
Ankara
Tarih boyunca edebiyattan bilimsel çalışmalara, diplomatik yazışmalardan uluslararası anlaşmalara kadar pek çok alanda kritik roller üstlenen çevirmenler, yalnızca kelimeleri başka bir dile aktarmakla kalmayıp metinlerin anlamını, kelimelerin arkasında yatan tonu ve kültürel bağlamı da eksiksiz şekilde aktarıyor.
????Bir yazarın düşünceleri, bir bilim insanının buluşu ya da bir liderin mesajı, çevirmenler aracılığıyla kıtaları aşarak dünyanın farklı köşelerinde milyonlarca insana ulaşıyor. Bu yönüyle çeviri, farklı toplumların birbirini anlamasını sağlayan en güçlü araçlardan biri olarak kabul ediliyor.
Her sene 30 Eylül'de kutlanan Uluslararası Çeviri Günü, çevirmenlerin dilin ötesinde oynadığı bu kritik rolü hatırlama fırsatı sunuyor.
Öte yandan her geçen gün gelişimini sürdüren teknoloji ve yapay zeka, diğer pek çok sektör gibi çeviriyi de birçok açıdan dönüştürüyor.
Yapay zeka destekli çeviri araçlarının son yıllardaki hızlı yükselişi, çevirmenlik mesleğinin geleneksel dinamiklerini yeniden şekillendirirken, tüm bu gelişmeler, çevirmenliğin yapay zekaya direnip direnemeyeceği sorusunu beraberinde getiriyor.
Hız ve erişilebilirlik açısından büyük avantajlar sunan makine çevirisine talep giderek artarken, doğru ve etkili iletişim için insan zekasına, sezgisine ve kültürel farkındalığa duyulan ihtiyaç da varlığını koruyor.
Yapay zekanın insan işlerini yapmadaki kapasitesi çevirmenlik mesleğinin geleceğine dair tartışmalar için zemin oluştururken, teknolojinin insan iş gücünü tehdit eden bir unsur mu, yoksa çevirmenlere yeni olanaklar sunan bir araç mı olduğu sorusu ise henüz net cevap bulamıyor.
Oxford Üniversitesinde Prof. Dr. Carl Benedikt Frey,
konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, makine çevirisindeki bu hızlı gelişimin çevirmenlik mesleğinin büyümesini yavaşlattığının altını çizerek, "ABD'nin makine çevirisini daha hızlı benimseyen bölgelerinde, çevirmen istihdamının ilerleyişi yavaşladı. 2010- 2023 döneminde öngörülenden yaklaşık 28 bin daha az yeni çevirmen için iş imkanı oluştu." ifadelerini kullandı.
Frey, iş gücü piyasasında yabancı dil becerilerine olan talebin genel olarak düşüş gösterdiğini ifade ederek, özellikle İspanyolca, Çince ve Almanca bilgisi gerektiren iş ilanlarının sayısının daha yavaş arttığını söyledi.
Hızla gelişen yapay zeka çağında çevirmenlerin bir tür "rekabet avantajı" sağlayabileceği görüşünde olduğunu belirten Frey, "Bu avantaj, yargı yeteneğidir. Yapay zeka yaygınlaştıkça, müşteriler sadece ilk taslağı hazırlayan çevirmenleri değil, yapay zeka destekli iş akışlarını tasarlayıp denetleyen ve onaylayan çevirmenleri de takdir edecektir." ifadelerini kullandı.
Frey, hukuki, edebi, diplomatik ve teknik çeviri alanları başta olmak üzere hata payının yüksek maliyetlere yol açabileceği ve kelimelerin arkasındaki ton gibi bazı inceliklerin önem taşıdığı çeviri türlerinin yapay zekaya karşı "daha dirençli" olduğunu vurguladı.
Düşük riskli içerikler için makine çevirisi kullanılırken yüksek riskli işler için "kaliteli insan işi akışının" korunması gerektiğini kaydeden Frey, çevirmenlerin mevcut durumu fırsata çevirmesinin yolunun "değer zincirinde yukarı çıkmak" olduğunu belirtti.
Frey, "Eğitim ve öğretim, bu gelişmeleri yakalamak zorunda kalacak, böylece insanlar yapay zekanın yerini alamayacağı yargı, alan derinliği ve araç kullanma becerilerini geliştirebilecekler." ifadesini kullandı.
"Az kaynaklı dillerin makine çevirisi yeterince iyi değil"
Johns Hopkins Üniversitesinde Prof. Dr. Philipp Koehn, yapay zeka çevirisinin başta uzmanlık alanları, serbest dil kullanımları ile yaratıcı yazım stilleri ve yapay zeka modelleri için yeterli eğitim verisi bulunmayan "az kaynaklı diller" olmak üzere bazı noktalarda hala zorlandığını söyledi.
Koehn, "Büyük dil modellerine geçişle odak da çoğunlukla büyük dillere ve çeviri performansına kaydı. Bu nedenle kaynakları az olan dillerin çevirisi yeterince iyi değil." diye konuştu.
Ham metinlerin mevcut modellerle çevrilerek yeni eğitim verisi oluşturulması sayesinde çeviri sistemlerinin geliştirilebildiğini ifade eden Koehn, az kaynaklı dillerin akraba dillerle eğitilmesinin ya da büyük, çok dilli modellerin parçası haline getirilmesinin de bu konuda katkısı olabileceğini dile getirdi.
Küçük verinin büyük modeller içinde kaybolmaması için özel çaba gerektiği uyarısı yapan Koehn, "Bu diller çok fazla yazılmamaları nedeniyle onlar için çok fazla metin bile bulunmayabilir. Bu da bu diller için metin çeviri sistemleri oluşturmamızın sorgulanabilir hale gelmesine neden oluyor." dedi.
"Çevirmenler hala çok değerli"
Koehn, "Yurt dışına seyahat ettiğinizde, ortak bir dil konuşmuyorsanız, insanlar artık Google Çeviri'yi kullanarak sizinle iletişim kurabiliyorlar, bu gerçekten büyüleyici." diye konuştu.
Bu durumun kültürel içeriklerin çeviri yoluyla daha kolay aktarılmasına imkan sağladığını ancak aynı zamanda baskın dillerin normlarının ve kültürel standartlarının diğer dillere yansımasına da yol açabildiğini belirten Koehn, "Çevirmenler hala çok değerli çünkü bir çevirinin gerçekten doğru olup olmadığını değerlendirebilecek uzman onlar." ifadesini kullandı.
Koehn, çevirmenlerin de uzun süredir çeviri araçlarından yararlandığını ancak yine de kaliteli çeviri söz konusu olduğunda mutlaka insan denetimi gerektiğini vurguladı.
Yapay zeka ile yapılan işlerin belli ölçüde çalıştığını ancak hiçbir zaman kusursuz olmadığını belirten Koehn, "İdeal olan, bu araçların ya otomatik olarak ama şüpheyle kullanılmaları ya da uzman bir çevirmenin yardımcısı olmaları." dedi.
Koehn, yapay zeka araçlarından faydalanan çevirmenlerin daha verimli çalışabileceği görüşünü paylaştı.
90'larda çeviri belleklerinin kullanıldığını, sonrasında makine çevirisinin eklendiğini ve şimdi de büyük dil modellerinin bulunduğunu belirten Koehn, "Bunların hepsi çevirmeni daha üretken hale getirmesi gereken araçlar." diye konuştu.
Koehn, çevirmenlerin yapay zeka araçlarından faydalandığı durumlarda uzman denetiminin şart olduğunu da vurguladı.
Makine çevirisinin rolünün daha çok "o anda başka türlü yapılamayacak" çeviriler için olduğunu belirten Koehn, "Örneğin turistik bir seyahatte yanımda çevirmen tutmayı düşünmezdim ama Google Çeviri ile iletişim kurabiliyorum." ifadesini kullandı. Koehn, bu durumun çeviri kullanımını genişlettiğinin de altını çizdi.
Çevirmen istihdamının gün geçtikçe daha kaygı verici hale geldiğini duyduğunu dile getiren Koehn, "Yine de konuya hakim, doğru kelime seçimlerini bilen ve makine çevirisi çıktısını kontrol edip onaylayabilecek profesyonel çevirmenlere hala ihtiyaç var." değerlendirmesi yaptı.
Koehn, hukuki sözleşmeler ya da pazarlama metinleri gibi hatasız olması gereken bazı içeriklerin sadece makine çevirisine bırakılamayacağını söyleyerek, profesyonel çevirmenler için sektörde hala büyük bir talep olduğuna işaret etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com