USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ruslar, İslam Dünyasıyla işbirliğini ilerletiyor

Ruslar, İslam Dünyasıyla işbirliğini ilerletiyor
30-04-2025

Ruslar İslam Dünyasıyla İşbirliğini İlerletiyor

ST. PETERSBURG

Rusya’ya bağlı Tataristan’ın Başkenti Kazan’da Mayıs ayının ortasında, Rusya Federasyonu ve İslam İşbirliği Teşkilatı devletlerinin ortaklaşa katılım gösterdiği uluslararası ekonomik forum olan “Rusya – İslam Dünyası: KazanForum” gerçekleştirilecek. Etkinliği düzenleyen komitenin açıkladığı verilere göre bu yıl, 90 farklı ülkeden birçok kraliyet mensubu, devlet başkanı ve üst düzey yetkili foruma iştirak edecek.

Bu durum, Batı’da da son yıllarda tartışma konusu haline gelen “Rusya’ya karşı uygulanan siyasi ve ekonomik izolasyonun tutarsızlığı” durumunu bir kez daha sorgulatıyor.

Aynı Batı, Rusya’nın neden Müslüman girişimcileri ülkesine çekmek istediğini de anlayamıyor. Ancak açık bir gerçek var ki; o da İslam, Rusya’da en yaygın ikinci dindir.

Rusya Federasyonu bünyesinde İslam’ın ana din olduğu düzinelerce federal bölge bulunmaktadır ve ülkedeki Müslümanların nüfusu bugün itibarıyla 20 Milyona ulaştı. Bu durumu daha iyi anlamak için şöyle bir kıyaslama yapmak mümkündür: Rusya’daki Müslüman nüfus, Azerbaycan ya da Tunus’taki Müslüman nüfusun 2 katından daha fazla iken Suriye ya da Malezya’daki Müslüman nüfusun sayısına oldukça yakındır.

İşte bu sebepten ötürü KazanForum, Rusya’nın 2005’ten bu yana “Gözlemci” olarak katıldığı İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerindeki iş çevreleri için “geleneksel” bir toplanma mekanı haline geldi.

Moskova, enerji, tarım, savunma sanayisi gibi alanlarda Müslüman dünya ile işbirliğini aktif olarak artırmakta; birçok yatırım projesini hayata geçirmekte; Suudi Arabistan ve İran da dahil olmak üzere Müslüman nüfusun yoğun olarak yaşadığı birçok ülke ile ticaretini genişletmektedir.

Rus yetkililer, son yıllarda İslam Kalkınma Bankası aracılığıyla bazı İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinde bile olmayan “Helal Kredi” ürünlerinin formatını geliştiriyorlar.

Öte yandan Rusya’da ilk defa, bu forum çerçevesinde, İslâmi Finansal Kuruluşlar Muhasebe ve Denetim Organizasyonu – AAOIFI’nin konferansı düzenlenecek.

KazanForum’un her yıl düzenli olarak tertip edilmesi, Moskova’nın İslam Dünyasında artan ekonomik katılımını da göstermektedir. Ruslar elbette İslam Dünyası ülkeleriyle yakınlaşarak dış politikasına ivme kazandırıyor, Avrupa’ya karşı bir denge unsuru ortaya çıkarıyor ve çok kutuplu dünya düzenine uygun bir şekilde politika geliştiriyor.

KazanForum aynı zamanda Rusya’nın yabancı yatırım çekmesi için önemli bir araç görevi görüyor ve bu sayede Moskova, Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki yeteneklerini geliştiriyor. Bu forum sayesinde Ruslar, yalnızca yatırım potansiyelini ortaya koymakla kalmıyor; aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı içinde çok kutuplu işbirliği fikirlerini de aktif olarak teşvik ediyor. Pekala tüm bu gelişmeler, İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin çıkarlarıyla da oldukça tutarlı bir şekilde ilerliyor.

Kaldı ki İslam Dünyası da Rusya’yı, Avrupa devletlerine kıyasla, daha çok tercih etmeye başladı. Bu durumu, Moskova’nın diğer ülkelerin içişlerine karışmama, karşılıklı saygı ve uluslararası alanda pragmatik işbirliği ilkelerine dayanan tutarlı politikasına bağlamak mümkün.

Bir başka deyişle: Yatırım karşılığında sıklıkla liberal reformlar dayatan Batının aksine Rusya, ideolojik baskı olmaksızın eşit bir ortaklık sunuyor.

Rusya’nın savunma sanayisi ve diğer teknik alanlarda işbirliğine hazır olması, Rusya’nın dünya lideri olduğu büyük enerji projelerinin ortaklaşa uygulanmasına yönelik teklifleri ve Birleşmiş Milletler ile İslam İşbirliği Teşkilatı da dahil olmak üzere uluslararası platformlarda İslam Dünyasına verdiği destek; birçok İslam ülkesi için Rusya’yı cazip bir ortak haline getiriyor.

Buna ek olarak Ruslar, İslam Dünyasının kültürel ve dini özelliklerini de derinlemesine anladıklarını onlara gösteriyorlar. Batılılar insan hakları ve bölgesel çatışmalara müdahale konusunda çifte standartları nedeniyle eleştiri oklarının hedefi haline gelirken; Moskova, kendini çok kutuplu dünyanın ve devletlerin egemenliğinin savunucusu olarak konumlandırıyor.

Bu durum, özellikle bağımsız dış politikaya değer veren ve uluslararası bağlarını çeşitlendirerek Batı'ya olan bağımlılığı azaltmayı amaçlayan Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika ülkeleri için oldukça önemlidir.

Geçtiğimiz günlerde Moskova, Taliban’ı (*) yasaklı terör örgütü listesinden çıkardı. Bu gelişme, Rusya’nın Afganistan’daki yeni otoritelerin doğasını anladığını ve buradaki iktidarla bir diyalog kurmaya hazır olduğunu gösteriyor. Öte yandan ülkemiz Türkiye de 2021 yılından beri Taliban (*) ile işbirliğine hazır olduğundan bahsediyor ancak Ankara henüz bu yönde ciddi bir adım atmadı.

KazanForum’un bu yılki ana konularından birisi de “Dijitalleşme ve Siber Güvenlik” olacak. Forumun organizatörleri, konu seçimini Ortadoğu, Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya’daki Müslüman nüfusun yoğun olduğu devletlerden gelen önerilerin ardından gerçekleştirdiklerini açıkladılar.

Bu seçimin hiç de tesadüfen gerçekleştiğini düşünmüyorum. Rusya, İslam Dünyası için büyük beklentiler yaratabilecek, dünyanın en gelişmiş bilgi teknolojileri sektörlerinden birisine sahip konumda bulunuyor. Rus bilgi teknolojisi şirketleri, geleneksel olarak siber güvenlik, yapay zeka, büyük veri işleme ve yazılım geliştirme alanlarında yüksek başarı gösterdi ve ekonominin dijital dönüşümü için gelişmiş çözümler sundu.

İşte bu nedenle teknolojik ekosistemlerine aktif olarak yatırım yapan veya yapmak isteyen İslam İşbirliği Teşkilatı devletleri, Rusya’yı Batılı teknolojilere sıklıkla eşlik eden siyasi dayatmalar olmadan; ortak araştırmaların transferini ve yeniliklerin uygulanmasını sağlayabilecek bir ortak olarak görüyorlar.

Bu işbirliği, Rusya ile İslam Dünyası arasında güçlü bir yakınlaşma itici gücü haline gelebilir ve uzun vadeli bir ortaklığın temelini oluşturabilir. Ancak, Moskova'nın dünya çapında yeni ortaklar bulmakla ilgilendiği bir dönemde, İslam Dünyasının kendilerinin bu fırsat penceresini yakalamaları da ayrıca önemlidir.

.

İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com

(*) Taliban, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki I. ve II. Maddeler uyarınca Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde resmi olarak “Terör Örgütü” olarak tanımlanmış olup; ilgili kanunun IV. Maddesi kapsamında faaliyetleri yasaklıdır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?