USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

Turizm restoran yatırımcıları yaz sezonundan umutlu

TURYİD Başkanı Kaya Demirer, yaz sezonuna girerken turizm sektörünün nabzının hızlandığını belirterek, ilk çeyrek verilerinin hedeflerin üzerinde gerçekleştiğini, ikinci çeyrekten umutlu olduklarını ifade etti.

Turizm restoran yatırımcıları yaz sezonundan umutlu
27-05-2025 17:11
Google News
İstanbul

Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkanı Demirer,
yaz başının hem yatırımcı hem de işletmeci açısından her zaman hareketli geçtiğini hatırlatarak, "Turizmde iyi bir sezon beklentimiz var. Açıklanan ilk çeyrek verileri hedeflerin üzerinde gerçekleşti. Bu da ikinci çeyrek için bizi umutlandırıyor." dedi.

Yılın ilk çeyreğine ilişkin değerlendirmede bulunan Demirer, döviz kurlarındaki artış hızının enflasyonun gerisinde kalmasının özellikle yeme-içme sektöründe sıkıntılar yarattığını söyledi.

Demirer, 2022'den bu yana enflasyonun yüksek seyrettiğine işaret ederek, "Döviz kurları enflasyonun artış hızının gerisinde kaldı. Bu da Türk lirasını avro ve dolar bazında daha zayıf hale getirdi. Türkiye, fiyat-performans açısından daha zayıf bir ülke konumuna geldi. Bu durum yeme-içme sektöründe de çok yoğun hissedildi. Hem yerel piyasada hem de turizmde, misafirlerin cebindeki harcanabilir paranın azalmasından kaynaklanan sıkıntılar yaşıyoruz. Daha da önemlisi, misafirler ödedikleri ücretin karşılığında aldıkları deneyimi yeterli görmüyorlar." diye konuştu.

????

Sektörde yaşanan kalite sorunlarına dikkati çeken Demirer, denetimsiz yatırımların hem sektöre hem de tüketiciye zarar verdiğini bildirdi.

Demirer, tüketicilere markasına güvendikleri işletmeleri tercih etmelerini tavsiye ederek, "Çünkü ben bile 30 yıllık tecrübemle gittiğim yerde neyle karşılaşacağımı kestiremiyorum. Tüm bu tablo, Türkiye'nin turizmde fiyat-kalite dengesi açısından algısını olumsuz etkiliyor. Artık insanlar ödediği paranın karşılığında aldığı deneyimden memnun kalmıyor. Türkiye, 'fiyat-performans açısından tatmin edici ülkeler' listesinden çıkma riskiyle karşı karşıya." dedi.

Dövizin enflasyonun gerisinde kalmasının sektörde sorun yarattığını vurgulayan Demirer, döviz kontrolünün büyük resimde daha öncelikli olduğunu, bu nedenle sektör olarak diş sıktıkları bir dönemden geçtiklerini ifade etti.

Demirer, yılın ilk dört ayının yeme-içme sektörü açısından beklentilerin gerisinde kaldığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Kişi sayısında ciddi bir düşüş yaşanmasa da harcama miktarları geçen yılın aynı dönemine göre enflasyonun oldukça altında kaldı. Yüzde 40-50 aralığında enflasyonun olduğu bir ortamda, geçen yıl bir restoranda 100 lira harcayan bir müşterinin bu yıl 150 lira harcaması beklenir. Ancak bu rakamlar 110-120 lira bandında kaldı. Bu da vatandaşın alım gücündeki düşüşü veya daha az harcama isteğini gösteriyor."

"Gastronomi festivalleri sezon dışı turizmi destekleyebilir"

Türkiye'de uluslararası ilgi görmeye başlayan gastronomi festivallerinin turizmle entegre edilebileceğini söyleyen Demirer, bu sayede sezon dışı turizmin canlandırılabileceğine işaret etti.

Demirer, Türkiye'deki turizm hareketliliğinin büyük ölçüde 15 Haziran-15 Eylül arasına sıkıştığını ifade ederek, "Aslında bu dönem 1 Temmuz-30 Eylül arası daha da yoğun. Turizmin yüzde 60-65'i bu kısa dönemde gerçekleşiyor. Oysa bu yoğunluğu yılın 12 ayına ve farklı bölgelere yaymak mümkün. Şu an ağırlıklı olarak İstanbul, Antalya ve kısmen Ege'de yoğunlaşan bir turizm yapısından söz ediyoruz. Bu da toplamın yüzde 75'ine tekabül ediyor." diye konuştu.

Gastronominin bu dönüşümde güçlü bir araç olabileceğini vurgulayan Demirer, gastronomi festivallerinin sezon dışı turizmi destekleyen etkili bir yan faaliyet haline gelebileceğini söyledi.

Demirer, "Adana'daki Portakal Çiçeği Karnavalı, Urla Enginar Festivali, Alaçatı Ot Festivali gibi örnekler çok önemli. Karadeniz'de, Kuzey Ege'de ve Güneydoğu'da Mezopotamya mutfağı etrafında yapılabilecek çok sayıda etkinlik var. Bu alanlar değerlendirilmeli." dedi.

Fiyat kıyaslamasında "segment farkı" uyarısı

Turizm sektöründe Türkiye ile Yunanistan'ın genelde yanlış kıyaslandığını dile getiren Demirer, medya ve tüketici algısında adil bir karşılaştırma yapılmadığını bildirdi.

Demirer, "Türkiye'nin en pahalı yazlık bölgeleri, Yunanistan'ın çok daha farklı bir ürün sunduğu adalarındaki yeme-içme noktalarıyla karşılaştırılıyor. Bu durum sağlıklı bir kıyaslama değil." dedi.

Karşılaştırmaların ancak aynı segmentteki işletmeler arasında yapılmasının anlamlı olduğunu aktaran Demirer, şunları kaydetti:

"Bodrum'un en lüks işletmeleriyle Mykonos'un en pahalı beach club ve restoranlarını kıyaslarsanız bu elmayla elmayı kıyaslamak olur. Salaş Yunan adası balıkçılarını Bodrum'daki lüks mekanlarla karşılaştırırsanız bu elma değil ananasla çarkıfelek meyvesini kıyaslamak olur. Aynı şekilde Marmaris, Köyceğiz, Selimiye ya da Didim gibi bölgelerdeki mütevazı deniz kenarı restoranlarıyla Yunan adalarındaki benzer mekanlar kıyaslanabilir. Ancak algı böyle işlemiyor. Bu yüzden biz de içerliyoruz çünkü misafir gözünde bu fark görülmüyor."

Demirer, restoran fiyatlarının kamuoyunda hayat pahalılığının sembolü haline geldiğine de değinerek, "Herkes butiklerdeki kıyafet fiyatlarını değil, kalamar ve karidesin ne kadara yendiğini konuşuyor. Oysa bu konuya daha geniş açıdan bakmak, ülke genelinde fiyat-performans dengesini değerlendirmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ