USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

Avrupa ve İran, BM yaptırımlarının gündemde olduğu nükleer krize İstanbul’da çözüm arıyor

İran ile 2015'teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılacak nükleer görüşme, İran nükleer dosyasına dair belirsizliklerin ve gerilimlerin giderek tırmandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Avrupa ve İran, BM yaptırımlarının gündemde olduğu nükleer krize İstanbul’da çözüm arıyor
25-07-2025 09:47
Google News
Tahran

DışiÅŸleri Bakan Yardımcıları düzeyinde yapılan bu görüşme, taraflar arasında son dönemde artan gerilimlerin gölgesinde, İran’ın nükleer programına dair ihtilaflara çözüm arayışının bir parçası olarak öne çıkıyor. Görüşmeye İran'ı temsilen bakan yardımcıları Mecid Tahtrevançi ile Kazım Garibabadi katılıyor. Görüşme, İran'ın İstanbul BaÅŸkonsolosluÄŸunda 09.30'da baÅŸlayacak.

????

Görüşmelerin gündeminde nükleer meseleye çözüm ve tetik mekanizması var

Görüşmelerin ana baÅŸlığı, 2015'te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaÅŸma kapsamında yer alan ve “snapback” olarak bilinen "tetik mekanizması".

Tetik mekanizması, KOEP anlaÅŸmasını destekleyen 2231 sayılı BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararında yer alan özel bir madde olarak dikkati çekiyor. Bu maddeye göre, anlaÅŸmaya taraf herhangi bir ülke, İran’ın yükümlülüklerini ciddi ÅŸekilde ihlal ettiÄŸini iddia ederse konuyu BMGK’ya taşıyabiliyor. Bunu takiben, 30 gün içinde gerekli prosedürlerin tamamlanmasının ardından, daha önce kaldırılan BM yaptırımları yeniden yürürlüğe girebiliyor.

Söz konusu maddenin süresi 18 Ekim 2025’te sona erecek. Avrupa ülkeleri, bu tarihten önce İran’ın nükleer programına çözüm bulunamaması durumunda mekanizmayı iÅŸleteceklerini duyurdu. Bu da son tarih uzatılmazsa zaman açısından müzakerelere kısıtlı bir pencere bırakıyor.

İstanbul’daki görüşmelerde taraflar, son tarih öncesi diplomatik bir çıkış yolu bulmaya çalışacak.

İran'ın nükleer programıyla ilgili BM yaptırımları ile Türkiye ve Brezilya'nın 2010’daki diplomatik giriÅŸimi

İran’ın nükleer programına dair uluslararası endiÅŸeler ilk olarak 2000’li yılların başında yoÄŸunlaÅŸtı ve 2006-2010 yılları arasında BMGK tarafından İran’a karşı bir dizi yaptırım uygulandı. Bu yaptırımlar, İran'ın nükleer programında askeri boyut olabileceÄŸi iddialarına dayandırıldı. O dönem BMGK geçici üyesi olan Türkiye ve Brezilya, Mayıs 2010'da tartışma konusu olan İran'ın elindeki bin 200 kilogram zenginleÅŸtirilmiÅŸ uranyumun Türkiye'ye gönderilmesi konusunda anlaÅŸtı. Tahran Deklarasyonu adı verilen anlaÅŸma, o dönem BaÅŸbakan olan Recep Tayyip ErdoÄŸan, İran CumhurbaÅŸkanı Mahmud Ahmedinejad ile Brezilya CumhurbaÅŸkanı Lula Da Silva huzurunda Tahran'da imzalandı.

AnlaÅŸma ABD ve Avrupalı müttefikleri tarafından kabul görmedi ve Haziran 2010'da ülkelere İran’a ve İran’dan yapılan tüm sevkiyatları denetleme ve gerekli durumlarda el koyma yetkisi veren ağır 1929 sayılı kararla yeni yaptırımlar getirildi. O karara Rusya ve Çin evet oyu kullanırken Türkiye ve Brezilya, diplomatik çabayı baltalayabileceÄŸini belirterek hayır oyu verdi. Ahmedinejad döneminde yaptırımların yoÄŸunlaÅŸtığı bu süreçte, İran ekonomisi ciddi ÅŸekilde baskı altına alındı. Enerji sektörüne ve mali sistemine yönelik kısıtlamalarla İran uluslararası sistemden büyük ölçüde izole edildi.

Nükleer anlaşma ve Batı ile uzlaşma dönemi

2013 yılında Hasan Ruhani'nin cumhurbaÅŸkanlığı görevine gelmesiyle birlikte Batı ile diyaloÄŸa dayalı yeni bir dış politika yaklaşımı benimsendi. Yaklaşık 20 ay süren müzakereler sonucunda 14 Temmuz 2015’te İran ile BMGK’nın 5 daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere) ve Almanya arasında KOEP imzalandı. AnlaÅŸma kapsamında İran, uranyum zenginleÅŸtirme faaliyetlerini sınırlandırmayı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tam iÅŸ birliÄŸi yapmayı kabul etti.

Buna karşılık, İran’a nükleer programı nedeniyle uygulanan BM ve Avrupa BirliÄŸi yaptırımları 16 Ocak 2016'da anlaÅŸmanın BMGK onayıyla yürürlüğe girmesiyle kaldırıldı ancak anlaÅŸmaya, İran'ın anlaÅŸmaya uymaması halinde tüm yaptırımları yeniden uygulamaya izin veren bir madde, tetik mekanizması maddesi eklendi.

ABD, Trump döneminde anlaşmadan tek taraflı çekilerek yaptırımları geri getirdi

2018 yılında dönemin ABD BaÅŸkanı Donald Trump, ilk baÅŸkanlık döneminde ülkesini tek taraflı olarak anlaÅŸmadan çekti. ABD, anlaÅŸmadan çekilmesinin ardından İran’a yönelik ağır ekonomik yaptırımları yeniden yürürlüğe koydu. Avrupa ülkeleri, ABD’nin kararını desteklemediklerini açıklasalar da bu yaptırımların etkisini dengelemeye yönelik somut adımlar atmakta baÅŸarısız oldu. İran’a yönelik ticari iÅŸlemleri kolaylaÅŸtırmak üzere 2019'da kurulan INSTEX adlı özel ödeme mekanizması da ABD'nin baskıları nedeniyle Avrupa tarafından etkinleÅŸtirilemedi.

Bunun ardından İran, anlaÅŸmadaki taahhütlerini aÅŸamalı olarak durdurmaya baÅŸladı. 2020 yılından itibaren yüksek düzeyli uranyum zenginleÅŸtiren Tahran yönetimi, zenginleÅŸtirme oranını anlaÅŸmada belirlenen yüzde 3,67’den yüzde 60’a kadar çıkardı. Bu durum Batılı ülkelerin endiÅŸelerini artırdı.

İran ise bu süreçte ilgili yaptırımların kaldırılması halinde nükleer faaliyetlerini yeniden anlaşmayla uyumlu hale getireceğini sık sık açıkladı.

Nükleer müzakerelerin yeniden başlama süreci

Eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde görüşmeler başladı ancak sonuç alınamadı. Bunun ardından İran, E3 ile Aralık 2024'te Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyinde nükleer görüşmelere yeniden başladı ancak görüşmeler yine sonuçsuz kaldı. Daha sonra ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunan bir mektubu martta İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e göndermesi üzerine ABD ile İran nisanda Umman aracılığında dolaylı nükleer görüşmelere başladı. Taraflar Maskat ve Roma'da 5 tur görüşme gerçekleştirdi.

Bu süreçte 16 Mayıs'ta yine İstanbul'da Avrupa ülkeleri ile İran arasında da bakan yardımcıları düzeyinde görüşmeler yapıldı.

Taraflar ilk aşamalarda olumlu açıklamalar yaptı. Daha sonra teknik konulara geçildikçe ABD'nin İran'a "uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdur" talebi İran'da kabul görmedi ancak görüşmeler tamamen kesilmedi.

İsrail'in İran'a saldırıları müzakere sürecini ortadan kaldırdı

ABD'nin İran'ın kabul etmediği talepleri nedeniyle bir süre durdurulan görüşmelerin 15 Haziran'da Maskat'ta yeniden başlaması kararlaştırıldı ancak müzakere tarihinden iki gün önce İsrail, İran'a saldırılar başlattı. İran-İsrail arasında 12 gün süren savaşa yol açan bu saldırılar sırasında da ABD, 22 Haziran'da İran'ın nükleer tesislerini bombaladı. Bu gelişmeler, müzakere sürecini ortadan kaldırdı ve İran, UAEA ile işbirliğini askıya alan yasa çıkardı.

Trump, İran'a tekrar müzakere çağrısında bulunsa da İran şu ana kadar bu çağrıyı kabul etmedi.

Avrupa’dan snapback tehdidi ve Tahran’ın yanıtı

Bu süreçte İngiltere, Fransa ve Almanya ise nükleer meseleye Batı'nın istediği çözüm bulunmazsa ağustos sonuna kadar mekanizmayı işleteceklerini bildirdi ve İran'a yeniden müzakere çağrısında bulundu. İran da çağrıyı kabul etti ve İstanbul'da 25 Temmuz'da Avrupalı temsilcilerle görüşmeye hazır olduğunu bildirdi.

İran, mekanizmanın iÅŸletilmesine dair Avrupa ülkelerinin hukuki dayanağının bulunmadığını savunuyor. Tahran, ABD’nin 2018’de anlaÅŸmadan çekilmesinin ardından Avrupa ülkelerinin yükümlülüklerini yerine getirmediÄŸini ve dolayısıyla anlaÅŸmadaki “katılımcı” statülerini kaybettikleri tezini dile getiriyor. Bu baÄŸlamda, Avrupa ülkelerinin BMGK’da bu süreci baÅŸlatma yetkisine sahip olmadığını ifade ediyor.

Buna karşın Avrupa tarafı, 2231 sayılı kararın kendilerine bu yetkiyi verdiÄŸini ve İran’ın yükümlülüklerini yerine getirmediÄŸi gerekçesiyle bu mekanizmayı iÅŸletme hakkına sahip olduklarını savunuyor.

Hangi BM yaptırımları geri dönebilir?

İran ile Batı arasında uzlaşma sağlanamaz ve mekanizma işletilip İran'a BM yaptırımları getirilirse İran'ın nükleer dosyasının çözümünün daha karmaşık hale gelebileceği değerlendiriliyor.

Tetik mekanizmasının devreye girmesiyle 2006-2010 arasında İran'a karşı çıkarılan 1696, 1737, 1747, 1803, 1835 ve 1929 sayılı kararlar yeniden geçerlilik kazanacak.

Bu durumda geri getirilecek yaptırımlar arasında silah ambargosunun yeniden yürürlüğe girmesi, İran’ın nükleer baÅŸlık taşıma kapasitesine sahip füze geliÅŸtirmesinin yasaklanması ve yüzlerce kiÅŸi ile kuruluÅŸa yönelik mali ve seyahat kısıtlamaları yer alıyor. 2020 yılında süresi dolan silah ambargosu da bu kapsamda yeniden yürürlüğe giriyor.

En kritik yaptırım ise 1929 sayılı BMGK kararı. Bu karar, BM üyesi ülkelere İran’a ve İran’dan yapılan tüm sevkiyatları denetleme ve gerekli durumlarda el koyma yetkisi veriyor. Bu da İran’ın deniz ve hava ticaretinde kullandığı gemilere yönelik müdahaleleri mümkün hale getiriyor.

İranlı yetkililer ise BM yaptırımlarının geri getirilmesi halinde Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi AnlaÅŸması'ndan (NPT) çekilebileceÄŸini daha önce dile getirdi. İran ile nükleer anlaÅŸmaya geri dönülmesi olasılığını en aza indirecek ve İran ile E3 ülkeleri arasında eÅŸi benzeri görülmemiÅŸ bir uçurum yaratacak bu senaryonun gerçekleÅŸmemesi için İstanbul’daki görüşmeler, taraflar açısından diplomatik bir çıkış yolu bulma açısından son fırsatlardan biri olarak deÄŸerlendiriliyor.

Anlaşma sağlanması için ise ABD'nin de sürece katılması gerekiyor.

İran ile ABD arasındaki görüşmelerin de yakın zamanda yeniden başlayacağı öngörülürken anlaşma için Tahran'ın "kırmızı çizgi" kabul ettiği düşük düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetleriyle ilgili derin ihtilafın çözülmesi gerekiyor.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi