
Nevşehir
Doğup büyüdüğü Almanya'nın Münih kentinde psikolojik danışmanlık yapan 35 yaşındaki Budak, 2021 yılında yakın arkadaşının vefatının ardından duygusal sorunlar yaşadığı dönemde, tatil için baba ocağı Nevşehir'e geldi.
Turizm merkezi Kapadokya'da düzenlenen atlı turu ilk etapta "Hazal" isimli atla gerçekleştiren Budak, çocukluktan beri hayranlık duyduğu biniciliğe merak saldı.
Bulduğu her boşlukta kısa süreli de olsa bölgeye gelen Budak, bir süre sonra duygusal bağ kurduğu "Hazal"ı satın aldı.
Daha sonra "Lavi" isimli bir at daha satın alan Budak, iki ayda bir Münih'ten Nevşehir'e gelerek beslendikleri çiftlikte günlük bakımı yapılan atlarına yürüyüş ve koşu gibi çeşitli eğitimler veriyor.
Budak, AA muhabirine, atlarla insanlar arasında iletişimin kuvvetli olabileceğini fark ettiğinden beri sık sık geldiği bölgede Hazal ve Lavi ile yakın dostluk kurduğunu belirtti.
Atlarla dostluğunun hobinin ötesinde terapiye dönüştüğünü anlatan Budak, binicilik konusunda hiç eğitim almadığı halde geçen süreçte hem iyi bir binici olduğunu hem de atlarına çeşitli terbiyeler verebilen eğitimciye dönüştüğünü söyledi.
"En yakın dostum atım Hazal"
Budak, yurt dışında olduğu süreçte 2 atının bakımının yapıldığı çiftliğe ulaşmak için yola çıktığında ilk günkü heyecanı yaşadığını dile getirerek, "At binmek çocukluk hayalimdi. Nerede at görsem hayranlıkla bakıyordum ama bir türlü cesaret edemiyordum hep bir korku vardı. En yakın arkadaşımı kaybetmiştim. O dönemde boşlukta olduğumdan kendim için bir şeyler yapmak istedim. Hazal ile tanıştım, o günden beri Hazal ile en yakın dostum oldu." dedi.
"Maaşımın yarısı atlarıma gidiyor"
Almanya'dan sürekli Nevşehir'e gelmenin maliyetli olduğunu ancak dostluğu için bu durumu önemsemediğini ifade eden Budak, şöyle konuştu:
"Hazal dünyamı değiştirdi. Hazal benim için sadece at değil en sadık dostum aynı zamanda. Hazal'ı yaklaşık 3 yıl önce satın aldım. Ata binmekten ziyade bağ kurmayı önemsiyorum. Atımın beni gördüğünde tanıması, sesimi duyduğu anda güven duyması daha önemli. Hazal benden ürkmez, birlikte arazide yürürüz, bu benim için ata binmekten daha önemli. Hazal inatçıdır kolay bir at değil. Bu duruma getirene kadar çok uğraştık. En büyük hayalim genç ve çocuklara atla psikolojik terapi yapmak. Masraflı bir dostluk oluyor ama hepsine değer. Maaşımın yarısı atlarıma gidiyor ama bana huzur ve mutluluk verdiği için aslında bir kaybım olmuyor. Atlara kendimi çok yakın hissediyordum. Hazal'da kendi ruhumu hissetim. Başlangıçta ürkekti, yabancı kişi yaklaştığında korkuyordu. Bu aslında benim yansımamdı. Hazal ile öyle bir bağ kurup geliştirince ikimiz de iyileştik."
Budak, Kapadokya'nın doğal güzellikleri arasında dört nala at koşturmanın eşsiz bir keyif olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com