İstanbul
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkan Yardımcısı ve Siemens Üst Yöneticisi (CEO) Hüseyin Gelis, "Her saniye milyarlarca veri üretiyoruz. Daha iyi bir dünya yaratmak ya da daha iyi bir hayat yaratmak için veri işlemenin anlamları, fırsatları ve sonuçları konusunda çok dikkatli olmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
YASED'den yapılan açıklamaya göre, ABD'den Çin'e kadar tüm dünyadaki uluslararası doğrudan yatırımların geleceğine dair güçlü öngörülerin paylaşıldığı Uluslararası Yatırım Zirvesi, 3. gününde dijitalleşme ile devam etti.
3. günün açılış konuşmasını yapan YASED Başkan Yardımcısı ve Siemens Üst Yöneticisi Gelis, gelecekteki süreçte tartışmalarını şekillendirecek iki dijitalleştirme trendinin olduğunu belirterek, devamla şunları kaydetti:
"Bunlardan birincisi, internet kullanımı (internet of humans) ve özellikle de sosyal medya. İkincisi ise nesnelerin interneti. Daha önce bu kadar farklı sesleri duyma, sorun çözmek için birbirimizle bu boyutta bağlantıya geçme fırsatına sahip olmamıştık. Bu dijital teknoloji, dijitalleşme ve veri sayesinde mümkün oldu. Her saniye milyarlarca veri üretiyoruz. Daha iyi bir dünya yaratmak ya da daha iyi bir hayat yaratmak için veri işlemenin anlamları, fırsatları ve sonuçları konusunda çok dikkatli olmamız gerekiyor."
"Bilim kurgu giderek gerçek oluyor"
Program kapsamında düzenlenen "Hız Kazanan Dijitalleşme" başlıklı panelde konuşan fütürist Gerd Leonhard, 2020'de köklü değişimler yaşandığını, bu yılın "mutlak sıfırlama" dönemi olduğunu belirtti.
Salgının teknolojinin bütün boyutlarında müthiş bir hızlanma getirdiğini vurgulayan Leonhard, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bilim kurgu giderek gerçek oluyor. Filmlerde gördüğümüz şeyler gerçekleşiyor. Sesle kontrol, bilgisayar ile konuşabilme… Yapay zekalı makineler şimdiden bizim gibi konuşabiliyor. Bu da bizim iletişim şeklimizi değiştirecek. Türkiye gibi hızla büyüyen ve bölgenin merkezi haline dönüşmekte olan bir ülke için bu teknolojiler son derece önemli. Büyük veri, bulut bilişim, nesnelerin interneti, kuantum bilişim, sesle kontrol, akıllı sistemler, blockchain, 3D yazıcılar, sanal gerçeklik uygulamaları, genetik mühendislik gibi... Gelecek 10 yılda bunların çok genişleyeceğini düşünüyorum."
MIT Öğretim Görevlisi Emeritus Prof. Dr. Rodney Brooks ise yapay zeka konusunda son 10 yıldır derin öğrenme metodu kullanıldığını, yapay zekada gelecek 20-30 yılda etik sorumluluğu insanların almasını gerektiğini kaydetti.
"Dijitalleşme, tam potansiyelle 10 yılda 15 trilyon dolar katkı sağlayabilir"
Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi ve Smart Infrastructure Üst Yöneticisi (CEO) Matthias Rebellius, pandemi ve iklim değişikliği gibi güncel sorunların akıllı altyapılara, binalara, şehirlere ve şebekelere olan ihtiyacın altını çizdiğini vurguladı.
Mckinsey & Company Kıdemli Ortağı Tamim Saleh de her zaman şirketlerin dijitalleşmeden çok fayda sağlayacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Aynı şey analitik için de geçerli. Bir yıl önce çeşitli sektörleri incelediğimiz bir rapor yayınladık. Dijitalleşmede tam potansiyele ulaşılması halinde sağladığı faydaların en az yüzde 20 düzeyinde olduğu sonucuna vardık. Hatta bazı sektörlerde yüzde 50-60. Makro düzeyde bu tam potansiyele ulaşırsa ekonomiye yaklaşık 10 yıl içinde 9-15 trilyon dolar arasında katkı sağlayacağına inanıyoruz. Ortada müthiş bir potansiyel var."
"Yapay zekanın eşi görülmeyen etkisi olabilir"
Citi Kurumsal Müşteriler Grubu Başkanı Naveed Sultan ise yapay zekanın diğer teknolojik ve dijital gelişmelerle birlikte gerek ölçek gerekse kapsam ve karmaşıklık açısından eşi benzeri görülmemiş bir etkisi olabileceğini belirtti.
Yapay zekanın gelecekte toplumların ve ekonomilerin yapısını değiştirme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Sultan, verimlilik, üretkenlik, yeni hizmetler, veriye dayalı karar verme ve yeni iş modellerini yapay zekanın faydaları arasında sıralarken, ekonomik eşitsizliğin artması, hesap verebilirlik ve sorumluluk konularının da riskler arasında yer aldığını aktardı.
IBM MEA Bölgesi Bulut ve Bilişsel Yazılım Başkan Yardımcısı Mostafa Zafer, bütün dijital dönüşüm süreçlerinin hızlandığını kaydetti. Yapay zeka bağlamında bu sürecin çok daha hızlı olduğunu belirten Zafer, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yapay zeka, Kovid-19 nedeniyle bir ihtiyaç haline geliyor. İnsanlar artık 'yapay zekayı nasıl daha hızlı hayata geçirebilirim' diye düşünüyor. İnsanlar hızla bu teknolojiye adapte olmak zorunda olduğunu görmek durumunda. Şirketler 4 alanda yapay zekadan faydalanmayı düşünüyor. Bir tanesi, sonuçların kestirimi. Kovid ile birlikte insanlar hiç olmadığı kadar ileriyi öngörebilmek istiyor. İkinci alan optimizasyon, üçüncü boyut otomasyon, dördüncü konu ise kişiselleştirme. Yapay zeka özellikle bu bağlamda büyük katkılar sunabilir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
