Başbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya’da bulunan Düsseldorf Başkonsolosluk binasının açılışında, “Son dönemde Avrupa’da ortaya çıkan bazı akımlar özellikle de İslamofobik davranışlar ve birçok camiye yöneltilen saldırılar hepimizi için büyük kaygı verici gelişmelerdir “ dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu,
Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletine bağlı Düsseldorf kentinde bulunan Düsseldorf Başkonsolosluk Binasının açılışını yaptı. Günübirlik
olarak Almanya’ya
gelen Başbakan Davutoğlu’na temasları sırasında
eşi Sare Davutoğlu,
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,
Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı,
Avrupa Birliği Bakanı ve
çok sayıda yetkili eşlik etti.
İstiklal Marşı ve
Alman Milli Marşı’nın okunmasının
ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun
açılış konuşmasının ardından Düsseldorf
Belediye Başkanı Thomas Geisel de kısa bir
konuşma yaptı. Başbakan Ahmet Davutoğlu gerçekleştirdiği
konuşmasında açılışların
yeni başlangıçlar
olduğunu kaydederek, “Ama yurtdışında
yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak
üzere yeni bir başkonsolosluk açılışıysa bu
daha da anlamlıdır. Türkiye-Almanya
ilişkileri derin
tarihi bağlara
sahip güçlü kültürel, siyasi, ekonomik ilişkilerdir. Ancak bu ilişkilerin en
önemli tarafı Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızdır. 3 buçuk
milyon vatandaşımız Almanya’da yaşıyor. Bunun 1 milyonu da Kuzey Ren Vestfalya
bölgesinde ve tabi Düsseldorf’ta önemli bir kısmı. Dışişleri Bakanı olduğum dönemde en
önem verdiğim hususlardan
birisi yurtdışındaki
temsilcilik binamızın en iyi koşullara getirilmesi olmuştur.
Değerli Dışişleri Bakanımızın bu
geleneği sürdürmesinden dolayı da büyük
memnuniyet duyuyorum. Ülkeler yurtdışındaki vatandaşlarını verdikleri hizmetlerle ve yurtdışında sahip oldukları temsilciliklerin kalitesiyle, hizmet
kalitesi ve fiziki kalitesiyle bir anlamda değerlendirilir.
Türkiye Cumhuriyeti son dönemde gerçekleştirdiği büyük atılımlar ve bununla birlikte, bununla eş
zamanlı olarak ortaya konan aktif
dış politika
dünya satında
çok büyük bir genişleme ve temsilcilik anlamında sayısal bir
büyüme yaşadı. Son 12
yıl içinde 166 dış temsilcilikten 228 dış temsilciliğe ulaştık. Bu 228 dış temsilcilikle dünyada en
fazla temsil edilen 7.ülke durumundayız. Sadece temsil sayımız artmadı, temsil kalitemizde de
olağanüstü bir
değişim yaşandı. Bu temsil kalitesi anlamında da en öncelikli
ülke doğal olarak alman
Federal Cumhuriyeti oldu. Çünkü Almanya ile tarihi ilişkilerimiz,
yoğun ekonomik ilişkilerimiz ve buradaki vatandaşlarımızın mevcudiyeti Almanya’yı her
zaman bizim için en öncelikli ülke konumuna getirmiştir. Nitekim bundan birkaç sene önce sayın Cumhurbaşkanımızın
katılımıyla Başbakan olarak o zaman
Berlin Büyükelçiliğimizi açtığımızda da aslında dünyada örnek bir büyükelçiliği
devriye sokmanın gururunu hep birlikte hayatıştık” dedi.
Başbakan Davutoğlu, Almanya’da yaşayan vatandaşların daha önceki yıllarda mekanların yetersizliğini dile getirdiğini kaydederek, “Daha önce Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız son 62 yıl içinde birçok kereler, geçmiş hükümetler döneminde de hep mekanların yetersizliğinden,
burada sağlanan hizmetlerin bu mekanla uyumlu olmadığından,
Türkiye Cumhuriyeti bayrağının dalgalandığı mekanların, bu bayrağın hak ettiği gücü ve kudreti temsil etmesi gerektiği talebini hep
gündeme getirmişlerdir. Son 12 yıl içinde 230
milyar dolarlardan 830 dolarlara çıkan milli gelirimizle birlikte
bütün bu
faaliyetleri çok daha iyi şartlarda yapma imkanına sahip olduk. Bu anlamda Berlin Büyükelçiliğimiz
dışında bütün başkonsolosluğumuz ki defaten daha önce kendileri ile
bir araya geldik. Hepsine verdiğimiz ilk
talimat şu oldu: birincisi fiziki mekanlarınızı güzelleştireceksiniz. İkincisi bu fiziki mekanların güzelleştirilmesi yanında vatandaşlarımızla ilişkilerinizde yeni bir zihniyeti devreye sokacaksınız ve vatandaşlarımızla
doğrudan ilişki kurarak, onların her birinin
meselesi ile ilgileneceksiniz. Üçüncüsü hizmet sürelerinizi, herhangi bir
işlem ile ilgili süreyi en az zamanda
yapılacak şekilde tanzim edeceksiniz. Yani teknolojiyi yoğun olarak kullanacaksınız. Nitekim Berlin büyükelçiliğimiz dışında birçok başkonsolosluğumuz da bu tür çabalar planlandı” dedi.
Düsseldorf, Hamburg, Stuttgart
Başkonsolosluğu için yeni
binalar alındığını belirterek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Yeni
bina aldığımız başkonsolosluklar Düsseldorf, Hamburg, Stuttgart. Bunlardan Düsseldorf’u hizmete açıyoruz. Hamburg ve Stuttgart’ı da tamirat, tadilat faaliyetleri
devam ediyor. Büyükelçimiz burada inşallah en kısa zamanda onların da açılışını görmek istiyoruz. büyük tadilat yaptığımız, var olan mekanda tadilat yaptığımız Essen Başkonsolosluğumuz var. Yeni bina aldığımız ve bu yeni bina ile tadilat başlattığımız Main var.
İki ay içinde tadilat
çalışmaları başlıyor. Ayrıca Münster,
Köln ve Nürnberg’de yeni
arsa satın aldık ve inşaat için çalışmalara başladık, Frankfurt’ta da yeni bina kiraladık. Şu andaki Almanya’daki faaliyetlerimize bu çerçevede baktığınız da
hemen hemen her başkonsolosluğumuz bünyesinde yoğun çalışmalar yürütülüyor. Düesseldorf Başkonsolosluğumuz bu anlamda çok güzel bir örnek olarak 280 bin vatandaşımıza takriben hizmet veren mekanda, Kuzey Ren Vestfalya’da 47 başkonsolosluğumuz var. Bu çerçevede bu fiziki mekânın bu şekilde düzenlenmesi ve ülkemizin gücüne, kudretine uygun
bir şekilde tanzimi
konusunda çalışmalar
yapan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Düsseldoprf Belediye
Başkanı Geisel’e de göstermiş olduğu
tüm kolaylıklar için ülkem adına, vatandaşlarım
adına tekrar teşekkürlerimi sunuyorum”.
Başbakan Ahmet Davutoğlu gerçekleştirdiği konuşmasında Düsseldorf Belediye Başkanının Düsseldorf’un çok kültürlü bir şehir olduğunu söylediğini
ifade ederek, “Gerçekten takdirle dinledim. Yabancı karşıtlığına
karşı vurguladığı hususlar, özellikle de Düsseldorf’un çok kültürlü karakterine yaptığı atıflar bizim için teminat mahiyetindedir. Bugün
Avrupa kıtamızı,
ortak evimizi bekleyen
en büyük tehlike
yabancı düşmanlığıdır. Dinsel, mezhebi
ya da etik olarak ötekileştirme çabalarıdır. Avrupa bu anlamda kıtamızın
geleceği bağlamında ayakta tutmamız
gereken temel
değer insan onuru ve insan onuruna
bağlantılı olarak da herkesin
kendi dini, mezhebi, inancını yaşayabileceği ortamın sağlanmasıdır. Son dönemde Avrupa’da ortaya çıkan bazı akımlar özellikle de İslamofobik davranışlar ve birçok camiye yöneltilen saldırılar hepimizi için büyük kaygı verici gelişmelerdir
ancak bu anlamda Düsseldorf’ta başla Belediye Başkanı olmak üzere sahip olunan yaklaşık, benimsenen tutum bu tür aşırılıkların Düsseldorf’a giremeyeceğinin göstergesi en önemli göstergesi. Biz Almanya-Türkiye ilişkilerini dünyaya örnek
ilişkiler olarak görüyoruz. Almanya’daki vatandaşlarımızın mevcudiyetini
sadece fiili mevcudiyeti değil,
kültürel mevcudiyeti, sosyal mevcudiyetini de Avrupa’yı ve Almanya’yı zenginleştiren bir unsur olarak görüyoruz
artık mahiyet çok
ciddi şekilde değişiyor” dedi
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI ALMANYA’DA EKONOMİLERİNİN LOKOMOTİF GÜCÜDÜR”
Türk vatandaşlarının 62 yıl ön Almanya’ya gelerek yerleştiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Bundan 62 yıl buraya
helal rızık
temin etmek ve alın teri ile geçimlerini temin etmek üzere gelen vatandaşlarımız o zaman için
geçici görülmüş olabilirlerdi. Bir müddet
sonra Türkiye’ye dönmeyecekleri varsayılmış olabilirdi. Ama yaşanan gerçekler açık bir şekilde ortaya
gösteriyor ki artık vatandaşlarımız burada ve çoğunluğu da alman
vatandaşı olarak burada kökleştiler. Üçüncü, dördüncü nesle
giden bir
süreçte Türkiye-Almanya ilişkilerine büyük
katkı sağlayan ve iki kimliği bir araya barındıran bir niteliğe kavuştular. Bugün Almanya’da sadece işçi ve emekçi olarak
değil iş veren olarak da ciddi bir güce sahip oldular. Birçok güzel örneğini görüyoruz. 90
bine yakın işletme 45 milyar Euro
ciro ve 400 bin kişinin çalıştığı iş yerleriyle Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşları Almanya’da ekonomilerinin lokomotif gücüdür. Bu anlamda bu varlığın, bu mevcudiyetin bundan sonra da devam edeceğini öngörerek mekanlarımızı güzelleştireceğiz, hizmetlerimizi etkinleştireceğiz. Başkonsolosluklarımız, büyükelçiliklerimiz bütün Avrupa’da özellikle de Almanya’da bütün vatandaşlarımıza yakın ama
aynı zamanda da Alman yetkililerle de tam bir
işbirliği içinde güzel bir geleceğe yürüme iradesi göstereceğiz her zaman bunu vurguluyoruz.
Türk milleti kendi kimliğini
korumaya özen gösterir. Ama
nereye giderse gitsin her zaman intibak eder. Bu anlamda intibak
etme kabiliyetimize de
dayalı katılım ve entegrasyon anlayışımız kesinlikle asimilasyon benzeri yaklaşımlara
izin vermez. Ancak kültürel varlığımızı korumamamız da entegrasyona bir engel teşkil etmez aksine Avrupa kıtasını zenginleştiren, Düsseldorf’un çoğulculuğuna katkı yapan, Düsseldorf’ta Alman-Türk kültürünün
karşılıklı tanışma vesile olan bütün Almanya satında da bu tür çabalarla ortak kültürümüzü karşılıklı
saygı içinde geliştiren bir ortamın oluşmasına katkıda bulunur ve karşılıklı saygı içinde eminim Türk-Alman ilişkileri de zamanla köklü bir şekilde gelişecek, derinleşecek. Almanya’daki
Türk mevcudiyeti de Almanya’nın asli unsuru olarak, sayın Merkel’le 12 Ocak’ta yaptığımız görüşmede bu konuları ele almıştık. Kendisi de birçok konuşmasında ve birçok alman yetkiliye, takdirle ifade ediyorum, yetkilinin ifadelerinde İslam’ın
Avrupa’nın asli
dini olduğu gerçeği artık genel
kabul edilen bir
vaka durumunda. İnşallah
gelecek sene
Ocak ayında ilkini
Türkiye’de yapacağımız Türkiye-Almanya Stratejik İşbirliği
Konseyi Mekanizması’yla bu ilişkiler daha da güçlenerek devam edecektir. Ben bu mekanımızın açılması dolayısıyla bizimle birlikte olan Düsseldorf Belediye Başkanı Giesel’e ve biraz önce beni burada ağırlayan ve ayrılmak zorunda
kalan Kuzey Ren Vestfalya
Hükümeti Başbakanı sayın Hannelore Kraft’a ve bütün Alman yetkililere gösterdikleri kolaylıklar için teşekkür ediyorum.
Büyükelçilik mensuplarına, Başkonsolosluğumuzda hizmet
edecek olanlara kolaylıklar diliyorum. Bu güzel mekanının
hayırlı olmasını diliyorum. Ancak bir şartla inşallah 8 Mayıs-31
Mayıs arasında 13 merkezden
biri olarak burada bu salonda yapılacak olan 2015, 7
Haziran seçimlerine katılımı da bir şart olarak öne sürerek inşallah en
geniş katılımlı bir
seçimi Avrupa’da, Almanya’da ve Düsseldorf’ta gerçekleştiririz. Vatanımız için, milletimiz için Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız için hayırlı olmasını diliyorum”
Başbakan Davutoğlu konuşmasının ardından Düsseldorf Başkonsolosluk Binası’nın açılışını gerçekleştirdi. Başbakan Davutoğlu, temasları kapsamında Kuzey Ren Vestfalya yetkililerinin de katıldığı açılışın ardından Düsseldorf ve Dormund’ta Türk toplumu ve
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelecek.
Yaklaşık 1 milyon Türk vatandaşının yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde 4 başkonsolosluk
binası bulunuyor. Açılışı gerçekleşen 6 bin 500 metrekarelik alan
üzerinde kurulan Başkonsolosluk binası 300 bin vatandaşa hizmet verecek.
dikGAZETE..