03-10-2014 21:28
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire eski Başkanı Ramazan Akyürek, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verdi. Akyürek, kendisine yöneltilen “Yasin Hayal ile ilgili istihbari bilgileri Trabzon Valiliği ve Trabzon Jandarma Komutanlığı ile neden paylaşmadınız?” sorusuna herhangi bir kastının olmadığı yanıtını verdi. Akyürek ayrıca, Trabzon İstihbarat Şubesi’ndeki LOG kayıtlarının tutulduğu bilgisayarların Emniyet Genel Müdürlüğü’ne getirilip, silinip silinmediğini de hatırlamadığını söyledi. Soruşturma savcısı Yusuf Hakkı Doğan’a 16 sayfalık ifade veren Ramazan Akyürek’e Hrant Dink’in öldürülmesi ile ilgili olarak bir kısım kamu görevlilerinin haberdar olduğu ve yetki konumları gereği cinayeti önleme hükümlülüğü bulunan kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirmedikleri iddiası soruldu. “Trabzon Emniyet Müdürlüğü yaptığınız dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne Yasin Hayal’in yakın çevresine Ermenilere karşı kin beslediğini ve ses getirecek bir eylem gerçekleştirmek için Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i maddi gücü yettiği takdirde öldüreceğiyle ilgili istihbari yazı gönderdiniz mi?” sorusu yöneltilen Akyürek, bu yazının Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç tarafından kendisine sunulduğunu, dolayısıyla bilgi sahibi olduğunu söyledi. Savcı Doğan’ın, “Hrant Dink’e yönelik ses getirecek bir eylemde bulunacağı söylenmesi istihbari açıdan ne anlama gelmektedir?” sorusuna Akyürek, “Hrant Dink’in o dönemdeki konumunu düşünürsek ağır ve ciddi bir eylem olacağı anlamına gelmektedir’’ yanıtını verdi.Akyürek’e haber alma elemanı olarak görev yapan polis M. Z’yi tanıyıp tanımadığı da soruldu. Akyürek, M.Z’nin Trabzon Emniyet Müdürlüğü personeli olduğunu ve kendisine Dink’in öldürülmesi ile ilgili herhangi bir belge vermediğini söyledi.“BİLGİLERİ NEDNE EKSİKSİZ ŞEKİLDE İSTANBUL EMNİYETİ’NE İLETMEDİNİZ?”Polis memuru M.Z tarafından hazırlanan raporda “Dink’e karşı ses getirici bir eylem içerisinde bulunulacağı, öldürüleceği, eylemcilerin eyleme giderken teknik takipten kaçmak için telefonlarını köyde bırakacağı, silahı köyden temin edecekleri’’ şeklindeki raporun kendisine sunulup sunulmadığının sorulması üzerine Akyürek, bu raporun kendisine sunulduğunu ancak sadece ses getirecek eylem hazırlığı içerisinde olunduğu ve bu kişilerin tehlikeli olduğuna dair bilgilerin İstanbul’a iletildiğini belirtti. Bilgilerin neden eksiksiz bir şekilde İstanbul Emniyeti’ne iletilmediği sorulan Akyürek, “Ben esasen bu detayları hatırlamıyorum. İstihbarat Müdürü Engin Dinç konuyu İstanbul Emniyetiyle paylaştığını söyledi. Biz o yazıda Hrant Dink’in öldürülmesi üzerinde durmadık, zaten ses getirecek eylem denildiğinde aynı şeyi anladık” şeklinde yanıt verdi.Kendisine Hrant Dink için ne tür tedbirler alınması gerektiği sorusu yöneltilen Akyürek, “Yasin Hayal’in ve arkadaşlarının Trabzon İstihbarat Şubemiz tarafından takip edilmesi gerekir. Yazı İstanbul Emniyeti’ne ulaştıktan sonra emniyet, Hrant Dink’le ilgili gerekli tedbirlerin alınması için İstanbul Koruma Şube Müdürlüğü, Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Terör Şube Müdürlüğü’nün bilgilendirilmesi lazım. Ayrıca Hrant Dink’in de bilgilendirilmesi lazım” dedi.Hrant Dink cinayetinin sanığı olan ve bir dönem yardımcı istihbarat elemanlığı yapan Erhan Tuncel’in Dink cinayetine karışacağı bilgisi olmasına rağmen yardımcı istihbarat elemanlığına neden son verildiği ve daha sonra neden takip edilmediği sorulan Akyürek, “Teknik olarak doğru, ancak Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nün bunları düşünüp gerekli tedbirleri alması gerekir” diyerek İstihbarat Daire Başkanı’nın bu konuda yapacağı bir şey olmadığını kaydetti.“YASİN HAYAL’İ BULUN, DİNK’İ KESİN O VURMUŞTUR”TBMM’de İnsan Hakları Komisyonu’nda 2008 yılında Hrant Dink cinayeti ile ilgili verdiği ifadede, “Aman şu Yasin Hayal’i bulun, orada mıdır değil midir? Dink vurulduğuna göre kesin o vurmuştur” sözlerinin sorulması üzerine Akyürek, “O beyanım doğru, çünkü öldürüldüğünde müdürlerim ile toplantı yaptım. Bu eylemin Yasin Hayal tarafından yapılabileceğini düşündüm” yanıtını verdi. Akyürek ayrıca, ‘paralel yapı’ iddialarına ilişkin yürütülen operasyon kapsamında tutuklanan Ali Fuat Yılmazer’in o dönemde bu işlerden sorumlu şubenin başında olduğunu belirtti.“KASTİ BİR HAREKETİM YOKTU”Yasin Hayal’in Dink’i vurmayı tasarlamasına yönelik bilgileri dönemin Trabzon Valisi ve Trabzon İl Jandarma Komutanı ile neden paylaşmadığı sorusu üzerine Akyürek kasti bir hareketinin olmadığını söyledi. Akyürek, “Herhangi bir kastım yoktu. Dink Trabzon’da yaşasaydı diğer ilden gelen istihbari bilgiyi istihbarat müdürüm benimle paylaşır, Dink’i bu konuda korumaya alırdım, valimin de bu konuda bilgisi olurdu” dedi.Dink’in öldürülebileceğine dair Trabzon’dan kendisine İstihbarat Daire Başkanı olduğu sırada gönderilen rapora rağmen neden Hrant Dink için koruma tedbiri alınmadığı sorusu yöneltilen Akyürek, “Ben İstanbul Emniyet Müdürü olsaydım mutlaka tedbir alırdım” ifadelerini kullandı.“LOG KAYITLARININ SİLİNMESİ İLE İLGİLİ BİR EMİR VERMEDİM”Trabzon İstihbarat Şubesi’ndeki LOG kayıtlarının (tüm işlemlerin bilgisayar ortamında kayıt altına alınması) tutulduğu bilgisayarlar Emniyet Genel Müdürlüğü’ne getirilip silindi mi?’’ şeklindeki soruya Akyürek, “Trabzon İstihbarat’ın LOG kayıtlarının tutulduğu bilgisayarları daire başkanlığımıza gönderip göndermediğini hatırlamıyorum. LOG kayıtlarının silinmesi ile ilgili bir emir vermedim. Böyle bir olay benim onayıma sunulmadı. Eylül 2009’da benim onayıma sunulan LOG kayıtlarının silinmesi konusu personel kullanıcı kontrol işlemleri LOG kayıtlarına ilişkindir” yanıtını verdi. “HERHANGİ BİR TAKİP YAPILSAYDI LOG KAYITLARINDAN ANLAŞILIRDI”Bir müfettiş tarafından hazırlanan raporda Yasin Hayal’in kullanacağı Osman Hayal’e ait telefon numarası ile ilgili teknik takip yapıldığı, ancak mülkiye başmüfettişleri tarafından düzenlenen raporda Emniyet Genel Müdürlüğü’nde araştırma yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine Akyürek, “Herhangi bir teknik takip yapılsaydı LOG kayıtlarından anlaşılırdı” dedi. Akyürek’e bunun üzerine araştırma yapıldığını neden sakladığı da soruldu. Akyürek, bu konuyu da hatırlamadığını söyleyerek, “Ben o zaman İstihbarat Daire Başkanıydım. Bizim bu işlerle ilgilenen bir şubemiz vardı. Bu şube yaptığımız resmi işlem neyse onu hazırlar, bizde imzalardık” dedi. (İHA)
