?>

100 yıl evvelinden Cumhuriyet’in 100. Yılı ve sonrasına bakış -Kitap analiz ve tarihi kayıtlar-

Dr. Erdem Ulaş

4 gün önce

100 Yıl Evvelinden Cumhuriyetin 100. Yılı ve Sonrasına Bakış , -Kitap Analiz ve Tarihi Kayıtlar

Bu kitabı okuyunca İngiltere’nin neden büyük devlet olduğunu anlıyorsunuz. Osmanlı’nın son devrinden siyasetçi ve devlet adamı manzaraları içinizi acıtıyor. Yabancı bir devletin bu kadar kolay satılık insan bulması, devşirmesi çok acı. Yüzlerce istihbarat raporunda İngilizler lehinde ajanlık yapan, İngiltere’nin menfaatleri için çalışan, İngiliz ajanlarına bilgi veren pek çok isim yer alıyor. Mustafa Kemal Paşa ve Milli Mücadele hareketini yürüten milliyetçilere bakış açılarını görüyorsunuz. Mustafa Kemal’in, karşı istihbarat önlemlerini okuyunca dehasına bir kere daha hayran oluyorsunuz.

İngilizler üzerinde Bolşevikleri, Hindistan, Afganistan ve Arapları kullanarak yarattığı endişe dalgası ile Fransa ve İtalyanlarla yaptığı manevralar sonucu İngiltere’nin yalnız bırakılması stratejisi muhteşem.

İngilizler, Erzurum Kongresinden itibaren ulusal kurtuluş hareketini, ajanları vasıtasıyla takip ediyorlar. İstihbarat Binbaşı Noel; Mustafa Kemal ve arkadaşlarını tutuklamak üzere Elazığ Valisi Ali Galip, Kürt önderler Emir Ali ve Bedirhanoğullarından Celadet Ali ve Kamuran Ali’yi oldukça yüklü bir para ve teçhizatla Malatya’ya gönderiyor; ancak başarısız olunuyor.

Binlerce istihbarat raporuyla İngilizler hem İstanbul’u, hem de Mustafa Kemal ve arkadaşlarının her adımını takip ediyor, bütün askeri hazırlığı, silah ve asker sayısını, Bolşeviklerle ilişkilerini, Anadolu’ya geçen subay ve paşaların isimlerini biliyorlardı. Özellikle Bolşeviklerle ilişkileri çok sıkı takip ediyor, bütün yazışmalar, görüşmeler raporlanıyordu. Özellikle Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşlarından yararlanan İngilizler, İstanbul ve Anadolu’da kurdukları istihbarat ağında binlerce Türk’ü kullandılar. Ajan olarak kullanılan bu Türklerin isimleri 100 yıl sonra açılan istihbarat arşivlerinde hala kod isimle belirtiliyor.

10 Ocak 1920 tarihli oldukça kapsamlı bir istihbarat raporunda bütün Anadolu’da Milli Mücadeleyi destekleyen; gazeteci/yazar, din adamı, zengin tüccar, toprak sahibi, hukukçu ve subaylar ile kolordu ve tümen komutanlarının listesine yer verilmiştir. Aynı raporda aynı şekilde Milli Mücadele karşıtları da listelenmiştir.

61’inci Tümen Komutanı Kazım Özalp’la Balıkesir’e gelen ve yanında Emrullah bey adında tercüman bulunduran ve kendini Bolşeviklerle iş birliğini görüşmek için gelen yetkili bir Bolşevik olarak tanıtan bir Rus’a her şeyi rahatça anlatıyor. Kazım Özalp, anılarında bu kişiyle yaptığı görüşmeyi de güzel güzel anlatıyor. Ancak İngiliz arşiv belgeleri, bu kişinin bir ajan olduğunu ve görüşmeyi İngiliz Askeri İstihbarat Şefi Tümgeneral Sir Thwaites’e rapor ediyor. Bu istihbarat sayesinde İngilizler, Kemalistlerin; Bolşeviklerin desteğine talip olmakla birlikte Bolşevik olmaya niyetli olmadıklarını öğreniyorlar.

19 Mayıs 1920 tarihli İngiliz istihbarat raporunda geçen bilgiye göre; İngilizlerin ellerine geçen 20’nci Kolordu Komutanına gönderdiği 12 Şubat 1920 tarihli telgrafta Mustafa Kemal; “iki hafta önce bana başvuran Bolşeviklere olumlu yanıt vermedim. Bu Bolşevikler İngiliz İstihbaratının gönderdiği ajanlardı. Kazım bey onlardan hiç kuşkulanmamıştı” demektedir.

31 Mart 1920 tarihli İngiliz İstihbarat raporunda Mustafa Kemal ile İstanbul’daki ulusçular arasında yazışmalarda kadınların kuryelik yaptığı, bu kadınların Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’ın kurduğu İslam Kadınları İşçi Derneği üyesi kadınlar olduğu bildirilmektedir.

22 Nisan 1920 tarihli İngiliz İstihbarat raporunda; Ulusalcılardan yana olan Prenses Ulviye’nin Padişah Vahdettin ile görüştüğü, Ulusalcıların Anzavur’u ezeceklerini, boş yere Müslüman kanı akacağını, İngiliz siyasetine yardım etmenin İslam Dünyasında memnuniyetsizlik yarattığını, Ulusalcıların başarılı olmaları halinde Padişahı tahttan indireceklerini hiç çekinmeden Vahdettin’e bildirdiği yazılmaktadır.

İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Sir John Robeck, Lord Curzon’a yazdığı 22 Mayıs 1920 tarihli raporda; TBMM’nin gizli yapılan 24 Nisan 1920 tarihli ilk oturumunda Mustafa Kemal’inPadişahsız bir yönetim kurmak gerektiğini” söylediğini; gizli oturumda yer alan T.25/2 kod isimli Türk ajana atfen bildirmiştir.

İngiliz İşgal Ordusu Başkomutanı General Milne, Savaş Bakanlığına sunduğu 1 Şubat 1920 tarihli raporda; Gelibolu Akbaş köyündeki silah deposunun basıldığını 8 bin tüfek, 40 makineli tüfek ve 2 bin sandık cephanenin çalınarak Anadolu’ya geçirildiği, Edremit eski kaymakamı Köprülü Hamdi beyin 30 kişilik çetesinin baskınında Gelibolu Jandarma Komutanı Nail bey, Dondurmacı Hafız Efendi, John Mehmedov ile İstanbullu Eyüp Sabri beyin yer aldığı bildirilmiştir. General Milne, raporunda denetiminde 300 bin tüfek, makineli tüfekler, top ve 100 milyon mermi olduğunu, milliyetçilerin önderlerinin bunları çalmak için plan yaptıklarını, bunları korumanın çok zor olduğunu anlatarak, tamamını denize atmayı önermiş; Bakanlık, 3 Şubat 1920 tarihli cevapta, böyle bir davranışın panik izlenimi yaratacağı, Malta’ya nakledilinceye kadar önlemlerin alınması bildirilmiştir.

Bu süreçte Milli Mücadele ekibi de boş durmayarak İngiliz İstihbaratına sahte belgeler sızdırıyordu. İngiliz ajanı Doktor Topcuyan adındaki bir Ermeni aracılığı ile sızdırılan bir belge; Emir Faysal ile Mustafa Kemal’in İngilizlere karşı cihat hususunda anlaştıklarına, Arap Devletiyle sınırları, Hilafet dahil pek çok konuda anlaştıklarına dairdi.

Yine İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Webb Lord Curzon’a yazdığı 02.01.1920 tarihli raporda; Zara’da Muvahiddin adında Pan İslamist bir dernek kurulduğu; bütün Müslümanların üyesi kabul edilen bu derneğin 37 kurucusu olduğu, Mustafa Kemal ve Hüseyin Rauf dışında Mısır, Suriye, Kafkasya, Hindistan, Kırım, Buhara, Trablus, Arabistan temsilcilerinin kurucu olduğu derneğin tüm Müslümanların birlik, beraberliği, kurtuluşu ve savunmasını amaçladığı bildirilmiştir. Aslında karşı istihbarat amaçlı tamamen göstermelik bir dernektir.

Yine Kara Vasıf’ın Gürcülerle, Ermenilere karşı eylemde bulunmak üzere anlaştığı, Mustafa Kemal’in Halep ve Şam’a ayaklanma çıkarmak üzere bir grup subay gönderdiği, Suriyeli Yasin ve Cafer Paşa ile Şerif yanlısı bazı subayların Mustafa Kemal’e destek mektubu yazdıkları rapor edilmiştir. Yine Mustafa Kemal’in Ermeni Devleti kurulmasını engellemek için bir Türk - Kürt - Arap kongresi düzenleyeceği haberleri sızdırılmıştır.

6 Mayıs 1920 tarihli İngiliz İstihbarat Servisi raporunda Mustafa Kemal’in, Padişahın sarayının kütüphane sorumlusu Veli Muhammed Han adında bir Afgan’a gizli Afgan komitesi adında bir teşkilat kurdurduğu, Afganistan ve Hindistan’da İngiltere aleyhinde komplolar düzenlemeye çalıştıkları bildiriliyor.

12 Ağustos 1920 tarihli istihbarat raporu, Ankara’dan dönen bir Türk ajana dayandırılmaktadır. Ulusalcılar Bolşeviklerden yardım almayı ancak Bolşevik ilkelerini kabul etmemeyi, İttihatçılar ise İslam ilkelerinin Bolşeviklikle uyumlu olduğunu Bolşevikliği tüm sonuçlarıyla kabul etmezlerse Rusların yardım etmeyeceğini düşündüklerini yazıyor.

28 Ağustos 1920 tarihli İngiliz Deniz İstihbarat şefi, Moskova ile Mustafa Kemal arasında ortak düşman Büyük Britanya’ya karşı bir anlaşma yapıldığı, Anadolu’nun Sovyetlerce kurtarılması için Rus piyade ve süvarilerinin Erzurum’a gireceği, Sovyetlerin Polonya’dan bile Güney’e asker kaydırdıkları, bu durumun İstanbul, Irak, İran’daki çıkarlarını zedeleyeceği, büyük tehlike yaratacağını rapor etmiştir.

İngiliz Dışişleri Doğu Masası şefi Osborne; 23 Eylül 1920 tarihli raporunda; “Mustafa Kemal, Lenin’in ilkelerini reddetmiştir. Bu nedenle Mustafa Kemal indirilmek üzeredir. Onun yerini Enver ve Talat; Musevi - Alman - Bolşevik kombinezonu İttihatçılar alacaktır. Bolşevizmin bu şekilde yayılması, İngiliz gücünün doğuda yıkılmasına yol açabilir. Mustafa Kemal ile görüşülerek Prens Abdülmecit ile irtibat kurması ve İstanbul’a gelmesi sağlanmalıdır. Bu durum ona anlatılarak mevcut şartları kabulü sağlanmalı, gerekirse Damat Ferit’in yerini alacak varis olabileceği bildirilmelidir. Bu şartlar altında Mustafa Kemal, Sevr’i kabule de yanaşacaktır.” demektedir.

İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Sir John Robeck imzalı, 8 Temmuz 1920 tarihli istihbarat raporu çok enteresandır. Yunan ilerleyişinin durdurulamaması nedeniyle Ulusalcıların ümitlerini kaybettikleri, önderler arasında ciddi görüş ayrılıkları olduğu, Mustafa Kemal’in meclisten diktatör yetkileri almasından memnun olmadıkları, İsmet Paşa, Ali Fuat ve Nurettin Paşa gibi isimlerin harekete geçip, Eskişehir’de gizli bir toplantı yaptıkları, Damat Ferit hükümeti çekilip, Ahmet İzzet Paşa kabine kurarsa İstanbul’daki merkezi hükümetle hareket edecekleri, İngiltere ile en iyi koşullarla anlaşmak, Halife ve Saltanata tam bağlılık gerektiği, Bolşevikler ve yurt dışındaki İttihatçılarla tüm ilişkilerin kesilmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, raporda ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Raporda Kazım Karabekir ile Mustafa Kemal arasında da anlaşmazlık olduğu yazılıdır.

.

Dr. Erdem Ulaş, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI