
Ankara/Roma
Bakan Fidan, İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile Roma'da düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu.
Tajani'ye, gösterdiği misafirperverlik sebebiyle teşekkürlerini sunan Fidan, İtalyan mevkidaşıyla her zaman verimli ve kapsamlı görüşmeler yaptıklarını dile getirdi.
Fidan, bugünkü toplantıda ikili ve bölgesel konularda işbirliğini geliştirmek amacıyla görüş alışverişinde bulunulduğunu vurgulayarak, "İtalya ile olan stratejik ortaklığımızı daha da derinleştirmek konusunda kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımız ve İtalya Başbakanı Sayın Meloni bu konudaki iradelerini en güçlü şekilde defalarca ortaya koymuşlardır." diye konuştu.
Kendilerinin de çeşitli projeler üzerinde çalışarak iki ülkenin refah ve güvenliğine katkıda bulunmak için somut adımlar attığının altını çizen Fidan, İtalya ile bölgedeki diğer ülkelere fayda sağlayacak çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.
Fidan, Türkiye-İtalya ikili ilişkilerinde ticaret, enerji, savunma, göç ve organize suçlarla mücadele gibi alanların ön plana çıktığını vurgulayarak, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 32 milyar doları aştığını ifade etti.
Savunma sanayisindeki iÅŸbirliÄŸi...
Hedefin bunu 40 milyar dolara çıkarmak olduğunu dile getiren Fidan, "Savunma sanayi alanındaki işbirliğimizden de büyük memnuniyet duyuyoruz. Son dönemde Baykar firmasının İtalyan'ın köklü havacılık şirketi Piaggio Aerospace'i bünyesine katması, ayrıca İtalyan savunma sanayi şirketi Leonardo ile ortaklık kurması bölgemiz için örnek teşkil etmektedir." şeklinde konuştu.
Fidan, Eurofighter temini konusunda kat edilen ilerlemenin Türkiye ile İtalya açısından son derece önemli olduğu belirterek, Akdeniz bölgesinin Avrupa'nın enerji güvenliği ve bağlantısallığı bakımından da anahtar konumda olduğuna işaret etti.
Bakan Fidan, şunları kaydetti:
"Bu alanlardaki işbirliğimizin geliştirilmesi hem ikili hem de bölgesel düzeyde büyük fayda sağlayacaktır. Diğer taraftan deniz yetki alanlarımızda öngörülen faaliyetlerin egemen halklara saygılı biçimde uluslararası deniz hukukuna uygun şekilde ve etkin eşgüdüm içinde yürütülmesi gerekmektedir. İtalya'nın bu hususta gösterdiği hassasiyetten büyük memnuniyet duyuyoruz."
İtalyan mevkidaşıyla Akdeniz'deki düzensiz göç hareketliliğini de değerlendiklerini aktaran Fidan, Türkiye'nin düzensiz göçle kararlı bir şekilde mücadele ettiğini bildirdi.
Fidan, Türkiye'nin gayretleri sonucunda, özellikle Doğu Akdeniz göç güzergahındaki baskının azalmış durumda olduğunu belirterek, bu konuda da İtalya ile ortak çalışmalara devam edileceği mesajını verdi.
Türkiye'nin AB'den beklentileri...
Türkiye-AB ilişkilerine yönelik Fidan, "AB'ye tam üyelik Türkiye için stratejik bir hedef olmayı sürdürüyor. Bu süreçte AB'den beklentimiz dar siyasi hesaplarla ön yargılı bir tutum takınmaması ve Türkiye-AB üyelik sürecini canlandıracak adımlar içeren bir vizyon geliştirmesidir." ifadelerini kullandı.
Fidan, İtalya'nın, Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteğin, stratejik ve uzun vadeli bir bakış açısını yansıttığına dikkati çekerek, bu anlayışın tüm AB üyeleri tarafından benimsenmesinin beklenildiğini söyledi.
İki ülkenin Avrupa savunmasının güçlendirilmesi konusunda da ortak vizyona sahip olduğunun altını çizen Fidan, "Sürdürülebilir ve caydırıcı bir güvenlik mimarisinin ancak NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye'nin tam katılımıyla mümkün olabileceği unutulmamalıdır." dedi.
Fidan, İtalyan mevkidaşıyla, bölgesel ve uluslararası meseleleri de etraflıca görüşme imkanı bulduklarını aktararak, bu çerçevede Ukrayna'da "adil ve kalıcı barışın tesisi" yönündeki ortak irade ve çabanın ele alındığını belirtti.
Türkiye'nin bu hususta, taraflar arasında doğrudan müzakere sürecine ev sahipliği yaparak somut katkı sağladığını hatırlatan Fidan, Ankara'nın bundan sonraki dönemde de kolaylaştırıcı rolünü sürdürmeye ve savaşın sona ermesi için her türlü çabayı göstermeye hazır olduğunu vurguladı.
Fidan, Afrika'daki güncel gelişmelerinde görüşüldüğünü ifade ederek, kıtada refah ve istikrarın desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.
Libya'daki durum...
Bu amaçla kıtadaki ülkelerin öncelik ve beklentileri ışığında ne tür çalışmalar yapabileceğinin ele alındığını belirten Fidan, "Libya'daki siyasi sürecin devam ettirilmesi ve sahadaki aktörlerin diyaloğa teşvik edilmesi yönündeki ortak tutumumuzu yineledik. Libya'nın birliği, toprak bütünlüğü, egemenliği, istikrarı ve güvenliğinin kalıcı şekilde sürdürülmesi önem arz ediyor. Türkiye ve İtalya olarak bu yöndeki çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Fidan, uluslararası toplumun gündemindeki başlıca meselenin, İsrail'in Gazze'de işlemekte olduğu soykırım ve bölgedeki izlediği yayılmacı politika olduğuna dikkati çekerek, "İsrail, Doha'da düzenlediği saldırıyla bir ülkenin daha egemenliğini ihlal etmiştir. Bu alçak saldırı karşısında Katar'la tam dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum." dedi.
Katar'ın "barışçıl dış politika izleyen" arabuluculuk faaliyetlerini başarıyla yürüten bir ülke olduğunu aktaran Fidan, İsrail'in yayılmacı politikasının Katar'a kadar uzanmasının, Binyamin Netanyahu'ya göz yuman çevrelerin artık "uyanmasını" sağlaması gerektiğini ifade etti.
Bakan Fidan, "Uluslararası toplumu İsrail karşısında gereken önlemleri almaya davet ediyoruz. Son dönemde çok sayıda Batılı ülkenin BM Genel Kurulu sırasında Filistin Devleti'ni tanıyacaklarını açıklamasından memnuniyet duyuyoruz." diye konuştu.
BM Genel Kurulu'nun yüksek düzeyli haftasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iştirak edeceğini söyleyen Fidan, burada, Filistin halkının acılarının dindirilmesi ve Filistin meselesine kalıcı çözüm bulunması için çaba harcamaya devam edileceğini aktardı.
Bakan Fidan, iki NATO müttefiki, Akdeniz ülkesi ve stratejik ortak olarak ilerleyen dönemde atılacak adımlarla İtalya'yla olan dostluğun daha da güçlendirileceğine inandığını sözlerine ekledi.
Libya gündemi...
Fidan, hitabının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Türkiye ve İtalya'nın Libya konusunda aynı politikayı takip ettiğini belirten Fidan, "Türkiye son yıllarda (Libya'da) Batı'yla geliştirdiği ilişki seviyesini Doğu'yla da yakaladı. Bu çerçevede Temsilciler Meclisi Başkanı Agila Salih'in Ankara'ya ziyaretleri oldu. Saddam Hafter'in, Bilkasım Hafter'in çeşitli vesilelerle Türkiye'de misafir olması, görüşmelerde bulunması, ağırlanması söz konusu oldu. Şu anda bizim gündemimizde General Halife Hafter'in Türkiye'ye bir ziyareti yok ama yani olması da normal bir konu olurdu." dedi.
İsrail'in Gazze'deki soykırımı...
Uluslararası toplumun İsrail'e uyguladığı baskının yetersiz kaldığını ve caydırıcı bir noktaya ulaşmadığını söyleyen Fidan, "Bugün itibarıyla Gazze'de sistematik açlıkla oluşturulan soykırım devam etmekte. İsrail'in bölgedeki yayılmacılığı ve tehdidi giderek büyümekte." ifadesini kullandı.
Fidan, geç de olsa büyük bir uyanma görülen uluslararası kamuoyunun, uluslararası sisteme göre daha hızlı mesafe kat ettiğini vurgulayarak, "İsrail'in yıllar içerisinde uluslararası kamuoyunun gözü önünde oluşturduğu illüzyonun giderek kalkmakta olduğunu görüyoruz. Gerçek yüzünün, gerçek niyetlerinin ortaya çıktığını görüyoruz." diye konuştu.
İnsanlığın kutsal kabul ettiği bütün kuralların İsrail tarafından umursamazca teker teker nasıl çiğnendiğini bütün dünyanın gördüğüne işaret eden Fidan, "Dünya, özellikle batı toplumu kendi değerleri açısından bir çatışma içerisinde." dedi.
Bakan Fidan, İsrail'in işgali ile Batı değerleri arasındaki çatışmanın daha büyük sonuçlara neden olacağını söyledi.
Fidan, uluslararası toplumun ve sistemin daha çok gayret göstermesi gerektiğini belirterek, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletlerin (BM) daha etkili kararlar alarak İsrail'i durdurması gerektiğini, aksi takdirde büyük ölçüde aşınmış olan uluslararası sistemin tamamıyla çökebileceğini kaydetti.
Rusya'nın Polonya hava sahası ihlali...
Rusya'nın Ukrayna'daki hedeflere düzenlediği saldırılar sırasında Polonya'nın hava sahasını ihlaliyle alakalı gelişmelere ilişkin, NATO'da daimi temsilciler nezdinde 4. maddeyi konu alan bir olağanüstü toplantı yapıldığını hatırlatan Fidan, "Umarım bir daha bunun tekrarını görmeyiz." dedi.
Fidan, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başından itibaren savaşın yayılma riskinin olduğunun ve bir an önce durması gerektiğinin Türkiye tarafından ısrarla ve defalarca vurgulandığını hatırlatarak, savaşın durması için barış ve ateşkes görüşmeleri ile esir takasına ev sahipliği yaptıklarını, çeşitli seviyelerde girişimlerde bulunmaya devam edeceklerini dile getirdi.
Bakan Fidan, Türkiye'nin bölgede yetkin ve sorumluluk sahibi bir ülke olarak aynı Gazze'deki savaşta olduğu gibi tehlikeleri görebildiğini vurgulayarak, mevcut risklerin hangi türden tehlikeleri doğurabileceğine ilişkin kanaatlerinin olduğunu ve bunların her birinin gerçekleştiğini söyledi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki barış ve ateşkes görüşmelerine kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğini kaydeden Fidan, "Türkiye ve İtalya olarak bu savaşın bir an önce durması gerektiği konusunda ortak görüşümüz var." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, savaşın hem bölgesel hem de küresel güvenliğe tehdit oluşturduğunu belirterek, NATO üyesi ülkelerin üzerine düşen görevi yaptığını ve istişarelerde bulunduğunu vurguladı.
Bakan Fidan, savaşın bir an önce durması için daha fazla çaba ortaya konması gerektiğini söyledi.
İtalya Dışişleri Bakanı Tajani: "Türkiye gibi önemli bir ülkeyle işbirliği, insan kaçakçılarına karşı mücadelemizi güçlendirmemizi sağlayacaktır"
Ev sahibi Bakan Tajani, Türkiye ve İtalya'nın stratejik ortak olduğunu ve nisan ayında Roma'da yapılan Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirve'nin de bunu gösterdiğini belirterek, bu akşam düzensiz göçle mücadelede işbirliğinin güçlendirilmesi belgesinin imzalanmasının Akdeniz'de ve özellikle Libya'dan göç kalkışlarının önlenmesinde çok faydalı olacağını ifade etti.
Tajani, İtalya için düzensiz göç meselesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, "Akdeniz bölgesinde Türkiye gibi önemli bir ülkeyle işbirliği, insan kaçakçılarına karşı mücadelemizi güçlendirmemizi sağlayacaktır. Bu girişim, (İtalya) hükümetin, Akdeniz'de düzensiz göçle, uyuşturucu kaçakçılığı ve terörizmle mücadelede kilit bir ülkeyle yürüttüğü somut bir eylemdir." diye konuştu.
İki ülkenin kolluk kuvvetlerinin eğitimi konusunda birlikte çalışılacağını anlatan Tajani, şu değerlendirmede bulundu:
"Akdeniz'deki suç ağlarını çökertmeyi ve düzensiz göçün önlenmesi için sahil güvenliklerimiz arasındaki işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Aynı konu, ağustosta İstanbul'da Başbakan (Giorgia) Meloni ile Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan, Libya Başbakanı (Abdulhamid) Dibeybe, Türkiye İçişleri Bakanı ve İtalya İçişleri Bakanı arasında da ele alındı. Dolayısıyla biz, İtalya, Türkiye ve Libya arasında diyaloğu güçlendirmek için çalışıyoruz. Bunu diğer bölgesel aktörlere de yaymak istiyoruz çünkü bizim için Kuzey Afrika'nın ve Akdeniz'in istikrarı hayati önem taşıyor."
Tajani, "Akdeniz artık göçmenlerin mezarlığı olmamalı, refah ve büyüme inşa etmeye hizmet eden bir deniz olmalı." dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı...
Rusya-Ukrayna Savaşı'na da değinen Tajani, "Türkiye ile Ukrayna'da barış inşa etmek için de iyi bir şekilde çalışabiliriz. Ankara'nın diyaloğu kolaylaştırmak açısından önemli bir rol oynayabileceğini çok iyi biliyoruz. Ayrıca, Bakan Fidan'a İtalya'nın, barış sağlandığında Ukrayna'ya, NATO'nun 5. maddesi modelinde bir güvenlik garantisi verilmesi önerisini de yineledim." diye konuştu.
Tajani, Karadeniz'in güvenliğinde Türkiye'nin rolünü göz önünde bulundurarak deniz mayınlarının temizlenmesi fikrini de tartışmaya açık olduklarını belirterek, "Bu alanda büyük bir tarihe ve deneyime sahibiz, deniz taşımacılığının güvenliğini sağlamak için de çalışabileceğimize inanıyorum." dedi.
Türkiye-İtalya ekonomik ilişkileri...
İki ülke arasında ekonomik ilişkiler konusunda işlerin doğru yönde ilerlediğini gördüklerini dile getiren Tajani, "Bu alanda işbirliğini güçlendirmek için daha çok çalışmaya karar verdik. 2024 yılında toplam 32 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştık. Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde en büyük, Avrupa'da ise ikinci büyük ticaret ortağıyız, bu nedenle son yıllarda Türkiye'ye ihracatımız iki katından fazla arttı. Dolayısıyla daha fazla yatırım yapmaya ve elbette ülkemize gelecek yatırımları da kabul etmeye hazırız." ifadelerini kullandı.
İki ülke arasında son dönemde öne çıkan savunma sanayindeki ortaklıklara da değinen Tajani, şöyle devam etti:
"Barış için yürütülecek çalışmalar konusunda da birlikte çalışmaya hazırız. Bakan'a, savunma sanayisine ilişkin tutumumuzu da yineledim. Amacımız, sadece AB'ye üye ülkelerle değil, ABD, İngiltere ve Türkiye gibi ülkelerle de işbirliği yaparak savunma sanayimizi güçlendirmektir. Ayrıca Suriye'de, Lübnan'da ve tüm Orta Doğu'da istikrarı güçlendirme konusunda hemfikir olduk. Biz, barış ve istikrar için dost ülke Türkiye'nin rolüne çok güveniyoruz ve birlikte önemli adımlar atabileceğimize inanıyoruz."
"Tepkinin de aşılmaması gereken bir sınırı vardır. Maalesef, İsrail bu sınırı aşmıştır"
AA muhabirinin, İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'da Hamas müzakere heyetine saldırısına ilişkin uluslararası toplumun yeterli tepkiyi gösterip göstermediği sorusuna Bakan Tajani, "Doha'ya yönelik saldırıları kınıyoruz çünkü bu, hava sahasının ihlalidir. Bu saldırılar, Gazze'de ateşkes sağlanması için barış müzakerelerinin önemli bir parçası olan bir ülkenin hava sahasını ihlal ediyor." cevabını verdi.
Tajani, İsrail'in kendisini savunma hakkı olduğunu iddia ederek, "Ancak tepkinin de aşılmaması gereken bir sınırı vardır. Maalesef İsrail bu sınırı aşmıştır. Uluslararası hukuk ve insancıl hukuk hakları birçok kez ihlal edilmiştir. İsrail'e artık bombaların, saldırıların durması gerektiğini, artık barışa ulaşmanın zamanı geldiğini söyledik. Elbette Hamas da tüm rehineleri koşulsuz olarak derhal serbest bırakmalıdır." diye konuştu.
İtalya olarak iki halk, iki devlet çözümüne inandıklarını belirten Tajani, şunları kaydetti:
"Bir Filistin Devleti'nin hayata geçirilmesinin doğru olduğuna inanıyoruz. Türk dostum ve mevkidaşım Dışişleri Bakanı'na da İtalya'nın, Filistin'in birliği için Gazze ve Batı Şeria'nın birleştirilmesi temelinde Müslüman bir ülkenin öncülüğünde, BM bayrağı altında bir uluslararası misyonu desteklediğini tekrar ettim. Bu birleşme, bir Filistin Devleti'nin doğması için temel şarttır. 22 Eylül'de New York'ta hazırlanmakta olan belgeyi imzalayacağımızı söyledim."
Tajani, AB Dışişleri Bakanlarının son gayriresmi toplantısında da Almanya ile beraber, Batı Şeria'nın bir kısmını işgal eden, Filistinli sivillere saldıran yeni İsrailli yasa dışı yerleşimcilere yönelik yeni yaptırımlardan yana olduklarını belirterek, "Ayrıca, dün Strazburg'da Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in sunduğu yaptırım önerilerini değerlendirmeye hazır olduğumuzu ve bu öneriler Konsey'e sunulur sunulmaz Avrupa’daki müttefiklerimizle birlikte gerekli değerlendirmeleri yapacağımızı belirttim." dedi.
"(Polonya'nın hava sahasının Rus İHA'larınca ihlali) Umarım bir daha olmaz"
Tajani, Rusya'ya ait İHA'ların Polonya'nın hava sahasını ihlalinin NATO'ya yönelik bir test olup olmadığına dair soruya şu cevabı verdi:
"İtalya bunu açıkça kınadı. Rusya'nın askeri açıdan bile olsa müdahale yeteneklerini test etmek istediği açık. Umarım bu bir daha olmaz. Bu yeni bir şey değil. Ben Hava Kuvvetleri subayıyken, Varşova Paktı MiG'lerinin NATO sınırına yaklaşmasını ve müdahale yeteneklerini test etmelerini izliyorduk. Bu normal, ancak çok endişe verici. Umarım bir tırmanma olmaz. En ufak bir hata bile durumun daha da kötüleşmesine yol açabilir. Savaş için değil, barış için çalışmalıyız ancak İtalya ve NATO'nun toprak bütünlüğünü savunmalıyız."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com