USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Sektörel zorlukları birlikte aşacağız

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bazı sektörlerdeki sıkıntıların farkında olduklarını belirterek, "Onlara karşı asla duyarsız değiliz. O sektörel zorlukları birlikte aşacağız." dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Sektörel zorlukları birlikte aşacağız
31-10-2025 13:37
Google News
İstanbul

Şimşek, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu'nda düzenlenen Dünya Gazetesi Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada küresel ekonomideki gelişmelere değinerek, ABD-Çin arasındaki anlaşmanın gerilimi önemli ölçüde azaltacak nitelikte olduğunu, dezenflasyondaki düşüşün sürdüğünü, emtia fiyatlarının göreceli olarak istikrarlı gittiğini söyledi.

Küresel finansal koşulların Türkiye ve benzeri ekonomileri daha destekleyici bir noktada olduğunu dile getiren Şimşek, uzun vadede hem fırsatların hem de yapısal zorlukların bulunduğunu anlattı.

????

Şimşek, dünya ekonomilerinin yüksek borçluluk ve yaşlılık kriziyle karşı karşıya kaldığını, burada Türkiye'nin istisna olduğunu kaydederek, jeopolitik gerilimler, sıcak çatışmalar ve iklim değişikliği gibi olumsuzlukların küresel ekonomide yol açtığı olumsuzluklardan bahsetti.

Bu yıl küresel ticarette korkulanın olmadığını, geçen yıla benzer gelişmelerin yaşandığını anlatan Şimşek, Türkiye'nin ihracat pazarlarında sınırlı da olsa bir toparlanmanın söz konusu olduğunu bildirdi.

Şimşek, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin Türkiye için önem arz ettiğini kaydederek, bu ülkelerde büyümenin sürmesinin kendileri açısından önemli olduğunu vurguladı.

Emtia fiyatlarında göreceli istikrarın söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, enerji kısmında fiyat düşüşlerinin yaşanabildiğini, petrol fiyatlarında sınırlı da olsa düşüş beklendiğini anlattı.

"Küresel ticaretteki korumacılığa karşı ülkemiz nispeten daha dayanıklı"

Bakan Şimşek, orta ve uzun vadeli küresel ekonomik görünümde daha çok yapısal sorunların öne çıktığını belirterek, ancak burada Türkiye için fırsatların ele alınması ve önceliklendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Artan korumacılığın küresel büyümeyi aşağıda tutan önemli bir faktör olduğuna işaret eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peki Türkiye ne durumda? Küresel ticaretteki korumacılığa karşı ülkemiz nispeten daha dayanıklı. Ne demek bu? Bir kere bizim ihracatımızın yüzde 62'si serbest ticaret anlaşmalarımızın olduğu ve kural bazlı ticaret yaptığımız ülkelere gidiyor. Bu değerli bir kazanım. Geriye kalan ihracatımızın da önemli bir kısmı yakın coğrafyaya gidiyor. Yani dost ve yakın coğrafyalara gidiyor. Yani Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika. Buralarla biz hem dostuz hem coğrafi anlamda yakınız. Yani ya kural bazlı ticaret yapıyoruz ya da dost ve yakın coğrafyalara mal ve hizmet sunuyoruz."

"Hizmet ihracatındaki potansiyelimiz tahmin edilenin çok ötesinde"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tedarik zincirinin çeşitlendirilmesinin, bölgesel entegrasyonun, Türkiye'nin bulunduğu lojistik ve ulaştırma koridorlarının ülkeye sunduğu avantajlardan bahsetti.

Hizmet ticaretinde Türkiye'yi küresel oyuncu yaptıklarını vurgulayan Şimşek, turizmde zaten küresel oyuncu olduklarını, inşaat, teknik müşavirlik, yazılım, oyun, dizi ihracatı ve sağlık turizminde önemli potansiyellerinin bulunduğunu anlattı.

Şimşek, "Şu anda dünyada önemli bir hizmet ihracatçısıyız ama bu pozisyonumuzu güçlendirme potansiyelimiz tahmin edilenin çok ötesinde. Bugün yaptığımız bütün reformlar, yatırımlar aslında bu bileşeni çok daha güçlü bir şekilde devreye almamızı sağlayacak." diye konuştu.

"Düşük borçluluk oranı Türkiye'ye önemli fırsatlar sunuyor"

Bakan Şimşek, küresel korumacılığın arttığı bir dönemde yatırımcıların "iç talebi ve hizmet ihracatı güçlü" ülkelere yönelmesinin önemli olduğunu belirterek, bu nedenle Türkiye'nin tercih edilecek alanda olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin düşük borçluluk oranından bahseden Şimşek, bu durumun çok önemli fırsatlar sunduğunu, yapısal dönüşümün kaynak gerektirdiğini, çok borçlu olan ülkelerin bu kaynağı dönüşüm için ayıramayacağını anlattı.

Şimşek, " Türkiye'de borçluluk oranının düşük olması yapısal dönüşümün ve yapısal reformların hayata geçirilmesinde büyük katkı sunacak. Verimliliği artıracak altyapıya yatırımlarının yapılmasına imkan sağlıyor. Örneğin üretim üstlerinin, organize sanayi bölgelerinin limanlara demir yoluyla bağlanması şu anda en büyük önceliğimiz. Kaynak olmazsa, çok borçluysanız bunu yapabilir misiniz?" açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin genç ve çalışma çağındaki nüfusunun artmaya devam edecek olmasının, kadınların işgücüne katılımının artırılacak olmasının öneminden bahseden Şimşek, "Bu sayede Türkiye en azından önümüzdeki 20 yıl için bir demografik fırsat penceresine sahip diye düşünüyoruz. O açıdan burada kaygılanacak bir şey yok ama bizim için büyük fırsatlar içeriyor dünya nüfusunun yaşlanması. Nedir bu fırsatlar? Sağlık turizmi ve yaşlı bakım hizmetleri. Dünyada buna gümüş ekonomi deniliyor." ifadelerini kullandı.

"Sorunları doğru tespitlerle hep birlikte çözebiliriz"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, üretken yapay zekanın geliri artırmak için sunduğu avantajlardan bahsederek, endüstriyel robot kullanımında ve yapay zekaya hazırlıkta Türkiye'nin önemli mesafe katettiğini ve hızlı yükselişte olduğunu söyledi.

Şimşek, dijital altyapıyı geliştirmek için fiber kapasitesinin artırılması, 5G+ yatırımlarının hızlandırılması, büyük ölçekli veri merkezleri kurulması ve nükleer enerjiye yatırım yapılması gibi alanlarda somut adımlar atılacağını ifade etti.

İleri teknoloji üretiminin yerlileştirilmesinin ülkeye daha kaliteli istihdam imkanları sunacağını ve büyüme potansiyelini yükselteceğini dile getiren Şimşek, "Dolayısıyla dünyada tehditler var ama hepsini Türkiye için doğru bir kurgu ve modelle, birlikte işbirliği yaparak, doğru tespitlerle çözebiliriz. Birlikte bu sorunların üstesinden gelerek fırsatlara dönüştüreceğiz." şeklinde konuştu.

"Savunma sanayisinde 10 milyar dolar ihracata doğru gidiyoruz"

Bakan Mehmet Şimşek, tarım ve yeşil teknolojilere yönelik yatırımlardan ve bu alanlardaki hedeflerinden bahsederek, küresel savunma harcamalarındaki artıştan bahsetti.

Türkiye'nin savunma sanayisinde şu anda 100 binden fazla kişinin üzerinde çalıştığı 1400'e yakın projenin bulunduğunu dile getiren Şimşek şöyle devam etti:

"Bundan yine 20-25 yıl önce Türkiye'nin savunma sanayisi ihracatı yok denecek kadar azdı. Bugün Türkiye 10 milyar dolar ihracata doğru giden bir ülke konumunda. Eylül itibarıyla yıllıklandırılmış ihracat 8,4 milyar doların üzerine çıktı. Türkiye eskiden dünyanın en büyük ithalatçılarından birisiyken şu anda dünyada ihracatta ilk 10'a doğru hızlı yol katediyor. Geçen sene 11. sıradaydık. Bu sene veya önümüzdeki sene ilk 10'a girmiş olacağız. Daha yeni İspanya Türkiye'den 3 milyar doların üzerinde bir tutarla Hürjet alımını onayladı."

"Bazı sektörlerde sıkıntılarımız var, onlara duyarsız değiliz"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, savunma sanayisindeki gelişmelerin altını çizerek, "Dolayısıyla evet bazı sektörlerde sıkıntılarımız var, 'yoktur' demiyorum. Onlara karşı asla duyarsız değiliz. O sektörel zorlukları birlikte aşacağız. Biz yardımcı oluyoruz, yardımcı olacağız, daha çok olacağız. Birlikte o zorlukları aşacağız. Ama aynı zamanda yeni ufuklara doğru da yol alacağız." diye konuştu.

Dolardaki zayıflamanın Türkiye'nin lehine olduğunu vurgulaya Şimşek, "Küresel finansal koşullar daha destekleyici. Korumacılığa karşı dirençli bir yapımız var. Hizmet ihracatında güçlü bir avantaja sahibiz. Borçluluğumuz düşük, demografik avantajımız duruyor ve biz bununla dönüşümü başaracağız." dedi.

Şimşek, şu anda yürüttükleri programın ana hedefinin "sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı" olduğunun altını çizerek, buraya giden yolda bazı ana önceliklerin bulunduğunu, bunların "fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir dış denge" olduğunu söyledi.

Bakan Şimşek, "Bir de bunları kalıcı hale getirecek yapısal dönüşüm. Yani sanayide dönüşüm, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, üretken altyapı yatırımları ve kamu maliyesi reformları. Bütün bunların amacı verimlilik artışı yoluyla rekabet gücünü artırarak Türkiye'nin büyüme potansiyelini yükseltmek. Bizim program bu. Yani bu program sadece para politikası üzerinden yürümüyor. Diğer bileşenler de peyderpey güçlü bir şekilde devrede." şeklinde konuştu.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ