Fenerbahçe otobüsüne yapılan silahlı saldırı olayı ile ilgili Sürmene Adliyesi'nde dün tutuklanma istemi ile nöbetçi mahkemeye çıkartılan ancak adli kontrol şartıyla serbest bırakılan şahısların tekrar tutuklanmaları için Sürmene Cumhuriyet Savcılığı itirazda bulunurken, yaşanan gelişmelerle ilgili şüpheli şahısların avukatı Turan Çelik ve şüpheli şahıslar açıklamalarda bulundu.
Kendisine ait avukatlık bürosunda konuyla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda
bulunan avukat Turan Çelik, olayla ilgili
bilirkişi raporuna
göre olay
yerinde bulunan 2 tane kartuşun iğne vurma izi itibariyle ele geçirilen silahtan atıldığının
tespit edildiğini fakat çıkan saçma tanelerinin ve yaralanan kişide ve otobüsün üzerindeki saçmaların bu tüfekten mi çıktığı başka bir tüfekten mi çıktığına ilişkin bir tespitin bilimsel
olarak yapılamadığını söyledi.
Dün
saat 10.00 itibariyle emniyete gittiğini hatırlatan Çelik “Şüphelilere
yönelik sorulan
sorular içinde ‘şu
eylemi yaptınız, şuradan şuraya gittiniz şu silahı kullandınız’ diye değil. ‘O gün kimle konuştunuz,
nereye gittiniz, şu arkadaşı
neden aradınız,
Pazar günü neredeydiniz şeklinde
gibi sorulardı bunlar. Sorular tabi müvekkilerin
suç işledikleri yönünde değil, normal rutin hayat içinde olay yerinde neden oldukları, olay sonrası nereye gittikleri şeklinde bir
takım bilgiler edinilmesiydi” dedi.
Sürmene Adliyesi’ndeki
süreci de anlatan avukat Turan Çelik “Sayın
savcı şüphelileri Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. Yargılama ve
duruşma sırasında
mahkeme yeterli ve kesin inandırıcı şüphe ve
kanaat olmadığı için müvekkillerin adli kontrol ile tutuksuz yargılanmak
üzere tahliyelerine
karar verdi. Bugün Sürmene Adliyesi’ne tekrar gittik. Dosyada gizlilik
kararı mevcut. Bilirkişi raporları bu gizlilik
kararının dışındadır. Bu şekilde bir bilirkişi raporunu inceledik. ‘Olay yerinde çifte diye tabir
edilen kırmalı bir tüfek ele geçirilmiş tüfekten
ateş edildiği belirtilen 2 tane kartuş bulunmuş. 2 tane kartuşun iğne vurma izi itibariyle o silahtan atıldığı tespit edilmiş fakat çıkan saçma tanelerinin ve yaralanan kişide ve otobüsün
üzerinde av tüfeği olması hasebiyle av tüfeklerinde yiv ve sırt izi bulunmadığı için bu saçmaların bu tüfekten mi çıkıp başka bir tüfekten çıkıp çıkmadığına ilişkin bir tespitin de bilimsel olarak olamayacağına dair’ bir
rapor gördük. Buna göre o tüfekten mi
atıldı başka bir tüfekten mi atıldı yönünde bir tespit yok. Ancak muhtemeldir ki olay yerinde 2 tane kartuş bulunması ve
dere yatağında
aynı çifte marka bir tüfeğin bulunması şüpheleri bu tüfeğin olay
sebebiyle kullanıldığı yönünde insanda bir kanaat bırakıyor. Parmak izi yönünden de herhangi bir
inceleme sonuçları dosyada mevcut değil” bilgisine verdi.
SAVCIDAN ŞÜPHELİLERİN SERBEST KALMASINA İTİRAZ
Savcının özellikle müvekkillerinin olaydan önce birbirleri ile yaptığı görüşmelerin, Facebook’taki paylaşımların, yazıların yazılmasından ötürü şüpheli olarak değerlendirdiğini kaydeden Çelik “Bunların yeterli olacağı inancıyla mevcut adli kontrolle tutuksuz yargılanma kararına itiraz etmiştir. Savcımız ile yaptığımız görüşmede dosyada yeteri derecede delillerin mevcut
olduğunu ve soruşturma yetkisi ve görevinin
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olması
nedeniyle dosyayı fezlekeye bağlayarak Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermiştir. Bu aşamadan sonraki
muhtemel hukuki süreci birlikte izleyeceğiz. Trabzon Cumhuriyet
Başsavcılığı dosyanın yeterli mi
yetersiz mi ?
yeniden başka konudaki delillerin değerlendirilmesi
konusunda kanaatini açıklayacaktır. Müvekkillerimle yaptığı görüşmede, dosyanın muhteviyatında bu eylemi gerçekleştirdiklerine yönelik herhangi bir delil bulunmadığı gibi vicdanen de ben müvekillerimin bu eylemi gerçekleştirdiklerine inanmıyorum” diye konuştu.
Müvekkillerine Emniyet’te
suçu üstlenmeleri için baskı uygulandığı iddialarını
kabul etmeyen Çelik, av tüfeği ile ilgili
soru üzerine ise “Av tüfeğinin niteliğine baktığınız
zaman av tüfeğinden çıkan bir saçmanın tespiti de bilimsel olarak imkansızdır, İz bırakmıyor. Bu nedenle de bunu tespit edemezsiniz” bilgisini verdi.
“SALDIRI KESİNLİKLE BİZİMLE ALAKALI BİR DURUM DEĞİL”
Olayın şüphelileri de basın mensuplarına açıklamalarda bulunurken,
Emre A. yaptığı açıklamada “Kesinlikle bizimle alakalı bir durum değil. Normalde Rize’ye gittim, geldim, dönüşte normal bir
vatandaş gibi olay anında iştirak ettim baktım. Taraftarlık duygusundan dolayı bir
paylaşım yaptım Fecebook’ta.
Fenerbahçe otobüsüne Sürmene’de saldırıdan dolayı önü kesilmiştir diye. O paylaşımdan dolayı beni aldılar, yakaladılar. Sadece o paylaşım başka bir şey yok” ifadelerini kullandı.
“Benim telefonlarım her şeyim araştırılsın” diyen Emre A. “Koyu
fanatik bir
taraftar değilim. Trabzonspor’u seviyorum. Fener’e
karşı bir düşmanlığım da yok. Sadece bir paylaşım yaptım. Ben bu olayı kesinlikle kınıyorum, vahşet. Öyle bir şeye
destek olamam. Şoför orada ölebilirdi de. Fecebook paylaşımlarında belirttim ama
nasıl olmuşsa orada yaptığımız bir paylaşım
yanlış algılandı” dedi.
Olayın diğer
şüphelisi Nihat S. ise “ Ben gerekli ifademi gerekli birimlere verdim. Ben de bu olayı yapanları kınıyorum. Biz şu anda
suçlu değil mağduruz. Benim alınma nedenim de Emre’nin teyzesinin oğlu olduğum için. Araba da
benim üzerimeydi. Araba da oradan
geçti bu arabanın
sahibi sensin diye. Benim bu olayla uzaktan yakından hiçbir ilgim alakam yoktur. Nerde saat kaçta ne olduğunu da polis memuru arkadaşlardan öğrenmişim.
Olay günü evdeydim,
çalışan adamım. Ekmeğimi çalışmaktan çıkaran adamım. Spordan faydalanan bir
insan değilim. Adalete inanıyoruz, avukatımıza da güveniyoruz” ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.