İstanbul
Ekonomi yönetimi sermaye piyasalarında manipülasyonla mücadeleye ağırlık verirken, bu dönemde özellikle fonların kötüye kullanılması konusunda alınması planlanan önlemler gündeme geldi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından bu ay düzenlenen "Sermaye Piyasaları Kongresi"nde manipülasyonla mücadele alanında cezaları artıracaklarını ve düzenleyici çerçeveyi güçlendireceklerini söylemişti.
????Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül de fonları kötüye kullananlara ceza vermekten çekinmeyeceklerini belirtmişti.
"Fonlarla ilgili olarak mevzuat ve düzenlemelerin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor"
Fon Turkey Kurucusu Onur Duygu,
yaptığı değerlendirmede, son dönemde yatırım fonları ile ilgili çok yoğun haber ve bilgi akışı olduğunu belirterek, "Özellikle serbest fonlar ve para piyasası fonları üzerinden yapılan değerlendirmeler, fonlarla ilgili olarak mevzuat ve düzenlemelerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor." dedi.
Fonların son 5 yılda 130 milyar lira büyüklükten, 8 trilyon liraya ulaştığını ve fon yatırımcı sayısının da 6 milyona çıktığını aktaran Duygu, bu büyümenin fonların yatırım işini kitlelere yayma ve birikimlerin doğru değerlendirilmesi kapsamında gerçekleştiğini ifade etti.
Duygu, son zamanlarda fonlarla ilgili söylemlerin ana konusunun manipülasyon olarak belirtildiğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Bu noktada detayların açıklanması ve önlem alınması kritik. Şunu net bir şekilde görebiliyoruz, serbest fonlar üzerinden daha sınırlı bir hisseye yatırım yaparak yapay fiyat hareketi oluşturma imkanı var. Böyle bir durum varsa sistemin sağlığı için ivedilikle aksiyon alınmalı. Bir noktadan sonra kötü iyiyi kovar ve sistem etkilenir. Bir de geçtiğimiz hafta para piyasası fonları tarafında da fonları negatif etkileyen bir haber akışı takip edildi. Bir grubun üst yöneticilerine dair yürütülen soruşturma, grubun bankası tarafında büyük çıkışlara yol açınca, bankaya repo, Genel Yönetim Dışındaki Sektör gibi diğer kanallar üzerinden para park eden fonun da çıkış taleplerini karşılayamaması ile sonuçlandı. Sonuç olarak hala fonunu satmış olmasına rağmen parasını alamayan yatırımcılar var. Para piyasası fonlarındaki bu durum karşı taraf ve likidite riskini önümüze getirdi. Para piyasası fonları düşük riskli olsa da bu riskleri barındırıyor ve özellikle serbest fonlarda çeşitlendirme zorunluluğu olmadığı için tek karşı tarafla yatırım yapılabiliyor."
Bu durumun Borsa İstanbul Para Piyasası üzerinden Para Piyasası Fonları'nın yaptığı işlemlerde de benzer bir riski doğurduğunu dile getiren Duygu, Borsa İstanbul Para Piyasası'nda Takasbank'ın yalnızca takas ve teminat yönetimi görevini üstlendiğini garantör olmadığını söyledi.
Duygu, dolayısıyla bu piyasada yapılan borç verme işlemlerinde tarafların temerrüt riskini kendileri taşıdığını belirtti.
Bu farkın piyasa faizinin birkaç baz puan daha yüksek oluşmasına neden olduğunu belirten Duygu, son haftalarda da bu durumun net biçimde gözlemlendiğine dikkati çekti.
Duygu, Borsa İstanbul Para Piyasası'na yönelen fonların Takasbank piyasasında işlem yapan fonlara kıyasla daha yüksek günlük getiri sağladığını ifade etti.
Burada para piyasası fonlarının verdiği parayı genelde hisse senedi ağırlıklı serbest fonların kullandığını aktaran Duygu, bunun da serbest fonlardaki olası yüklü satışların para piyasası fonlarını da negatif etkileyeceği anlamına geldiğini söyledi.
"Sektörde fonlarla ilgili regülatör ile iletişim fikir alışverişi mekanizmaları güçlendirilmeli"
Bu noktada yapılması gerekenlere dikkati çeken Duygu, "Fonlarla ilgili olarak denetim mekanizması daha sıkı hale getirilmeli ve fon büyümeden aksiyon alınmalıdır. Özellikle normalin üzerinde artış ve azalışlarla hisse senetlerinde olduğu gibi işlemin nedeni Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) açıklanmalıdır." ifadesini kullandı.
Duygu, serbest fonlar kapsamında fonun kurucusu portföy yönetim şirketi üzerinden, şirketin bağlı olduğu grubun hisse senetlerine veya varlıklarına yatırımın kısıtlanması gerektiğini belirtti.
Borsa İstanbul Para piyasası işlemlerinde teminat yapısının ve işlemlerle ilgili faiz hadlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini ve belli sınırlara tabi tutulması gerektiğini belirten Duygu, şunları kaydetti.
"Serbest fonlarla ilgili olarak nitelikli yatırımcı tanımı gözden geçirilmeli ve sınır yükseltilmelidir. Nitelikli yatırımcı beyanı mekanizması için kontroller eklenmelidir. Sektörde fonlarla ilgili regülatör ile iletişim fikir alışverişi mekanizmaları güçlendirilmeli, TSPB gibi kurumların daha etkin çalışması sağlanmalıdır. Bugün Türkiye'de fon sektörü 8 trilyon lira büyüklüğe ulaştıysa, bu sadece yatırımcı ilgisiyle değil, güvene dayalı bir regülasyon mimarisi sayesinde mümkün oldu, bu korunmalı hatta güçlendirilmelidir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com







