USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Dokuz Yüz Katlı İnsan... Glossofobi ve diğerleri

12-07-2021

Yaklaşık on yıl önce, omuz ağrısı ile gittiğim özel bir hastanede, parmak uçlarım ve topuklarım üzerinde yürüyebildiğim ve yumruklarımı sağlam vurabildiğim için doktor önce, “gücünüz yerinde, boyun fıtığı değil de, omuzlardaki kaslarla ilgili olmalı” dedi. 

Sanırım özel sigortalı olmamın etkisi ve muhtemelen belli bir sayıda “MR” hedeflerinin olması nedeni ile “yine de bir MR çektirelim” diye ekledi. 

Hemen o dakikada, alelacele, apar-topar, cihazı tanıtmadan ve beni hazırlamadan yatırdılar o tabut gibi yere. 

O gün oraya yalnız gitmiştim. Görevli beni odada tek başıma bıraktı ve “sakın kıpırdamayın, hiç hareket etmeyin” diye sıkı sıkı tembihleyerek “biz sizi dışarıdan duyacağız ve izleyeceğiz” dedi. 

MR”, “kapalı” dedikleri türdendi ve çok gürültülüydü. 

20 dakika kalmam gerektiği söylenen cihazda 10 dakikayı zor tamamladım ve beni oradan hemen çıkartmalarını istedim.

Doktor, bu 10 dakikalık MR verilerini de yeterli buldu ve bana, “Boyun fıtığınız var. Hemen ameliyata almamız gerek yoksa boynunuzdan aşağısı her an felç olabilir, bu durumda ben sorumluluk kabul etmem” diyerek beni dumura uğrattı.

Yediğim bu darbenin yanında, “MR”da yaşadığım şok hafif kalmıştı. 

O gün ortaya çıkan kapalı alanda ve basık yerlerde hareketsiz kalma fobim (klostrofobi) bir süre artarak devam etti.

Sonrasında “iyi” düşünmenin gücü ile hafifletmeyi başardım. En azından asansörlere binebilecek kadar iyi durumdayım. 

Boyun fıtığım ise 10 yıldır benimle. 

O günlerde gittiğim başka bir doktor bana konuyu ayrıntıları ile anlattı. 

Mesleğimi de göze alarak bir düzine fiziksel hareket tavsiye etti. “Bir süre uygula, ameliyatı ondan sonra konuşuruz” dedi.

Halen o safhaya gelmedik çok şükür. 

182 adet fobi var (Wikipedia). Bunların içinde insanı gülümseten, “ördekler tarafından izleniyor olma hissi-korkusu: anatidaephobia” ve “yer fıstığı ezmesinin, yerken damağa yapışmasından duyulan korku: arakibutirofobi” gibi korkular da var. 

Fakat büyük çoğunluğu, örümcek korkusu: araknofobi, ölümden korkma: tanatofobi ve benim fobim olan klostrofobi gibi yaygın fobiler. 

Glossofobitopluluk önünde konuşma korkusu” tüm fobilerin içinde yüzde 40 ile en yüksek orana sahip olan fobi. 

Ölüm korkusundan da, uçak, yükseklik ve örümcek korkularından da daha yaygın.

Diğer bir ifade ile çoğumuz “topluluk karşısında konuşmaktansa ölürüm daha iyi” diye düşünüyoruz. Oysa bu korku, bizim daha başarılı ve daha mutlu olmamızı engelliyor.

Uzmanlar, glossofobinin, hata yapmasına çok izin verilmeden yetiştirilen kişilerde daha çok görüldüğünü belirtiyorlar.

Sorun çıkartmaması, icat çıkarmaması, eski köye yeni adet getirmemesi, uslu uslu oturması, yapmaması, kırmaması, dökmemesi, bozmaması, çıtını çıkarmaması, sakarlık yapmaması, gerekmedikçe konuşmaması, bizi el aleme rezil etmemesi ve saçmalamaması” konusunda yüzlerce kez uyarılan ve hata yaptığında azarlanan çocuklar bir yetişkin olduklarında, başta glossofobi olmak üzere, Katagelofobi;dalga geçilme korkusu”na ve Kakorafiyafobi;başarısız olma korkusu”na da sahip olabiliyorlar. 

Glossofobi, uzmanlara göre şu olumsuz düşüncelerden besleniyor:

- Yanlış bir şey söyleyeceğim ve rezil olacağım!..

- İnsanların önünde küçük düşeceğim!..

- İyi konuşamıyorum!..

- İnsanlar bana gülecekler!..

- Komik duruma düşeceğim!..

- Ya bildiklerimi  unutursam!..

- Ya fikrimi saçma bulurlarsa!..

Abdülkadir Özbek, 102 üniversitede eğitim veren, bu konuda uzman bir eğitimci. Yaptığı “TEDx” konuşmasında önceleri hedeflerini gerçekleştirmesine engel olan, topluluk önünde konuşma fobisini ve utangaçlığını nasıl yendiğini anlatıyor ve bunun için yaptığı 4 hafta süren alıştırmaları paylaşıyor. 

Başta gençlerimiz olmak üzere çoğumuzun istifade edeceği ve oldukça eğlenceli sayılabilecek 4 haftalık alıştırmalar şöyle: 

- 1. Hafta: Her gün yolda giderken hiç tanımadığınız 10 kişiye duyabileceği bir şekilde selam vereceksiniz.

- 2. Hafta: Her gün tanımadığınız 3 kişi ile 3’er dakika sohbet edeceksiniz. İletişimi siz başlatacaksınız.

- 3. Hafta: Her gün şehrin işlek bir caddesinde yolun karşısındakilere seslenip rastgele bir ismi çağıracaksınız. O isimden biri o an orada olabilir de olmayabilir de. (“Rezil oluruz” diye düşünmeyin, amaç zaten rezil olma korkusunu yenmek.)

- 4. Hafta: Her gün bir dükkana gidip olmayan bir ürünü soracaksınız. Eczaneye gidip “kandil simidi çıktı mı”,  kuyumcuya gidip “bir kilo kıyma alabilir miyim” diyeceksiniz. Bu son hafta, öz güveniniz tavan yapacak ve bilinçli rezil olma deneyimi sizin topluluk önünde konuşma korkunuzu yenmenizi sağlayacak.

Bu alıştırmaları, yüz kızartıcı şeyler olarak düşünmeyin. Çünkü kimseyi dolandırmıyor, hırsızlık yapmıyor, kimsenin hakkını yemiyor ve zimmetinize para geçirmiyorsunuz. (Bakınız: Anayasa madde 76: Yüz Kızartıcı suçlar) 

Kanaatimce, bütün fobilere en etkili çözüm onların üzerine gitmek

Ölünce bir mezara konulacağı düşüncesi, yakasını bırakmayan ve bu fobisini yenmek için evinin arkasına bir mezar kazıp, bazı geceler orada yatan bir zattan bahsedilen bir kıssa hatırlıyorum.

O kadarı da fazla” diyenler kendi fobilerine farklı çözümler bulabilir elbette. Bir psikiyatrist, ilk akla gelen çözüm olabilir. 

Benim de klostrofobimi büyük ölçüde yenebilmem Psikiyatrist Dr. Mustafa Merter’in Hz. Mevlana’yı merkeze alarak yazdığı “Dokuz Yüz Katlı İnsan” isimli kitabı ile oldu. 

Fobiniz ne olursa olsun istifade edebileceğiniz ve sizi bulunduğunuz kattan üst katlara çıkartabilecek bir kitap; Dokuz Yüz Katlı İnsan.

Yazımızı, kitabın 307. sayfasında yer alan, insanın potansiyelini ve bütün sorunların üstesinden gelebilecek bir donanıma sahip olduğunu anlatan paragraf ile bitirelim: 

Her insan kendine özgü bir “esma” bileşenine sahip, başlı başına bir alemdir. Optimal gelişme potansiyelini içinde taşır. Hz Mevlana bu potansiyeli, bir kayanın içinde gizli kalmış “yakut”a benzetir. Kimimizin içinde yakut, kimimizde zümrüt, kimimizdeyse gök mavisi renginde inci vardır. İnsanoğlu, içindeki bu gizli potansiyel açısından, bir hazinenin üzerinde oturmaktadır.

.

Hüseyin Burak Uçar, dikGAZETE. com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Feridun
Feridun 3 yıl önce
Hüseyin Bey yazınızda her zamanki gibi çok değerli bir konuyu işlemişsiniz. Fobilerimizin üstüne giderek onları ortadan kaldırabileceğimiz çok doğru, çok güzel örneklerle ifade etmişsiniz. Değerli yazılarınız için teşekkürlerimi ileterek devamını heyecanla beklediğimi ifade etmek isterim...
Nazan
Nazan 3 yıl önce
Benim de biraz yükseklik fobim var..Telkinle biraz üstesinden gelebildim..Herkesin fobilerini yenmesi dileğiyle...
Gizli hayran
Gizli hayran 3 yıl önce
Hüseyin beycigim gerçekten örnekler ve kıssalar süper bu güzel yazılar icin çok teşekkürler..Kaleminize ve yüreğinize sağlık
Nuh
Nuh 3 yıl önce
Ben de yükseklik korkumu uçak yolculuğunun yarısında yenebiliyorum :). Abdülkadir Özbek in tavsiyeleri çok ilginç ve ilgi çekici. Yazı için teşekkürler.
Mehmet Zeki Aktaş
Mehmet Zeki Aktaş 3 yıl önce
Çok güzel ve akıcı
Özlem KALAY
Özlem KALAY 3 yıl önce
Fobilerimiz bizi bir çok güzel şeyden alıkoyuyor. Onların üzerine gidip yenmek en güzeli. Çok güzel aydınlatıcı yazı olmuş. Emeğinize sağlık.
Fatih TUNCA
Fatih TUNCA 3 yıl önce
Güzel bir yazı daha. Teşekkürler Hüseyin bey
Abdullah Pektaş
Abdullah Pektaş 3 yıl önce
Her insanın bir korkusu vardır bu sorunu çözmek için bence üzerine üzerine gitmek ve yüzleşmek doğru olanı glossofobi si olanlar rezil olurum komik duruma düşerim korkusuyla değil de insanlara daha etkili nasıl mesaj iletirim bilinciyle hareket etmeli bu arada dördüncü yöntem çok etkili gibi iyi haftalar Hüseyin bey
Nigar Özel
Nigar Özel 3 yıl önce
Fobiler üzerine gidilmezse hayatı zorlaştıran unsurlar onlardan kurtulmak için cesur olup adım atmak gerekiyor gerçekten
Yıldıray Yıldız
Yıldıray Yıldız 3 yıl önce
Kaleminize sağlık Hüseyin Bey
Selma Köroğlu
Selma Köroğlu 3 yıl önce
Zevkle okuduğumuz yazılarınızdan biri daha.Teşekkürler Hüseyin bey ????????????????????????
Abdurrahman Keskin
Abdurrahman Keskin 3 yıl önce
Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Timur
Timur 3 yıl önce
Aydınlatıcı, bir yazı daha. Kaleminize sağlık
Gamze Topçu
Gamze Topçu 3 yıl önce
Korkularımızı aşırı yoğun yaşamak gerçekten hayat kalitemizi düşürüyor Bununla ilgili tranvası olanların atlatabilmesi hem zaman hem çaba hem de destek isteyen şeyler Bu yazınızla destek olmaya ve bir çok yöntemleri sunarak da kılavuz olmuşsunuz teşekkürler
Selim Öztürk
Selim Öztürk 3 yıl önce
Etkileyici ve güzel bir yazınızla haftaya Merhaba dedik…Aslında yazıda belirtilen ve genelde kaçındığımız fobilerimiz hayatımızın bir parçası…Aklıma şu soru geliyor: Fobilerimizle mücadele etmek mi ? Yoksa onları yönetip onlarla yaşamayı öğrenmek mi? Doğru olan ???? Syg…
Lütfü
Lütfü 3 yıl önce
Yazıyı okurken aklıma “çalgı çengi” filmi geldi aklıma, Tüpçü Fikret dolmuşa binip 2 tane kısa malbro versene diyor????, Gerçi onun öZgüvenle alakası yoktu, ???? Yine güzel bir yazı olmuş hüseyin bey,????
Selda erkan
Selda erkan 3 yıl önce
Bu güzel yazı için teşekkürler Hüseyin bey.
FİKRET GÜNEŞ
FİKRET GÜNEŞ 3 yıl önce
Teşekkürler
Selim Öztürk
Selim Öztürk 3 yıl önce
Etkileyici ve güzel bir yazınızla haftaya Merhaba dedik…Aslında yazıda belirtilen ve genelde kaçındığımız fobilerimiz hayatımızın bir parçası…Aklıma şu soru geliyor: Fobilerimizle mücadele etmek mi ? Yoksa onları yönetip onlarla yaşamayı öğrenmek mi? Doğru olan ???? Syg…
Ahmet Reşat SAKARYA
Ahmet Reşat SAKARYA 3 yıl önce
Yine çok güzel bir konu, çağımızın sorunu, gençlerin ve biz orta yaşlıların bu konulara eğilmesi çok önemli, nefsimizi yenip korkularla başa çıkmayı öğrenmemiz lazım, emeğinize sağlık Hüseyin bey.
MuammerAynaci
MuammerAynaci 3 yıl önce
Klostrofobimi nasil olduğuna ben şahit oldum.Müdürüm güzel konulara değiniyorsun ağzina sağlik
Burhan doğruyol
Burhan doğruyol 3 yıl önce
Topluluk önünde konuşma fobisine 4 antreman reçetesinin 4. Ülkemizde sıkıntılı, bu yapanı döverler.Ama her zamanki gibi istifadesi yüksek bir yazı olmuş, teşekkürler
Necla Dursun
Necla Dursun 3 yıl önce
Sizin yazılarınızi okumak çok keyifli. Haftada bir değil her gün yazmalısınız:)