Hafız Kâni Karaca'nın sesinden, Salât-ı Sabah ve Mevlid-i Şerif...
Dilkeşhâverân makamı Salât-ı Sabah...  
  
İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhâllezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ(teslîmen). Ahzap 56. 
 -Muhakkak ki Allah ve melekleri, Nebî'ye (Peygamber'e) salat ederler. Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler), siz (de) O'na salat edin! Ve (O'na) teslim olarak salat edin!-  
Merhaba ey can-ı canan merhaba, Merhaba ey derde derman merhaba...  
1972'den, merhum Kâni Karaca Merhaba ve Kur'an-ı Kerim... 
 
Mevlid-i Şerif (Veladet Bahri), yine merhum Kâni Karaca'nın sesinden...
  
Âmine hâtun Muhammed ânesi 
Ol sadeften doğdu ol dür dânesi 
Çünkî Abdullah'tan oldu hâmile 
Vakt erişdi hefte vü eyyam ile 
Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn 
Çok alâmetler belirdi gelmeden 
Allâhümme salli alâ Muhammediv Ve alâ âli Muhammed 
Ol Rebiûl evvel âyın nîcesi 
On ikinci gîce isneyn gîcesi 
Ol gîce kim doğdu ol hayrûl-beşer 
Ânesi anda neler gördü neler 
Dedi gördüm ol habîbin ânesi 
Bir aceb nûr kim, güneş pervânesi 
Berk urub çıktı evimden nâgehân 
Göklere dek nûr ile doldu cihân 
Gökler âçıldı ve feth oldu zulem 
Üç melek gördüm elinde üç âlem 
Bîri meşrik bîri mağribde anın 
Bîri dâmında dikildi Kâbenin 
Bildim anlardan kim ol halkın yeği 
Kim yakîn oldu cihâna gelmeği 
İndiler gökden melekler sâf sâf 
Kâbe gibi kıldılar evim tavaf 
Hûriler geldi bölük bölük 
Buğûr yüzleri nûrundan evim doldu nûr 
Çevre yânıma gelip oturdular 
Mustafâ'yı birbirine muştular 
Dediler oğlun gibi hiç bir oğul 
Yâradılâlı cihân gelmiş değil 
Bû senin oğlun gibi kadr-ı cemîl 
Bir anâya vermemiştir ol Celîl 
Ûlu devlet buldun ey dildâr sen 
Doğiserdir senden ol hulk-ı hasen 
Bû gelen "ilm-î ledün" sultânıdır 
Bû gelen tevhîd ü irfân kânıdır 
Bû gîce ol gîcedir kim, ol şerîf 
Nûr ile âlemleri eyler latîf 
Allâhümme salli alâ Muhammediv Ve alâ âli Muhammed 
Bû gîce şâdân olur erbâb-ı dil 
Bû gîceye can verir eshâb-ı dil 
Yâ Resulâllah Rahmeten lil'âlemindir Mustafâ 
Hem şefîal müznibîndir Mustafâ 
Vasfınî bû resme tertib ettiler 
Ol mübârek nûru terğib etdiler 
Âmine eder çü vakt oldu tamâm 
Kim vücûda gele ol hayrül enâm 
Sûsadım gâyet harâretden katî 
Sundular bir câm dolusu şerbeti 
Allâhümme salli alâ Muhammediv Ve alâ âli Muhammed 
Şerbeti sunduk tâbânâ hûriler 
Bûnu sana verdi Allâh dediler 
Kardan ak îdi ve hem soğuk idi 
Lezzeti dâhi şekerde yok idi 
İçdim ânı oldu cismim nûra gark 
İdemezdim kendimi nûrdan fark 
Geldi bir akkuş kanâd ile revân 
Arkamı sığâdı kuvvetle hemân 
Doğdu ol sâatde ol sultân-ı dîn 
Nûra gark oldu semâvât-ü zemîn 
Sallû Aleyhi ve Sellimû teslimâ 
Hatta tenâlû cenneten ve naîmâ 
Essalâtü vesselâmü aleyke Ya Resûlallah 
Esselâtü vesselâmü aleyke Ya Habîballah 
Essalâtü vesselâmü aleyke Ya Seyyidel-evvelîne velâhirin.   







