USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

YTB Başkanı Eren: YTB, Türkiye'nin vizyon kurumlarından biri haline geldi

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, YTB'nin, "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun önemli taşıyıcılarından biri olduğunu belirtti.

YTB Başkanı Eren: YTB, Türkiye'nin vizyon kurumlarından biri haline geldi
08-05-2025 18:13
Google News
Ankara

Eren, YTB'nin kuruluşunun 15. yıl dönümüne ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

YTB’nin Türkiye'nin diaspora politikaları, soydaş ve akraba topluluklarla ilişkiler ile uluslararası öğrenci hareketliliğinde kilit rol üstlendiğini söyleyen Eren, "YTB diaspora politikalarımızda ve gönül coğrafyasına yönelik stratejilerimizde belirleyici kurumlardan biri oldu. YTB ülkemizin vizyon kurumlarından biri haline geldi. Bugüne kadar Türk vatandaş diasporasından gönül coğrafyamıza sayısız yüreğe dokunduk." dedi.

Eren, YTB’nin genç, dinamik ve hızla tecrübe kazanan bir yapıya sahip olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her alanda gençlere güvendiğine işaret eden Eren, kendisinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tensipleriyle kuruma ilk olarak 2018 yılında 34 yaşında genç bir bürokratken başkan olarak atandığını söyledi.

YTB personelinin yaş ortalamasının genç olduğunu vurgulayan Eren, şunları söyledi:

"Dolayısıyla gençliğin dinamizmini tecrübelerimiz ve devlet umurumuzla harmanlayıp, verilen bu görevi hakkıyla yerine getirmek, duyulan güveni boşa çıkarmamak için gece gündüz yedi sene boyunca mesai arkadaşlarımla yoğun gayret ettim. Her kademedeki çalışma arkadaşımla beraber mesaiye başladığımızda, sabah kuruma geldiğimizde daima şu bilinçte olduk: Bizler buralarda birer hizmetkarız. Milletimize karşı olan sorumluluğumuzu ve borcumuzu buradaki görevlerimizi en iyi şekilde yaparak ödemeliyiz."

Eren, YTB'nin kısa süre içerisinde geliştirmiş olduğu kapasitenin ve tecrübenin kamuya, diaspora politikasına çok büyük katkı verdiğini, Türk dış ve iç politikasında diasporik bir bakış açısının oluşmasını sağladığını söyledi.

"Avrupalı Türklerin hikayesi bir başarı hikayesidir"

Avrupalı Türklerin hikayelerine değinen Eren, "Avrupalı Türklerin hikayesi bir başarı hikayesidir. Bir tarla parası, bir traktör parası kazanıp geri dönmek amacıyla giden ama oralarda kalıcı bir Türk nüfusunun oluşmasına vesile olan birinci neslimize, büyüklerimize büyük bir minnet borçluyuz. Altmış yıl bir insan ömrü için uzun gözükebilir. Fakat bir devletin ömrü için kısadır. Bir toplumun ömrü için de kısadır. Avrupalı Türk toplumu 60 yıl içerisinde yaşadıkları ülkelerde kalıcı hale gelmişlerdir." dedi.

Eren, bugün sadece Avrupa'da 5 milyon Türk'ün yaşadığını ve bu topluluğun artık bulundukları ülkelerde kalıcı hale geldiğini söyledi. "Henüz hikayenin başındayız." diyen Eren, Türk diasporasının lobi gücünü artırması gerektiğini, bu gücün siyaset, medya ve akademi gibi alanlarda daha da görünür hale gelmesi için çalıştıklarını dile getirdi. Eren, "Büyük Türkiye'nin büyük diasporadan, güçlü Türkiye'nin güçlü diasporadan geçtiğine inanıyoruz." diye konuştu.

Avrupa'da haksızlık ve ırkçı saldırılarla karşılaşan Türklerin her zaman yanında yer aldıklarını dile getiren Eren, Türk diasporasının başta Avrupa olmak üzere dünyanın farklı noktalarında güçlenmesi için gayret gösterdiklerini dile getirdi.

"Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında güçlü adımlar attık"

Eren, onlarca ülkede sivil toplum kuruluşları buluşması yaptıklarını belirterek, "Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik 15 senede birçok ülkede 1500'den fazla projeyi hayata geçirdik. Özellikle binden fazla derneğimize, sivil toplum kuruluşumuza destek olduk. 70 ülkede sivil toplum kuruluşları buluşmaları düzenledik, yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında güçlü adımlar attık. Tabii tüm bu çalışmaları yaparken vatandaşlarımızın uğramış oldukları ayrımcılık, ırkçılık ve İslamofobik saldırılara ilişkinde onların yanında olmaya gayret ettik." değerlendirmesinde bulundu.

Yabancı düşmanlığına, İslam karşıtlığına ve Türk düşmanlığına yönelik de nefret suçlarıyla mücadele (NESAM) isminde bir portal kurduklarını belirten Eren, vatandaşların yaşadıkları, maruz kaldığı saldırıları burada kronolojik olarak listelediklerini, raporladıklarını ve dava destekleri verdiklerini dile getirdi.

Eren, yurt dışında yaşayan gençlere yönelik Türkiye'de çeşitli etkinlikler düzenlediklerini ve bu etkinliklerle gençlerin Türk tarih ve kültürüne ve anavatan Türkiye'ye yönelik aidiyetlerini güçlendirmeyi hedeflediklerini söyledi.

TEKNOFEST’e yurt dışındaki Türk gençlerinin katılımlarının sağlanması, Türkiye’nin yüksek teknoloji üreten firmalarında ve bayrak taşıyıcısı kurumlarında onlara staj ve eğitim programlarının sunulması gibi çalışmalarının da yurt dışındaki ve yurt içindeki Türk beyin gücünün buluşturulması noktasında önemli olduğunu vurgulayan Eren, on binlerce Türk gencine çeşitli programlar vasıtasıyla dokunduklarını ve onlarla bir araya geldiklerini belirtti.

Eren, "Avrupa'da yaşayan genç nesil Türkiye'den kopuyor ve ana vatanla bağları azalıyor" tespitlere katılmadığını ifade ederek, gençlerin özellikle çok kültürlü ve çok dilli bir ortamın içerisinde yaşadıklarını ve evlerinde Türk kültürüyle büyüdüklerini vurguladı.

Sadece Almanya'da 6 ile 20 yaş arasında 900 binden fazla Türk kökenli çocuk bulunduğunu ve bunların eğitim çağında olduğunu kaydeden Eren, bunların Türkçe öğrenmeleri, Türk kültürüyle hemhal olmaları, ana vatanlarını unutmamaları ve Türk aile kültürünü taşımalarının ana gayelerinden biri olduğunu ve bu doğrultuda çeşitli projeler yürüttüklerini söyledi.

Eren, ayrıca yurt dışındaki vatandaşlara yönelik gerçekleştirdikleri sayısız projeye bu yıl Aile Yılı da olması hasebiyle; Aile ve Sosyal Destek Programı ile beraber Diaspora Araştırmaları Destek, Kültür-Sanat Proje Destek, Spor Destek, Türk Dünyası Diasporaları Mali Destek gibi programları da eklediklerini belirtti.

Türkiye'nin "gönül coğrafyası"

"Gönül coğrafyası" kavramının, dünyada Türkiye dışında başka bir ülkeye nasip olmayacak bir kavramsallaştırma olduğuna dikkati çeken Eren, Türkiye'nin "gönül coğrafyası"nın sınırlarının ötesinde bir genişliğe sahip olduğunu dile getirdi.

Eren, yeni bir dünyanın kurulduğunu belirterek, Türkiye'nin bu yeni dünyayı kuracak "adil sistem"in temsilcisi olacağını söyledi.

Uluslararası öğrenciler

Uluslararası öğrenci diplomasisini çok kıymetli olarak gördüklerini dile getiren Eren, şöyle devam etti:

"2011'de Türkiye'de 20 bin civarında uluslararası öğrenci vardı. 2011’den sonra Türkiye Bursları verilmeye başlandı. Bugün Türkiye'de 350 bin uluslararası öğrenci var. Bunda Türkiye Burslarının ve dolayısıyla YTB’nin çok büyük bir emeği var. Bugüne kadar Türkiye Bursları'ndan 59 bin öğrenciye burs verdik. 150 binden fazla da Türkiye mezunundan bahsediyoruz. Uluslararası öğrencilerimiz Türkiye’nin sempatik diasporası. Bu sempatik bağı, aramızdaki duygusal birlikteliği ve müşterek değerleri somut işbirliklerine dönüştürerek, kazan-kazan anlayışı içerisinde hareket ediyoruz. Bu, Türkiye’nin küresel arenadaki etki gücünü de çokça artırıyor. Bugün Balkanlardan Türkistan coğrafyasına, Afrika'dan Kafkasya'ya gittiğimiz her ülkede Türkiye'den mezun olmuş, Türkiye'ye muhabbetle bakan siyasetçi, bürokrat, akademisyen, sanatçı görmemiz artık fazlasıyla mümkün. Uluslararası öğrencilerimize yönelik bugüne kadar 1300 akademik çalışmayı hayata geçirdik. Mezun öğrencilerimizi ülkelerinde çok önemli yerlerde görüyoruz, Türkiye ile ülkeleri arasında çok önemli bir bağ kurduruyor bu öğrencilerimiz. 31 ülkede 35 mezun derneğiyle bu bağı kendileriyle sürdürmeye devam ediyoruz."

Eren, gittiği her coğrafyada dinlediği hikayelerin unutulmayacak kadar kıymetli olduğunu belirterek, "Suriye Devrimi'nden hemen sonra Bayırbucak Türklerini ziyaret eden ilk heyet olarak Bucak tarafındaki köylere gittiğimizde oradaki kardeşlerimizin bizi bağırlarına basmasını unutamam. Kırgızistan'da yüzyıllardır örfünü ve adetini yaşatan Göktürklerin yaşadığı Kayrat'ta bizleri sevinçle ellerinde Türk bayraklarıyla karşılayan yürekleri unutamam. Türklüğün bedeller ödeyerek asli birer unsur olarak varlığını sürdürdüğü coğrafyalardan biri olan Irakı ziyaret ettiğimizde Altunköprü'de yıllar önce henüz 15 yaşında şehit edilen Atilla'nın kanlı defterini unutamam." diye konuştu.

Son olarak YTB'nin kitap ve anma çalışmalarına da değinen Eren, kurumunun yaptığı yayın ve anma çalışmalarıyla "hafıza" inşa etme yolunda ve tarihe not düşme açısından bu faaliyetlerin her birinin kıymetli olduğunu aktardı.

Eren, bu kapsamda Dr. Sadık Ahmet, Belene, Ahıska Sürgünü, Kırım Tatar Sürgünü, Kiliseye Çevrilen Türk Eserleri, Irak Türkleri Sözlü Tarih Çalışması, Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce, Almanya Türk Diaspora Atlası ve Kıbrıs Türk toplumuna ilişkin çalışmalar gibi 90'dan fazla faaliyeti hayata geçirdiklerini ayrıca Telve, Bağlar, Kökler ve Her Boydan isimli dergileri yayın dünyasına kazandırarak; hem yurt dışındaki hem gönül coğrafyasındaki yetenekli gençlere ve ülkemizde öğrenim gören başarılı uluslararası öğrencilere aktif mecralar oluşturduklarını söyledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ