Neva Çiftçioğlu’nu değil, Cem Yılmaz’ı dinlediler!

Erkan Trükten
Erkan Trükten
Neva Çiftçioğlu’nu değil, Cem Yılmaz’ı dinlediler!
07-01-2022

Merak duygusunu kaybetmiş bir insan, sorgulama yetisini de kaybetmiş demektir. 2022 yılında sormamız gereken esas soru: “Nasıl oldu da insanlar kendi hayatları üzerinde muazzam bir değişime yol açacak kuralları hemen benimseyiverdiler?” olmalı.

Bu soruya verilebilecek çeşitli cevaplar arasında “korku faktörü” başı çekiyor gibi görünse de, korkudan çok daha büyük bir etkenin “cehalet” olduğunu söyleyebiliriz. 

Hemen herkes bilmediğinden korkabilir. 

Karşınıza aniden çıkan bir böceğin zehirli olduğunu düşünüp irkilmeniz doğal. 

Hele evinizde bir yılan görmeniz, başınızı döndürebilecek derecede korkunç. Fakat korku, karşınıza çıkan denklemi çözmeniz için yeterli bir savunma mekanizması değil.

Bundan sonra aklı harekete geçirmeniz lazım; tabii eğer birilerinin aklı devreye girip size “evine asla girme, o böcek ya da yılan seni öldürür!” deyip, almanız gereken gerçek tedbirler yerine manipülatif tedbirler aldırtmıyorsa bu mümkün. 

Buradaki en korkunç senaryo; evinize yılanı sokanlar ile, o yılan sebebiyle evinize asla girmemenizi, mahalleden taşınmanızı ve başka bir mahallede yeni bir hayata başlamanızı telkin edenlerin aynı kişiler olması. 

Son iki yıldır insanların cehaletlerinin üzerine boca edilmiş korkuları yüzünden esas meseleyi kaçırdıkları ortada. “cnnturk.com"un 13 Haziran 2018 tarihli haberinde:

Yapılan hesaplamalara göre, zekâ düzeyi ortalama bir nesil başına 7 puan düşüyor. IQ'deki düşüşün kısmen çevre faktörlerinin yan ısıra insanların yaşam tarzındaki değişikliklerle ilgili olabileceği düşünülüyor,” deniyor. (*)

Yaşam tarzı değişiklikleri demişken, 2010 yılından beri hayatımızın merkezinde olmaya başlayan sosyal  medya ile bağımızı sorgulamamız elzem.

Z kuşağı” dediğimiz kuşağın en çok beslendiği yer de sosyal medya.

Bütün bu sosyal medya mecraları arasında en inanılmaz hız ile büyüyen mecraysa “TikTok”. 2020 verilerine göre “TikTok” uygulaması kullanımda 28.4 milyon indirme sayısı ile  3. sırada yer alan Türkiye, nüfusa oranla indirme sayısında dünya birincisi

Peki “TikTok nasıl bir mecra” mı?

Uzmanından öğrenelim:

Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık

"TikTok'un video içerikleri ve yorumlar incelendiğinde ne yazık ki küfür ve argo kullanımı, şiddet, cinsellik, çıplaklık, uyuşturucuya teşvik, siber zorbalık ve cinsel istismar had safhaya ulaşmıştır. Terör örgütlerini öven türden video ve içerikler de son dönemlerde TikTok'ta giderek artmaktadır.” (**)

Tüm dünyadaki tiktoklaşma eğilimi, Türkiye’deki hızına ulaşmış değil. 

Bu da, düşünme becerisi yerine, haz ve tatmin olmayan isteklerini ön plana çıkaran neslin neden yaygın olarak agresif, küfürbaz ve alaycı olduğunu gösteren etkenlerden biri. 

Ayrıca tüm dünya insanlarının bilişsel yeteneklerinin körelmesi ve internet dünyası haricindeki sosyal iletişimin körelmesinin nedenleri arasında sadece “TikTok”a bağlanamayacak ama genel olarak sosyal medya ağlarının amiral gemisi olduğu bir bayağılaşma eğilimi var.

İşin daha kötü tarafı, “YouTube”, “Facebook”, “Instagram”, ve “Twitter”in bayağılaştırıcı ve bel altına yönelten argo ve cinsel içerikli videoları çekmeyi teşvik ederken, bilimsel fikir ayrılıkları üzerinden yürüyen tartışmalara taraf olarak koskoca bilim adamlarını ve araştırmacıları, kendi mecralarından yasaklamaya kalkmaları, videolarını sansürlemeleri, bunun bilimsel bir tartışma ortamına değil, cadı avına yol açacağını herkes bilir. 

Ancak bu sosyal medya lokomotifleri, yeterince bayağılaştırdıkları kitleleri aldıkları karara ikna etme konusunda kendilerini başarılı görüyor demektir. 

Zira bilhassa “mavi tik” verilen komedyenler ve “gamer”ler üzerinden cips yiyerek video çeken, çiğ tavuğun içine lav döken ya da küfür etme yarışması yapan fenomenler oldukça “cool” yani havalı sayılıyor. 

Şu faşist dayatmalar için kaldıraca dönüşen Covid 19 sürecinde ise, Vanden Bossche, Sucharit Bhakdi, Robert Melone, Neva Çiftçioğlu ve Luc Montegnier’i bahsi geçen o mecralarda dinlemek ne havalı ne de akli

Zaten sansürlüler. 

Cem Yılmaz’ın “aşı olun” demesi, “bilim adına” yeterli. 

Bu yüzden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Twitter” üzerinden, uygulanan sağlık politikalarına itiraz eden tıpçılara değil, “aşı olun” diyen popçulara destek ve cevap veriyor. 

Trend’i o da biliyor.

.

Erkan Trükten, dikGAZETE.com

(*) https://www.cnnturk.com/yasam/iq-seviyesi-giderek-dusuyor-mu

(**) https://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/uzmanlar-tiktoka-karsi-aileleri-ve-gencleri-uyardi-41310248

Erkan Trükten
Erkan Trükten

Tarih Felsefecisi | Araştırmacı | Yazar |

Erkan Trükten kimdir?

Bulgaristan'ın Kırcaali ilinde doğdu (5 Ağustos 1980). Türk tarih araştırmacısı, yazar, tarih felsefecisi, dikGAZETE.com köşe yazarı, BBN Türk Büyük Resim eski Moderatörü.

Hayatı

Komünist lider Todor Jivkov'un Bulgaristan'da yaşayan Türklerin kimliklerini Ortodoks, Slav, Hıristiyan olarak değiştirerek asimile etme politikasının sonucunda, bunu kabullenmeyen ve tüm mal varlığını Bulgaristan'da bırakan ailesiyle 1989 Temmuz'unda anavatanı Türkiye'ye göç etti.

Eğitimi

İlköğrenimini Bulgaristan ve Türkiye'de tamamladı. Orta öğrenimine Kağıthane Anadolu Lisesi’nde devam etti. Erkan Trükten, tarihin toplumsal kimlik üzerinde ideolojik bir araç olarak kullanıldığını küçük yaşta tecrübe ederek fark etti ve tarih eğitimi almak onun ilk hedefi oldu. Tarih eğitimini 1999-2003 döneminde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde tamamladı. 

2004 yılında artık nispeten demokratikleşmiş Bulgaristan'a giderek Sofya Üniversitesi Felsefe Fakültesi'nden “Küresel Düşüş: Modernizm” tezi ile yüksek lisansını felsefe alanında yaptı. 

2006 Haziran'ında henüz 25 yaşında Elif Yayınları'ndan bir modern dünya eleştirisi sunan ve dayanışmacılık prensibi üzerinden şekillenmiş alternatif bir siyasi yönetim sistemi ortaya koyarak postmodernizmi modernizmin devamı sayan “Modern Sığlık/Metafizik Derinlik” kitabını çıkarttı. 

Trükten, 2019 yılında popülerliğini arttıran ve transhümanizmin insanı başkalaştıran projesini eleştirerek, ilkelden gelişmişe doğru bir medeniyet tasavvurunu ve hatta bu minvalde işlenen insanlık tarihini reddeden “Deccal Derin Devleti” kitabıyla bir tarih felsefecisi olarak gündeme geldi.

Meslek Hayatı

Çeşitli eğitim kurumları ve okullarda tarih öğretmenliği yapan Erkan Trükten, bir süre İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki kuruluşlarda engelli bireylere yönelik Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) danışmanlığı ve eğitimciliği yaptı.

Bazı medya organlarının tarih programlarına konuk olarak katıldı. Sivil toplum kuruluşlarında tarih felsefesi üzerine konferanslar verdi ve vermeye devam etmektedir. 

2014 yılında İstanbul Üniversitesi Avrasya Araştırmaları Enstitüsü'ne giren Erkan Trükten, ikinci yüksek lisans eğitimini yarıda bırakarak, yıllardır üzerinde çalıştığı “Deccal Derin Devleti” isimli kitabını bitirmeye yoğunlaştı. Kitap üzerinden söyledikleri o kadar çok konuşuldu ki, çeşitli televizyon programlarına çağrıldıktan sonra, yaklaşık iki yıl sürecek “BBN Türk” kanalının “Büyük Resim” programının moderatörü oldu.

P(L)ANDEMİ sürecinde, küresel işgal planına karşı, farklı sosyal medya ortamlarından kesintisiz olarak görüşlerini aktaran Erkan Trükten “Yeni Dünya Düzeni” adı altındaki küresel işgal planı çerçevesinde oluşturulmaya çalışılan “Deccalizm”e karşı mücadelesine devam ediyor.

14 Mayıs 2023 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Bağımsız Aday olarak meydanlara çıkan Erkan Trükten, yoğun çalışma temposu arasında kitap çalışmaları ile dikGAZETE.com köşe yazarlığını sürdürmektedir.

Kitapları

- Modern Sığlık Metafizik Derinlik; 2018, Felsefe/ 272 sf. Elif Yayınları

- Deccal Derin Devleti; 2022, Araştırma/inceleme, 512 sf. Şira Yayınları/ Mona Kitap

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Özgür 4 yıl önce
Erkan bey durum gerçekten böyle..
Futbolla, Dizilerle Yalan haberlerle Aşılanmış Bir toplum var karşımızda..
Allah yardımcımız olsun
Muhammed Küçükkaya 4 yıl önce
Yüreğinize, kaleminize ve emeğinize sağlık değerli Erkan hocam her zamanki gibi çok güzel tesbitlerde bulunmuşsunuz.
Meryem Danişman 4 yıl önce
Harikasınız hocam.Tıpçıları değil popçuları takip eden bir sağlık bakanımız var maalesef..elinize sağlık çok güzel bir yazı..♥️✨