TBMM
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen, Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
????Meclis Başkanlığına sundukları söz konusu teklifin 38 madden oluştuğu bilgisini veren Güler, teklifin hazırlanmasında çalışmalarda bulunan milletvekillerine teşekkür etti.
2002 yılından bu yana birçok alanda, devrim niteliğinde düzenlemelerin hayata geçtiğini söyleyen Güler, Meclis olarak, her konuda, mahkemelerin daha işlevsel çalışması açısından hem güncel uygulamaların iyileştirilmesi, sistemin daha hızlı ve etkin bir şekilde çalıştırılabilmesi amacıyla da kanun seviyesinde yapılması gereken düzenlemeleri peyderpey vatandaşların hizmetine sunmaya çalıştıklarını vurguladı. Güler, bundan sonraki süreçte de bu doğrultuda çalışmaları devam ettireceklerini dile getirdi.
????Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni anımsatan Güler, söz konusu kanun teklifinin 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi esas alınarak hazırlandığına işaret etti.
Söz konusu kanun teklifiyle doğrudan insan hayatına dokunan yenilik, uygulama ve düzenlemelerin hayata geçirilmesini arzu ettiklerini belirten Güler, teklifin, suç işlenmesinin önlenmesi, caydırıcılığın sağlanması, dolandırıcılık, trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi, kişilerin trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanması, toplumsal huzurun güçlendirilmesi ve infaz sisteminde de bazı değişikliklerin yapılmasına yönelik hazırlandığını anlattı.
"Verilecek cezayı yarı oranda artırmayı öneriyoruz"
Son dönemlerde organize suç örgütlerinin toplumsal huzuru, güvenliği ve geleceği tehdit eden birçok olaya karıştığını gördüklerini anımsatan Güler, bu düzenlemeyle suç çeteleriyle mücadeleyi daha etkili ve caydırıcı mahiyette sürdürmek için Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde değişikliğe gideceklerinin bilgisini verdi. Güler, "Örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda, özellikle suça sürüklenen çocukların araç olarak kullanılması halinde, örgüt yöneticilerine verilecek cezanın 1 kat oranında artırılması noktasında bir teklif öneriyoruz. Ayrıca örgüt kurmak, yönetmek ve örgüte üye olmak suçlarında, hapis cezalarının alt ve üst sınırlarını da arttırıyoruz." diye konuştu.
Meskun mahalde özellikle yaz aylarında üzüntü duydukları birçok olayla karşılaştıklarını hatırlatan Güler, teklifle meskun mahalde silahla ateş etme suçunun cezasını artırdıklarını söyledi. Ses ve gaz fişeği atabilen silahları da bu suçun kapsamına aldıklarını vurgulayan Güler, "Bu suçun özellikle düğün, nişan ve asker uğurlaması gibi vatandaşların toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde, verilecek cezayı yarı oranda artırmayı öneriyoruz." ifadesini kullandı.
Yazın kendilerini üzen bazı olayları gördüklerini dile getiren Güler, bu olaylar neticesinde masum birçok canın da öldüğini belirtti.
AK Parti Grup Başkanı Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle asker uğurlaması, düğün, nişan gibi günlerde havaya ateş açmak... Bizim bir türlü sonlandıramadığımız bir eğlence türü olarak maalesef hoş görmediğimiz davranışları görmeye devam ediyoruz. Bunların engellenmesi ve caydırıcı cezalarla ortadan kaldırılması için de teklifimizde, bu eylemlere yönelik ceza artırımlarını öngörüyoruz. Yine diğer bir alanda, özellikle trafikte yol kesme olaylarını sıklıkla görmeye başladık. Trafikte yol kesme eylemini müstakil bir suç olarak düzenliyoruz ve bu fiiller açısından da bir yaptırımı öngörüyoruz. Hukuka aykırı bir davranışla bir aracı durduran veya hareket etmesini engelleyen kişiye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini de teklifimizde öneriyoruz. Böylelikle kişilerin can ve mal güvenliğine kasteden şehir eşkıyalarına trafikteki saldırganlık fiilleri bakımından caydırıcı cezalar verilmesini sağlıyor ve vatandaşlarımızın da güvenliğini üst derecede sağlamaya gayret ediyoruz. Kişilerin sağlığı bakımından zararlı sonuçlara yol açabilecek tehlikeli faaliyet alanlarının artması, çalışma ortamlarının kalabalıklaşması, artan nüfusa bağlı olarak insan etkileşimlerinin yoğunlaşması ve özellikle trafiğe çıkan araç sayısındaki ciddi artışlar gibi birçok durum karşısında dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışların da arttığını görüyoruz. Bu nedenle teklifimizde taksirle yaralama suçunun ceza miktarlarını artırarak, bu konuda daha caydırıcı etkin bir yaptırıma bu teklifimizde yer vermiş oluyoruz."
"Bir kişi adına açılabilecek hat sayısına ilişkin bir sınırlama getiriyoruz"
Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması halinde verilecek cezanın 1 kat artırılmasını önerdiklerini belirten Güler, özellikle son yıllarda kiralık araçların geri getirilmemesi, parçalanarak araç parçası olarak satılması, parçalarının değiştirilmesi veya suçta kullanılması gibi eylemlerin arttığını hatırlattı. Bu konuda daha caydırıcı, etkin yaptırımlara teklifte yer verdiklerinin bilgisini paylaşan Güler, teklifte vatandaşın canını yakan dolandırıcılık eylemleriyle daha güçlü şekilde mücadele edilmesi, bu eylemlerin önlenebilmesi bakımından bilişim suçları ve mobil hatlara yönelik bazı düzenlemeleri de önerdiklerini aktardı.
Abdullah Güler, şunları kaydetti:
"Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlarda, ilgili banka hesabının 48 saate kadar banka ve finans kuruluşları tarafından askıya alınması, ilgili muhatabın bu konuda 'olur vermesi' halinde tekrar hesabın işleme alınması yönünde bir imkan tanıyoruz. Çünkü suçta kullanıldığı tespit edilen paraya, adli merci tarafından el konulması veya askıya alınması suretiyle de bir tedbir geliştiriyoruz. Aksi halde birçok hesaba aktarım yapmak suretiyle dolandırılan vatandaşımızın parasına ulaşma konusunda da sıkıntılarını da en azından bir nebze olsun gidermiş olacağız.
Bazı olaylara baktığımızda, belli miktar paranın uzun dönem işlem yapılmadığı bilinmesine rağmen bir şekilde yaşlı, engelli, bazı vatandaşlarımızın kendisini polis, savcı veya bir kamu görevlisi olarak tanıtıp, hesabından bir miktarın belli hesaplara aktarılması noktasında yönlendirildiğini ve dolandırıldığını görüyoruz. Bu paralar gittikten sonra da bunların tekrar geri alınmasının mümkünatı kalmıyor. En azından önleyici bir tedbir olarak bu türden, uzun dönem hesaplardaki bu hareketsizliği de dikkate alarak, buradaki banka hesap sahibinin korunması adına böyle bir tedbiri geliştirip en azından dolandırıcılık faaliyetlerinde mağduriyetleri de azaltmak istiyoruz."
Teklifte, GSM hattı aboneliğinin çipli kimlik kartıyla yapılmasına yönelik düzenlemenin yer aldığını anlatan Güler, "Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından gerçek veya tüzel bir kişi adına açılabilecek hat sayısına ilişkin bir sınırlama getiriyoruz. Sonsuz sayıda kişi adına herhangi bir hattın alınarak bunun dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılmasının önüne geçmeyi arzu ediyoruz." sözlerini sarf etti.
Ölen ve tüzel kişiliği sona eren kişilere ait telefon hatlarının 3 ayda bir periyodik kontrollerinin yapılacağını vurgulayan Güler, aktif olmayanların kullanıma kapatılması için bir tedbir geliştirdiklerini belirtti.
Yabancı uyruklu gerçek kişilere ait mobil haberleşme hatlarına özgü numara tahsisi ve kullanımında ayrıca belli standartlar getireceklerini ifade eden Güler, diplomatik ilişkiler ve yabancı misyon görevlilerinin bunlardan istisna olacak şekilde bir düzenlemeyi yapmayı arzu ettiklerini söyledi.
Dolandırıcılık, hırsızlık, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında kullanıldığı tespit edilen telefon hatlarının şebekeyle bağlantısının kesilmesi noktasında bir tedbiri de geliştirdiklerini kaydeden Güler, şunları paylaştı:
"Yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından istenilen bilgi veya belgenin 10 gün içinde fiziki veya elektronik ortamına gönderilmemesi halinde banka ve finans kuruluşları ile operatörlere de idari para cezası verilmesini öneriyoruz. Hat düzenlemeleriyle ilgili geçiş hükümlerinde aynı zamanda mevcut davalarla ilgili de bir olumsuzluk olmasın diye geçici madde olarak düzenliyoruz. Vatandaşlarımıza ve yabancı uyruklu kişilerin yeni getirilen bu düzenlemeler doğrultusunda abonelik kayıtlarını güncellemesi, telefon hatlarını kendi üzerlerine almaları veya hattı kapatmaları içinde kendilerine süre tanıyoruz.
Bu düzenlemelerin herhangi bir mağduriyet oluşturmaması adına da belirli bir süre sonra yürürlüğe gireceğine de teklifimizde yer veriyoruz. Ayrıca bu düzenlemeler nedeniyle abonelik işlemlerinden kaynaklı ortaya çıkabilecek mali külfetin de tüketiciye yansıtılmaması için önerilerimizi bu teklife yansıtmış oluyoruz. Teklifimizde ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçlarının yargılamalarının asliye ceza mahkemelerinde görülmesine imkan getiriyoruz. Asliye ceza mahkemeleri nezdinde ihtisaslaşma sağlanmak suretiyle, bu suçlara ilişkin yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması, böylelikle bu suçlara ilişkin yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması ve bu suçlarla daha etkin bir mücadeleyi de burada hedefliyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com







