Gündem

1. Kamu Diplomasisi Sempozyumu'nda "Türkiye Kamu Diplomasisi Panoraması" paneli yapıl

"Dönüşüm Çağında Kamu Diplomasisi ve Türkiye" temasıyla düzenlenen 1. Kamu Diplomasisi Sempozyumu'nda, "Türkiye Kamu Diplomasisi Panoraması-1" başlıklı açılış paneli gerçekleştirildi.

1. Kamu Diplomasisi Sempozyumu'nda
09-05-2025 22:23
İstanbul

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesince, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının destekleri ve Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortaklığı'nda gerçekleşen sempozyumda "Türkiye Kamu Diplomasisi Panoraması-1" adlı açılış paneli yapıldı.

AA Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Yusuf Özkır'ın oturum başkanı olduğu panelde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Kamu Diplomasisi Daire Başkanı Doç. Dr. Oğuz Güner, AA Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan ile TRT Haber Kanal Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mücahid Eker konuşmacı olarak yer aldı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Kamu Diplomasisi Daire Başkanı Güner, kamu diplomasisinin çok uzun süredir Türkiye'de filizlenen, yeşillenen bir alan olduğunu, kurumsal altyapısının oluşturulması noktasında da ciddi bir kurumsal dönüşümün yaşandığını söyledi.

Güner, Türkiye'nin insani yardımları ve kültürel diplomasi, eğitim diplomasi faaliyetleri noktasında birçok kurum ve aktörün artık ciddi anlamda uluslararası alanda faaliyet yürüttüğünü, Türkiye'nin tezlerinin anlatılması, dış politika tercihlerinin uluslararası kamuoyuna bildirilmesi, uluslararası kamuoyunda, toplumda Türkiye marka ve imajının güçlendirilmesi noktasında birçok kurumun kolektif bir katkısı olduğunu belirtti.

2018'de kurulan İletişim Başkanlığı Kamu Diplomasisi Dairesinin, aslında öncesinde Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünden kalan bakiyesi olan Kamu Diplomasi Koordinatörlüğünün bir devamı niteliğinde olduğunu kaydeden Güner, "Türkiye'nin uluslararası tezlerinin uluslararası topluma anlatılması, Türkiye'nin marka ve imajının güçlendirilmesi, uluslararası kamuoyunun Türkiye hakkında sağlıklı ve doğru bilgiye ulaştırılmasının sağlanması gibi birçok görev ve faaliyetimiz bulunmakta. Özellikle halklar arası iletişim ve etkileşimi güçlendirmek, daha yapıcı bir diyaloğun inşa edilmesi için birçok proje, faaliyet inşa etme, geliştirme ve bu alanda politika dizayn etme yetkisi aslında İletişim Başkanlığına tanımlanmış durumda." dedi.

Bunun sadece İletişim Başkanlığının tekelinde olan bir durum olmadığını ve birçok kurumun kendi faaliyet alanı doğrultusunda Türkiye'nin kamu diplomasisine katkı sunan çeşitli faaliyetler icra ettiğini belirten Güner, "Biz uluslararası kamuoyunu çok yakından takip eden, dinleyen bir kurumuz. Uluslararası zirvelerde, seyahatlerde, sivil toplum kuruluşları, düşünce kuruluşları, akademisyenler ya da önde gelen kanaat önderleriyle sık sık bir araya gelip, Türkiye'nin algı ve imajına dair son derece verimli toplantılar düzenleyip, geri dönüşler topluyoruz." ifadelerini kullandı.

İletişim Başkanlığının mevzuatı gereği çok sayıda kamu kurumuyla işbirliği, istişare ve eş güdüm halinde olduğunu dile getiren Güner, şöyle konuştu:

"Kamu Diplomasisi İzleme Sistemi'ni Haziran 2022'de biz aktif ettik ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının aslında kamu diplomasisi alanında faaliyetlerini oraya raporlama mekanizmasını geliştirdik. Bizim için Türkiye'nin kamu diplomasisi faaliyetlerinin ya da kamu diplomasisi ekosistemi içerisindeki aktörlerin yürüttüğü faaliyetlerin haritalandırılması, bir röntgeninin çekilmesi anlamında son derece kıymetli bir platform oldu. Bu Kamu Diplomasisi İzleme Sistemi aslında bir nevi farklı coğrafyalarda, ülkelerde aynı saikle benzer faaliyet yürüten kamu kurumlarının haritasını çıkartmak noktasında bize çok güzel bir ekran sundu."

"'Doğru ayağa kalkana kadar yalan dünyayı dolaşır' deyişini tersine çevirmek için çaba sarf ediyoruz"

AA Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan da 105 yıllık köklü bir çınar olan Anadolu Ajansının, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dönemin aydınlarına verdiği talimat doğrultusunda, yurtta ve dünyada yaşanan gelişmeleri doğru aktarma amacıyla kurulduğunu söyledi.

Yusuf Özhan, son yıllarda yaşanan siyasal ve sosyolojik dönüşümlerin, kavramsal tartışmaları pratikte geçersiz kılarak yeni bir gerçeklik ortaya çıkardığını belirtti. Özhan, bu yeni dönemde kamu diplomasisinin temelinde, bilgiyi yalnızca devletin yönettiği bir model yerine, vatandaşın sürece yön verdiği bir anlayışın öne çıktığını vurguladı.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık en etkili kamu diplomatlarının vatandaşlar haline geldiğini söyleyen Özhan, bu yeni düzende her hareketin bir mesaj taşıdığına dikkati çekti.

2024 Paris Olimpiyatları’nda da bu durumun net biçimde görüldüğünü ifade eden Özhan, “Olimpiyatların itibarı tartışılırken, öne çıkan bir mesaj olimpiyatları gölgede bırakmakla kalmadı, gündemi de değiştirdi.” dedi.

Özhan, herkesin sembollere odaklandığı bir anda, Yusuf Dikeç’in sade ve öz güvenli duruşuyla sessiz ama güçlü bir mesaj verdiğini vurguladı.

Birçok sporcunun, kendi başarısını Yusuf Dikeç imajı üzerinden gösterdiğini söyleyen Özhan, “İşte aslında kamu diplomasisi böyle bir şey." diye konuştu.

AA olarak bugün gelinen noktada 13 farklı dilde habercilik faaliyetlerini yürüterek dünyayla iletişim bariyerlerini aştıklarını aktaran Özhan, 135 ülkede faaliyet göstererek hem muhabirleri hem serbest habercileri ile dünyanın haberini yakalayıp dünyanın okuyucusuna sunma yarışında olduklarını ifade etti.

Özhan, 105 yıl önceki hedef doğrultusunda, yazılı, görsel ve diğer araçlarla, "Doğru ayağa kalkana kadar yalan dünyayı dolaşır." deyişini tersine çevirmek için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.

Bu konuda çok ümitsizlik içinde olmadıklarını dile getiren, "Çok defa tanık olduk, evet yalan güçlü ama doğruyu da hızlı ve çok kanallı bir şekilde sunabiliyorsunuz." dedi.

Özhan, 7 Ekim 2023 sonrası ilk aşamada İsrail kamu diplomasisinin 40 bebeğin kafasının kesildiği yalanını çok hızlı şekilde yaygınlaştırdığını, bununla da dünyanın duygusal kırılımını yaratmaya ve arkasından gelecek soykırımın zeminini açmaya çalıştıklarını hatırlattı.

Bu yalanı, dönemin ABD Başkanı Joe Biden'ın bile dile getirdiğine dikkati çeken Özhan, kendilerinin bunun bir propaganda faaliyeti olduğunu gördüklerini, o dönem İsrail Ordu Sözcüsü ile telefonda görüştüklerini ve sözcünün "Bunlara dair bir teyit yok." ifadesini haberleştirerek, bütün dünyada bu konu karşısında kullanılan en önemli delili servis ettiklerini vurguladı.

Özhan, 7 Ekim'den sonra AA'nın kamu diplomasisi açısından "Kanıt" kitabı ile öne çıktığına işaret etti.

"Kanıt" kitabında, her biri Roma statüsüne göre bir savaş suçu olan ve AA foto muhabirlerinin o tanıma doğrudan denk düşen, İsrail'in işlediği katliamları anlatan fotoğraflarının yer aldığını belirten Özhan, toplu mezarların, çocuk ve kadınların katledilmesinin ve benzeri suçların Gazze'nin neresinde, hangi tarihte gerçekleştiğinin kitabın içeriğinde yer aldığını söyledi.

Bu çalışmanın bugün Uluslararası Ceza Mahkemesinde takip edilen dosyaya girdiğini kaydeden Özhan, "Gazetecilik tek başına bir anlam içermediği zaman herhangi bir şeyin diplomasisi olmuyor. Kamu diplomasisi aslında bütün vicdan sahiplerinin yürüttüğü bir çalışma. Kuruluşumuzdaki emel ve gaye de bize bunu söylemekte; Dezenformasyon ve karartmaya karşı hem ülkemizin hem de ayrımcılığa maruz kalan mazlumların seslerini duyurabilmek." ifadelerini kullandı.

"TRT tüm alanlarda kendi mecrasında katkı sunmaya gayret eden kamu yayıncısı"

TRT Haber Kanal Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Mücahid Eker ise bu dinamik alanın imkanlarını, fırsatlarını, avantajlarını Türkiye adına kullanmaya gayret eden kurumlardan birinin de TRT olduğunu söyledi.

İletişimin, bugün artık içeride ve dışarıda tüm kurumların topyekun seferber olmasını gerektiren bir alan haline geldiğini, sistematik, stratejik ve eş güdüm halinde hareket edilmesi ve birlikte faaliyet yürütülmesini gerektiren bir alana dönüştüğünü kaydeden Eker, "Bunun için Türkiye, 'Türkiye İletişim Modeli' adı altında bir modeli hayata geçirdi. Bu modelin yine en önemli paydaşlarından bir tanesi TRT." dedi.

Bu modelin birçok boyutu olduğunu vurgulayan Eker, "Türkiye'nin nitelikli temsilini arttırmak, marka gücünü yükseltmek, itibar odaklı stratejik iletişim kampanyaları düzenlemek, yumuşak güç enstrümanlarından istifade etmek, algı operasyonları ve dezenformasyonlarla mücadele etmek, bu modelin kamu diplomasisi boyutuyla temel hedefi. TRT, tüm bu alanlara kendi mecrasında katkı sunmaya gayret eden kamu yayıncısı." diye konuştu.

Bölgesinde ve dünyada yükselen bir ülkenin kamu yayıncısı olmak neyi gerektiriyorsa TRT'nin bugün tüm yapılanmasını buna göre dizayn ettiğini aktaran Eker, yayın, yapım ve etkinlikleriyle Türkiye'nin hak ve iddialarını çok güçlü bir şekilde uluslararası kamuoyuna aktardıklarını dile getirdi.

TRT'nin çeşitli dillerde yayın yapan haber kanalları, dizileri, filmleri, belgeselleri ve uluslararası dijital platformu Tabii ile kamu diplomasisine sunduğu katkılardan bahseden Eker, Türkiye'nin çizgisiyle, sesini duyuramayanların sesini duyurmaya, görmezden gelinenleri görünür kılmaya gayret ettiklerini sözlerine ekledi.

Açılış paneli, hediye takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER