USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Bürokrasi - 2

15-01-2019

Bilindiği gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, işlemeye başladığında kamu atamaları Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde yazılı olan ilgili maddelere göre yapılmaya başlamıştır. 

Cumhurbaşkanı gerek gördüğünde ilgili maddelerin kendisine verdiği hakla Üst Düzey Kamu Görevlilerini istediği yere atıyor. 

Cumhurbaşkanının yapacağı bu atamalar ile “Kamuda işlerin daha hızlı ve kaliteli yürütüleceği…”, kararnameyi yazanlar tarafından düşünülmüş olabilir. 

Kamuda işler, her zaman yazılı metinler gibi olmuyor. Çoğu zaman hesaplar çarşıya uymuyor. 

Bakan, Bakan Yardımcısı ve Genel Müdürleri vs. Cumhurbaşkanı göreve getiriyor.  

Bu üçlünün uyum içinde çalışması için birbirini tanıması veya iyi anlaşmaları gerekiyor. 

Eski sistemde Bakan, Bakan Yardımcısı ve Müsteşar kadrolarında bulunanların benzer atanma sebepleri yüzünden iyi çalıştığı pek söylenemiyordu. 

Bakan, yardımcılarını kendisi belirlemediği için çoğu zaman uyum sorunu yaşıyor. 

Bakan Yardımcıları ise kendilerine bağlı birim yöneticileri ile anlaşamıyor. 

Bu durum eskiden de böyleydi.

Bakan, bakanlığına hâkim olmakta zorluk çekiyor. Bir nevi her kafadan bir ses çıkıyor. 

Atanma usullerini belirleyen kararnameler ne yazık ki Cumhurbaşkanımızın iş yükünü arttırmaktan başka pozitif bir fayda sağlamamıştır. 

Cumhurbaşkanı; Başkan Yardımcısını, Bakanlarını, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanını, Ofis ve Kurul Başkanlarını ve Danışmanlarını kendisi atayıp diğer kamu görevlilerini bu atadığı, görevlendirdiği kişilere bırakabilirdi.

Cumhurbaşkanı İdari İşler Başkanı kamumun en üst düzey bürokratıdır. Eskiden bu vazife Başbakanlık Müsteşarına aitti.  

Cumhurbaşkanı İdari İşler Başkanı, kendisine bağlı Genel Müdürlerin atamasından sorumlu olabilirdi. 

Bu Genel Müdürler ise kendilerine bağlanan başkanlıklara atama yapma yetkisine sahip olmalıydı. 

Bu süreci Şube Müdürüne kadar indirmek, götürmek mümkündür. 

Bu böyle olduğunda bürokratların hiçbir bahanesi olmazdı ve çalışmayan, yeterli hizmet kalitesini sunamayan kamu görevlisi için gerekli işlem yapılırdı. 

Bakanlıklarda atamalar aynı usulle yapılabilir. 

Görev alanların, atananların çalışma arkadaşlarını seçmesi en doğal haklarıdır. 

Bu haklarını kullanamadıkları zaman, çalışma barışının bozulması mümkündür.  

Sistem tasarlanırken Üst Düzey Kamu Görevlilerini atama yetkisi Cumhurbaşkanı ile birlikte ilgili kamu görevlilerine paylaştırılarak verilebilirdi. 

Böylece görevine atanan bürokrat, ekibi ile çalışma fırsatını bulabilirdi. 

Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı ve Bakanlık Teşkilatlarında bu sebeple büyük sıkıntıların olduğu söyleniyor. 

Bu kararnameleri hazırlayanlar mutlaka bunun analiz ve kritiğini yapmışlardır.

Henüz kamu görevlilerinin görevde yükselme usullerinde bir değişiklik yapılmamıştır. 

Eski sistemdeki görevde yükselme usulleri aynen devamlılığını korumaktadır. 

Bugün kamuda birçok yerde kamu işçileri, memur işi yapmaktadır; lakin işçi olduklarından kanunen görevde yükselme sınavına girememektedirler. 

Bazı yerlerde kamu işçileri, amir seviyesinde görevler yapmaktadırlar fakat mali ve sosyal haklarında çoğu zaman hak kaybı olmaktadır.

- Haksızlıklar, hak kayıpları, usulsüz uygulamalar veya keyfilikler olmaması adına atama ve görevde yükselme usulleri yeniden düzenlenmelidir. 

- Kamunun genel ve gerçek şartları göz önüne alınarak sistemdeki sıkıntılar gözden geçirilmelidir.

Kamuda, insan kaynağı işine yoğunlaşması gerekirken, sistem açıklarından faydalanmak suretiyle görevde yükselme ve atama için rica, minnet, memleketçilik görüşmeleri yapmalarına imkân sağlamak doğru değildir.

Kamu görevlilerini etik dışı eylemlere sevk edecek fırsatlar sunmak kamuya zarar vermektedir.

Bugün birçok Üst Düzey Kamu Görevlisinin masasında atama bekleyen bilgi notları, özgeçmiş bilgileri, imzalı kartvizitler bulunmaktadır ve bu kamu görevleri, asıl işlerine ayırması gereken vaktin çoğunu bu tür işlere ayırmaktadır. 

Milletvekilleri de aynı şekilde mesaisini bu işlere ayırmak zorunda kalmaktadır. 

Eski sistemden kalma bu problemleri henüz çözebilmiş değiliz. 

Eski alışkanlıklarımızdan kurtulmalı ve madem devleti yeniden yapılandırıyoruz, yeni alışkanlıklar, teamüller edinmeliyiz.

Elbette ki yeniden yapılanma süreçlerinde deneme yanılmalar olacaktır lakin bu konuda sıkıntımız ayyuka çıkmışken bu hatada ısrar etmek anlamsızdır. 

Görevde yükselmeyi, atamaları gözden geçirip usul ve esaslar yenilenebilirse kamuda -araya insan sokmadan- atamalar sağlıklı şekilde yapılabilir. 

Torpil yapmaya imkân sağlamayan prensipler belirlendiğinde zaten sistem kendi kendine sağlıklı şekilde tıkır tıkır işleyecektir. 

Göreve talip olanlar, liyakat sahibi kişiler olacağından kamu boş yere zaman kaybı yaşamayacaktır. 

Devletimizin hantal,  kamuyu yavaşlatan uygulamaları terk etmesi elzemdir. 

Yeni sistem, her türlü yeniliğe açıktır ve pratik adımlar atmaya müsaittir.

.

Muhammed Işık, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?