İnsanların karşısında daha özgüvenli çıkıyorum.
Herkes saçlarımın oldukça gürleştiğini söylüyor. Birçok arkadaşım da benden cesaret
aldı ve saç ektirmeye
karar verdi” diye konuştu.
“GENÇLİĞİME DÖNECEĞİM”
Henüz 20 yaşındayken uzun ve kıvırcık saçlara sahip olan ancak zamanla saçlarını kaybeden 32 yaşındaki Erdem Can, Organik Saç Ekimi işlemi ile gençliğini ve saçlarını yeniden kazanmaya karar verdiğini söylüyor. “23 yaşımdan itibaren saçlarım çok kısa ve önleri
bebek saçı gibi zayıf” diyen Erdem Can, saçlarıyla yaşadığı serüvenini şu sözlerle anlatıyor: “Uzun saçlarımdan sonra dökülen halini görünce yıkılmıştım. Saç dökülmesinden kurtulmak için piyasada
bulunan her şeyi denedim. Ama aldığım sonuç hep
aynı oldu; kullandım, biraz güçlendi, bıraktığımda ise eskisinden beter oldu.”
“ORGANİK SAÇ EKİMİ GÜVEN VERDİ”
Saç ektirmeye karar verdikten sonra birçok firma ile yöntemleri hakkında görüştüğünü belirten Can, “Çok ucuzdan çok pahalıya kadar
geniş bir yelpaze var. Ama ektirdikten sonra geri dönüşü yok ve döküldüğü
zaman çok
kötü bir
görüntü oluyor. Ayrıca kimyasal maddeler kullanıldığı için de hep bir şüphe vardı. Organik Saç Ekimi’nde kendi yağ dokunuzdan hücrelerin alınıp saç dokunuzun
altına enjekte edilmesi fikri beni çok heyecanlandırdı ve güven verdi. Tekrar gençliğime döneceğim. Elimi kafama attığımda saç hissedeceğim. 10 yıldır böyle değildi. Saçlarım
büyük bir özgüven artısı sağlayacak ve daha güleç olacağım” diye konuştu.
Eskiden aksesuar olarak kullandığı şapkanın artık ‘saçı’ olduğunu ifade eden Erdem Can, “Reklamcıyım ve işim gereği insanlarla sürekli irtibat halindeyim. Saç eksikliğimi gidermek için genelde şapka takarım. Bu durum özgüvenimi ciddi şekilde etkiliyor. Kendi görüntümden ben bile hoşlanmıyorum. Ben fotoğraf çekmeyi çok severim ama kendi fotoğraflarımı çektirmeyi sevmiyorum. Flaş patlatıldığında saçım olmadığı için başım parlıyor” diye konuştu.
dikGAZETE