USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Jeopolitik senfoni ve ekonomik uyum: Türkiye'nin çok kutuplu denge ekonomisi

Jeopolitik senfoni ve ekonomik uyum: Türkiye'nin çok kutuplu denge ekonomisi
22-12-2025

Jeopolitik Senfoni ve Ekonomik Uyum: Türkiye'nin Çok Kutuplu Denge Ekonomisi

Dünya, 2008’in ötesinde, tarihin derin katmanlarını sarsan bir tektonik kaymayla yeniden şekilleniyor. Atlantik’in dalgaları ile Avrasya’nın uçsuz bozkırları arasında yükselen siyasi duvarlar, her alanı bir strateji cephesine dönüştürdü. Bu yeni “çok kutuplu” çağda Türkiye ne Batı’nın uydu ülkesi ne de Doğu’nun sessiz ortağı olmayı kabul edebilir. Aksine, coğrafyanın yazdığı kaderle, özgün ve bağımsız bir aktör olmak zorundadır.

Fakat burada kritik bir çelişki ortaya çıkıyor: Dış politikada dünyaya kendi senfonisini çalan Türkiye, ekonomide hâlâ tek kanallı bir finansal sisteme bağımlı kalmış durumda. Bu, bir orkestra şefinin elinde tek bir enstrümanla bütün eseri seslendirmeye çalışması gibidir.

Jeopolitik bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlık ile taçlandırıldığında anlam kazanır. Eğer diplomasi masamız Ankara’da, fakat finansal nabzımız Londra ve New York’ta atıyorsa, bu stratejik bir uyumsuzluktur. Türkiye’nin gerçek gücü, “Çok Kutuplu Denge Ekonomisi” ile açığa çıkacaktır.

Bu model, bir ekonomik ekosistemdir: Doğu ile ticaret koridorlarını genişleten, yerli üretimi teknolojiyle güçlendiren, altın, takas ve dijital varlıklardan faizsiz enstrümanlara kadar geniş bir para çeşitliliğini yönetebilen, esnek, çevik ve kendi kendine yeten bir yapı.

Artık tek tip para rejimi yetmez. Yeni çağ, “mal-paralar”, “dijital değerler” ve “stratejik takas” gibi araçları da yönetebilen bir finansal akıllılık gerektiriyor.

Bu dönüşümü hızlandırmak için, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir “Stratejik Ekonomi ve Para Konseyi” kurulmalıdır. Bu yapı, farklı ekonomik modlar arasında uyum sağlayacak, Türkiye’yi bir “denge oyunculuğundan” bir “küresel kurucu aktörlüğe” taşıyacaktır.

Türkiye’nin amacı sadece kalkınmak değil, aynı zamanda bölgesinde refahı yayacak bir istikrar havzası inşa etmektir. Batı’ya bağımlılığın kısıtlarından, Doğu’ya teslimiyetin belirsizliğinden sıyrılmanın tek yolu; her iki kutbun fırsatlarını, kendi milli merkezimizde birleştirmekten geçer.

Unutmayalım: Ekonomi politiği ile jeopolitiği uyum içinde olan ülkeler, tarihin akışını değiştirir. Türkiye, bu uyumu yakaladığı gün, artık masada bir oyuncu değil, masanın kendisini kuran bir güç olacaktır. Yeni bir ekonomi çağı başlıyor. Türkiye, bu çağın mimarı olmaya hazır olmalıdır.

.

Yunus Ekşi, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?