USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

Gazzeli anneler, kayıpların ve mahrumiyetin ortasında ayakta durarak herkese örnek oluyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana soykırımı sürdürdüğü Gazze Şeridi'ndeki anneler, eşlerini kaybetmiş olsalar da dimdik ayakta durmanın ve çocuklarını en güzel şekilde yetiştirmenin mücadelesini veriyor.

Gazzeli anneler, kayıpların ve mahrumiyetin ortasında ayakta durarak herkese örnek oluyor
11-05-2025 12:48
Google News
Gazze

Gazze'deki anneler, zorla yerinden edilme, açlık, susuzluk ve çadırlarda her türlü mahrumiyetle mücadele etmek zorunda kaldı. Yaşadıkları sıkıntıların en büyüğü ise eşlerini kaybetmeleri ve çocuklarıyla bir başlarına kalmaları oldu.

AA muhabiri, her şeye ve tüm zorluklara rağmen hayata kaldıkları yerden devam etmeye çalışan Gazzeli kadınların, Anneler Günü'nde karşılaştıkları zorlukları ve bunların üstesinden nasıl geldiklerini gözler önüne serdi.

Ula Husu ile Vefa Ebu Ayta, AA'nın mikrofon uzattığı ve dertlerini dinlediği kadınlardan sadece ikisiydi.

Kayıp üstüne kayıp

Gazetecilik yapan Husu, saldırıların başından bu yana pek çok defa bir yerden bir yere göç ettiklerini, erkek kardeşi ile abisini kaybettiğini ve zorla yerinden edilme nedeniyle içinde bulundukları koşullardan ötürü ağabeyinin naaşını bile göremediğini belirtti.

Ağabeyinin Şifa Hastanesine gömüldüğünü, İsrail ordusu, Şifa'dan çekilince hastaneye gidip cesedini aramaya başladığını anlatan Husu, gösterdiği cesareti şöyle anlattı:

"Dört ay sonra ondan (abimden) küçük de olsa bir şey bulurum diye Şifa Hastanesine gittim hamdolsun ki naaşını bütünlüğü bozulmamış olarak buldum. Cesetler arasından onunkini tanıdım. Benim için çok zor anlardı. Onu oradan çıkarıp başka yere ben naklettim."

İki kardeşi de öldükten sonra içine büyük bir hüzün çöktüğünü ve hiçbir şey yapamaz olduğunu, hayallerinden vazgeçtiğini ifade eden Husu, "Bu süreçte eşim beni akıl almaz bir şekilde destekledi. Onun sayesinde kameramı alıp olay yerlerini ya da çocuklar için düzenlenen etkinlikleri görüntülemeye başladım. Yavaş yavaş kendime olan güvenim geldi ve gazeteci oldum." dedi.

Eşini kaybederek en büyük darbeyi aldı

Asıl darbeyi eşinin vefat etmesiyle aldığını ancak yıkılmadığını kaydeden Husu, şöyle devam etti:

"İşte o an güçlü olmam gerektiğini anladım çünkü artık bir dayanağım yoktu. Eşim ve kardeşlerimin vefatından sonra kendimden başka dayanağım olmadığının farkına vardım.

Gazze kadınları çocukları için güçlü olmalı. Benim bir oğlum var, onu başkasına bırakamam. Hamdolsun bütün zorlukları aştım ve işime devam ettim. Mesaideyken onun için endişeleniyorum, acaba bir şey oldu mu diyorum."

"Gazzeli kadınlar, 100 adama bedel"

Yaşadıkları sıkıntıların Gazzeli kadınları yıkmayıp daha da güçlendirdiğini dile getiren Husu, "Gazze kadınları dünyanın en güçlü anneleridir. Biz hem anne olduk hem de baba. Birçok kadın dul kaldı ama çocukları ve sorumlulukları olduğu için ayağa kalkmaları gerekti. Kendileri ve evlatları için güçlü olmalıydılar. Kendi kendilerinin dayanağı olmalıydılar. Gazzeli anneler, 100 adama bedeldir." ifadelerini kullandı.

Eşin yokluğuyla gelen ekstra sorumluluklar

Vefa Ebu Ayta da savaşın başında eşini kaybettiğini, 5 çocuğuyla bir başına bir yerden diğerine pek çok defa göç ettiğini ve perişan olduğunu dile getirdi.

Büyük açlıklar çektiklerini ve hala da çekmeye devam ettiklerini paylaşan Ebu Ayta, "Yemek az ve çok pahalı. Eşlerini kaybeden anneler için durum çok zor. Benim de savaşta en zorlandığım şey eşimi kaybetmek oldu. Gelir olmadan bir sürü sorumluluğu yüklenmek çok zor." dedi.

Çocukların, Allah'ın anne ve babalara emaneti olduğunu hatırlatan Ebu Ayta, onlara iyi bakmaları ve iyi yetiştirmeleri gerektiğini söyledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ