USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Hak kavramı neye göre değişiyor

06-02-2021

İnsan hakları dediğimizde herkesin aklına, anlayışına göre bazı temel kavramlar geliyor. Herkesin kendine göre bir hak tanımı var. 

Evrensel insan hakları, her devlete göre değişkenlik gösteriyor. Aynı metinler farklı yorumlanabiliyor. 

ABD Başkanı’nın insan hakları söylemi ile Almanya Şansölyesi’nin insan hakları söylemi aynı kapıya çıkmayabilir. 

Türkiye devletinin de kendine özgü insan hakları söyleminin olması normaldir. 

İnsan hakları, her insanın sımsıkı savunması gereken temel haklardandır. 

Kişi, sadece kendi hakkını değil, görüşünü - yaşantısını benimsemese bile, haksızlığa uğrayan kim olursa olsun, haksızlığa uğrayan kişinin hakkını savunmalıdır.

Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olayları da bu bağlamda yorumluyorum.

Üniversite öğrencilerinin belli çerçeve dâhilinde, kanunlara uyarak eylem yapma hakları vardır. 

Cumhurbaşkanı tarafından atanan rektörü eleştirmek, öğrencinin temel hakkı mıdır? Konu siyasallaştığı zaman durum değişiyor. 

Boğaziçi rektörünün atanması, siyasallaşmış bir konuya dönüşmüştür. 

Siyasal zemine çekilen konuda öğrencilerin eylem yapması, üniversite içi bir meseledir. Polise direnmek, izinsiz eylem yapmak da hukuk çerçevesinde değerlendirilebilir. 

İnsan hakları bağlamında, üniversite öğrencilerinin yaptığı hukuka uygun her eyleme saygı duymak zorundayız. 

Öğrencilerin yaptığı eylemlere ‘terör eylemi’ diyemeyiz. 

Öğrenciler içinde ‘terör örgütü üyeleri’ varsa tespit edilir ve adalet o kişilere gerekli cezayı verir. 

Eylemlere katılan öğrencileri, toptancı bir yaklaşımla ‘terörist’ ilan edemeyiz, bu temel insan haklarına aykırı olur. 

Mahkemeye çıkarılan ve serbest bırakılan öğrencileri halen terörist gibi lanse etmek, etiketlemek de insanlıkla bağdaşmaz.

Sosyal medyada ‘Şeyma’ isimli bir öğrenciye yapılan muamele de hiçbir hukuk ve hakla bağdaşmaz. 

Başörtüsünü eleştirmek, öğrenciye hakaret etmek, 28 Şubat mağduru kız öğrenciler ile kıyaslamak, alaya almak bunların hepsi birer suçtur. 

Kişinin giyim tarzını, savunduğu değerleri, siyasal kimliğini küçümsemeye ve bir başkası ile kıyaslamaya da kimsenin hakkı yoktur. 

Mahkemenin serbest bıraktığı bir kişi hakkında sosyal medyadan yapılanlar olsa olsa tezvirattır. 

İşin acı tarafı, geçmişte acı çekmiş, benzer sıkıntıları yaşamış kişilerin de ‘Şeyma’ isimli öğrenciye ötekileştirici ve ayrımcı bir tutum sergilemesi hiç hoş olmamıştır. 

Üniversite öğrencisi bağımsız düşünebilir, benimsemese bile başka gruplar içinde yer alabilir, öğrenmeye açıktır ve farkındalık sahibidir. 

Geçmişte LGBT’li öğrencilerin veya sol görüşlü öğrencilerin, başörtüsü mağduru öğrenciler için benzer eylemlerde yer aldığı bilinen bir gerçektir. 

Hak savunmanın politik görüşü olamaz. 

Bir kesime hak görülen bir muamele bir başka kesime hak olarak görülmüyorsa sıkıntı vardır. 

İnsan hakkı evrenseldir ve hiçbir devletin, kesimin veya zümrenin tekelinde değildir. 

Haksızlığa uğrayan kişi eşcinsel olmuş, İslamcı olmuş, sağcı veya solcu olmuş fark etmez. 

Terör örgütü sempatizanı dahi olsa, açıkça suça bulaşmadığı sürece onur kırıcı, aşağılayıcı eylemlerde bulunamayız.

Kötü muamele ve hakaret hiçbir koşulda hoş görülemez. Kişi, kendisi gibi düşünmeyeni hoş görmeyi bilmelidir. 

.

Muhammed Işık, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?