USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

El Sistema’nın Türkiye’deki kalbi Barış Çocuk Orkestrası: İzmir’de bir mucize gerçek oluyor!

El Sistema’nın Türkiye’deki kalbi Barış Çocuk Orkestrası: İzmir’de bir mucize gerçek oluyor!
01-06-2025

-Eylül Aşkın, Türkiye’de El Sistema modelini birebir uygulayan Barış Çocuk Orkestrası Koruma ve Geliştirme Derneği Sanat kurucusu, Devlet Opera ve Balesi Solisti Selmin Günöz ile…

El Sistema’nın Türkiye’deki kalbi Barış Çocuk Orkestrası: İzmir’de bir mucize gerçek oluyor!

BERLİN, Almanya

Geçtiğimiz bir aydır bu yazıyı yazmak istiyor, bu yazıyı yayınlayabilmek için bekliyordum. Roma’dan Berlin’e taşınma ve akademik hayata adapte olma sürecinde kendi yaşadığım zorluklar, omuzlarıma yüklendiğim yeni sorumluluklar ve hayatın içindeki koşuşturmalar sebebiyle Mayıs ayında sizlerle buluşmak için imkan yaratamadım. Öncelikle, kısa süreli yokluğum için hepinizden özür dilerim. 

Selmin Günöz ile bitirme projem kapsamında alan çalışması olarak incelediğim El Sistema vesilesiyle tanıştım. Kendisiyle Şubat ayında İzmir’de bir araya gelerek, Türkiye Haber Portalı YouTube kanalında sunmakta olduğum kültür-sanat programı kapsamında, bitirme projem ile alakalı söyleştiğim tüm değerli isimlerin kültürel diplomasi ve yumuşak güç ikileminde buluştuğu mini seri dahilinde yüz yüze bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kendisinden, vizyonundan, çalışmalarından, hayallerinden o kadar etkilendim ki, İzmir’in yıkık dökük bir mahallesinin kenar köşelerinde can bulan bu güzelliklerden herkes haberdar olsun istedim. Bilsinler ki; İzmir’in Eşrefpaşa semtinde, sıradan bir binanın içinde, kimi zaman muhitte Şostakoviç mırıldanarak yemek pişiren yoksul ve belki de cahil bir annenin mutfağında, kimi zaman nasıl çalınacağını bilmediği halde hevesle kemana sarılan bir çocuğun gözlerindeki mutlulukta şahit olduğumuz mucizenin sebebi: Barış Çocuk ve Gençlik Orkestrası.

Türkiye’de El Sistema modelini birebir uygulayan tek kurum olan Barış Çocuk Orkestrası Koruma ve Geliştirme Derneği, onuncu yılını geride bırakırken, sadece çocukların değil, annelerin, ailelerin ve belki de bir toplumun kaderini sessizce değiştirmeye devam ediyor. Ve bu dönüşüm, her sabah prova salonunun kapısından içeri giren küçük adımlarla başlıyor.

Kurucusu, emekli Devlet Opera ve Balesi Solisti Selmin Günöz, bu oluşumu “yazgı bozucu bir model” olarak tanımlıyor. Çünkü burada çocuklar seçilmiyor. Sınav yok, yarış yok. Tek şart var: Düzenli olarak gelmek ve birlikte öğrenmek. Bu yüzden kapısından giren bütün çocuklar, imkansızlıklarla boğuşan ailelerin, yoksul fakat zengin hayalleri ve umutları olan çocukları.

Bugüne dek binden fazla çocuk, bu kapıdan içeri adım attı. Kimi müzikte kalamadı ama iyi bir dinleyiciye dönüştü. Kimisi ise bugün Dokuz Eylül Üniversitesi ve Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarlarında, Güzel Sanatlar Liselerinde yoluna devam ediyor. Kimileri trio kurup, uluslararası yarışmalardan ödüllerle döndü. Ve bu başarılar zorlamayla değil, çocuğun kendi iradesi ve orkestra içindeki kapsayıcı iklimle doğdu.

Barış Çocuk Orkestrası, Venezuela’da 1970’lerde ortaya çıkan ve çocukları suçtan, şiddetten, sokaktan müzikle uzaklaştırmayı hedefleyen El Sistema modelini Türkiye’ye uyarlayan ikinci, fakat hala ayakta kalabilmeyi başarabilmiş tek kurumsal yapı. Daha önce Barış İçin Müzik Vakfı, benzer bir amaçla yola çıkmış fakat pandemi döneminde yaşadığı ekonomik zorluklar sebebiyle çalışmalarına son vermek zorunda kalmıştı.

Ama Barış Çocuk Orkestrası’nı özgün kılan sadece bu değil. El Sistema’dan farklı olarak, ayrıca, dernek bünyesinde gönüllü bir psikolog hem çocuklara hem de annelere destek oluyor; Türk eğitim sisteminden kaldırılmış olan Vatandaşlık Bilgisi ve Adab-ı Muaşeret gibi konular da derneğin eğitim müfredatında yeniden hayat buluyor. Bu yönüyle dernek, sadece bir orkestra değil, aynı zamanda bir toplumsal dönüşüm merkezi.

2024’te İtalya’da düzenlenen El Sistema kampına, El Sistema Europe üyesi olan Barış Çocuk Orkestrası Koruma ve Geliştirme Derneği’nden seçilen beş çocuğun katılması planlandı. Çocuklara, orada insanlarla rahat iletişim kurabilmeleri için İngilizce dersleri dahi verildi, enstrüman çalışmaları yoğunlaştı, sponsorlar bulundu… Ancak İtalya’nın vize vermemesi, bu umut dolu yolculuğun gerçekleşmesine engel oldu.  Selmin Günöz hem çocukların hem de çocuklar adına kendisinin yaşadığı hayal kırıklığını ifade ederken, bir yandan da umutlarını kaybetmediklerini belirterek; “Umarım başka bir ülke bizi kabul eder. Çocuklarımız dünyayı tanımalı, kültürleri öğrenmeli” diyor ve denemekten vazgeçmeyeceklerini söylüyor. 

Bu büyük hayal, şu anda tamamen bağışlar, gönüllüler ve sponsorlar sayesinde ayakta duruyor. Dernek, her yıl büyük isimlerle sahneye çıkarak gelir elde etmeye çalışıyor. Bugüne kadar Gülsin Onay, İdil Biret, Gürer Aykal, Burhan Öçal gibi dev sanatçılar, bu oluşuma destek verdiler.

Ama her şey pamuk ipliğine bağlı. Barış Çocuk Orkestrası Koruma ve Geliştirme Derneği’nin ayakta kalabilmesi için düzenli bağışlara ve tercihen devlet desteğine ihtiyaç var. Nitekim, kira sponsoru bulunsa bile, müzik eğitimi sürdürülebilirlik isteyen bir süreç ve dersler çocuklara ücretsiz sunuluyor olsa da dernek, eğitmenlere ödeme yapma zorunluluğu altında.

Bu yazıyı okuyan, elinde gücü, imkânı olan herkese seslenmek istiyorum. Müzik, sadece notalardan ibaret değildir. Müzik, bir hayatı değiştirebilir, dönüştürebilir; bir annenin mutfağını bir konser salonuna çevirebilir. Bir çocuğun kaderini sokaktan senfoniye taşıyabilir. Şans verildiğinde bütün çocuklar Selmin hanımın, “Mozart’ı çalmak için seçilmediler, ama onu çalmayı öğrendiler” derken sözünü ettiği, o Mozart çalan, çalabilen çocuklardan biri olabilirler.

Barış Çocuk Orkestrası’na gelen hiçbir çocuk seçilmedi; Ama onlar, Beethoven’ı da çaldılar, Şostakoviç’i de, Adnan Saygun’u da. Klasik müzik eğitimi ve disipliniyle yetişmiş, birlik olmayı, birbiriyle uyum içerisinde hareket etmeyi öğrenmiş, nezaketle donatılmış hangi çocuk, kaçışı suça karışmakta ya da cehalette bulabilir?

Burada verilen emek, sadece benim için, Selmin hanım için veya dernek bünyesinde ücretsiz eğitim alma şansına sahip çocuklar için değil, tüm Türkiye için önemli. Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Geleceğimizi biraz daha aydınlatma şansı bulduğumuz veya buna vesile olmaya çabalayan her insana, kuruma, topluluğa elimizden geldiğince, imkanımız olduğunca destek olmalıyız. Destek olmalıyız ki, müziğin barışçıllığı mümkün olduğu kadar çok çocuğa karanlığında ışık tutsun, onları daha güvenli, daha verimli ve ahlaklı bir hayata doğru götürecek pusula olsun.

Destek olmak için ne yapabilirsiniz?

Derneğe destek olmak isteyenler, Instagram hesabı “@bariscocukvegenclikorkestrasi” üzerinden ulaşarak bağış IBAN bilgisine kolaylıkla erişebiliyorlar. Bireysel olarak, gelirinize göre minimum düzeyde de bağış yapabilirsiniz. Ufacık dahi olsa her bir bağış değerli. Ayrıca, derneğin internet sitesi ya da sosyal medya hesapları aracılığıyla gönüllü olarak da bu değerli sürece katkıda bulunmak mümkün.

Uzun soluklu bir sponsorluğun çocukların hayatlarında yaratabileceği fark paha biçilemez. O yüzden, şirket sahiplerini, maddi durumu yerinde kimseleri ve devlet büyüklerimizi de mümkün olduğunca bu güzel oluşuma uzun vadeli destek olmaya davet ediyorum.

.

Eylül Aşkın, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?