Osmanlı döneminde Arap atı yetiştirme merkezlerinden biri olan Şanlıurfa'daki Suruç Ovası civarında yaşayan aileler, önemli ekonomik getiri sağlayan yarış atı bakımını bugün de sürdürüyor.
Atların bakımının yanı sıra beslenmesi ve antrenmanlarına titizlik gösteren aileler, safkan Arap atlarını yulaf ve yoncanın dışında kuru üzüm, pekmez, elma, ananas, havuç ve sütle besleyerek formda kalmalarını sağlıyor.
Yarış için yetiştirilen safkan Arap atlarının aylık maliyeti 3 bin lirayı buluyor.
Suruç İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Murat Yahlizade, bölgede at yetiştiriciliğinin tarihi geçmişi olduğunu söyledi.
Türkiye'deki yarış atların büyük bölümünün Suruç ilçesinde yetiştirildiğini belirten Yahlizade, bölgede yaklaşık 100 çiftlikte, 2 bin yarış atının bulunduğunu kaydetti.
Yahlizade, "Bölgede çiftçiler tarımın yanında atçılıkla da uğraşıyor. İlçe genelinde çok sayıda at çiftiliği mevcut. Bu çiftliklerde damızlık, tay ve yarış atları besleniyor. Bölgede genelde Arap atları mevcutken, son dönemlerde İngiliz atı yetiştirenler de oluyor." diye konuştu.
Atçılığın bölge ekonomisine büyük katkı sağladığını dile getiren Yahlizade, "Bölge çiftçisi kendisine alternatif istihdam alanı oluşturmuş durumda. Kuraklığın yaşandığı yıllarda çiftçilerimiz atçılığı tam anlamıyla gelir kaynağı haline getirdi. Yüzlerce aile gelirini atçılıktan sağlıyor. Çiftliklerde damızlık atlar da yetiştiriliyor. Bunların geliri daha iyi oluyor." dedi.
Yarım asırdır at yetiştiriyor
Bölgede 50 yıldır yarış atı yetiştiren Fevzi Yıldız, Suruç Ovası'nda atçılık geleneğinin uzun bir geçmişi bulunduğunu belirtti.
Atçılığın, Osmanlı dönemine dayandığına işaret eden Yıldız, "Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla buradan safkan Arap atları alınıp diğer bölgelere götürüldü. Şu anda Türkiye'deki Arap atların büyük bölümünün soyu buraya dayanmaktadır." ifadelerini kullandı.
Arap atı yetiştiricisi Celal Yıldız ise baba mesleğini sürdürmeye çalıştığını söyledi.
Suruç Ovası'nda hemen herkesin atlara ilgi duyduğunu dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:
"Bu iş hem zevkli hem de bir o kadar zahmetli. Çoğu zaman ailemiz ve çocuklarımızdan daha fazla zaman ayırıyoruz atlara. İyi bir atın yetişmesi zaman alıyor. Atlara iyi bakılması, iyi beslenmesi ve antrenmanların aksatılmaması gerekiyor. Özellikle beslenmesi çok önemli. Kendimizden çok onlara bakım yapıyoruz. Buradan birçok şampiyon çıktı. Son dönemlerde 'Sakarbaşı' atımız Türkiye'de önemli başarılar kazandı."
dikGAZETE.com
